Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2022/963 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/454 Esas – 2022/963
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/454 Esas
KARAR NO : 2022/963

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARARYAZ.TRH: 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Davacı şirketin davalı sigorta şirketini 22115915 müşteri numaralı ve 42738013 saılı montaj tüm riskler sigorta poliçesi ile 01/05/2011 den itibaren sigortalı bulunduğunu,, yapılan ilk poliçe bitiş tarihinin 30/04/2013 tarihi olduğunu, süreçte söz konusu poliçenin vade süreleri uzatılarak yenilendiğini, söz konusu iş kazasının rizikonun teminat altında olduğu süre içerisinde gerçekleştiğini, davacı şirketin elektrik tesis-onarım-ket işi ile uğraştığını, davacı şirkete ait iş yerinde 21/11/2012 tarihinde davacı şirket işçisi … tarafından iş kazası geçildiğini, ve işçinin aynı tarihte vafat ettiğini, müteveffanın mirasçıları tarafından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı maddi manevi tazminat talepli dava açıldığını, davanın 26/08/2013 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbar edildiğini, yapılan yargılama sonucunda mirasçılar …. olmak üzere 6 davacı lehine hüküm kurulduğunu, 300.000-TL’nin üzerinde tazminat ödenmesine karar verildiğini, davalı sigorta şirketinin teminat altına aldığı risk miktarının kaza başı 250.000-TL olduğunu, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı ilamının mirasçılar tarafından … 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibine konu edildiğini, 09/09/2016 tarihinde 553.793,88-TL’nin 01/08/2019 tarihinde 83.869,90-TL’nin icra dosyasına ödendiğini, 19/07/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine ödeme talebiyle başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, yapılan ödemelerin 250.000-TL’nin asıl alacak kısmına ilişkin faiz ve ferilere dair ödemelerin sorumlusunun davalı sigorta şirketi olduğunu beyanla poliçe miktarı olan 250.0000TL’nin tazminat davası sonucunda kurulan hüküm gereği bu rakam üzerinden faiz – yarılama giderleri-harç icra takip masrafları, icra harçları, icra ve dava vekalet ücretinin ödemesi, 19/07/2019 tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesini beyanla 250.000-TL teminat miktarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 85.000-TL faiz, 23.000-TL ilam vekalet ücreti, 1.000-TL yargılama gideri 700-TL ilam harcı 50-TL başvuru harcı, 25.000TL vekalet ücreti, 15.000-TL tahsil harcı, 60.000-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 459.750,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline…, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle “… Davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği, davacı ile davalı şirket arasında montaj tüm riskler sigorta poliçesi akdedildiğini, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun işveren mali mesuliyet sigortası genel şartları ve montaj tüm riskler sigorta poliçesi uyarınca belirleneceğini, davalı sigorta şirketini asıl alacak ve ferileri dahil toplam sorumluluğunun poliçe teminat limitini aşamayacağını, davalının sigortalının kusuru ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, işveren mali mesuliyet sigortası genel şartlarının ” sigortanın teminatının kapsamı” başlıklı 1. Maddesinde tazminatın sigorta bedelini geçmesi halinde sigortacının avukatlık ücreti dahil dava masraflarına ancak sigorta bedeli nispetinde iştirak edeceğinin düzenlendİğini, 42738013 numaralı poliçede teminat limitinin 250.000-TL olduğunu, davalının ihbar tarihinden yasal faizle sınırlı olarak sorumlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini… ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Davacı vekili tarafından 06/10/2022 tarihli dilekçesi ile sulh olunduğunu, davadan feragat edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Feragat müessesi 6100 sayılı HMK’nın 309/1’de “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.” 309/2’de “Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. ” şeklinde tanımlanmıştır.
Yine aynı Kanun’un 310/1.maddesinde de; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin 01/11/2022 tarihli feragati nedeniyle ve anılan HMK maddeleri gereğince davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Feragat nedeniyle davacının davasının reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Sulh ve ödeme gereği taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair Tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.14/12/2022