Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/452 E. 2021/241 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/452 Esas
KARAR NO : 2021/241

DAVA : Alacak (eser sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28.08.2018 tarihinde Sanat yapıları yapım İşleri sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince yapılması gereken işlerin 31.12.2018 tarihi itibarıyla davalıya teslim edildiğini, 13.08.2020 tarihinde kesin kabulün yapıldığını ancak teminat kesintilerinin iadesinin yapılmadığını ve tüm hak edişlerin ödenmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00TL sözleşmeye dayalı hak ediş bedellerinden doğan alacakları ile 500,00TL teminat kesintilerinden doğan alacağı olmak üzere 1.000,00TL alacağın işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlanmadığı, dava açılmadan önce müvekkili …İnş, San. Ve Tic. A.Ş ye karşı arabuluculuk başvurusunun yapılmadığını bu nedenle öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ayrıca sözleşme gereğince ödenmesi gerekin bedellerin tamamının davacı şirkete ödendiğini , davacı şirketin müvekkili şirketten hen hangi bir hak ve alacağının bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve G E R E K Ç E :
Dava ;Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası niteliğindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari ticari davalardan , konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesine ekli belgelerden davanın açıldığı 23.09.2020 tarihinden önce dava dışı …Holding A.Ş aleyhine arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve 02.09.2020 tarihli anlaşamama tutanağının düzenlendiği , davalı …İnş, San. Ve Tic. A.Ş ye karşı arabuluculuk başvurusunun bulunmadığı, dava konusu olan 28.08.2018 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin davacı şirket ile davalı …İnş, San. Ve Tic. A.Ş arasında düzenlendiği ve ticari sicil kayıtlarından dava dışı …Holding A.Ş ile davalı …İnş, San. Ve Tic. A.Ş’nni farkli iki şirket olduğu ve ayrı ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Kabul tarihi 06/12/2018 olan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 21. 22. 23. ve 24. maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 22- 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
MADDE 23- 6325 sayılı Kanuna Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu yasal düzenleme ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıkca ifade edilmiştir. Davacı tarafından dava tarihi itibarıyla davalı aleyhine arabuluculuk başvurusunun yapılmadığı dava şartı yerine getirmediği anlaşılmış olup arabuluculuğa ilişkin dava şartının giderilebilir dava şartı olmadığı da gözetilerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. Fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz acısından özel dava şartı olduğundan ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK 114 ve 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40TL red harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4- Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5–Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza