Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/425 Esas – 2021/366
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/425 Esas
KARAR NO : 2021/366
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
KARAR.YAZ.TRH.: 15/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… 06/09/2012 tarihinde dava dışı sürücü… idaresindeki…plakalı araç ile seyir halinde iken kontrolsuz şekilde sol şeride geçmesi üzerine aynı yönde seyreden ve davacının da araçta yolcu olarak bulunduğu sürücüsü dava dışı … … idaresindeki… plaka sayılı araca çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığı trafik kazası meydana geldiğini, Ankara … .Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/162 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda, dava dışı araç sürücüsü…’ın tam kusurlu olarak tesbit edildiğini, tam kusurlu olan aracın kaza tarihinde ZMMS olmadığını bu sebeple 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve ilgili mevzuat gereği Güvence Hesabının sorumluluğunun doğduğunu, dava açılmadan önce davalı güvence hesabına başvuruda bulunulduğunu, 16.747,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin müvekkilinin uğradığı zararı karşılamadığını, davacının kazadan önce polis memuru olarak çalıştığını ve çalışma hayatına uzun süre ara vermek durumunda kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ” karar verilmesini istediği ,davacı vekilinin 23.02.2015 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu toplam 119.173,87 TL’ye yükselttiği ve harcının ikmal ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle “davanın…plakalı araç maliki ve sürücüsü…’a ihbarını talep ettiklerini, müvekkile yapılan başvuru üzerine 113818 Sayılı Hasar dosyası açıldığını ve davacıya 25/10/2013 tarihinde ödeme yapıldığını, 06/09/2012 tarihli kaza ile ilgili başkaca hak ve alacağı kalmadığını belirterek davacının kesin ve dönüşümsüz müvekkilini ibra ettiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebep olduğu bildirilen…plakalı aracın olay tarihini kapsayan ZMMS poliçe bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, faizin başlangıç tarihi ve faiz isteminin hatalı olduğunu belirterek davanın reddini ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 2015/14694 esas ve 2017/5713 Karar sayılı bozma ilamından sonra maluliyet raporu ve aktüerya raporu alınmış mahkememizin 2017/764 Esas , 2019/991 Karar ilamı ile “… 06.09.2012 tarihinde 06 BH 5935 plakalı araç ile… plakalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında; sürücü…’ın sevk ve idaresindeki…plakalı araçla seyir halinde iken doğrultu değiştirerek arka sol şeritten seyreden aracın seyir şeridini kapatarak kazaya neden olduğu ve %100 kusurlu olduğu mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi, ceza dava dosyası içeriği, kaza tespit tutanağı ile anlaşılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesince, kaza tarihine göre yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre ve dosyada bulunan tüm çelişik raporlar tartışılarak düzenlenen rapor ve aktüer bilirkişi raporundan trafik kazası sonucu % 3 oranında çalışma gücünden mahrum kalan davacının, PMF yaşam tablosu, gelir düzeyi ve davalı aracın kusuru durumuna göre 34.112,38 TL sürekli iş göremezlik tazminatı alması gerektiği anlaşılmıştır. Davacının davalı sigorta şirketine 16.09.2013 tarihinde başvurduğu, davalının bu tarihten 8 iş günü sonra 27.09.2013 gününde temerrüte düştüğü anlaşılmış, sigortalı araç hususi olduğundan bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.Ayrıca davacı vekili 18.06.2019 tarihli duruşmada mahrum kalınan ek gelir bulunmadığını beyan etmiş, davacının dosya kapsamındaki bordrolarından geçici iş göremezlik boyunca maaş aldığı anlaşılmış, bu nedenler ile Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda geçici iş göremezlik tazminatına yönelik talep reddedilmiş ve neticeten … Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 34.112,38 TL sürekli iş göremezlik zararından ibaret maddi tazminatın 27.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ” karar verildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin temyizi üzerine Mahkememiz ilamının Yargıtay … .Hukuk Dairesinin 2020/1570 E, 2020/3594 K sayılı ilamı ile “… Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, ayrıca bozma kapsamında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyecek olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafından yapılan müracaat neticesinde davalı tarafından yapılan hesap sonucunda 16.747,00 TL işgöremezlik tazminatı dava açılmadan önce 08.11.2013 tarihinde davacıya ödenmiştir. Hükme esas alınan 20.10.2019 günlü aktüer raporu ile sigortaca yapılan ödemenin mahsubu sonucu davacının zararı güncel maluliyet oranı %3’e göre 34.112,38 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı taraf, davadan önce davalı tarafından ödenen 16.747,00 TL’nin gerçek zararın altında olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş; davalı ise, davadan önce yapılan ödemenin yeterli olduğu savunmasında bulunmuştur. Taraf iddia ve savunmalarına göre, davacı tarafın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunduğu gözetilmek suretiyle tazminat hesabının yapılması gerektiği açıktır. Zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir. Mahkemenin hükme esas aldığı 20.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda, anılan biçimde herhangi bir hesaplama yapılmamış; sadece, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanan bedelden, davalı ödemelerinin güncel değerlerinin düşülmesiyle yetinilmiştir. Rapor bu yönden hükme esas almaya elverişli olmadığından, bu rapora göre karar verilmesi doğru görülmemiştir….” denilerek mahkememize bozularak iade edildiği görülmüştür.
Bozma sonrası ek rapor alınmış ek raporda “…Davacı … … … ‘ın 06.09.2012 tarihinde meydana gelen kaza neticesi, davalı Güvence Hesabı tarafından 08.11.2013 tarihinde yapılan ödeme tarihi itibariyle toplam zararının 26.541,92-TL olarak hesaplandığı, davalı tarafından ise 16.747,00-TL ödendiği, Rapor tarihi itibariyle, davalı Güvence Hesabının yapmış olduğu ödemenin güncel tutarının mahsubu sonucunda bakiye zararın 50.847,47 -TL olarak hesaplandığı,..” belirtildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça trafik kazasına bağlı olarak daimi ve geçici iş gücü kaybı tazminatı,davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
06/09/2012 tarihinde davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca kaza tarihinde sigorta poliçesi bulunmayan… idaresindeki…sayılı plakalı aracın çarpması neticesi davacının % 3 oranında çalışma gücünden kaybedecek ve geçici süre ile iş göremez halde kalacak şekilde yaralandığı, davalı tarafça 08.11.2013 tarihinde 16.747,00-TL ödendiği, yapılan ödeme tarihi itibariyle davacının toplam zararının ise 26.541,92-TL olarak hesaplandığı, bu kapsamda davalı tarafça yapılan ödeme ile zarar arasında açık orantısızlık bulunduğu, davalı tarafça yapılan ödemenin güncel değerinin mahsubu halinde ek rapor tarihi itibariyle davacının gerçek zararının 50.847,47 -TL ı olduğu, memur olan davacının davacı vekilinin 18.06.2019 tarihli duruşmada mahrum kalınan ek gelir bulunmadığını yönündeki beyanı ve bordrolarından geçici iş göremezlik boyunca maaş alması nedeniyle davacının geçici iş göremezlik zararının bulunmadığı, Yargıtay ilamları , bilirkişi ek raporu ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla, mahkememizin 09/12/2019 tarih 2017/764 Esas, 2019/991 Karar ilamı ile verilen hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine davalı lehine oluşan kazanılmış hakta gözetilerek aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulüne,
34.112,38-TL sürekli iş göremezlik zararının 27/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davlıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye sürekli iş göremezlik zararı ve geçici iş göremezlik zararına yönelik taleplerin reddine,
Alınması gerekli 2.330,21 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 428,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.901,91 TL’nin davalıdan alınması ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan adli tıp gideri, başvurma harcı, bilirkişi masrafı, tebligat ve yazışma gideri toplam 1.917,65 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 564,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,Davacı tarafından peşin ve ıslahla yatırılan 428,30 TL harcın davalıdan alınarak davacıya iadesine,
Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan toplam 219,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre154,54 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/1. maddesi gereğince 5.116,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/3. maddesi gereğince 5.116,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.