Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/398 E. 2021/1004 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/398 Esas
KARAR NO : 2021/1004

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin, davalı yetkili satıcıdan 08.01.2020 tarihinde lisanslı muhasebe programı satın aldığı, Ancak satın alınan muhasebe programı satıcı tarafından belirtildiği özelliklere sahip olmadığı gibi tasarlanılan faturaların yazıcıdan sorunlu olarak yamuk şekilde çıktığı, müvekkil şirketin programı kullanamadığı ve işlerin aksadığı, bu sebeple davalı tarafa iade talebini belirtmiş olmasına rağmen hukuka aykırı olarak programın iade talebi kabul edilmediği, iade talebinin kabul edilmemesi üzerine davalı tarafa karşı Ankara … Müd.nün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz etmek suretiyle icra takibini durdurduğu, bunun üzerine Ankara Arabuluculuk Bürosu’nda 2020/60625 Arabuluculuk Numarası ile 10.08.2020 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri yapıldığı ancak anlaşma sağlanamadığı, hususlarını belirterek davalı- borçlunun hukuka aykırı olarak yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli ve haksız olarak itiraz edilmesi sebebiyle %20’den az olmamak kaydıyla icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … Yazılım Bilgisayar LTD. ŞTI. Şirketinin çözüm ortağı olarak Davacı Şirkete sözü edilen … Veri Transfer adlı WVT8 kodlu 202089574 lisans numaralı programı sattığı, müvekkilin, sözleşme gereği satılan lisanslı programın kullanımına dair olarak eğitimini de Davacı Şirket görevlilerine verdiği, davacı şirketin belirli bir süre programı kullandığı, ancak Davacı Şirketin eğitim de verilmiş olmasına rağmen tamamen kendi kusurlarından kullanıcı hatasından kaynaklı programda süreklilik sağlayamadığı ve kullanamamış olmalarına rağmen; müvekkil davacı şirkette çalışan farklı birimlerdeki kişilerin katılımının sağlanacağı bir gün belirlenmesi talep edildiği, ancak davacı şirket tarafından bir geri dönüş sağlanmadığı, müvekkil eğitim vermiş olmasına rağmen tüm iyi niyetiyle ikinci bir eğitim verilebileceğini de beyan ettiği, Müvekkil taraf tüm edimlerini fazlasıyla yerine getirdiği, Lisans programının satın alınmasından itibaren süreç yukarıda bahsedildiği şekilde gitmesine rağmen davacı şirket hiç bir ihtar ve ikaz gerek görmeden hiç bir yasal dayanakları bulunmadan satın alınan program dahi iptal edilmeden taraf olmadıkları halde haklarında icra takibi başlatıldığı, ancak geçen bu süre içerisinde programın davacı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığı dahi bilinmediği ve bunun tespitinin gerektiği hususlarını belirterek davanın reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Davanın, Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, takip temelinin taraflar arasında gerçekleşen lisanslı muhasebe programı satımı sonucu dava konusu programın ayıplı olduğu iddiası ile satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraflar süresi içerisinde yerinde inceleme hususunda bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup 29/03/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı firma tarafından, davalı firmadan 09.01.2020 tarihinde 7.317,18 TL karşılığında satın aldığı muhasebe programının satıcı tarafından belirtilen özellikleri taşımadığı ve tasarlanan faturaların yazıcıdan yamuk çıkması nedeniyle davalıya iade talebinin kabul görmemesi üzerine davacı vekili tarafından T.C. Ankara İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında 09.01.2020 tarihli faturadan kaynaklı 7.317,18 Asıl Alacak ile ilgili olarak yasal takip başlatıldığı, davalının 14.2.2020 tarihinde alacaklı görünen tarafa borcu bulunmadığı, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, ferilerine itirazının kabul edilerek davalı hakkındaki T.C. Ankara İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası kapsamındaki takip 14.2.2020 tarihli karar ile durdurulduğu, teknik açıdan yerinde yapılan inceleme sonucunda dava konusu programın tasarlanan faturaları düzgün, veriler olması gereken yerde olacak şekilde basmamasının fatura tasarımının doğru yapılmamış olması nedeniyle olduğu, programın sağladığı tasarım imkânı ile faturaların düzgün basılmasının sağlanabileceği, bu açıdan dava konusu programda ayıp olduğunun söylenemeyeceği, davacı vekili tarafından programda eksiklik olarak ifade edilen, yerinde incelemede davacı yetkilisince eksik olduğu ifade edilen Ürün Takip Sistemi’nin eksik olmadığı, kurulduğu, ayarlamaların yapılmış olduğu, mali açıdan davacı şirketin 2020 yılına ait ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kapanış tasdikinin yasal süresinin olduğu, davalı firma tarafından davacı şirkete düzenlenen 09.01.2020 Tarihli GIB20200001 Seri/ Sıra Numaralı 7.317,18.-TL tutarlı faturanın davacı şirket ticari defterlerine kayıt yapılarak, 2020/OCAK döneminde bağlı olduğu Vergi Dairesine BA Formu ile beyan edildiği, davacı şirketin 09.01.2020 Tarihinde 257209 evrak numaralı banka dekontu ile davalı firmaya 7.317,18.-TL tutarında ödeme yaptığı ve hesabın kapandığı yönündeki kanaatlerini belirtmişlerdir. Bilirkişi raporunun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır .
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; davacı tarafın dava konusu programın kullanılmamasına gerekçe olarak muhasebe programının satıcı tarafından belirtildiği özelliklere sahip olmadığı ve tasarlanılan faturaların yazıcıdan sorunlu çıkması olduğu, davacı tarafından faturaların düzgün basılmadığı ve Sağlık Bakanlığı’na yasal bildirimlerin yapılmasına imkan veren Ürün Takip Sistemi’nin programda bulunmadığı belirtilmiş olduğu bu noktada taraflar arasında kapsamlı bir sözleşme, yani programın sağlaması gereken özellikleri, eğitim kapsamını, satıcı tarafından yapılması gereken tüm işlemleri belirleyen bir sözleşme yapılmadığı görülmüş, bilişim uzmanı bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemede bilgisayara bağlı sürekli form tipi yazıcıya davacı firma tarafından bastırılmış boş fatura rulosu takılmıştır. Bu boş fatura rulosunda davacı firmaya ait fatura tasarımı yer almakta olup programdan basılacak faturada her bilginin fatura tasarımındaki olması gereken yere basılmasıdır. Faturalardan bir tanesi seçilerek sistemde tanımlı sürekli form yazıcıya gönderilmiştir. Elde edilen fatura çıktısında fatura üzerindeki bilgilerin olması gereken yerde bulunmadığı, kaydığı görülmektedir. Benzer programlarda yapılan işlem fatura şablonuna göre yazıcıya gönderilecek bilgilerin yerini bir şablon üzerine tanımlayarak bir fatura basım tasarımı yapmaktır. Yapılan araştırmada dava konusu yazılımda da olması gerektiği gibi fatura tasarımı yapma imkânı olduğu görülmüştür. Faturaların bilgileri kaymış şekilde bozuk çıkmasının sebebinin fatura tasarımının doğru olmaması olduğu değerlendirilmektedir. Programın verdiği tasarım imkânından faydalanılarak düzgün bir fatura basımının mümkün olduğu değerlendirilmiştir. Faturaların düzgün basılmamasının sebebi yazılımdaki bir hatadan yada ayıptan değil gerekli ayarlamanın yapılmamasından kaynaklandığının anlaşılması üzerine dava konusu muhasebe programının ayıplı olmadığı hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamında anlaşılmakla davanın reddine, davacının icra takibi başlatmakta haksız ve kötüniyetli olduğu ispât edilemediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE ,
2-Davalı tarafın tazminat talebinin REDDİNE ,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 88,37-TL harçtan mahsubu ile kalan 29,07 -TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/01/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı