Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/396 E. 2021/631 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/396 Esas
KARAR NO : 2021/631

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZ.TRH:09/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… 10/09/2018 tarihinde müvekkilline ait olan ve …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç tarafından meydana gelen trafik kazası sebebiyle hasara uğratıldığını, müvekkilinin aracının bu kaza sonucu pert olduğunu, müvekkilinin aracının davalı … şirketince 10/04/2018 başlama, 30/03/2019 bitiş ve 17539127 nolu kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin aracının değerinin çok daha yüksek olmasına rağmen 510.000,00-TL eksik ödeme yapıldığını, kasko poliçesine ve Sigorta hukukuna göre aracın tam hasar aldığı durumlarda pert-total işlemi uygulandığından aracın kaza tarihindeki kazasız rayiç değerinin ödenmesi gerektiğini, tazmin edilen 510.000,00-TL aracın gerçek rayiç değerinin altında olduğunu, hasar tazminat bedelinden davalı … sorumlu olduğunu, eksik ödenen bu bedelin taleplerini karşılamaması sebebiyle, dava açmadan önce yasa gereği zorunlu arabuluculuk müessesine başvuruda bulunulduğunu, davalı ile anlaşma sağlanamadığını, davanın HMK m.107 hükmü uyarınca belirsiz alacak davası olarak kabulüne, maddi zararının belirli hale geldikten sonra harç tamamlama hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL hasar tazminatının kaza tarihi olan 10/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına…,” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ” davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davaya konu 17539127 No’lu Genişletilmiş Kasko Sigorta Paket Poliçesi’nde… A.Ş. … Şubesi Dain-i mürtehin sıfatına haiz olduğunu, dain-i mürtehin; rehin alacaklısı anlamına geldiğini, Dain-i mürtehin sigorta yaptıran kişiye vermiş olduğu borç ya da kredi nedeniyle, ödenecek tazminattan birinci derecede alacaklı olan ve bu durumunun poliçede belirtildiği gerçek ya da tüzel kişi olduğunu, malikin alacaklı lehine yaptırdığı sigortalarda rehin alacaklısı sigorta lehtarı yani sigortalı olarak gösterildiğinden, rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigorta tazminatını talep ve dava hakkı öncelikle sigorta lehtarı durumunda olan rehinli alacaklıya ait bulunduğunu, TTK.’nın 1269’uncu maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı Kanun’nun 1270. maddesi hükmü gereğince, bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi de mümkün olduğunu, 4721 Sayılı TMK’nın 879’uncu maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan evraklarda poliçede Dain-i Mürtehin sıfatına haiz…. Bankası …. Şb.’nin muvafakati bulunmadığından Davacı’nın işbu davayı ikame etme hakkı bulunmadığını, davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, huzurdaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, yetki itirazımız bulunduklarını, müvekkili Şirket’in tescil ve ilan edilmiş ticari ikametgahının “….İstanbul” adresinde olduğunu, müvekkili Şirket’in Ankara’da şubesi bulunmadığını, esasa ilişkin itirazlarının, davacı’nın aracının onarımının ekonomik olmaması sebebiyle pert total kararı verilerek rayiç bedeli ödendiğini, müvekkili şirket’in başkaca bir sorumluluğu bulunmadığını, davaya konu kaza neticesinde hasarın müvekkiline ihbar edilmesi akabinde müvekkili Şirket nezdinde hasar dosyası açılmış ve araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hazırlanan ekspertiz raporunda araçtaki hasar miktarı ile rayiç bedel mukayese edildiğinde araç onarımının ekonomik olmayacağının belirlendiğini, davacı ile yapılan 04.04.2019 tarihli Mutabakat neticesinde aracın rayiç değeri olan toplam 510.000,00-TL; 26.04.2019 tarihinde 300.900,00- TL, 08.05.2019 tarihinde 209.100,00-TL olarak iki parçada ödendiğini, hasar dosyasına ilişkin sorumluluğun ödeme yaparak yerine getirildiğini, davacı tarafından her ne kadar bakiye hasar bedelinin talebi için huzurdaki dava ikame edilmişse de aracın rayiç bedelinin eksik ödendiğine ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulamadığını…, davanın aktif husumet yokluğundan reddine, müvekkilinin ticari ikametgahı itibarı ile İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, somutlaştırma yükümlülüğüne uymayan Davacı’nın davasının usulden reddine, poliçe kapsamında sorumluluğunu yerine getiren ve başkaca sorumluluğu kalmayan müvekkili Şirket aleyhine ikame edilen haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı tarafa yüklenmesini…,” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Hasar dosya suretinin , poliçe suretinin, davaya konu aracın tramer kayıtlarının getirtildiği görülmüştür.
Dava dışı …. bankasının 11.01.2021 tarihli cevabında dava açılmasına muvafakat edildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Hasar dosya sureti ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişinin 12.07.2021 tarihli raporunu ibraz ettiği,davacı tarafça ıslah dilekçesi ibraz edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 18.08.02021 tarihli dilekçesi ile davalı davalı ile sulh olduklarını,davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını belirttiği, davacı vekilinin de 19.08.2021 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduklarını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını belirttiği, taraf vekillerinin son oturumda beyanlarını yeniledikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Sulh müessesi 6100 sayılı HMK’nın 313 .maddesinde ” (1)Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” 315.maddesinde ” (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemeleri mevcuttur.
Davacı tarafça sigorta sözleşmesi kapsamında gerçekleşen riziko, aracın pert olmasına nedeniyle karşılanmayan bakiye zararın tazmini, davalı tarafça davanın reddi talep edilmiş isede; yargılama safahatında tarafların sulh oldukları, davanın konusuz kaldığı taraf dilekçeleri, vekil beyanları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla HMK 313,315 maddeleri gereği aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına
Peşin ve ıslahla alınan 634,40 TL harçtan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 575,10 -TL harcın davacıya iadesine,
Talep gereği taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Talep gereği taraf vekilleri lehine vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına,
Yatırılan gider avansından bakiye miktarın talep halinde yatırana iadesine,
Taraflar arasındaki sulh protokolü dikkate alınarak dava öncesi zorunlu arabuluculuk gideri olarak yapılan 1.320,00 TL si giderin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
Dair Taraf vekillerini yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.