Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/268 E. 2022/340 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/268
KARAR NO : 2022/340

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların hissedarı oldukları …’nin, güneş enerjisi santrallerinde kullanılacak güneş takip sistemi ile ilgili her türlü makine alet donanım,
sistem ve cihazların imalatı için oluşturulan ve geliştirilen bir know-how bulunduğunu,
uzun çalışmalar sonucu geliştirilen güneş takip sisteminin …nin hissedarı olan davalı … tarafından ortağı olduğu ve aile şirketleri olan … 6-7-8-9-10
Güneş Enerjisi Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile … 1-2-3-4-5 Yenilebilir Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.nin de toplamda 12 mw gücünde kurularak … Enerji ile aralarında herhangi bir
hukuki dayanak bulunmaksızın bedelsiz olarak kullandırıldığını, … Enerji A.Ş.nin bu şekilde zarara uğratıldığını, kuruluş ve tescili 19.02.2016 tarihinde gerçekleşen … Enerji A.Ş.nin genel
kurul toplantılarının 2017 başından itibaren davacılar dışındaki diğer ortaklar ve eski
yönetim kurulu başkanı davalı tarafından kasden engellendiğini, Ankara 12.Ticaret Mahkemesinin davacılardan …’yi kayyum olarak ataması üzerine 34 ay
yapılmayan Genel Kurul toplantısının yapılmasının sağlandığını, şirketin o dönemki yönetim kurul başkanı …’nin kayyum davacı …
Karagülle’ye gereken bilgi ve belgeleri vermediğini, yapılan Genel Kurul toplantısında, 12 mw gücünde 10 ayrı aile
şirketlerine kurulan güneş takip sistemi kurulum bedeli faturası kesilmesine ilişkin önerinin yapılan oylama sonucu oy çokluğu ile reddedildiğini, ortaklardan … ve …’nin oylamada kabul oyu kullanarak muhalefet şerhi
koyduklarını,
şirketin 2016-2017 ve 2018 yılları faaliyetlerinin zararla sonuçlandığını ve bu zararın geçmiş yıl zararı olarak kalması yönünde davacıların muhafelet şerhine karşı diğer ortaklarca olumlu oy kullanıldığını, yönetim kurulunun, davacıların şirket alacağına ilişkin tüm uyarılara rağmen yine
davacıların muhalefet şerhleri karşısında ibra edildiğini, şirketin davalı tarafından zarara uğratıldığını, yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde davalı … tarafından, şirket ana
sözleşmesi ve kanun gereği çift imza ile işlem yapma zorunluluğuna aykırı olarak şirket adına
yapılan tüm iş ve işlemlerin çift imza kuralına aykırı bir şekilde tek imza ile ( … imzası) yapılmış olduğununun davacıların almış olduğu SMMM Özel Amaçlı Denetim Raporu ile
tespit edildiğini, tespit edilen harcamalardan imzaya yetkili diğer yönetim kurulu üyesi davacı …
Karagülle’nin bilgisi bulunmadığını, davalı …’nin yönetim kurulu yetkisinin sona ermesi ve/veya müştereken imza ile hareket etmesi gerekliliğine rağmen şirketi kendisine 37.855,86TL borçlandırdığını, borçlanma kayıtlarının bir kısmında ödeme belgelerine rastlanmadığını, müştereken yapılması
gereken ödemelerin tek imza ile yetkisiz olarak gerçekleştirildiğini, davalı … tarafından yetki süresi bitiminden sonra yeni ödemeler yapıldığını, davacıların pay sahibi olduğu şirketin, davalının kanuna ve esas
sözleşmeye aykırı usulsüz yaptığı işlemler neticesinde zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla TTK 553 md vd hükümleri uyarınca davalının hukuki sorumluluğunun tesbiti
ile şirketin zararının mahkemece belirlenerek şimdilik 100.000,00 TL’nin bu
sorumluluk kapsamında davalı tarafından davacıların pay sahibi olduğu …ye ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların … aleyhine yönetim organının sorumluluğu cihetinde isnat
yönelttiklerini, …nın ilgili düzenlemesinin Yönetim kurulu Başkanının değil yönetim organının sorumluluğundan bahsettiğini, davaya konu dönemde aynı yönetim organı içerisinde davacılardan
…’nin de yer aldığını, %100 pay temsili ile
yapılan Genel Kurulda görüşülen konular ve verilen kararlara paydaşlardan hiçbirisinin yasal
süresi içinde bir itirazı söz konusu olmadığını, iptal davası açılmadığını, genel kurul ve kararlarının kesinleştiğinden davanın usulden reddi gerektiğini,
davanın … Enerji A.Ş.ye ihbarını talep ettiklerini, davalıya karşı öne sürülen aile iştiraki, aile şirketi yahut bunların menfaatlerinin öne
alınması hususlarının tam olarak gerçeği yansıtmadığını, itiraz edilen hususların tamamının başlangıçta davacılarca bilindiğini ve rıza gösterildiğini,
davalı … ve davacılardan … ‘nin dava dışı …nin kurulmasından önce kendilerine ait ticari işleri yürüten iki tacir olarak kendi portföylerinde yer
alan güneş enerjisi santrallerinin de mevcudiyetinden dolayı bağımsız yeni bir şirket kurarak bu
yeni şirket üzerinden başkaca bir ticari faaliyet içerisine girmeyi planladıklarını, bu suretle
davacılardan … ve …, … ile dava dışı kardeşi …
ve babası … ve arkadaşlarından … … biraraya gelerek adı … olan merkezi davalının iştiraki olan diğer grup şirketlerine ait bina olan … ve
…’nin yönetim organını teşkil ettiği şirketi kurduklarını, kurulduğu andan itibaren şirketin sigortalı çalışanının, somut bir faaliyeti veya aktif bir ticari girişimi olmadığını, her ne kadar davacı taraf dilekçelerinde …ye ait bir “know-how
bulunduğu” bu kapsamda o dönem Türkiye pazarında kısıtlı ve yeni olan Güneş Takip Sistemi
(GTS) yatırımında %100 yerli mühendisliği uygulayarak şirketin yarattığı tecrübe, bilgi birikimi,
araştırma, geliştirme çalışmaları ile ortaya çıkmış bir Güneş Takip Sistemi geliştirildiği “uzun
çalışmalar ve uğraşlar ile geliştirilen Güneş Takip Sistemi, … Enerji A.Ş.nin hissedarı
olan davalı … tarafından ortağı olduğu ve aile şirketleri olan … 6-7-8-9-10 Güneş Enerjisi Üretim Sanayi ve Ticaret Aġ ile … 1-2-3-4-5 Yenilebilir Enerji Üretim San ve Tic
Ltd.Şti.nin toplamda 12 mw gücünde kurularak bedelsiz olarak kullanıldığı iddia edilmiş ise
de belirtilen hususlar gerçek dışı olduğunu, bahse konu gerçek dışı bu hususların daha ziyade bu
kapsamda ikame edilmiş bulunan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı
dosyası kapsamına girmekle birlikte: “Know-how” yaygın olarak “Bir üründen ya da yöntemden en kolay ya da en verimli
biçimde yararlanmayı sağlayan bilgi veya ticari sır veya teknik bilgi” olarak tanımlandığını, Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği‟nin 3/f
.maddesinde ise ”sağlayıcının tecrübe, denemeleri sonucu elde ettiği ve patentli olmayan,
uygulamaya yönelik, gizli, esaslı ve belirlenmiş bilgi paketi anlamına gelir” şeklinde
belirlendiğini, buna göre “gizli, esaslı ve belirlenmiş olma” kriterlerinin tespitte yol gösterici
olduğunu, şirketin kurulduğu günden bu yana tek hiçbir çalışanı, faaliyeti, mühendisi, iş geliştirmesi vb.
bulunmadığı gibi bahsedildiği gibi kurulumu gerçekleştirecek ne bünyesinde bir envanteri, ne
ürün girişi, ne sevkiyatı, ne de bütün bunlara yetecek sermayesi bulunmadığını, anılan şirketin
kuruluşta ödenen 1/4 sermayesinin dışında ortaklarca taahhüt edilen kalan 3/4 sermayesi dahi
ancak 02.12.2019 tarihinde yapılan genel kuruldan sonra yerine getirildiğini, isnadın hiçbir
mantıksal ve bilimsel dayanağı bulunmadığını, ayrıca …’nin paydaşı olduğu ismi geçen firmaların kuruluş ve işe başlama
tarihlerinin, … Anonim Şirketinin kuruluş tarihinden önce olduğunu,
davacı tarafın dilekçelerinde çok küçük miktarlı tutarları belirtilerek davalı …
aleyhine haksız olarak şirketi zarara uğrattığına ilişkin isnatta bulunulduğunu,
tüzel kişiliğin devamı adına yapılmış rutin vergi ödemesi, muhasebe ödemesi, kira ödemesi vb. gibi ödemelerden oluştuğunu, hatta şirketin taahhüt edilen esas sermayesi ortaklarca
ödenmediğinden bunların pek çoğunun da yine davalı tarafından kendi uhdesinden karşılanmak
durumunda kalındığını, bu veya benzeri kalemlerin hiç birisinin şirketin varlığını, sermayesini
yahut geleceğini tehlikeye atacak boyut ve kapsamda bulunmayan küsurat cinsiden kalemler
olduğunu, buna göre konuyu tetkik eden şirket genel kurulunun ise yapılan masrafların tamamının
uygun, yerinde, olması gerektiği gibi, makul ve ölçülü olduğunu tespit ederek iradesini ortaya
koyduğunu, bu hak sahibinin irade açıklamasının ise kesinleştiğini, dolayısıyla isnatların yersiz ve
haksız olduğunu, bu nedenlerle 02.12.2019 tarihli kesinleşen genel kurul kararına ilişkin, genel
kurulu/kararının iptali yoluna gitmeksizin 100.000,00 TL üzerinden dava ikame edilmesi nedeniyle taraf sıfat ve hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep
etmiştir.

İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; şirkete kazandırılan sermaye ile ancak ortaklığın
ayakta tutulabilmesi maksadıyla birtakım rutin iş ve işlemlerin gerçekleştirilebildiğini, başkaca bir
faaliyet yürütülmediğini, şirketin son Genel Kurul Toplantısının tüm ortakların asaleten veya vekaleten katılımı ile
02.12.2019 tarihinde yapıldığını, Genel Kurul ve alınan kararlara dair müteakip süreçte
ortaklardan herhangi birisinin itirazına yahut genel kurulun iptaline yönelik bir işlemine dair
şirket kayıtlarında bir bilgi ve belge bulunmadığını, Genel Kurulun kesinleşmiş olduğunu,
huzurda görülmekte olan davada, isnatların tamamının 02.12.2019 tarihinde tüm
ortakların katılımı ile gerçekleşen Genel Kurul’da gündeme alındığını, görüşüldüğünü, tartışılıp karara
bağlandığını, akabinde ise Genel Kurul Kararlarından birine, birkaçına ya da tamamına karşı
Kanun’da öngörülen şekilde bir iptal davası açılmadığını, yapılan incelemede Genel Kurulda
herhangi bir katılım şartı/oy yoksunluğu dahil gündem maddesi yer almadığını, paydaşlarca
herhangi bir madde kararına karşı bu minvalde bir şerh verilmediğini, mevcut durumda toplantının
yapılmasına aralarında hukuki temsilciler de bulunan tüm ortaklarca rıza gösterilmiş olduğunu, sonuç itibarıyla Kanunda aranan şartları sağlayarak toplanan ve yine kanuni şartları sağlayarak
karar alan Genel Kurulda ortaklığın iradesinin tecelli ettirildiğini belirterek davalı yanında davaya fer’i müdahil olarak katılma talep talep etmiştir.

GEREKÇE : Dava,şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, … Anonim Şirketinin sicil kayıtları, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası UYAP sisteminden getirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; … Anonim Şirketinin 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin ve 2016, 2017 ve 2018 yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin T.T.K’nun 64/III ile 213 sayılı V.U.K.’nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, 2018 yıl sonu itibariyle ortakların sermayelerine göre % 60 nispetinde toplam 60.000,00.-TL sermaye ödediği, ödenmemiş sermaye tutarının 40.000,00.-TL olduğu, şirketin kurumlar vergi beyannamelerinin incelenmesinde; şirketin 2016 yılında 66.825,92.-TL, 2017 yılında 12.675,56.-TL ve 2018 yılında 14.346,48.-TL olmak üzere 2018 yıl sonu itibariyle toplam 93.847,96.-TL zarar kaydının mevcut olduğu, şirket kayıtlarından, şirketin kurulduğu tarihten 2018 yılı sonuna kadar herhangi bir çalışanının olmadığı, 2017 yılında 1.150,56.-TL, 2018 yılında 1.485,47.-TL olmak üzere toplam 2.636,03-TL fazladan kira bedeli tahakkuk ettirildiği, şirketin “431.01.02. Ortaklara Borçlar-…” hesabına göre; 2018 yıl sonu itibariyle şirketin davalı …’ye toplam 37.855,86.-TL borçlu olduğu, ancak ortak … hesabına işlenen toplam 16.630,40-TL’ye ilişkin herhangi bir tevsik edici belgenin ibraz edilmediği, bu tutarın hesaptan düşülmesi halinde borç tutarının (37.855,86- 16.630,40=) 21.225,46-TL olduğu, … tarafından “…Fatura Ödemesi” açıklaması ile … Elek.A.Ş’ye yapılan ve … hesabına masraflar ile birlikte toplam 12.618,19-TL olarak işlenen ödemeye ilişkin olarak şirket tarafından …’nin …’nin yakını olduğu beyan edilmiş ise de internet üzerinden yapılan araştırmada bu şahsın ONUR Mühendislik A.Ş’nin muhasebe ve finans departmanında SMMM olarak çalışıyor göründüğü, muhasebe ücreti olarak ödenen toplam 6.950,61-TL’ye ilişkin olarak düzenlenen serbest meslek makbuzları ile ATO’ya yapılan 656,66-TL ödemeye ilişkin makbuz üzerinde ödemelerin … tarafından yapıldığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, yine 19.07.2018 tarihinde … hesabına işlenen 1.000- TL’ye ilişkin olarak ibraz edilen vergi ödemelerine ilişkin makbuzların üzerinde … tarafından ödendiğine dair herhangi bir kaydının bulunmadığı, makbuzların toplamlarının ise 637,75-TL olduğu, işbu ödemelerin ortak … tarafından yapılıp yapılmadığı hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 09/07/2020 tarihli yazısı ve eklerine göre; tarafların ortağı olduğu … Anonim Şirketinin 16/02/2016 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, kurucu ortaklarının, davacılar …, …, davalı …, dava dışı …, … ve … … olduğu, davalı …’nin şirketin yönetim kurulu başkanı, davacılardan …’nin ise yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak 1 yıllığına seçildiği, şirketi müştereken temsil ve ilzama yetkili oldukları anlaşılmıştır.
TTK’nın 553. maddesinde;” (1) Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” hükmü mevcuttur.
TTK 553/1 maddesine göre şirket yöneticisi, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olduğundan davalı vekilinin, taraf sıfat ve hukuki menfaat yokluğundan davanın reddine ilişkin talepleri yerinde görülmemiştir.
Davacılar vekili, …ye ait bir “know-how
bulunduğu” bu kapsamda o dönem Türkiye pazarında kısıtlı ve yeni olan Güneş Takip Sistemi
(GTS) yatırımında %100 yerli mühendisliği uygulayarak şirketin yarattığı tecrübe, bilgi birikimi,
araştırma, geliştirme çalışmaları ile ortaya çıkmış bir Güneş Takip Sistemi geliştirildiği “uzun
çalışmalar ve uğraşlar ile geliştirilen Güneş Takip Sistemi, … Enerji A.Ş.nin hissedarı
olan davalı … tarafından ortağı olduğu ve aile şirketleri olan … 6-7-8-9-10 Güneş Enerjisi Üretim Sanayi ve Ticaret Aġ ile … 1-2-3-4-5 Yenilebilir Enerji Üretim San ve Tic
Ltd.Şti.nin toplamda 12 mw gücünde kurularak bedelsiz olarak kullanıldığı iddia etmiş,
Davalı vekili, davacı tarafın …ye ait bir “know-how
bulunduğu” bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, şirketin kurulduğu günden bu yana bir tek çalışanı, faaliyeti, mühendisi, iş geliştirmesi vb.
bulunmadığı gibi bahsedildiği gibi kurulumu gerçekleştirecek envanteri, ürün girişi, sevkiyatı, bütün bunlara yetecek sermayesi bulunmadığını savunmuştur.
Davacı tarafın tarafların ortağı olduğu …ye ait bir “know-how
bulunduğu” ve davalı … tarafından ortağı olduğu ve aile şirketleri olan … 6-7-8-9-10 Güneş Enerjisi Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ ile … 1-2-3-4-5 Yenilebilir Enerji Üretim San ve Tic
Ltd.Şti.nin toplamda 12 mw gücünde kurularak bedelsiz olarak kullanıldığı iddialarını ispata elverişli deliller sunulmadığından bundan dolayı şirketin zarara uğradığına ilişkin iddialar yerinde bulunmamıştır.
Bilirkişi raporuna göre; şirketin 2016 yılında 66.825,92.-TL, 2017 yılında 12.675,56.-TL ve 2018 yılında 14.346,48.-TL olmak üzere 2018 yıl sonu itibariyle toplam 93.847,96.-TL zarar kaydının mevcut olduğu, şirketin kurulduğu tarihten 2018 yılı sonuna kadar herhangi bir çalışanının olmadığı, 2017 yılında 1.150,56.-TL, 2018 yılında 1.485,47.-TL olmak üzere toplam 2.636,03-TL fazladan kira bedeli tahakkuk ettirildiği, davalının bu ödemede kusurlu olduğu, davalı … Dedenin yöneticisi olduğu şirketi fazla kira bedeli ödemek suretiyle zarara uğrattığı, dolaylı olarak davacılarında zarara uğradıkları, davacıların 2.636,03-TL fazladan ödenen kira bedelinden kaynaklanan şirket zarar tutarının davalıdan alınarak şirkete verilmesini talep etmekte haklı oldukları, davalı tarafından yapılan bir kısım ödemelerin şirketin işleyişi için yapılmış rutin vergi ödemesi, muhasebe ödemesi gibi ödemeler olduğu, dosya kapsamına göre davalı tarafın fazla kira bedeli ödemesi haricinde …ni zarara uğratan başka işlemlerinin mevcut olduğu kanıtlanamadığından davanın kısmen kabulüne, 2.636,03 TL nin davalıdan alınarak …ye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıda yazılı karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2.636,03 TL nin davalıdan alınarak …ye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 1.707,75 TL’nin mahsubu ile kalan 1.627,05 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 152,00 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.606,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 68,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 2.636,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,

6-AAÜT 13/3.maddesi uyarınca belirlenen 2.636,03TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İş bu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair tarafların yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.21/04/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imza e-imza e-imza e-imza