Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/205 E. 2022/813 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/205 Esas
KARAR NO : 2022/813
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARYAZ.TRH : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… 01/02/2014 tarihinde davacının trafik polisi olarak Ankara Kırıkkale karayolunda görev yaptığı sırada meydana gelen trafik kazasına müdahale etmek için kaza mahalline gittiğini, bu sırada başka bir kaza olduğunu, orta refüje düşen bir araca müdahale etmek için yoldaki trafik akışını durdurmaya çalışan müvekkiline davalı …’ın idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı, davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü kusurlu olduğundan davacının uğramış olduğu maddi zarardan davalıların sorumlu olduğunu, davacının manevi zararından ise davalı … ve davalı …’ın sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici işgöremezlik sebebiyle 1.000 TL, kalıcı iş görememezlik nedeniyle 1.000 TL, bakıcı gideri için 1.000 TL, hastane giderleri için 500 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL’nin davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren , diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 50.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalılar Vedat ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek görev itirazında bulunmuş, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını savunmuş, esasa ilişkin olarak kazanın oluşumunda müvekkili …’ın asli kusurlu olmadığını, kaza tutanağını kabul etmediklerini, maddi zarara uğranıldığının ve tutarının ispat edilmesi gerektiğini, istenilen tazminat tutarlarının fahiş olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafa SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasının, bakıcı gideri konusunda rapor alınmasının, kusur durumunun tespit edilmesinin, maluliyet durumunun tespit edilmesinin gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER:
Taraf delilleri toplanılmış Mahkememizin 2014/1027 Esas 2018/60K sayılı ilamı ile “…Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma, maluliyet raporları ve bilirkişi raporuna göre; 01/02/2014 tarihinde trafik polisi olan davacının Ankara Kırıkkale karayolunda görev yaptığı sırada meydana gelen trafik kazasına müdahale etmek için kaza mahalline gittiği, bu sırada başka bir kaza olduğu, yoldaki trafik akışını durdurmaya çalışan davcıya davalı …’ın idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı, davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan… plaka sayılı aracın çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle, vücut genel çalışma gücünden % 6,1 nispetinde kaybettiği, 9 ay süre ile iş görememezlik halinde kaldığı, 9 ay süresince başkasının bakıma muhtaç olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın 4/8 ve davacının 4/8 oranında kusurlu oldukları, %50 kusur oranının mahsubu sonucu davacının geçici ve sürekli iş görememezlikten dolayı toplam 21.643,10 TL maddi zararının, 200 TL tedavi ve ulaşım gideri zararının, 5.021,10 TL bakıcı gideri zararının oluştuğu, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsüde %50 oranında kusurlu olduğundan davacının uğramış olduğu maddi zarardan araç sürücüsü olan davalı …, kazaya karışan aracın işleteni olan davalı … ve aracı ZMMS poliçesi ile sigortalayan davalı … şiketinin(poliçe kapsamında) davacının maddi zararlarından birlikte sorumlu oldukları, davacının manevi zararından ise davalı … ve davalı …’ın sorumlu olduğu kanaatine varıldığından,….Islah dilekçeside dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 21.643,10 TL iş görememezlik, 5.021,10 TL bakım ve bakıcı gideri, 200 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 26.864,21 TL’nin davalılar … ve …dan 01/02/2014 tarihinden itibaren davalı … şirketinden dava tarihi olan 09/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine,Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne,10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …dan kaza tarihi olan 01/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,…” karar verildiği görülmüştür.
Taraf istinafı üzerine dosyamızın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26.Hukuk Dairesinin …. K sayılı ilamı ile “…Mahkemece, dosyada alınan kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davacı yayanın %50 oranında, davalı sürücü …’ın da %50 oranında kusurlu olduğu, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda ise, sanık … Yalman’ın tali kusurlu, yaya polis memurunun asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. İstinafa gelen davacı ve davalı taraf, kazanın oluşuna ve kusur tespitine itiraz etmiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir. Somut olaya bakıldığında; ceza mahkemesinde alınan kusur raporundaki değerlendirme ile mahkeme tarafından alınan kusur raporu arasında çelişki olduğu ve ceza mahkemesi karar sonucunun belli olmadığı anlaşılmıştır. Ceza mahkemesinin kusur kabulü hukuk hakimini bağlamasa da, aynı olay sebebiyle düzenlenen her iki kusur raporu konusunda çelişki bulunması halinde çelişkinin mutlaka giderilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece; öncelikle ceza mahkemesi tarafından verilen kararın dosya içerisine alınması, ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu gözetilerek, kazadaki tarafların kusur durumlarının belirlenmesi konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, çelişkileri giderir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Davacı tarafın, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yönünden tazminat talebi bulunmakta olup; her ne kadar TBK 50/1. maddede, zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu belirtilse de, anılan maddenin 2. fıkrasında; uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa, hakime, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleme görevi verilmiştir.Uygulamada, tedavi giderleri çoğu zaman bu kapsamda belirlenmektedir. Ancak bu belirleme; konusunda uzman doktor bilirkişisinden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak yapılabilmektedir. Mahkemece, bu amaçla alınan bilirkişi raporu ise; konusunda uzmanlığı bulunmayan hukukçu ve trafik polisi bilirkişiden alınmış olup, değerlendirme de sadece yol giderlerine ilişkin olarak yapıldığından hüküm kurmaya uygun değildir. SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri istemi bakımından da; konusunda uzman doktor bilirkişisinden, davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel belgelendirilmiş ve/veya belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak hüküm kurulması gerekmektedir. Davacı tarafın bakıcı giderine ilişkin olarak da talebi bulunmakta olup, uğranılan cismani zarar nedeniyle doğan bakım ihtiyacı ve yapılacak bakıcı giderinin doğru tespiti açısından, bakım ihtiyacının boyutunun belirlenmesi önem arz etmektedir. Somut olayda; davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle bakım ihtiyacı bulunup bulunmadığı, varsa bu ihtiyacın oranı ve süresi konusunda uzman doktordan rapor alınmamış, uzmanlık alanı dışındaki bakıcı gideri konusunda rapor düzenleyen hesap uzmanının raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece davacının, işgöremezlik döneminde bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde bakıcı ihtiyacının süresi (tam zamanlı/yarı zamanlı/süreli) konusunda usulüne uygun olarak rapor alınarak hasıl olacak sonucuna göre (usuli kazanılmış haklar gözetilerek) bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, kazanın oluşundaki kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak manevi tazminat miktarının tespit edildiğini, gerekçeli kararında belirtmiş ise de, davalıların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Manevi tazminatın taktirinde 6098 sayılı TBK 56.maddesi ve 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de belirtildiği üzere, takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi açısından, davalıların sosyal ve ekonomik durumunun belirlenmesi gerekeceği dikkate alınarak, davalılar için sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Dosya kapsamından davacının polis memuru olduğu ve kazanın görevi sırasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında 2330 sayılı Kanun’un 6. maddesi hükmüne göre; bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kişi ve kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında, bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminatın da göz önünde tutulması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, davacıya 2330 sayılı yasa kapsamında yapılmış ödeme olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davacı vekili, dava dilekçesi ile davacının geçici işgöremezlik süresi içinde tazminat talep etmiştir. Dosya kapsamına göre davacının polis memuru olduğu anlaşılmaktadır. Davacının memur olması nedeni ile geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam ettiğinden kazanç kaybı oluşmayacağından bu dönemdeki zararı, varsa bu süre içerisinde çalışamadığı için alamadığı ek ödemeler kadardır. Bu itibarla, mahkemece, geçici iş göremezlik süresi içerisinde mahrum kaldığı yan ödemelerin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 9 aylık geçici iş göremezlik dönemi için aldığı maaş üzerinden hesap yapılması da doğru değildir. Açıklanan tüm bu nedenlerle ve yukarıda belirtildiği şekilde; ceza mahkemesinde alınan kusur raporu ile mahkeme tarafından alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi, bakıcı ihtiyacına ilişkin olarak ve tedavi giderlerine dair usulüne uygun doktor raporu alınması, davalılar için mali ve sosyal durum araştırması yapılması, davacı geçici iş göremezlik süresi içerisinde maaşını almaya devam edeceğinden ve kazanç kaybı olmayacağından varsa ek ödemelerini isteyebileceğinin gözetilmemesi, davacının görevi sırasında meydana gelen kazada yaralandığı anlaşıldığından 2330 sayılı yasa kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan karar verilmiş olması nedeniyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile” denilerek mahkememize iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan kusur raporu ile Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası arasındaki mübayenetin giderilmesi için Adli Tıp Kurumun’dan rapor alınmış, 22/01/2021 tarihli raporda “… Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahalline yaklaşırken ilerisinde yolun sağında bulunan ekip aracını ve sol tarafında meydana gelmiş olan kazayı görmesi üzerine hızını asgari seviyeye düşürüp, teyakkuz halinde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususa yeteri kadar riayet etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde seyrini sürdürmesi neticesi sağ tarafında banket üzerinde tepe lambası yanar vaziyette park halinde bulunan ekip otosunun yanından, yolun sol tarafında meydana gelen kazaya müdahale etmek için karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya trafik polisine almış olduğu fren tedbirinde yetersiz kalarak çarptığı olayda tali derecede kusurludur. Davacı yaya … olay mahallinde tepe lambası yanar vaziyette park halinde bulunan ekip otosunun yanından, yolun sol tarafında meydana gelen kazaya müdahale etmek için karşıdan karşıya geçmek isterken, olay mahallinin azami hız sınırının yüksek olduğu meskun dışı mahal olmasını gözeterek sol tarafından gelmekte olan araçların hızlarını ve konumlarını dikkate alması gerekirken bu hususa riayet etmediği, sol tarafından gelmekte olan davalı sürücü idaresindeki otomobile ilk geçiş hakkını vermeden kendi can güvenliğini tehlikeye atarak dikkatsiz bir şekilde karşıdan karşıya geçmek istemesi neticesi bu otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda asli derecede kusurludur… olayda davalı sürücü …’ın %35, davacı yaya …’ın %65 oranında kusurlu olduğu …” belirtildiği görülmüştür.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının kolluk aracılığı ile tespit edildiği görülmüştür. Ankara Üniversitesi Adli Tıp Kurumun’dan kaza tarihinde yürürlükte olan maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği uyarınca davacının ne kadar süreyle bakıma muhtaç kaldığına ilişkin raporunun aldırıldığı, raporda davacının iki ay süreyle başkasının yardımına ihtiyaç duyduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacının kaza nedeniyle 9 ay geçici iş göremez durumda kalması sebebiyle mahrum kaldığı alamadığı, yan ödeme, fazla çalışma ücreti, emniyet hizmet tazminatı vb. ödemelerde kesinti yapılıp yapılmadığı Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğü’ne sorulmuş 22/09/2020 tarihli müzekkere cevabında davacının raporlu olduğu süre boyunca maaşından (yan ödeme, fazla çalışma, emniyet hizmet tazminatı) kesintisi yapılmadığının kaza nedeniyle 2330 sayılı yasa nakdi tazminat ve aylık bağlanması kanun kapsamında 21.094-TL ödeme yapıldığının, raporlu olduğu süre boyunca aldığı maaşlara ilişkin bordro suretlerinin gönderildiği görülmüştür.
Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün 22/09/2020 müzekkere cevabı uyarınca 2330 sayılı yasa kapsamında yapılan ödemelerin maddi yada manevi tazminat olarak hangi oranda ödendiğinin tespiti için müzekkere yazılmış, müzekkereye verilen 16/12/2020 tarihli cevapta “… sakatlık derecesine göre hesaplanan 21.094,00 TL’nin ödenmesine karar verildiğinin, müdürlükçe …’a 30/05/2016 tarihinde oransal ayrım yapılmaksızın 21.94-TL ödendiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacının SGK’ca karşılanmayan tedavi gideri ve bakım gideri ile sürekli ve daimi iş göremezlik yönlerinden ek rapor alınmış 16/12/2022 tarihli raporda “davacı … yönünden dosya içerisinde mevcut maaş bordrolarından devlet memuru olan davacının kazadan sonra maaşını almaya devam ettiği anlaşılmaktadır, Ankara Emniyet müdürlüğü’nün 22/09/2020 tarihli yazısında da davacının maaşından raporlu olduğu süre boyunca yan ödeme, fazla çalışma, emniyet hizmet tazminatı kesintisi yapılmadığı belirtilmiştir, açıklanan sebeplerle … için geçici iş göremezlik dönemi içi tazminat hesabı yapılmamıştır… Maluliyet ve kusur durumuyla orantılı olarak davacının 2.271,63 TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı, 749,70- TL bakıcı gideri tazminatına ve 261,70-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine hak kazandığının belirtildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça trafik kazasına bağlı olarak daimi ve geçici iş gücü kaybı tazminatı, bakım gideri tazminatı ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri tazminatı talep edilmiş, davalılarca davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Davacı …’ın polis memuru olarak görev yaptığı, 01/02/2014 tarihinde davacının tepe lambası yanar vaziyette park halinde bulunan ekip otosunun yanından, yolun sol tarafında meydana gelen kazaya müdahale etmek için azami hız sınırının yüksek olduğu meskun mahal dışı olay yerinde sol taraftan gelmekte olan araçların hız ve konumlarını dikkate almadan sol taraftan gelmekte olan davalı sürücü … idaresindeki araca geçiş üstünlüğünü tanımadan, karşıdan karşıya geçmek istediği, olay mahalline yaklaştığında sol tarafından meydana gelen kazayı görmesi üzerine hızını düşürüp teyakkuz halinde seyrini sürdürmesi gerekirken bu kurala riayet etmeyen … idaresindeki … plakalı aracın çarpmasına maruz kaldığı, oluşan kaza da davacı …’ın % 65 oranında davalı sürücü …’ın ise %35 oranında kusurlu oldukları, … araç malikinin davalı …, ZMMS sigortacısının davalı … olduğu, davacının kaza nedeniyle %6,1 daimi iş gücü kaybına, 9 ay süreyle geçici iş gücü kaybına maruz kaldığı ve 2 ay süreyle başkasının bakımına ihtiyaç duyacak şekilde yaralandığı, davacının polis memuru olması nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2330 sayılı yasa kapsamında maddi ve manevi ayrımı yapılmaksızın toplam 21.094,00-TL davacıya ödemede bulunulduğu, davacının 9 aylık geçici iş gücü kaybına maruz kaldığı sürede maaşını almaya devam ettiği, bu süre zarfında maaşında ve maaştaki yan ödemelerde bir eksilme meydana gelmediği, bu itibarla davacının geçici iş gücü kaybı tazminatına hak kazanamayacağı, davacıya 2330 sayılı yasa kapsamında oran belirtilmeksizin yapılan ödemenin yarısının maddi tazminat karşılığı, yarının da manevi tazminat karşılığı yapıldığının mahkememizce kabulü ile mevcut kusur durumu ve maluliyet derecesi ve 2330 sayılı yasa kapsamında yapılan ödemenin yarısının daimi iş gücü kaybına yönelik ödeme olduğu dikkate alındığında davacının rapor tarihi itibariyle kaşılanmayan 2.271,63-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatına, 749,70-TL bakıcı gideri tazminatına ve 161.70-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine hak kazandığı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin sigorta poliçe kapsamında bulunmadığı, çelişkinin giderilmesine yönelik adlı tıp kusur raporu, davacının maluliyet raporları, bilirkişi raporları Emniyet Genel Müdürlüğü müzekkere cevapları, poliçe ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmış olmakla; mevcut kazadaki kusur oranları, kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacıya 2330 sayılı yasa kapsamında yapılan ödemede dikkate alınarak davacı yararına manevi tazminat takdiri ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
Davacının daimi iş göremezlik ve bakım giderine yönelik davasının kısmen kabulüne, 2.271,63-TL daimi iş gücü kaybı tazminatı, 749,70-TL bakım gideri tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/02/2014 tarihinden davalı … yönünden dava tarihi olan 09/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
Davacının tedavi gideri talebinin davalı … yönünden reddine, davalılar … ve … yönünden kısmen kabulüne, 161,70-TL SGK’ca karşılanmayan tedavi giderinin kaza tarihi olan 01/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 4.000-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 01/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
Alınması gereken 497,50 TL harçtan ıslah ve peşin harçla alınan (263,56TL) harçların mahsubu ile bakiye 233,94 TL nispi harcın davalı sigortanın sorumluğu 206,38 TL si ile sınırlı olarak davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça maddi tazminat talebi yönünden yargılama gideri ( ,bilirkişi ücreti,tebligat gideri vs) olarak yapılan 2.274,98 TL sinin kabul ve red oranı oranı dikkate alınarak 269,36 TL sinin ve harç olarak yatırılan 426,56 TL si olmak üzere toplam 695,92 TL sinin davalı … sorumluluğu 660,56 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsil olarak alınarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı … ve … tarafından yargılama sırasında harç olarak yatırılan 728,10 ar TL nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 641,89 ar TL davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılara verilmesine,
Davalı … tarafından yargılama sırasında harç olarak yatırılan 728,10 TL sinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 650,89 TL sinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden Av.As.Üc.Ta uyarınca hesap edilen 3.183,03 TL vekalet ücretinin davalı sigortanın sorumluluğu 3.021,33 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine , red edilen kısım üzerinden Av.As .Üc.Ta.13 maddesi gereği 3.183,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden Av.As.Üc.Ta uyarınca hesap edilen 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine , red edilen kısım üzerinden Av.As .Üc.Ta. 10 maddesi gereği 4.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
Dair Taraf vekillerini yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.