Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/168 E. 2023/492 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/168 Esas – 2023/492
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/168 Esas
KARAR NO : 2023/492

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17.03.2020
KARAR TARİHİ : 07.07.2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12.07.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu, davacının davalı borçlu şirketten alacağının tahsili amacıyla öncelikle … e. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun anılan icra takibine ve …. yetkisine 10.05.2019 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiğini ve …. takibin durdurulmasına karar verildiği: yetkiye itiraz nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin “anlaşmaların çözümü” başlıklı hükmü uyarınca dosyanın … gönderilerek yeniden tevzi yaptırıldığını ve bu kez … esas sayılı dosyasından davalıya/davalılara ödeme emri gönderildiğini, davalı/davalılar vekilinin 01.08.2019 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiğini ve …. takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve iptali gerektiği, davacı ile davalılara ait yüklenici konumundaki iş ortaklığı arasında 10.03.2017 tarihinde … ili… ilçesi … mevkii … ada/parseller de yer alan … adet konut, adet ticaret merkezi (15 adet dükkan), adet camii, adet dükkan inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işinde kısmen alüminyum doğrama imalatlarının yapımı işi ile alakalı olarak “anahtar teslim yapım işlerine ait tip alt yüklenici sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, taraflar arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı oluşan alacaklarla ilgili başlatılan takibe dayanak yapılan 17.11.2018 tarihli …numaralı 610.790,90-TL tutarlı fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı borç oluştuğunu, taraflar arasında ki caride görüleceği üzere davacının 436.572,40.-TL alacaklı konumda olduğunu, davacı tarafından caride alacaklı görülen tutarın şimdilik 76.572,40.-TL si talep edilmişse de davalı tarafça ödenmediğini bu sebeple de davacının fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 76.572,40-TL alacağını tahsil amacı ile işbu icra takibini başlattığını, davalı tarafın cari hesap ekstresi ve faturalar ile sabit olan borcunu ödemeyerek ticari hayatta olması gereken güven ilişkisini zedelediğini, borçlu olan davalı tarafin başlatılan takibe de haksız ve kötü niyetli olarak sadece zaman kazanma amacı ile itiraz etti durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalı borçlunun borcunu ödemediği gibi alacağın tahsilini de geciktirerek davacı şirketin mağduriyetine yol açtığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davalı tarafın itirazında haksız olduğu, davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğu ve davaya konu itirazın haksız olduğu açıkça görüleceğini, hem HMK 222. hem TTK 82. madde hem de …kararları uyarınca iki taraf da tacir olduğundan ticari işlerden dolayı çıkan uyuşmazlıklarda, tarafların VUK uyarınca usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtları kesin delil niteliğinde olduğunu ayrıca, hem davacının hem de davalı tarafın ticari faaliyet bulunan şirketler olması nedeniyle icra takibinde talep edilen ticari avans faizin uygulanmasının da yasaya uygun olduğunu belirtilen nedenlerle, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davacının alacağının tahsili talebiyle … e. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde; davalı borçlunun, itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun yukarıda belirtilen alacak tutarları/sorumlulukları da dikkate alınmak suretiyle itiraz edilen toplam alacak tutarlarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı firma ile davalı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı arasında 10.03.2017 tarihli … ada/parsellerde yer alan … Adet konut, Adet Ticaret Merkezi, Adet Camii, Adet Dükkan İnşaatları ile alt yapı ve çevre düzenlenmesi işinde kısmen alüminyum doğrama imalatlarının yapımı işi ile alakalı olarak anahtar teslim yapım işlerim ait tip alt yüklenici sözleşme akdedildiğini, davacı tarafın, bu sözleşmeden kaynaklı olarak alacağı oluştuğunu ve alacağına istinaden 76.572.40-TL’lik icra takibi başlattığını iddia etmişse de davacı tarafın böyle bir alacağının söz konusu olmadığını, davacı firmanın hukuki dayanaktan yoksun taleplerde bulunarak davalı şirketlerden haksız kazanç sağlamaya çalışmakta olup gerek taraflar arasındaki 10.03.2017 tarihli sözleşme gerekse de davalı ortaklık ile idare arasında imzalanan asıl sözleşme gereğince davacı firmanın edimlerini gereği gibi ifa etmemesinin sonucu olarak davalı şirket nezdinde doğmuş bir alacağı kalmadığını, davacı tarafın, 10.03.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı cari hesaba istinaden alacaklı olduğunu iddia etmişse de işbu durumun gerçeğe tamamen aykırı olduğunu, davacı firmanın sözleşme şartlarını tam ve gereği gibi ifa etmediği gibi eksikliklere karşılık herhangi bir çözüm yolu dahi üretmediğini, davacı yanın… ilçesinde üstlendiği kısmen alüminyum doğrama imalatlarının yapımı işinde ortaya çıkan eksiklik ve ayıpların davacı firmaya gerek yazılı gerek sözlü olarak defalarca bildirilmişse de uzun bir süre dönüş alınamadığını, dilekçe ekinde görüldüğü üzere; söz konusu eksiklikler ve hataların davacı firmaya iletildiğinde yeni bir fiyat hesaplamasıyla eksiklerin düzeltilebileceğine dair mail geldiğini, davacı firmanın yapması gereken bir iş için yeniden fiyat hesaplamasına gitmesinin gerek ticari teamüllere gerekse sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olduğunu bu durumun düzeltilmesi gerektiğinin bildirildiğini ortaya çıkan ayıpların gerek sözleşme hükümleri gerekse ticari hayat gereğince davacı firma tarafından düzeltilmesi gerektiği izahtan vareste olduğunu, davalı şirketlerin güven ilişkisine dayanarak ve basiretli bir tacir inancıyla sözleşme akdettiği davacı firmanın, kendisinden kaynaklı olan eksikliklerin onarım maliyetini dahi davalı şirketten tahsil etmeye çalıştığını ancak, sözleşme gereğince davacı firmanın taahhüdünü gereği gibi yerine getirmemesinin ve ayıpları onarmamasının sonucu olarak davalı şirketlerin sözleşmeyi fesih hakkı bulunduğu gibi davacının namı hesabına başka firmalara yaptırarak cari hesaba borç kaydetmesinin mümkün olduğunu, kusurların ivedilikle düzeltilmesini talep ettiğini, bu minvalde söz konusu ayıp ve hataların müşavir firmanın da bilgi ve görgüsüyle tutanak altına alınarak davacı firma namı hesabına başka firmalara yaptırılmak zorunda kalındığını davacı tarafın sanki edimleri yerine getirmişçesine faturalandırdığı bedelleri talep ederken sözleşmeye aykırı davranışlarından bahsetmediğini davacı tarafın alacaklı olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, gerek Müşavir firmanın da imzasının bulunduğu tüm tutanaklar, gerekse yazışmalar/ihtarlar işbu davadaki iddialarını tamamen doğrular nitelikte olup; davacı tarafın sözleşme kapsamındaki borcunu ayıplı şekilde ifa ettiğini ve bu gizli ayıpları sonradan düzeltmediğini ispat etmeye yettiğini, taraflarınca gösterilen tüm iyi niyetli çabalara ve karşı tarafa yapılan uyarılara rağmen söz konusu ayıplar düzeltilmediğinden, davacı tarafın gizli ayıplarının düzeltilmesi için davalılarca oluşturulan ortaklık tarafından üçüncü kişilere başvurulmak zorunda kalındığını, bu nedenle söz konusu şantiyedeki işlerdeki gizli ayıpların üçüncü kişilere yaptırıldığını ve bu işlerin davacı … fatura edildiğini, bu sürecin ardından davacı … tarafından yerine getirilmeyen gizli ayıpların davalıların oluşturduğu ortaklıkla davacı taraf arasındaki cari hesaba ortaklık adına gelir olarak kaydedildiğini, söz konusu eksiklikler dolayısıyla tekrar yapılan imalatların cinsini şu şekilde olduğunu, … bu şekilde faturalandırılan iş ve işlemlerin davacı firma namı hesabına dava dışı …İnş. San. Ve Tic. A.Ş.. … İnş. Tur. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti. , … San. Tic. Ltd. Şti.. … Yapı Malz. San. Ve Tic. Ltd. … isimli yerlere yaptırıldığını, davacı tarafa yapılan tüm bildirimlere rağmen kendilerinden herhangi bir dönüş alınamayınca elektronik ortamdaki yazışmaların yanı sıra davalı şirketler adına …. Noterlinin … yevmiye numaralı 05.08.2019 tarihli ihtarnamesi ile üçüncü kişilere yaptırılan işlerin cari hesaplarına borç olarak kaydedildiğinin ihtar edildiğini, davacı firmanın sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini ve davalılar nezdinde herhangi bir alacağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava; … esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali davasına ilişkin olduğu, takip temelinin taraflar arasında 10.03.2017 tarihinde akdedilen “…anahtar teslim yapım işlerine ait ” sözleşme kapsamında bakiye alacak istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın davacı tarafça sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirip getirmediği, bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
… tarafından gönderilen dava konusu iş kapsamında geçici kabul tutanakları ve … tutanaklarına ilişkin bilgi ve belgeler mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
…. Noterliğinin… yevmiye nolu 05.08.2019 tarihli ihtarname örneği mahkememiz dosyası arasına alınmıştır .
… Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden gönderilmiş ve mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi için talimat yazılmış olup, bilirkişi raporları dosyamız arasına alınmıştır. Davalı ticari defterlerinin incelenmesi suretiyle alınan kök ve ek bilirkişi raporunda özetle; davalının takip tarihi itibariyle 76.572,40-TL cari hesap borcunun olduğu, dava tarihi itibariyle 184.694,67-TL cari hesap alacağının olduğu yönündeki kanaatini belirtmiştir. Davacı ticari defterleri incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının takip tarihi itibariyle 436.572,40-TL alacağının olduğu yönündeki kanaatini belirtmiştir.
Dosya bilirkişiye heyetine tevdi edilmiş olup, kök ve ek raporda ; Davacı tarafından üstlenilen işlerin geçici kabulünün yapılmış olduğu ve geçici kabulde belirtilen eksikliklerin giderildiği, Kesin Kabulün de yapıldığı ve … Komisyonu tarafından tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin de tamamlandığının tespit edildiği, davalı her ne kadar davacı tarafından eksik ve ayıplı bırakılan işlerin davacıya yapılan uyarıya rağmen tamamlarmadığından bahisle başka firmalara davacı nam ve hesabına yaptırıldığını belirtmiş ise de davacıya yapılan uyarı veya ihtara rastlanmadığı, Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının üstlendiği işlerin davacı tarafından tamamladığının kabulü gerekeceği, nitekim uyarı ve ihtar yapılmaksızın davalı tarafından eksik ve ayıplı işler tamamlanmış dahi olsa davalının teslim aldığı işleri teslim aldığı haliyle kabul ettiğinin kabul olunacağı, yönündeki kanaatini belirtmiştir. Bilirkişi raporunun denetime açık hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır .
Eser sözleşmelerinde sözleşme akdedildikten sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilir. Bu nedenle eser sözleşmelerinde kural olarak sözleşmesi feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Bu kapsamda iş sahibinin eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, sözleşmenin sona erdiğini kanıtlaması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; taraflar arasında 10.03.2017 tarihinde akdedilen “…anahtar teslim yapım işlerine ait ” sözleşme kapsamında13.07.2018 tarihinde geçici kabulün yapıldığı, davalı tarafından 05.08.2019 tarihli ihtarla akdin feshedildiği, davacı namına yapılan işlere ilişkin yansıtma faturasının 28.11.2019 olduğu, geçici kabulde belirtilen eksikliklerin giderildiği, kesin Kabulün de yapıldığı ve … Komisyonu tarafından tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin de tamamlandığının tespit edildiği, davalı her ne kadar davacı tarafından eksik ve ayıplı bırakılan işlerin davacıya yapılan uyarıya rağmen tamamlarmadığından bahisle başka firmalara davacı nam ve hesabına yaptırıldığını belirtmiş ise de işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edildiği, davacıya yapılan uyarı veya ihtara rastlanmadığı anlaşılmakla taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının üstlendiği işlerin davacı tarafından tamamladığının kabulü ile davacının bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olmadığı dikkate alınarak icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; … esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynı şartlar ile devamına,
2- İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.230,66-TL harçtan, dava açılışında alınan 1.307,67-TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 3.922,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.307,67-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 278,50-TL tebligat ücreti, 4.800,00-TL bilirkişi ücreti, 150,50-TL posta gideri ve 60,00-TL dosya kapak ücreti olmak üzere toplam 6.651,07-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 12.251,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07.07.2023

Katip …
¸ e-imzalıdır

Hakim …
¸ e-imzalıdır