Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/691 E. 2021/764 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/691 Esas – 2021/764
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/691 Esas
KARAR NO : 2021/764
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili tarafından UL 163392 notu fatura ile teslim edilen 823818575728 nolu eşya Antakya/ Hatay’da bulunan davalı tarafın Asi şubesinden Yenimahalle / Ankara adresinde bulunan Alınteri şubesine teslim edilmediğini, yapılan görüşmede gönderinin sehven farklı bir şehre gönderildiğini, gönderinin yanlış giden şehirden alınarak Yenimahalle / Ankara adresinde bulunan Alınteri şubesine getirileceği şeklinde beyanlar ile tam 6 (altı) ay boyunca oyalandığını, müvekkiline eşyanın kayıp olduğunu ve bulunamadığının 13.06.2019 tarihinde beyan edildiğini, bunun üzerine davalıya faks çekildiğini ancak cevap alınamadığını müvekkilinin 23.07.2019 tarihli taahhütlü mektup ile davalıya başvurduğunu, başvuruya 26.07.2019 tarihinde tebliğ alan davalı tarafından tebliğ tarihinden itibaren 7 (yedi) gün içinde ödeme yapmadığı için TTK 18/3 maddesinde belirlilen usule göre TDK 117/1 maddesi uyarınca 02.08.2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, davalının başvuruya rağmen müvekkilinin zararını gidermediğinden bahisle fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile 1.600,00.-TL’nin 05.08.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla zaman aşımı def’inde bulunduklarını, dava konusu edilen kargonun göndericisinin … İnşaat A.Ş. alıcısının … Oto. San. Ve Tic. Ltd Şti olan 26 (yirmialtı) kg ağırlığındaki kargo olduğu ve 11.12.2018 tarihinde UL 163392 İrsaliye numarası ille taşındığının belirlendiğini, dolayısıyla davacının kargo içerisinde 50 (elli) kg ağırlığında bir ağır vasıta direksiyon kutusu bulunduğu iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu ve bu iddiayı kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla KDV dahil 5.782,00.-TL üzerinden taleple bulunması halinde dahi hatalı olduğunu, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini ayrıca yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava , taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası niteliğindedir.
Davacı şirket tarafından 03.04.2018 tarihinde Antakya/ Hatay dan dava dışı … Oto. San. Ve Tic. Ltd Şti .nin Yenimahalle /Ankara adresine kargo gönderildiği, kargonun UL 163392 İrsaliye numarası ile taşındığı ve 11.12.2018 tarihinde davalı firma tarafından fatura düzenlendiği ancak kargonun alıcısına ulaşmadığı anlaşılmış; davalı tarafından kargonun teslim edildiğine dair belge ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; kargoda kaybolduğu bildirilen direksiyon kutusunun dosyada mevcut faturaya göre fatura tarihi olan 14.07.2017 tarihi itibarıyla bedelinin KDV dahil 5.782,00TL olduğu, bu bedel güncellendiğinde 11.12.2018 tarihi itibarıyla direksiyon kutusunun bedelinin 8.660,86TL olacağı bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalı şirkete 23.07.2019 tarihinde ihtar çekilmiş ve kargoda kaybedilen ürünün KDV dahil bedeli olan 5.782,00TL ‘nin 7 gün içinde ödenmesi talep edilmiş, ihtara kayıp olan malzemenin 14.07.2017 tarihli faturası eklenmiş ve ihtar 28.07.2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafından davalı şirkete taşıması için verilen direksiyon kutusunun kargoda kaybolduğu , teslim edilmesi gereken yere teslim edilmediği anlaşılmış olup davalının basiretli bir tacir olarak kendisinden beklenen özen ve yükümlülüğü göstermediğinden dolayı sorumlu olduğu ve bu nedenle TTK’nın 882. Maddesinde belirtilen sorumluluk sınırlandırılmasından yararlanamayacağı ve teslim edilmeyen kargo değerinden sorumlu olduğu, davacının malın teslim edilmemesi üzerine davalı şirkete sözlü bildirimde bulunduğu , kendisine düşen sorumluluğu yerine getirdiği ,yine noter ihtarı ile davalıyı temerrüte düşürdüğü anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 1.600,00TL’nin temerrüt tarihi olan 05/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 109,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 44,40 TL peşin harcın düşürüldükten sonr a kalan 64,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 7 adet E- Tebligat 38,50TL, 1 adet tebligat 19,00TL, 1 dosya kapağı ücreti 1,75TL, 2 adet posta ücreti 42,00TL , bilirkişi ücreti olarak 500,00TL olmak üzere toplam 690,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi uyarınca hesaplanan 1.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021