Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/686 E. 2021/50 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/686 Esas
KARAR NO : 2021/50

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2014
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
KARARYAZ.TRH. : 21/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacılar vekilinin dava dilekçesi ile “… müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptalini, söz konusu İcra Mahkemesi kararının kesinleştiğini, zaten takip yapıldığından bu davanın açıldığını, ticari defter ve belgeleri sunduklarını, … … Şubesine müzekkere yazılarak söz konusu çeklerle ilgili 06/01/2013’te başlayan ticari ilişkiden dolayı davalı şirkete yapılan ödemelere ilişkin belge ve kayıtların gönderilmesini talep ettiklerini, bu belgelerin istenilmesinin sebebinin davalı ile yapılmış olan ticaretin bedellerinin ödendiğini göstermek olup söz konusu takibe konu senetle ilgisi olmadığını, iki tarafın ticari ilişkisi eskiye dayanmakta olup daha önceki ödenen meblağlar da dikkate alınarak defter incelemesi yapılmasının gerektiğini, bilirkişi raporunun aleyhe hususlarını kabul etmediklerini, müvekkili …. açısından bilirkişinin beyanlarına katılmadıklarını, ek rapor alınmasını talep ettiklerini, bunun dışında ibraz edecekleri veya getirtilmesini istedikleri delil olmadığını, ticari ilişki nedeniyle taraflar arasında başka senet veya verilmiş bir belge olmadığını, sübut bulan davanın kabulüne ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle ” İcra Mahkemesindeki dosyanın süresinde temyiz edilmediği için kesinleştiğini, davanın ispatlanamadığını, bilirkişiye de gitmeye gerek olmadığını, buna göre kanıtlanamayan davanın reddedilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise de müvekkil şirket …’da olduğu için ticari defter ve belgelerin yerinde incelenmesini talep ettiklerini, bankanın cevabi yazısının dava konusu senedin ödendiğini göstermeyeceğini, ödeme iddiasının kanıtlanmadığını, bilirkişilerin tespitlerine katıldıklarını, taraflar arasında takibe konu bu senetten başka senet veya çek gibi belge verilme durumu olmadığını, başka sunacakları veya getirtilmesini istedikleri delil kalmadığından davanın reddine karar verilmesi ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER: … Müdürlüğüne ait … nolu takip dosyasının tetkikinde alacaklısının … İnşaat şirketi, borçlularının … Hafriyat şirketi ile … ,takip konusunun 13.11.2013 tanzim tarihli, 25.01.2014 vadeli 63.471,17-TL’lik bono istinaden fazi ile birlikte toplam 65.153,46-TL’ ı olduğu , 08.04.2014 tarihinde kambiyolu takip yapıldığı, ödeme emirlerinin 14.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Ankara …. İcra Mahkemesine ait … sayılı dosyanın incelenmesinde; 21/04/2014 tarihinde … Harfiyat şirketi tarafından … İnşaat şirketi aleyhine açılan borca itiraz davası sonucu 10/06/2014 tarihinde yazılı belge sunulmadığından borca itirazın reddine karar verildiği kararın kesinleştiği görülmüştür.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda “…. Ticaret Sicil belgelerine göre davacı … Hafriyat şirketinin ortaklarından …’ün 26.02.2013 tarihinde payını …’e devrettiği, şirket ortaklığından ayrılarak pay defterine işlendiği şirket müdürlüğüne 10 yıl süre ile …’in atandığı, senedin düzenleme tarihinin 13.11.2013 olması sebebiyle …’in yetkili olmaması sebebiyle davacı şirketi temsile yetkili olmadığından davacı şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağının, senedi imzalayan ve imza inkarında bulunmayan davacı …’ün ise sorumlu olduğunun, bonodan dolayı başlatılan icra takibi nedeniyle borç miktarının 65.153,46-TL olduğunun, defter ve kayıtlarda bunun yer almadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı şirketin ticari sicil kayıtları çıkartılmış … Hafriyat şirketinin ortaklarından …’ün 26.02.2013 tarihinde payını …’e devrettiği,…’in şirket müdürlüğünün iptaline karar verildiği, yerine …’in atandığı görülmüştür.
Mahkememizin …K sayılı ilamı ile “…Yukarıdaki deliller ile tüm dosya kapsamından, davanın; davalı ile davacılar arasında ticari ilişki bulunup davacının iddiasına göre açık hesap teminatı olarak verilen takibe konu senedin davalı tarafından takibe konulduğu, 10.11.2013 tarihli senet döneminde aralarındaki ticari ilişkinin bittiğini, başka gerçekleşmediğini ve kaşe dışında imzası olmayan …’in davacı şirket temsilcisi olarak değil aracı kişi olduğunu ve şahsen borçlanmadığını ileri sürerek takibe konu borçtan dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespiti için bu davanın açıldığı sabit olup uyuşmazlığın davacıların iddialarının doğru olup olmadığı, takibe konu senedin geçerli olup olmadığı, bu senetten dolayı davalının alacak hakkının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu, dosya içeriğine uygun ve gerekçesi yeterli bilirkişiler raporuna göre senedin düzenleme tarihinin 13.11.2013 olması sebebiyle …’in o tarihte davacı şirketi temsile yetkili olmadığından davacı şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağı, senedi imzalayan ve imza inkarında bulunmayan davacı …’in ise sorumlu olduğu, bonodan dolayı başlatılan icra takibi nedeniyle borç miktarının 65.153,46-TL olduğu, senetteki imzaya itiraz durumunun bulunmadığı, taraflar arasında takibe konu bu senetten başka senet veya çek gibi belge verilme durumu olmadığı anlaşılmakla … Davacı … şirketi yönünden, davanın KABULÜ ile … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki takibe dayanak teşkil eden senetten dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Davacı … yönünden Davanın REDDİNE” karar verildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin istinafı üzerine mahkememiz kararının Ankara Bam 22.Hukuk Dairesinin …. K sayılı ilamı ile”… Davacıların istirdat talepleri yönünden olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamış olması hukuki dinlenilme hakkı bakımından (HMK m. 27) kamu düzenine ilişkin bir aykırılık olup mutlak bir istinaf sebebi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Zira HMK’nın 355. maddesi gereği de Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu resen gözetir. Doktrinde HMK’nın 353. maddesindeki istinaf sebeplerinin örnek niteliğinde olduğu, maddede sayılmamasına karşın mutlak istinaf sebebi olabilecek başka usul hatalarının da söz konusu olabileceği görüşünde olanlar da bulunmaktadır (AKKAYA Tolga, Medeni Usul Hukukunda İstinaf, Ankara 2009, s. 192). Kararın gerekçesiz olması, hukuki dinlenilmesi hakkının ihlali ve bu gibi kamu düzenine aykırılık teşkil eden ve istinaf denetim ve yargılamasının yapılmasına engel oluşturan hususlarda HMK’nın 353. maddesi kapsamında değerlendirilerek kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesini gerektirmektedir….Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesi, … Karar sayılı ve 03/03/2017 tarihli kararının kaldırılmasına,” denilerek mahkememize iade edildiği görülmüştür.
İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından davacı şirket tarafından 01/09/2014 tarihinde 65.153,46 TL nin icra dosyasına yatırıldığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı şirket vekilinin 19/11/2020 tarihli dilekçesi ile tahsilini talep ettiği miktara dava tarihinden itibaren avans faizi talep ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Davacı şirket tarafından icra takibine konu bonoda şirket temsilcisinin imzasının bulunmadığı belirtilerek boçlu olmadığının tespiti ve icra dosyasına ödenmek zorunda kalan bedelin tahsili , davacı … tarafından şahsi sorumluluğu bulunmadığı belirtilerek boçlu olmadığının tespitine karar verilmesi, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, … Müdürlüğünün … nolu takip sayılı 13.11.2013 tanzim tarihli, 25.01.2014 vadeli 63.471,17-TL’lik bononun tanzim tarihinde davacı şirket temsilcisinin davacı … değil … olduğu, takibe konu bononun bu itibarla davacı şirket yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, senedi imzalayan ve imza inkarında bulunmayan davacı …’ün ise şahsen sorumlu olduğu, davacı şirketçe icra takibinden sonra İcra dosyasına 65.153,46 TL si yatırıldığı dava dilekçesi , cevap dilekçesi, Ticaret Sicil kaydı,bilirkişi raporu, müzekkere cevabı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla ,davacı tarafça bedelin dava tarihinden önce ödenmesine rağmen dava dilekçesi ile faiz talep edilmemesi,ıslah ile faiz talebi, faiz başlangıcı yönünden gözetilerek davacı … şirketi yönünden, davanın kabulü ile … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki takibe dayanak teşkil eden senetten dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı şirketçe icra dosyasına ödenen bedelin davalışirketten alınarak davacıya verilmesine , davacı …’ün davasının reddi ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacı … Harfiyat Alimünyum Nakliyat … LTD. ŞTİ’nin davasının kabulüne, davacının … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu 13/11/2013 tanzim tarihli 25/01/2014 vadeli 63.471,47-TL’lik bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı şirketçe ödenen 65.153,46-TL’sinin ıslah tarihi olan 20/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı …’ün davasının reddine,
Davacıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
Davacı şirket yönünden Alınması gereken 4.450,63 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan harcın mahsubu ile bakiye 2.287.93 TL sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı … yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan 59,30 TL red harcının davacı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı şirket tarafından yargılama gideri olarak yapılan (harç,bilirkişi ücreti, tebligat vb) 2.524,20 TL sinin davalıdan alınarak davacıya , davalı şirketçe yargılama gideri olarak yapılan 147,70 TL sinin 73,85 TL sinin davacı … Pekgözden alınarak davalıya verilmesine bakiye giderin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, davacı … tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Av.As.Üc.Ta.uyarınca hesap edilen 9.773,09 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı şirkete, red edilen dava yönünden 9.773,09 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davalı şirkete verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.