Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/64 E. 2021/124 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/64 Esas
KARAR NO : 2021/124



DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2014
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
KARARYAZ.TRH.: 12/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Davacı davalı bankadan 15/10/2012 tarihinde İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi ile 60 ay vadeli 158.000,00-TL kredi kullandığı, davalı banka davacıdan söz konusu sözleşme bağlamında “kredi tahsis ücreti” adı altında 950,00-TL ücret aldığı, söz konusu rakamın hangi kalemleri kapsadığının taraflarınca bilinmediği, davacı bankaca dekont verilmediği, davacı kredisinin ilk 7 aylık taksitlerini ödedikten sonra 13/06/2013 tarihinde kredinin tamamını kapattığını, davacı kredi kullanırken davalı banka tarafından kendisine verilen geri ödeme planında 20/06/2013 tarihinde ana para bakiye borcunun 142.810,88-TL olarak görülmesine rağmen davacının krediyi kapattığı 13/06/2013 tarihinde kendisinden 152.362,91-TL bakiye ödeme yapıldığı, aradaki farkın 9.552,03-TL olduğu, bunun neden kaynaklandığının banka tarafından izah edilmediği, davalı banka ile davacı arasında akdedilen 15/10/2012 tarihli ihtiyaç kredisi sözleşmesi iltihaki bir biçimde oluşturulduğu, bir başka deyişle söz konusu sözleşmenin karşılıklı müzakere edilmeden, davalı tarafından tek taraflı tanzim edildiği beyan edilerek, davalı bankanın davacıdan haksız bir şekilde “kredi tahsis ücreti” adı altında tahsil etmiş olduğu, 950,00-TL’nin hangi kalemler için tahsil edildiği taraflarından bilinmediği ve dekontları banka tarafından verilmediğinden Mahkemenin ödeme kalemlerinin tespitini, tespit üzerine harcı taraflarından ikmal edilerek müddeabihi arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00-TL’sinin ödeme gününden başlayacak avans faizi ile davacıya iadesini, davacının krediyi kapattığı tarihte kendisinden tahsil olunan 9.552,03-TL’nin hangi kalemler için tahsil edildiğini taraflarınca bilinmediğinden kalemlerin tespitini, tespit üzerine harcı taraflarından ikmal edilerek müddeabihi arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’sinin ödeme gününden başlayacak avans faizi ile davacıya iadesini, her türlü yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklerilmesine…,” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle “davacının kullandığı kredi nedeniyle kendisinden talep edemeyeceği halde masraf adı altında kesinti yapıldığını iddia ederek bu kesintinin iadesi için huzurdaki davanın açıldığı, belirtilen kesinti göz önünde bulundurulduğunda davacının sigorta prim ücreti ve ekspertiz ücretlerinin davalı bankadan isteme hak ve dayanağının olmadığı, çünkü sigorta pirim ücretinin sigorta yapan kuruma aktarıldığı, davacı dilekçesinde açık ve net biçimde belirtilmemekle beraber “ve diğer ücretler v.d. adı altındaki toplam tutardan ekte sunulan Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere..” diyerek muğlak ifadelerle de olsa ekspertiz ücretinin de iadesini talep etmiş olduğu, davacı bankaya müzekkere yazılarak yapılan kesintilerin sigorta primi ekspertiz ücreti, masraf ve komisyon adı altında ne kadar kesinti yapıldığının ayrıştırılarak istenmesi gerektiği, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerketiği, zira dava dilekçesinde de yer verildiği üzere, davacıya kredi kullandırıldığı ve şikayet konusu tutar da bu tarihte tahsil edilmiş olduğu, davalının uzun süre bir talepte bulunmayarak dosya masrafının iadesini istenmesinin usulsüz olduğu, kredi kullandırımından önce davacının bilgilendirildiği, alınacak masraf ve komisyonlar hakkında kendisine bilgi verildiği, davacı da söz konusu kredinin uygun koşullarda kullandırıldığına ikna olarak bankadan kredi kullanmayı kabul ettiği, müşteri ile akdedilen sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince davacı başlangıçta bu koşullarla kredi kullanacağını bildiği halde uzun bir yıl sonra bu komisyonun, masraf iadesini talep etmesi hakkında kötüye kullanımını teşkil ettiği, dava konusu tutarların mevzuata ve yasaya uygun tahsil edildiği, alınan ücretlerin kredi kullandırılması esnasında banka tarafından yapılan işlemlere ilişkin operasyon giderlerinden oluştuğu, tacir olan bankanın TTK’nun 22. Maddesi gereğince ücret talep hakkın bulunduğu, zaten aksine davranışın Bankacılık Kanunu’nun, bankaları kaynaklarını özenli ve verimli kullanmakta yükümlü kılan hükümlerine aykırılık oluşturduğu, Davalı bankaca alınan hizmet komisyonlarının banka internet sitesinde ve şubelerde bulunan “Bankacılık Hizmetleri karşılığı Tahsil Edilecek Komisyon Oranı ve Tutarı Tablosu TL İşlemler” afişinde duyurulduğu beyan edilerek, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesin!, 1136 Sayılı Avukat Kanununun 4667 sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak atlarına hükmedilmesine karar verilmesini…, ” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Banka kayıtları getirtilmiş, taraf delilleri toplanıp mahkememizin 2014/1171 E,2016/363 K sayılı ilamı ile “… davacının davalı bankanın… Şubesinden kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle kesilen kredi tahsis bedeli ve erken ödeme cezası adı altında davacıdan tahsil edilen komisyon ve masraflarının kesinti tarihinde itibaren avans faiziyle geri ödenmesi için açılan dava olduğu sabit olup uyuşmazlık, davacının talebinde haklı olup olmadığı, haklı ise miktarının ne kadar olacağı hususlarından ibaret olduğu, yeterli ve gerekçesi uygun bilirkişi raporuna göre komisyon ve erken ödeme ücreti olarak davacıdan kesilen miktarın toplamda 7.149,76-TL olduğu, temerrüt durumu oluşmadığından faizin dava ve ıslah tarihinden itibaren başladığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne… 7.149,76-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın 1.250-TL’sine dava tarihinden itibaren, kalan 5.899,76-TL’sine de ıslah tarihi olan 12.02.2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, faizin başlangıç tarihi itibarıyla fazla istemin reddine,” karar verildiği görülmüştür.
Davalı temyizi üzerine mahkememiz ilamının Yargıtay …Hukuk Dairesinin 2017/69 E,2018/5987 K sayılı ilamı ile “…Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava kredi bakiyesinin erken ödenmesi nedeniyle davalı bankanın indirim yapmadığı ileri sürülerek erken ifa nedeniyle ödenen tutarın bir kısmının iadesine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın (kısmen) kabulüne karar verilmiştir. Ancak gerek kredi sözleşmesinin imzalandığı gerekse de erken ifanın gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 96. maddesi gereğince taraflar arasında aksi kararlaştırılmamış olması halinde borçlu erken ifada bulunabilecek ise de yine kanun, sözleşme ya da adet gereği olmadığı sürece erken ifada bulunmakla borcundan indirim yapma yahut yapılmasını isteme hakkını haiz değildir. Bununla birlikte, davalı Banka tarafından davacıya yapılan 11.10.2012 tarihli Genel İşlem Koşullarına İlişkin Bilgilendirme Notunda, davalı Bankanın komisyon ve masraf karşılığında erken ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, ancak tarafların bu hususta miktar veya bir oran belirlemedikleri anlaşılmaktadır. Keza Kredi Sözleşmesinin 6/1 maddesinde de oran zikredilmeksizin kredi tahsis ve geri ödemesi için komisyon alınacağından bahsedilmektedir. Bu durumda her ne kadar davacı genel işlem koşulları yönünden davacı 6098 sayılı TBK’nın 21. maddesi uyarınca kredi sözleşmesi öncesi önceden bilgilendirilmiş ise de, alınacak kredi tahsis ve erken ödeme komisyon oranı bakımından rakamsal bir belirleme veya davalı Banka tarafından Merkez Bankasına yapılan komisyon oranı bildirimine bir atıf da bulunmadığından 6098 sayılı TBK’nın 25. maddesi uyarınca sözleşmenin içerik denetimine tabi tutulması ve bu nedenle kredi tahsis ve erken ödemenin yapıldığı tarih itibariyle, kredinin türü ve miktarı itibariyle emsal bankaların hangi oranda komisyon aldıklarının belirlenerek alınan komisyon oranı ortalamasının tespiti ve davacıdan alınan ve ortalamayı aşan miktar varsa bu kısım yönünden davanın kabulü gerekirken mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir…” denildiği görülmüştür
Kredi tahsis ve erken ödemenin yapıldığı tarih itibariyle, kredinin türü ve miktarı itibariyle emsal bankaların hangi oranda komisyon aldıklarının belirlenmesi için bankalara müzekkereler yazılmış,emsal oranlarının belirtildiği görülmüştür.
Bozma öncesi rapor veren bilirkişiden alınan 14/11/2019 tarihli ek raporda “…Ticari kredi işlemlerinde sözleşme müşteriye imzalatılmadan önce alınacak komisyonla ilgili bilgilendirme formunun müşteriye imzalatıldığı, Taksitli Ticari kredinin taksit gününden önce kapatılması halinde taksit tarihi ile kredi kapama tarihi arasındaki gün tesbit edilerek, kredinin kullandırıldığı tarihteki krediye uygulanan faiz oranı ile hesaplanan faiz , hesap kapaması yapan müşteriden tahsil edilir. Bu konu Bilirkişi raporunda hesaplamalar bölümünde gösterilmiştir. Bankalar arasında çok az da görülse Ticari kredi hesap kapamalarında , ödeme günü gelmeyen bir sonraki taksiti tahsil edip, kalan ana para miktarını tahsil ederek hesap kapama işlemi yapılabilmektedir. Örneğin dosyada belirtilen 20.07.2013 tarihli taksit tutarı 3.695,86 taksit ödemesinden sonra kalan ana para tutarı 142.810,88 olmak üzere toplamda 146.506,74 TL tahsil işlemi yapılarak kredi kapaması yapılabilen, Bankalarda çok az raslanabilen bu tür hesap kapamaların da olduğu,” belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 27/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda “…Davalı …’un davalı bankadan, 15/10/2012 tarihinde 158.000,00 TL 60 ay vade ile Ticari kredi kullanıldığı, kredi kullanımı gününde davacı hesabından 950,00 TL “Kredi Tahsis” ücreti tahsil edildiği, konu kredinin 13/06/2013 tarihinde kapatıldığı, kapama aşamasında 152.362,91 TL tahsil edildiği tespit edilmiştir. İşbu raporun “İnceleme-Değerlendirme” başlığı altında detaylı olarak arz ve izah edildiği üzere, tarafıma tevdi edilen dosya kapsamı, tüm belge ve hesap dökümlerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece, HalkBank, Ziraat Bankası, Akbank, Garanti Bankası, Yapı Kredi Bankasına ticari genel kredilerde alınan komisyon ücretleri bildirilmesinin istenildiği müzekkereye verilen cevapların incelenmesi sonucunda; Davacı hesabından 950,00 TL “Kredi Tahsis” ücreti için; değerlemeye alınabilen 2 bankanın uyguladıkları oranların asgari %1 den başladığı. Sayın Mahkemece bu oranın emsal kabul edilmesi durumunda; 15/10/2012 tarihinde 158.000,00 TL Ticari Kredi kullandırıldığı, kredi kullanımı gününde davacı … hesabından 950,00 TL “Kredi Tahsis” ücreti tahsil edildiği, tahsil edilen dava konusu komisyon tutarının kullandırılan krediye oranının %0,6 olduğu, diğer 3 bankanın cevapları yukarıda döküm halinde sunulmuş olup, Takdir Sayın Mahkemenindir. Konu kredinin 13/06/2013 tarihinde “Kredi Hesabı Kapatılmıştır” açıklaması ile 152.362,91 TL davacı … hesabından tahsil edildiği, Ticari Kredinin Ödeme Planına göre, 13/06/2013 tarihinde kapama tutarı 146.163,15 TL ‘na denk geldiğinin tespiti ile , 6.199,76 TL Erken Ödeme Ücreti alındığı, Buna göre bahsi geçen kredi kapama aşamasında oransal olarak %4,24 Erken Ödeme ücreti alındığı. Sayın Mahkemece, … , … Bankası, … , … Bankası, … … Bankası’na ticari genel kredilerde alınan komisyon ücretleri bildirilmesinin istenildiği müzekkerlere verilen cevaplarda ; “Erken Kapama Komisyonu/Ücreti/Cezası” adı altında bildirim olmadığı, Yargıtay içtihatı ve görevlerdirme kapsamında; Sayın Mahkemenize denetimine açık ve hüküm tesis edici rapor düzenlenebilmesine teminen, takdir edilen bankalardan 13/06/2013 tarihi için “Erken Kapama Komisvonu/Ücreti/Cezası” adı altında yapılan kesintilerin/ oranların talep edilmesi gerektiği,” belirtildiği eksikliklerin giderilmesi ile alınan 25/01/2021 tarihli ek raporda ” …Davacı hesabından tahsil edilen 950,00 TL “Kredi Tahsis” ücreti için; değerlemeye alınabilen 2 bankanın uyguladıkları oranların asgari %1 den başladığı, Sayın Mahkemece bu oranın emsal kabul edilmesi durumunda; 15/10/2012 tarihinde 158,000,00 TL Ticari Kredi kullandırıldığı, kredi kullanımı gününde davacı … hesabından 950,00 TL “Kredi Tahsis” ücreti tahsil edildiği, tahsil edilen dava konusu komisyon tutarının kullandırılan krediye oranının %0,6 olduğu ve banka asgari oranların altında kaldığı, Davacı hesabından tahsil edilen 6,199,76 TL “Erken Ödeme “ücreti için; 2 bankanın uyguladıkları oranların ortalamasının %6 olduğu. Sayın Mahkemece bu oranın emsal kabul edilmesi durumunda; 15/10/2012 tarihinde 158.000,00 TL tutarında Ticari Kredi kullandırıldığı, kredi kapama aşamasında davacı … hesabından 6.199,76 TL Erken Ödeme Ücreti alındığı, buna göre bahsi geçen kredi kapama aşamasında oransal olarak %4,24 Erken Ödeme ücreti alındığı ve banka ortalamalarının altında kaldığı,” belirtildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça kullanılan kredi nedeniyle alınan kerdi tahsis ve erken ödeme ücretinin tahsili , davalı tarafça davanın reddi talep edilmiş olup;
Davalı bankaca Davacıya 15/10/2012 tarihinde 158.000,00 TL Ticari Kredi kullandırıldığı, kredi kullanımı gününde davacı … hesabından( kredinin %0,6 oranında) 950,00 TL “Kredi Tahsis” ücreti tahsil edildiği, kredinin erken ödeme suretiyle kapaması sırasında ise (kapatılan kredi miktarına oranla % 4) 6.199,76 TL Erken Ödeme Ücreti alındığı, davalı bankaca alınan kredi tahsis ve erken kapama ücretlerinin emsal banka ortalamalarının altında kaldığı bilirkişi raporu, emsal banka müzekkere cevapları , Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2017/69 E,2018/5987 K sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla davacının davasının reddi ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının reddine,
59,30 TL red harcının peşin ve ıslahla alınan harçtan mahsubu ile fazladanalınan 127,10 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,Bakiye avansın yatırana iadesine,
Davalı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 80,00 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Av.As.Üc.Ta uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair Taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.