Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/603 E. 2021/958 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/603 Esas
KARAR NO : 2021/958

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile Davacı … arasında 10 yılı aşkın süre boyunca perde alım satımına dayalı olarak ticaret yapıldığını ve bu ticaret sayesinde aralarında güvene de dayanan bir arkadaşlık ilişkisi kurulduğunu, bu süre zarfında davacının işletmiş olduğu perde dükkanı için davalı taraftan başka kimse ile ticari ilişki kurmadığını, memleketi Kilis’ten geldikten sonra elindeki para ile ticaret yapmak isteyen ve perde dükkanı açan davacı …’ m perdecilik alanında deneyim sahibi olduğunu düşündüğü ve tanışıp belirli bir süre sonra da büyük güven duyduğu davalı … ile perde ticaretine başladığını, Davacı …’ m perde siparişlerini sürekli olarak Davalı …’tan verdiğini, siparişlerin gerek davalı tarafından gerekse de davalının samimi ilişki içerisinde olduğu toptan perdeci olarak çalışan … … ( ….) isimli toptancıdan gönderildiğini, fakat perde alımına ilişkin ödemelerin tamamının … ‘a yapıldığını, yani …’un bu ticaret ilişkisinde sadece satıcı olarak kalmayıp komisyoncu olarak da faaliyette bulunduğunu, perdelerin kimi zaman elden kimi zaman da kargo şirketleri vasıtasıyla teslim edildiğini, 2016 yılının sonuna gelindiğinde Davalı …’un davacının iyi niyetinden ve aralarında süregelen ticari yakınlığını fırsat bilip bundan faydalanarak, kendisine bir teklifte bulunduğunu, davalı tarafın 2017 yılında taksitle ödenmesine başlanıp 2018 yılında da sürecek olan ve 2. yıl sonuna kadar ödemesi tamamlanmak koşuluyla, 2018 yılı içerisinde davacı … tarafından işletilmekte olan … Mefruşat adlı perdeci dükkanına teslim edilmesi planlanan perdeleri, anlaşmanın sağlandığı yıl olan 2016 yılının fiyatı üzerinden satmayı teklif ettiğini, yani 2018 yılı içerisinde teslim edilmek koşuluyla, 2016 yılına ait perde birim ücretinin 2 yıl boyunca taksitle ödenerek, mevcut yıllara ait fiyat artışından olumsuz etkilenmemesi ve böylece toptan yüklü perde alması teklif edildiğini, işleri yolunda giden davacı …’ ın bu teklifi cazip bularak kabul ettiğini ve ödemelere başladığını, ödemelerin davacı …’ a ait olan … …. kredi kartlarından … Tekstil …’ a ait post cihazlarından taksitler halinde 2017 ve 2018 yılı boyunca aksamadan gerçekleştiğini, post cihazlarından çekilen tüm taksit miktarlarının ekler halinde mahkemeye sunulduğunu, bu sırada taraflar arasındaki yıllardır devam eden yakın ilişkinin daha da arttığını ve davalı …’ un istediğinin ‘koşulsuz güven’ ortamları oluşmaya başladığını, 2017 ve 2018 yılları boyunca davacının taksitle ödemediğini, 2018 yılı içerisinde teslim edilecek perdelerden ayrı olmak üzere, Davacı …’ ın ihtiyacı olan perde siparişlerini, bahsi geçen bu yıl boyunca, daha önce olduğu gibi yine ticari güven duyduğu … Tekstilden ve bazı zamanlarda da dolaylı olarak toptancı … … firmasından verdiğini, fakat ödemelerin tamamı ilk el olarak … Tekstil sahibi Cemil Akbuluf a yapıldığını, davalı … …. hem komisyoncu olarak hem de satıcı olarak davacı üzerinden para kazandığını, 2018 yılı boyunca da 2017 yılında olduğu gibi ödemelerin eksiksiz devam ettiğini fakat, anlaşmalarından farklı olarak, verilen siparişlerden başka bir mal gelmediğini yani, 2018 yılı içerisinde teslim edilmesi planlanan toplu malların teslim edilmediğini, ödemelerini yaptığı perdelerin toptan olarak dükkanına sığmayacağını düşündüğünden dolayı … Tekstil bünyesinde tutulduğunu düşünen davacı …’ ın her sipariş ettiği perdeye ücret ödediğini görünce 2018 yılının son zamanlarında bu durumu ticari güven duyduğu ve yakın ilişki içinde bulunduğu satıcı … ile paylaştığını, Davalı … ‘ un ise ödenmesi gereken tutarların henüz bitmediğini ve davacı …’ın kendisine olan borcunun tamamını ödedikten sonra malları teslim edeceğini söylediğini, tüm tutarları ödeyen …’ın dolandırıldığı şüphesine düşüp parasını ödemiş olduğu malları talep ettiğini ancak olumsuz yanıt aldığını, malını almaktan vazgeçmeyen davacının ısrarla malını istediğini fakat bu sefer de davalı satıcı … aralarında herhangi bir alacak verecek mevzusunun kalmadığını belirtip bu ticari ilişkinin varlığını inkar ettiğini, post cihazından kredi kartı taksitleri halinde kendisine ödeme yapılan ve bununla da kalmayıp imzalatmış olduğu senetleri (senetlerden bazıları) tahsil eden Davalı … karşılığında hiç bir toplu mal vermeyerek davacı …’ı 192.000,00TL maddi zarara uğrattığını, Davacının davalı …’tan eğer perdeleri teslim etmeyecek ise ödediği paraların iade edilmesini istediğini, aksi halde dava yoluna başvuracağını belirten davacıya bu hususu hiç bir şekilde kanıtlayamayacağı, en fazla ticari ilişkileri boyunca taşıma irsaliyesi kesmediğinden dolayı cüzi miktarda ceza yiyeceği davalı … tarafından söylendiğini ve bunun üzerine Davacı tarafından Davalı-Borçlu aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe, borca ve fer’ ilerine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı-borçlunun ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle borca ve takibe haksız itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, dava dilekçesinde iddia etliği hiç bir maddi ve hukuki olguyu kabul etmediklerini, taraflar arasında iddia edildiği şekilde bir hukuki ilişki kurulmadığını, kaldı ki; davacının iddialarına konu edildiği şekilde iki seneye sari, parçalı şekilde bedel ödeme borcunun ifa edildiği buna karşılık, satış konusu malın zilyet ve mülkiyetine iki sene sonra kavuşulduğu bir sözleşme, rasyonel izahtan vareste olduğu gibi hayatın olağan akışına ve ticari teammüllere tam aykırılık arz ettiğini, iddia olunan hukuki ilişkinin mahiyeti itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Satış Sözleşmesini tanımlayan madde 207/2 hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, satış sözleşmelerinin ani edimli sözleşme olduğunu, davacının iddiasına konu 192.013,32 TLTik bir alacağın HMK madde 200’de ifade bulan senetle ispat zorunluluğuna tabii olduğunun aşikar olduğunu, “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.” Davacı taraflar arasında, perde satışına ilişkin herhangi bir sözleşme kurulmamış olup, bu yönde bir yazlı belgenin de dosyaya sunulmadığını, anılan hukuki ve maddi olgular ışığında; davanın reddi ile; dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine İİK 67 uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası incelenmiş ; davacı tarafından davalı aleyhine 23.10.2018 tarihli asıl alacak açıklamasıyla 174.100,00TL asıl alacak ve 17.913,22TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 192.013,22TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya … 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacıya ait kredi kartı hesap ekstreleri ile vergi kayıtları getirtilmiş ve davacı tarafından işltme hesabına göre defter tutulduğu ve bu nedenle davacının BA- BS bildirim formlarının bulunmadığı, davalının ise 2018 Nisan Döneminde 1 adet faturaya dayalı olarak 6.400,00TL BS bildiriminde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen senetler ile ödeme belgelerinden senet bedelinin malen alındığının yazılı olduğu ve bu senetler karşılığında davacı tarafından davalıya toplam 6.800,00TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Davacı ve davalı tarafından ticari defter kayıtlarına dayanıldığı ve her iti tarafında ticari defterlerinin bulunduğu yeri ve irtibat kurulacak kişilerin bilgilerini dosyaya ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle : davacının 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin İşletme Defteri olduğu ve yasal süresi içerisinde açılış tasdiklerinin yapıldığı kapanış tasdik zorunluluğu olmadığı, 2019 yılı ticari defterinin ise Defter Beyan Sistemine tabi olduğu, davalı … tarafından davacı …’ a düzenlenen 15.04.2018 tarihli 62750 sıra numaralı Boroda işlemeli Tül açıklamalı 1 adet KDV DAHİL 6.912,00.-TL tutarında fatura olduğu, ilgili faturanın davacı İşletme defterinde kayıtlı olduğu, bunun dışında her hangi bir kaydın bulunmadığı, davacıya düzenlenen bu faturanın açık fatura olduğu , davacının İşletme Defteri olduğu ve cari hesapların işletme defterine işlenemediğinden faturanın ödemesine ilişkin tespit yapılamadığı, Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 30.06.2018 tarihli 1.600,00TL bedelli , 30.04.2018 tarihli 1.600,00TL bedelli , 31.05.2018 tarihli 2.00,00TL bedelli ve 31.05.2018 tarihli 1.600,00TL bedelli senetlerin davacı tarafından davalı tarafça Yapı Kredi Bankası aracılığıyla ödendiği, davacı tarafından kredi kartı ile toplam 135.731,99TL ödeme yapıldığı, Kredi Kartı Hesap özetleri ile Senet suretleri ve ödeme dekontlarının toplamının (6.800,00 + 135.731,99)= 142.531,99.-TL olduğu tespit edildiği, davacı vekili tarafından dosyaya toplam 15.068,00.-TL tutarındaki Senet listeleme föyü eklendiği ancak bunlarda borçlunun … olduğu görülmekle birlikte alacaklının kim olduğu tespit edilemediği,
Davalı şirketin 2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin İşletme defteri olduğu ve yasal süresi içerisinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kapanış tasdikinin zorunlu olmadığı, 2018 yılı ticari defterlerinin ise açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığının görüldüğü, davalı … tarafından davacı …’ a düzenlenen 15.04.2018 tarihli 62750 sıra numaralı 6.912,00.-TL tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ilgili faturaya yönelik tahsilat gözükmediği, davacının 6.912,00.-TL tutarında davalıya borçlu olduğunun Muavin defter kayıtlarından tespit edildiği, davalı …’un farklı vade tarihlerine sahip 10 adet toplam 28.550,00.-TL tutarında davacı …’ tan senetler aldığı ve bunun ticari defterlerine kayıt edildiği, davalının davacı …’tan aldığı senetleri 340.03 Alının Sipariş Avansları Hesabına aktardığı ve hesabın kapandığı ancak, davacıya yapılan mal teslimine ilişkin kayıtlara rastlanmadığı, davacıdan alınan senetlerin neye istinaden alındığı tespit edilemediği, davacı tarafça dava ve takip konusu yapılan tutarın 174.100,00.-TL asıl alacağın Kredi Kartları ile davalı tarafa yapılan ödemelere ilişkin olduğu, davacı vekili tarafından dosyaya kazandırılan davalı adına yapılan harcamalara/ödemelcrc ilişkin Kredi Kartı Hesap özetleri ile Senet suretleri ve ödeme dekontlarının toplamının (6.800,00+ 135.731,99)= 142.531,99.-TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı ile yapıldığı bildirilen anlaşmaya ilişkin her hangi bir belge ibraz edilmediği gibi , davacı tarafından davalıya 4 adet senet karşılığında toplam 6.800,00TL ödeme yapıldığı ve senetlerde senet karşılığının malen alınmış olduğunun yazılı olduğu, davacının bunun aksini ispat edecek her hangi bir delil ibraz etmediği,davacı tarafından davalıya kredi kartı ile 2017 ve 2018 yıllarında toplam 135.731,99TL ödeme yapıldığı, normalde kredi kartı ile yapılan ödemenin peşin alış-verişler için söz konusu olduğu, kredi kartı ile yapılan ödemelerin ileride teslim edilecek mallar için yapıldığının ispat edilemediği, bu hususta tarafların ticari defter ve kayıtlarında da her hangi bir kaydın bulunmadığı anlaşıldığından ıspat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın dava açılışında alınan 2.319,04 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.259,74TL harcın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ,
5-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 21.890,93TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza