Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/575 E. 2022/974 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/575
KARAR NO : 2022/974
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına konu olan ve müvekkili …’a ait olduğu iddia edilen bonodaki el yazısıyla yazılan kısım ile bononun altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin okuma yazması olmadığını, imza atamadığını, tüm resmi işlemlerinin parmak iziyle yapıldığını, 6100 sayılı HMK.m.206/1 maddesinde; “İmza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlıdır.” hükmünün bulunduğunu, davalının müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını, aralarında da hiçbir hukuki ilişki mevcut olmadığını, müvekkilini hayvancılıkla uğraştığını, yılın belirli zamanlarında yaylada göçebe olarak yaşadığını, müvekkilinin 3-4 aile ile birlikte hayvanları ile 2016 yılı yaz aylarında … İli … İlçesi Mezra köyünde gittiklerini, bölgeden korucubaşı olarak sorumlu olan ve halk arasında ağa olarak bilinen alacaklı …’un o bölgede göçebe kalanları yanına çağırdığını, davalının müvekkili ve arkadaşlarının kimliklerini alarak ayrıldığını, biraz zaman geçtikten sonra karakola bildirmek için müvekkilinden ve arkadaşlarından elindeki kağıdı imzalanması istediğini, müvekkilinin okuma yazması olmadığını söylemesine rağmen imzalaması istendiğinden kağıdı karalayıp vermek zorunda kaldığını, belgenin senet niteliğinde olmadığını, daha sonra kötüniyetli olarak müvekkili adına bono düzenlenip icraya konulduğunu belirterek Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin ve takibe konulan bononun iptaline, % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın somut husumete konu senet ile ilgili; ”08.06.2016 Tarihinde bayramlaşmak için müvekkilinin yanına gittiğini, bayramlaşma sonrasında kendilerinden müvekkilinin kimlik topladığı, okuma yazması olmadığı, sonrasında müvekkilinin oğlu tarafından senet doldurulduğu, bu senedin ne olduğunu bilmediğini, kendisinin kimlik bilgilerinin karakola sunulacağı için bir evrak imzaladığını, imzaladığı evrakın sonradan senet olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin kendisinin cehaletinden faydalanarak dolandırma saiki ile davrandığı” yönünde beyanları ve şikayeti ile 17.08.2018 havale tarihli … Cumhuriyet Başsavcılığına el yazısı ve imzasını içeren şikayet dilekçesi verdiğini, Söz konusu şikayet üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2018/336Soruşturma numaralı dosyasında soruşma işlemleri tamamlandıktan sonra müvekkili lehine 2018/149Karar numarası ile 02.10.2018 Tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, anılan karara davacı yan tarafından yapılan itirazın … Sulh Ceza Hakimliği’ nin …D.İŞ dosyasından reddedildiğini, davacı yanın okuma yazma bilmediği ve senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, tüm resmi işlemleri parmak izi ile yaptığı yönündeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davacı yanın şikayet dilekçesinde el yazısı ve imzasının yer aldığını, kaldı ki şikayet dilekçesinde söz konusu senedi bizzat imzaladığını ikrar ettiğini, iş bu sebeple de davacı yanın imza inkarının hukuki dinlenebilirliğini yitirdiğini, davacı yanın savcılık şikayetinde senedin müvekkilinin oğlu tarafından yanında doldurulduğunu ve imzaladığını beyan etmişken mahkeme nezdinde tanık olarak ifade verirken senedin boş olduğunu iddia etmesi de aradaki çelişkiyi açıkça gözler önüne serdiğini, davacı yanın imzaladığı belgenin senet-bono olduğunu bildiğini, bononun 06.07.2016 tarihinde borçlu yanca keşide edildiğini, 05….2017 tarihinde icra takibine geçildiğini, davacı yanın, söz konusu bono ile ilgili 17.07.2018 Tarihinde savcılık şikayetini gerçekleştirdiğini, iş bu davanın 30.10.2019 Tarihinde ikame edildiğini, bu kronolojik akış içerisinde de davacı yanın iddiaları için hak düşürücü süre gerçkleştiğini, davacı yanın soruşturma dosyalarında mübrez nüfus cüzdanı kimlik fotokopilerinde de görüleceği üzere kimliğinin sağ alt kısmında bulunan imza alanında imzasının bulunduğunu, şikayet dilekçesinde imzasının olduğunu, bunu da ayrıca ikrar ettiğini, kendisinin gündelik hayatında imza kullandığının aşikâr olduğunu, sırf borçtan kurtulmaya yönelik olarak imza atmayı bilmediği beyanının kötüniyetinin sabit olduğunu gösterdiğini, dava konusu bononun bir kıymetli evrak olduğu sabit olup, kıymetli evraklarda illetten mücerretlik ilkesi hakim olduğunu, usul, yasa ve içtihatlar ışığında geçerli bir temel münasebetin bulunmadığının, ispat yükünün ve bundan doğacak defilerin dermeyanının borçluya ait olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kambiyo senedine dayalı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Taraf vekillerinin bildirdiği deliller toplanmış, … 4.Asliye Hukuk Mahkemesince talimat yoluyla davacının yazı ve imza örnekleri alınmış, davacının yazı ve imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan belge asılları getirtilmiş, takip dosyası getirtilmiş, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1 esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden getirtilmiştir.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında; davalı … vekili tarafından davacı … aleyhine 06/07/2016 düzenleme tarihli 08/08/2016 vade tarihli 300.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 300.000,00 TL asıl alacak, 35.802,74 TL işlemiş faiz, 600,00 TL komisyon olmak üzere toplam 336.402,74 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip dayanağı senedin incelenmesinde; 06/07/2016 düzenleme, 08/08/2016 vade tarihli, 300.000,00 TL bedelli borçlusu … alacaklısı … olduğu, ihdas nedeninin nakden olarak yazıldığı, senet üzerinde borçlu adına çift imza atıldığı görülmüştür.
Belge inceleme uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; dava konusu, alacaklısı …, borçlusu … olan, 06.07.2016 tanzim ve 08.08.2016 ödeme tarihli, 300.000,00-TL bedelli emre muharrer senedin ön yüzünde bulunan, senedin tanzimine yönelik yazılmış olan yazıların, mevcut mukayese yazılarına kıyasen tespit ve müşahede olunan karakteristik ve kaligrafîk farklılıklara atfen, davacı …’in eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı, senedin ön yüzünde borçlu … adına atılı bulunan iki adet imzanın, basit yapıda tersim edilmiş çizgisel el hareketlerinden oluşması, aidiyet tespiti açısından gerekli ve yeterli karakteristik özellikleri taşımaması nedeniyle, davacı …’ın eli ürünü olup olmadığı konusunda bir saptamaya gidilemediği bildirilmiştir.

Davacı vekili müvekkilinin okuma yazmayı bilmediği, imza atmayı bilmediğini, davalının karakola teslim edileceğini söyleyerek kendisinden belge imzalamasını istediğini, müvekkilinin okuma yazması olmadığını söylemesine rağmen imzalaması istendiğinden kağıdı karalayıp vermek zorunda kaldığını, belgenin senet niteliğinde olmadığını, daha sonra kötüniyetli olarak müvekkili adına bono düzenlenip icraya konulduğunu, taraflar arasında senet düzenlenmesine ilişkin ticari ilişki bulunmadığını iddia etmiş olup; bilirkişi raporuna göre; takip dayanağı senet metnindeki yazıların davacı eli ürünü olmadığı, senet üzerinde davacı adına borçlu sıfatıyla atılan imzaların karakteristik özellikleri taşımadığından davacı eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, senet metninde senet ihdas nedeninin nakden yazdığı, dosya kapsamı, toplanan deliller iddia ve savunma birlikte değerlendirildiğinde, senetteki imzanın davacıya ait olduğunun ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ispat yükünün senet alacaklısı olduğunu iddia eden davalı tarafa düştüğü, davalı tarafın senetteki imzanın davacıya ait olduğunu ve taraflar arasında ticari ilişkinin varlığını ispatlayamadığı kanaatine varıldığından davanın kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden, koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıda yazılı karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 22.979,67 TL harçtan peşin alınan 5.744,92 TL’nin mahsubu ile kalan 17.234,75 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 5.744,92 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 222,00 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 7.011,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 50.096,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir yazılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.15/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza