Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/558 E. 2022/726 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/563 Esas
KARAR NO : 2022/709
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un müvekkili hastanede diğer davalı … … A.Ş’ne tıbbi kötü uygulama ilişkin zorumlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta ettirildiğini, müvekkili hastanede hasta …’ın davalı hekim tarafından meme küçültme ameliyatı gerçekleştirildiğini ancak …’ın ameliyat sonrası komplikasyonlar yaşadığından müvekkili hastane ve davalı … … aleyhine Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açtığını dava sonucunda ret kararı verildiğini kararın Ankara …İdare Mahkemesinin … esas sayılı kararı ile kısmen kabul kararı verildiğini verilen kararın İstinaf edildiğini bu karara süresince temyiz başvurusunda bulunulduğunu temyiz sonucunda …’a 30.000TL manevi tazminatın 16/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, 265,17TL yargılama giderinin davalı idaresin alınarak davacıya ödenmesine, 2.049,30TL nisbi karar harcının davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, 3.600TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine kararı verildiğini kararın Ankara Batı Adliyesi İcra Müdürlüğünün 2017/27819 sayılı dosyası ile icra tehdidi altında ödendiğinden bahisle icra baskısı altında ödenen meblanın temerrüt faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
DAVALI … CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle sigortalı doktor ile müvekkil arasındaki sözleşmesel ilişki gereğince davanın HUSUMET YOKLUĞU nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, davacı … her ne kadar hizmet kusuruna dayalı olarak rücuen tazminat talebinde bulunmuşsa da konu talepleri hekimin tıbbi kötü uygulaması bulunmaması sebebiyle müvekkili sigorta şirketinin teminatı dışında olduğundan davanın reddine karar verilmesini, müvekkil sigorta şirketi nezdinde poliçeli sigortalı diğer davalı … Yomruk’un rücuya konu tazminat bakımından mevcut bir tıbbi kötü uygulaması bulunmadığından poliçe kapsamında gerçekleşen bir riziko söz konusu olmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI …’UN CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hastanın ameliyatı sonrasında ikazlarına rağmen sigara içmeyi sürdürdüğünü ve kendisi için ameliyat sonrası müvekkili nezdinde uygulanması gereken tedaviden imtina ettiğini, müvekkilinin hastanın durumunu doğru saptayarak en uygun ve doğru tedavi yollarını uyguladığını, hastanın ameliyat sonrası tekrar rahatsızlanmasının müvekkilinin özensiz davranışlarına dayandırmışsa da müvekkilinin bir hekim olarak üzerine düşen tıbbi görevi tıpta uygulanan Deontoloji kuralları çerçevesinde noksansız olarak uyguladığını, Rücu talebine esas alınan hastanın açtığı dava ile ilgili dava dilekçesinde gerek hekim kusuruna dayalı, gerekse hasta bilgilendirme ve rıza formunda atılan imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı olarak hizmet kusurundan dolayı tazminat talep edilmiş ise de; müvekkili hakkında her iki iddia açısından da yapılan tahkikat sonucunda, hekim hatasının ve kusurunun mevcut olmadığının tespit edildiğini, dava konusu tazminatın davalı … şirketinin poliçe teminatları kapsamında kaldığından bahisle açılmış bulunan dava evvelce davalı … şirketine sigorta poliçesi genel şartlarının B – 2 maddesi gereğince ihbar edilmiş olmasına rağmen ödeme yükümlülüğü yerine getirilmediğinden ve davanın açılmasına davalı … sebebiyet verdiğinden öncelikle dava konusu tazminatın adı geçen sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini, müvekkili … aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Davanın, rucüen tazminat davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık doktor hatası bulunup bulunmadığı ve rücuen tazminat ödemesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dosyada mevcut ” Tıbbı Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçeli ” ile davalı … tarafından sigortalı … ‘un 29.02.2012- 28.02.2013 tarihleri arasında mesleki faaliyetleri nedeni ile verdiği zararların sigortalandığı, sigorta limitinin olay başına 400.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Dava dişi … tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına … ve Ufuk Hastanesi Çalışanları aleyhine şikayette bulunulmuş , Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 05.07.2013 tarihli kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ve itiraz üzerine Sincan …Ağır Ceza Mahkemesinin 03.09.2013 tarihli kararı ile itiraz red edilmiştir.
Dava dişi … tarafından Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı doktor … ile Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi aleyhine tazminat davası açılmış, , mahkemece Üniversite aleyhine açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine ,… aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddi karar verilmiştir.
Ankara …İdare Mahkemesinde Dava dişi … tarafından Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi aleyhine hizmet kusuruna dayalı olarak 5.000,00Tl maddi ve 200.000,00TL manevi tazminat davası açılmış, mahkemece 21.04.2017 tarihinde davanın kısmen kabulü ile 3.000,00TL maddi tazminat ile 150.000,00Tl manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş , Anakara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesinin 10.01.2018 sayılı kararı ile istinaf talebi kabul edilerek 30.000,00TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve karar Danıştay 10. Dairesinin 23.05.2019 tarihli kararı ile faizin başlangıç tarihi düzeltilerek onanmıştır.
Karar dava dışı … tarafından Ankara batı İcra Müdürlüğünün 2017/27819 sayılı dosyasında icraya konulmuş ve davacı Üniversite tarafından 24.10.2017 tarihinde toplam 35.914,47TL ödeme yapılmıştır.
Mahkememizce hasta … ‘a ait hasta dosyası getirtilmiştir.
Mahkememizce alınan ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 7. İhtisas Dairesince düzenlenen 31.01.2022 tarihli raporda özetle; Kişinin 11/06/2012 tarihinde boyun ve sırt ağrısı şikayetleri ile Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesine başvurduğu, yapılan muayenesinde bilateral makromasti tespit edildiği, ameliyat planıyla yatırıldığı, kardiyoloji ve göğüs hastalıkları konsültasyonları istendiği, mevcut klinik bulgular doğrultusunda 14/06/2012 tarihinde makromasti tanısıyla Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesinde yapılan redüksiyon mamoplasti (meme küçültme) ameliyatı endikasyonunun ve uygulama şeklinin tıbben doğru olduğu, ameliyat sonrası poliklinik takip önerileri ile taburcu edildiği, ameliyattan yaklaşık iki hafta sonra sol meme başında ve sağ meme altında yara iyileşmesinde gecikme nedeniyle aynı hekime tekrar başvurduğu, yapılan muayenesinde sol meme areola-nipple kompleksinde nekroz, sağ inframammaryal sulcus ve süperior komşuluğunda4x3 cm’lik nekroz,sağ meme areola medialinde 1.5×1 cm’lik nekroz tespit edildiği, ameliyat sonrası gelişen nekrozun söz konusu ameliyatın her türlü dikkat ve özene rağmen gelişebilecek bir komplikasyonu olarak değerlendirildiği, oluşan nekrozun zamanında tanısı konularak 29/06/2012 tarihinde nekroze dokuların debridmanı ve greftleme ameliyatı ile tedavi edilmesinin komplikasyon yönetimi açısından tıbben uygun olduğu, ameliyat sonrası 3. günde yapılan muayenesinde greft perfüzyonlarının iyi olduğunun görülmesi üzerine reçete düzenlenerek kontrol önerileri ile taburcu edilmesinin uygun olduğu, bu tarihten sonra ilgili hekime tekrar başvurusunun bulunmadığı, 05/07/2012 tarihinde epigastrik bölgede ağrı şikayeti ile Dışkapı Yıldrım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurduğu, yapılan USG ineelemesinde intrahepatik safra yollan dilate, batın içinde en derin yerinde 3 cm’lik serbest sıvı saptandığı, gastroenteroloji bölümü tarafından yapılan endoskopisinde pangastrit tespit edilerek tedavisinin düzenlendiği, diğer bir sağlık kuruluşunda meme şikayeti nedeni ile nekroz alanlarının debride edildiği, greft uygulandığının anlaşıldığı, takip ve tedavilerine başka bir sağlık kuruluşunda devam ettiği göz önüne alındığında ilgili hekimin komplikasyon yönetiminden çıktığı ve hekimin söz konusu komplikasyonu yönetme imkanının kalmadığı, kişide 2. operasyondan sonra tespit edilen pangastritin ameliyat stresine bağlı gelişebileeeği gibi daha öneeden mevcut hastalığın alevlenmesi şeklinde de görülebileceğinin tıbben bilindiği dolayısıyla tespit edilen pangastritin ilgili hekim tarafından gerçekleştirilen operasyonlarla doğrudan illiyetinin kurulamadığı, tüm bu bulgular birlikte değerlendirildiğinde; Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. ….’un eylemlerinin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Anayasa 129/5. maddesi “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.”
657 sayılı Kanunun 13/1. maddesi “Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kağıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır.”
6098 sayılı TBK’nın 61. maddesi, “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Aynı Kanunun 62 maddesi, “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur.” hükümleri mevcuttur.
Dosya kapsamından, davalı hastane tarafından davalıya yapılması planlanan her türlü tıbbi müdahale öncesinde gerekli tıbbi bilgiler verilmek ve hukuken rızası alınmak suretiyle tıbbi müdahalede bulunulması gerekirken bunlar yapılmadan davacının gerekli onayları alınmadan ameliyata alındığı ve vücut bütünlüğüne zarar verildiği gerekçesi ile Ankara … İdare Mahkemesinin …. Karar sayılı dosyasında açılan davada ödenmesine karar verilen tazminatın davacı Üniversite tarafından ödendiği sabittir.
İdare mahkemesince yapılan incele sonucu alınan bilirkişi raporunda 11.06.2012 tarihli hasta yatış formundaki hasta onayı hasta imzası bölümünde yer alan imzaların hasta … ‘a ait olmadığı, 29.06.2012 tarihli hasta yatış formundaki hasta onayı hasta imzası bölümünde yer alan imzaların hasta … ‘a ait bildirilmiş ve bu rapor idare mahkemesince hükme esas alınmıştır.
Dava dışı hastanın hastaneye yatışı ve daha sonra ameliyatı sırasında hasta yatış formlarını düzenlemek ve hasta onayı almak bizzat doktorun görevi olmadığı gibi dava dışı hastada ameliyat sonrası meydana gelen komplikasyonlar ve dolayısıyla davaya konu tazminatların ödenmesine sebebiyet verme konusunda davalı doktorun kusuru ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ,
5-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 7 ve 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 9.2000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve … tarafına verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza