Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/552 E. 2023/38 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/552 Esas – 2023/38
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/552 Esas
KARAR NO : 2023/38

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari alış veriş ilişkisinden kaynaklı bir kısım alacaklarının alınması için Ankara 11. İcra Dairesinin 2019/5205 sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin alacaklarını alabilmesi için Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/5205 sayılı dosyasında itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17.07.2020 tarihli beyan dilekçesinde davalının Anfa tarafından yaptırılmış olan ” Ankara Büyükşehir Belediyesi İl Sınırları ve Sorumluluk Alanları İçerisindeki Havuzların Poliüretan İzolasyon Yapımı ” işinin alt yüklenicisi olduğunu, Gençlik Parkı içinde bulunan bir kısım havuzların su yalıtımının yapılması işinin müvekkili şirkete verildiğini , ancak taraflar arasında bu kapsamda düzenlenmiş sözleşme bulunmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafa iki adet fatura kesildiğini , faturaların itirazsız kabul edildiğini ve davalı şirket tarafından fatura karşılığı toplam 200.211,72TL ödeme yapıldığını, bu faturalara ilişkin olarak ödenmemiş 92.242,04TL alacağın bulunduğunu, davalı tarafından sunulan ibranamenin taraflar arasında daha sonra cereyan eden ticari ve mali hareketleri kapsamadığını, dava konusu işin ibranameden sonra gelişen mali ve ticari hareketler olduğunu, üzerinde tarih bulunmayan ve davalı şirketin imzası bulunmayan ibranamenin hukuken kabullünün mümkün olmadığını, ibranameyi kabul etmediklerini bildirmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını davacının müvekkilinin alt taşeronu olduğunu, müvekkili ile dava dışı … .. Ltd Şti arasında poliüretan yalıtım sözleşmesi imzalandığını sözlemeye göre müvekkilinin Ankara Büyükşehir Belediyesi il sınırları ve sorumluluk alanları içindeki havuzlar için poliüretan esaslı izolasyon yalıtım işi yapılması konusunda anlaştıklarını müvekkili şirketin bu işleri yapması için davacı şirket alt taşeron olarak görevlendirdiğini ancak davacının izolasyon ve yalıtım işlerindeki uygulama hatalarından kaynaklı olarak dava dışı … Ltd Şti ile ilişkilerin bozulması aşamasına geldiğini, müvekkili şirketin işlerin bir kısmını yaptığını ancak dava dışı … Ltd Şti tarafından işlerin uygulamanın kötü yapıldığı gerekçesi ile sözleşmenin feshedildiğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını takibe itiraz üzerine takibin durduğunu Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinden yargılamanın halen devam ettiğini müvekkili şirketin alacağını tahsil edemediğini kesin hak edişin yapılmadığını davacı ile yapılan ibranamedeki şartların gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesine , %20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
İİK’nun 50. Maddesi gereğince ” Para ve teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” HMK 6. mad. hükmü gereğince ” genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK 7. Mad. Hükmü gereğince “davalı birden fazla ise dava , bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir “, aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Dosyada mevcut belgelerden davacının adresinin “Anafartalar Mah. … ……..Altındağ/ Ankara” ve sözleşmenin Ankara’da ifa edildiği anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.

Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/5205 sayılı dosyası incelenmiş ; davacı tarafından davalı aleyhine faturadan kaynaklı cari hesap alacağı açıklaması ile 92.245,04TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı , davalı borçlu tarafından külliyen ibraname başlıklı belge gereğince alacaklı görünün tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı bildirilerek borca , faize ve faiz oranına ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davalı ile dava dışı ……. ……..Ltd. Şti. Arasında 01.10.2018 tarihinde “Ankara Büyükşehir Belediyesi İl Sınırları ve Sorumluluk Alanları İçerisinde bulunan Gençlik parkı, Dikmen vadisi, Ankara Büyükşehir Belediyesine ait havuzlar için poliüretan esaslı izolasyon yalıtım işi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme gereğince davalının Gençlik Parkı Su yalıtım işini alt taşaron olarak davacıya verdiği ancak taraflar arasında bu iş ile ilgili sözleşme imzalanmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalı 24.11.2018 tarihli Gençlik Parkı su yalıtım yapımı açıklaması ile KDV dahil 232.303,06TL ve 01.12.2018 tarihli Gençlik Parkı su yalıtım yapımı açıklaması ile KDV dahil 60,150,70TL bedelli iki adet fatura kesilmiş, bu faturaların davacı ve davalı tarafından BS ve BA formlarında beyan edilmiştir.
Dosyada mevcut davalı şirketin dayandığı “Külliyen İbraname ” başlıklı imza tarihi olmayan belgede … Yapı San. ve Tic. A.Ş. ile … İzolasyon İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. ve … İzolasyon Tic. San. Ltd. Şti. arasında gerçekleştirilen ticari ilişkilere istinaden … Yapı San. Tic. A.Ş. nin her iki şirkete toplam 129.015.61 TL bakiye borcu bulunduğu, bu bedelin … İzolasyon İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti.nin …… ndaki hesabına yatırılması halinde karşılıklı olarak hiçbir alacak ve borç kalmadığını, tarafların birbirini külliyen ibra ettiği beyanla imza altına alındığı, 21.12.2018 tarihinde 40.000.- TL, 28.12.2018 tarihinde 46.603.61 TL, kesin hakedişten sonra 42.412.- TL ödeme yapılacağı belirtilmiştir. Belge davacı şirket ile dava dışı … İzalasyon ……Ltd.Şti. tarafından imzalanmış olup bu belgede davalı şirketin imzası bulunmamaktadır. Bu belge davacı ile dava dışı … İzolasyon Tic. San. Ltd. Şti. arasında alacak borç ilişkisini düzenlemekte olup davalı şirketin ibrasını düzenleyen bir belge niteliğinde değildir.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/242 esas sayılı dosyası incelenmiş; davalı tarafından …………..Ltd. Şti. aleyhine taraflar arasında 01.10.2018 tarihinde imzalanan sözleşmeye istinaden ödenmeyen alacakların tahsili için Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2019/1478 sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali istemiyle dava açıldığı ve davanın halen derdest olduğu görülmüştür.
Ankara Büyükşehir Belediyesinin 11.05.2022 tarihli cevabi yazısında İdaremiz ile Yüklenici A……LTD.ŞTİ. arasında imzalanan “Ankara Büyükşehir Belediyesi İl Sınırları ve Sorumluluk Alanları İçerisinde Bulunan Yeşil Alanlar, Parklar, Refüjler, Yan Bantlar, Mezarlıklar, Piknik Alanları, Barajlar, Göller, Rekreasyon Alanları ve Tesislerin Bakım, Onarım ve Tadilat İşi” ne ait Hizmet İşleri Kesin Kabul Tutanağı 26.02.2019 tarihi itibariyle onaylanmış olup Kesin Hesap İşlemleri devam ettiği bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda özetle; Davacı tarafından düzenlenen iki adet toplamı 292.453.76 TL tutarındaki faturaların her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu ve bu faturaya istinaden davacı kayıtlarında davacının bakiye alacağı 92.242,04 TL olarak göründüğü halde davalı kayıtlarında bakiye borç 42.412,01 TL olarak göründüğü, toplam ödeme 200.211.72 TLolarak yer aldığı, 250.041.75 TL – 200.211.72 TL = 49.830.03 TL farkın davalı … Yapı San. Ve Tic. A.Ş.nin muhasebe kayıtlarında; davacı … İzolasyon İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. hesabına 19.11.2018 tarihli … İzolasyon Tic. San. Ltd. Şti.nden virman olarak kaydedilen 19.830.03 TL, yine davacı hesabına 26.11.2018 tarihli … Ltd. Şti.nden virman olarak kaydedilen 30.000.- TL nin (19.830.03 + 30.000 = 49.830.03 ) davacı … İzolasyon İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti.nin muhasebe kayıtlarında davalı … Yapı San. vc Tic. A.Ş. ödemesi olarak gösterilmemesinden kaynaklandığı, davacı … İzolasyon Ltd.Şti hesabına 19.11.2018 tarihli … İzolasyon Tic. San. Ltd. Şti tarafından 19.830.03 TL ve 26.11.2018 tarihinde … Ltd. Şti.tarafından ödenen 30.000.- TL nin davacı ve davalı ilişkisine yönelik ödendiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, sadece ibranamede …’ın baTickiye borcunun … ve … İzolasyon firmasına ait olduğunun belirtilmiş olduğu,
Davalı defterinde kayıtlı olan yukarıda belirtilen iki ödemenin yapılan iş ve düzenlenen faturalar mukabilinde, Davalı adına Davacıya yapıldığının tevsikine ilişkin ayrıntılı doküman görülmediği, davalı kayıtlarında yer alan ( 19.830.03 + 30.000 = 49.830.03 ) iki ödemenin yapılan iş ve düzenlenen faturalar ile bağlantısı ispatlanamaması durumunda ; 49.830.03 + 42.412.01 = 92.242.04 TL toplam borç bakiyesi bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davacıya … İzolasyon Ltd.Şti tarafından ve … Ltd.Şti tarafından ödenen bedeller nazara alınması halinde davacının bakiye alacağının 42.412,01 TL olduğu, bu ödemelerin taraflar arasındaki ilişkiye ilişkin olduğunun ispat edilemediği ve bu nedenle nazara alınmaması gerektiği kabul edilmesi halinde davacının bakiye alacağının 92.242,04 TL olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde , dosyaya ibraz edilen ibranamenin davacı ile davalı şirket arasında düzenlenmediği, davalı şirketin bu ibraname gereğince davacıya ödeme yaptığını ispatlayamadığı, işin ayıplı yapıldığı iddia edilmiş ise buna ilişkin davalı tarafından ayıp ihbarı yapıldığına ve işin ayıplı olduğuna dair belge ibraz edilmediği ve takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 92.242,04TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile davalı tarafından Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019 / 5205 sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile 92.242,04TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
Asıl alacak olan 92.242,04TL’ye takip tarihinden itibaren %19,50 ‘yi geçmemek üzere değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2- Kabul edilen 92.242,04TL üzerinden İİK ‘nun 67/2. ve 4 . Maddesi hükmü gereğince % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.301,05TL peşin harç ile 1.114,09TL başvurma harcının dava açılışında alındığı anlaşıldığından bakiye 5.186,96TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ,
4-Dava açılmadan önce yapılan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin red ve kabul oranına göre arabuluculuk ücretinin, 0,04 TL’sinin davacıdan; 1.319,96 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 6 adet e tebligat gideri 36,50TL, 1 dosya kapağı 1,50TL, Bilirkişi ücreti olarak 1.600,00TL , 2 kep masrafı 1,35TL, 4 normal tebliğat ücreti 80,00TL olmak üzere toplam 1.719,35TL’nin kabul ve red oranına göre 1.719,30TL lik kısmı ile 1.114,09TL peşin harç ile 44,40TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.877,079TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 14.758,73TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 3,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/01/2023