Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/521 E. 2021/490 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/521 Esas
KARAR NO : 2021/490


Av. …

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin… ve…Büyükşehir Belediyeleri ile metro hatlarının kesin projelerinin yapılması amacıyla sözleşme imzaladığını bu işler kapsamında davalı ile organik bağı bulunan… Danışmanlık … Ltd Şti ile sözleşme imzalandığını ve fatura düzenlendiğini ancak faturaların ödendiğini buna rağmen davalı şirketçe Ankara …Müdürlüğünün 2018/11543 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını bu takibe müvekkili şirketin süresinde itiraz etmediğini takibin kesinleştiğini alacağın tahsili için… Bankası ile…Büyükşehir Belediyesine 89/1 haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve 1.177.595,88 TL ile… Bankası tarafından 255.135,52TL icra müdürlüğünün hesabına gönderildiğini ancak müvekkili şirketin davalıya borcunun bulunmadığını bu nedenle Ankara …Müdürlüğünün 2018/11543 Esas sayılı dosyasında 3. Şahıslar tarafından ödenen bedelin tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmayarak HMK’nın 128.maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava , Ankara …Müdürlüğünün 2018/11543 sayılı dosyasında 3. Kişilerden tahsil edilen tutarın istirdatı talebi ile açılan istirdat davası niteliğindedir.
Takip alacaklısı davalının takip borçlusu davacı aleyhine Ankara…İcra Müdürlüğünün 2018/11543 sayılı takip dosyası ile borcun sebebini ” asıl alacak ” olarak göstererek toplam 29.186,90TL üzerinden ilamsız icra takibi yaptığı , İİK ‘nun 89/1 maddesi uyarınca çıkarılan haciz ihtarnamesine istinaden…Büyük Şehir Belediyesince 05.02.2019 tarihinde dosyaya 37.293,09TL yatırdığı anlaşılmıştır.
İİK ‘nun 72. Maddesinde düzenlenen istirdat davalarında davacı takip borçlusu olup icra takibine konu olan borç 3. Kişi tarafından ödenmiş olsa dahi davacı sıfatı borçluya ait olduğundan borcu ödeyen 3. Kişi tarafından istirdat davası açılamaz. Davanın takip borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davalarda davalı ise takip alacaklısıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesine göre, kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “İspat Yükü” başlıklı 190. maddesinde; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Menfi tespit ve istirdat davaları İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Somut olayda davacı borçlu borcun varlığını inkâr etmekte olduğundan ve takip yazılı belgeye dayanmadığından ispat yükü davalı tarafa düşmekte olup davalı tarafından alacağın varlığını ve miktarını ispat edecek her hangi bir delil sunulmamış olduğundan davanın kabulüne ve 3. Kişi tarafından dosyaya yatırılan bedelin taraflar tacir olduğundan avans faizi ile birlikte davacıya iadesine , koşulları oluşmadığından davanını kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile 37.293,03TL ‘nin 05.02.2019 tarihinden itirbaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ,
2-Davacının kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin reddine,
3-Alınması gereken 2.547,48TL harçtan peşin yatırılan 636,88TL nin mahsubu ile bakiye 1.910,60TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına ,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 5 adet tebligat gideri 95,00TL, 1 Kep masrafı 0,50TL , 4 E-Tebliğat 22,00TL, 2 Dosya kapağı ücreti 3,00TL olmak üzere toplam 120,50TL ile 636,88TL peşin harç. 44,40TL başvurma harcı olmak üzere toplam 801,78TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.593,95TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava açılmadan önce arabuluculuk aşamasında yapılan 1.320,00 TL giderin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza