Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2021/688 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/518 Esas – 2021/688
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/518 Esas
KARAR NO : 2021/688 Karar
VEKİLİ : Av. Makbule ÇİFTÇİ – İnönü Bulvarı No:27/7 Bahçelievler/ANKARA
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARAR YZL. TRH. : 24/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili 30/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı vekili 30/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin mevzuata uygun olarak lisanssız Güneş Enerji Santrali (GES) projelerini hazırladığını, … tarafından hukuki dayanaktan yoksun olarak “Proje Onay Bedeli” adı altında alınan toplam 15.104,00-TL bedelin haksız alınma tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte geri ödenmesi gerektiğini, bedeli ödedikten sonra yaptıkları araştırma neticesinde davalı tarafın söz konusu ücreti alma hakkının olmadığının tespit edildiğini, … Genel Müdürlüğü’nün, kendisine verilen onay yetkisini farklı değerlendirip sanki kendi uzmanlık alanındaki bir hizmeti veriyormuş gibi hareket ettiğini, bundan dolayı bu yetkiyi anayasadan gelen asli bir görev değil de kişilere hizmet satmak gibi değerlendirip gelir elde etme yoluna gittiklerini, bu durumun hukuki dayanağı olmadığını, proje onayı için … Genel Müdürlüğü’ne geliniyor olmasının tek yasal dayanağının Bakanlığın davalı yanı yetkilendirmesi olduğunu, kendi asli vazifesini yerine getiren bir enerji bakanlığı alt birimi varken proje onaylarında gecikme ve yığılma olmaması için …’a verilen yetkinin davacı açısından Hizmet Satın Alımı olarak değerlendirilemeyeceğini, … açısından da Hizmet Satışı olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı tarafından Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliğinin verdiği yetki uyarınca yürürlüğe konulan “Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine Ait Yetkilendirmelere İlişkin Usul ve Esaslar” ile proje onayı ve kabul işlemlerine ilişkin hizmet bedeli alınmasının öngörüldüğünü, dava konusu ücretin sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği andan itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte tamamen iade edilmesi gerektiğini, …’ın bedelsiz ve harçsız proje onayı yapmak zorunda olduğunu, arabulucu görüşmelerinin sonuç vermemesi neticesinde bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davanın kabulünü, davalı şirketçe … 15.09.2017 tarih ve 000271512 numaralı dekontla alınan 7.552,00-TL proje onay bedelli, … 15.09.2017 tarih ve 000271149 numaralı dekontla alınan 7.552,00-TL proje onay bedeli olmak üzere toplam 15.104,00-TL bedelin tamamının haksız alınma tarihlerinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte geri ödenmesini, dava masrafları ve yargılama giderinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 21/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 07.10.2019 tarihinde kuruma tebliğ edildiğini, cevapların süresinde arz edildiğini, davanın usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, 06.10.2015 tarih ve 29524 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliği ve 02.10.2013 tarih ve 28783 sayılı Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamındaki elektrik tesislerinin proje onay ve kabul işlemleri yetkisinin esas itibariyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ait olduğunu, ödemelerin 2017 yılına ait olduğu göz önüne alındığında idari dava açma sürelerinin geçirilmiş olduğunu, davanın adli yargı yoluna taşınmaya çalışıldığını, usulden reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esas yönünden reddini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) isteminden ibarettir.
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı tarafından gönderilen 2020/713 esas sayılı dosyaya ilişkin bilgi ve belgeler Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Davalı vekili tarafından yapılan yargı yolu itirazı reddedilmiş olup, 2247 sayılı kanunun 12. Maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı dilekçesi sunulmuş olup, dosya Danıştay Başsavcılığına gönderilmiş, Danıştay Başsavcılığınca davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin talepte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı tarafından gönderilen 2020/713 esas sayılı dosyaya ait bilgi ve belgeler Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır. 2020/713 Esas 2021/134 Karar sayılı kararda davanın çözümünde İdari Yargının görevli olduğuna dair karar verilerek, mahkememizin görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde yukarıda anılan Uyuşmazlık Mahkemesi kararı dikkate alındığında uyuşmazlığın çözümünde İdari Yargının görevli olduğu, HMK’nın 114/1-b maddesi kapsamında yargı yolunun caiz olması dava şartlarından olduğu dikkate alınarak dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın HMK’nın 114/1-b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 257,94 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 198,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
7-Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.