Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/436 E. 2021/818 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/369 Esas
KARAR NO : 2021/862
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı şirket yetkilisinin dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı şirket ile Muş Alparslan Üniversitesi Rektörlük binası cephe kaplama işi nedeniyle sözleşme imzaladığını, ve müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edinimlerini yerine getirdiğini belirtilen nedenler ile davalının sözleşme bedelinden kaynaklanan 32.840,00 TL alacağının bulunduğu imalata ilişkin 23.237,74 – TL bakiye alacağının bulunduğunu ve davadaki alacağa işleyen yasal faiz ve avans faizi arasındaki fark ile birlikte davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve ayrıca Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını bu dava ile huzurdaki davanın aynı mahiyette olduğunu ve davanın zaman aşımına uğradığını bu nedenle davanın derdestlik ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini ayrıca müvekkili olan şirket tarafından yapılan işin tamamlanan kısmına ilişkin davacı şirkete fazlası ile ödeme yapıldığını dolayısıyla davacının müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu, davacının işi zamanında yetiştiremeyeceği anlaşıldığından müvekkili şirket tarafından olaya müdahale edilerek 06.07.2014 geçici kabul tarihine kadar davacı nam ve hesabına tüm eksikliklerin tamamlandığını, gerek davacının kendisi tarafından vr gerekse nam ve hesabına yapılan ödemeler toplamının 199.892,25 TL olduğunu, ayrıca müvekkilli tarafından sözleşmenin 5.madde hükmüne göre gecikme cezası uygulandığını, müvekkili şirketin davacının işi geciktirmesi nedeniyle zarar gördüğünü, sözleşmenin 7.Maddesinde ödemenin hak edişle yapılacağının kararlaştırılmasına rağmen hak ediş düzenlenmeden fatura düzenlendiğini, beyanla davanın reddine, karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava ; Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Ankara … Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Ankara … müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Somut olayda dava konusu talebin, davacının alacaklı, borçlusu davalı olan Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinde asıl alacağa avans faizi talep edilmesi gerekirken yasal faiz talep edildiğinden dolayı yasal faiz ile avans faiz arasındaki farka ilişkin alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı alacaklının icra takibine koyduğu sırada alacağına yasal faiz işletilmesini istediği, faiz hakkının seçimlik ve yenilik doğuran bir hak olması nedeniyle seçim hakkının kullanılmakla tükendiği, bir hakkın saklı tutulabilmesi için talep edilenle saklı tutulanın aynı haktan doğması gerekmesine rağmen ticari ve yasal faizin aynı haktan doğmadıkları, bu nedenle ticari faiz hakkının saklı tutulmasına herhangi bir hukuki sonuç bağlanamayacağı göz önünde bulundurulduğunda davacının artık bakiye ticari faizi isteyebileceğinden bahsedilemeyecektir( Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.07.2020 tarihli 2020/534 karar )
Seçim hakkı, hukuki niteliği itibariyle, tek taraflı, varması gerekli irade beyanıyla kullanılan yenilik doğuran bir haktır. İrade beyanı, karşı tarafa varmakla kendiliğinden sonuçlarını doğurur; borcun konusu, tek bir edim hâlinde kesin olarak belli olur. Böylece edim, sanki başlangıçtan beri borçlanılmış kesin ve belirli bir edim hâlini alır. Seçim beyanı, geçmişe etkili sonuçlar doğurur. Bu niteliği ve özelliğiyle seçim hakkı, yenilik doğuran bir hak olup, değiştirici yenilik doğuran haklar grubuna girer. Bunun sonucu olarak, seçim hakkının kullanılması ile mevcut hukukî (durum) ilişki değişir. Seçim hakkı, yenilik doğuran hak olduğu için kullanılmakla sona erer. (Eren, s. 986-987). Bu kapsamda yukarıda anılan gerekçelerle davacının faiz türüne ilişkin seçim hakkını kullandığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;.
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 396,85 TL harçtan mahsubu ile kalan 337,55-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2021

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı