Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/314 E. 2021/69 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/314 Esas
KARAR NO : 2021/69

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
KARARYAZ.TRH. : 27/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Müvekkili kooperatifçe Ankara …. Noterliği kanalıyla davalıya gönderilen 17.01.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamede belirtilen 2016 ve 2017 yıllarına ait kalem kalem sayılan ve hissesine düşen toplam 5.750,00 TL’nin ödenmesinin istendiğini, davalının tebliğ mazbatasına 19.01.2017 günü düşülen notta üyelikten istifa ettiği ve kooperatifle bağlantısının kalmadığı gerekçesiyle tebligatı kabul etmediğini, Müvekkili kooperatifçe Ankara … Noterliği kanalıyla davalıya gönderilen 11.09.2018 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamede, önceki bildirilen masraflara ek olarak 2018 yılına ilişkin toplam 3.965,00 TL’nin ödenmesinin istenildiğini, iş bu ihtarnamenin davalıya 18.09.2018 günü tebliğ edildiğini, davalı tarafın cevabi ihtarname ile, kooperatifteki üyeliğinin 26.02.2015 tarihinde tebliğ edilen istifaname ile sona erdirdiğini, taleplerin kabul edilebilecek talepler olmadığını, talep edilen bedelleri de ödemediğini, 2015 yılında ödenmeyen 10.000,00 TL için davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine Ankara …. ATM’nin … E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda davalarının kabulüne karar verildiğini, ancak itiraz üzerine dosyanın istinafa gönderildiğini,Davalı tarafın 2015 yılına ilişkin hissesine düşen borcu ödemesi için gönderilen ihtarnameye cevaben gönderdiği, Ankara …. Noterliğince düzenlenen 25.02.2015 tarih ve …yevmiye notu ihtarname ile kooperatif üyeliğinden istifa ederek ortaklıktan çıktığını, Kooperatifler Kanununun (KK) 13. maddesi uyarınca işbu bildirim tarihi itibariyle kooperatiften çıkma işleminin gerçekleşmiş sayılacağı cevabını verdiğini, müvekkili kooperatifin ise, Ankara …. noterliğince düzenlenen 02.03.2015 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname ile, KK’nın 81/2. maddesi uyarınca kooperatif ortaklığının devam ettiğinin, tasfiye masraflarına katılması gerektiğinin, bu sebeple istifasının ilgili madde uyarınca kabul edilmediğini, cevabını verdiğini, KK’nın 81/2. maddesindeki açık hükmü karşısında istifası söz konusu olamayacağı gibi, daire tapusunun verilmiş olmasının kooperatife herhangi bir borcu kalmadığını göstermeyeceğini, iddia ederek, açıklanan nedenlerle, davalının haksız ve yersiz itirazının iptaline; kötü niyetli olan borçlunun alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine… ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle ” müvekkilinin 26.02.2015 tarihinde kooperatife tebliğ edilen istifa ihtarnamesi ile davacı kooperatifle olan ortaklık ilişkisinin sonlandırıldığını, istifasından çok öncede de kooperatif dairesini satarak dairedeki mülkiyet durumunu sonlandırdığını, ihtarnamelere, icra takibine ve davaya konu edilen “tasfiye masrafları / giderleri” olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan, anasözleşmenin 62. maddesinde sayılan alt ve üst yapı, inşaat, ortak alan ve tesislerin maliyet giderleriyle genel giderlerden olup, konutların geçici ve kesin maliyetleri içerisinde yer alan gider kalemlerinin tasfiye memurlarınca borç olarak ihdas edilerek ortaklardan istenebileceğine ilişkin ne kanunda ve ne de ana sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, KK’nın 42. maddesi ikinci fıkrası 5, bendi ile anasözleşmenin 23. maddesinde genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin düzenlendiğini, KK’nın 59. maddesinin son fıkrasında ise genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin kullanılamayacağını, bu hükümlere aykırı hareket edenler için cezai yaptırım öngörüldüğünü, örneklerini dilekçeleri ekinde sundukları üzere, Yerleşik içtihatlara göre, tasfiye memurlarının geçerli genel kurul kararı olmaksızın tek yanlı irade ve işlemleri ile ortaklar hakkında alacak / borç ihdas edemeyeceğini, dava konusu olayda ise, genel kurul kararı almayan / alamayan tasfiye memurlarının, tasfiye masrafları olarak adlandırmayıp, değişik kalemler altında borç ihdas ettiklerini, davacı kooperatifin 20.02.2010 günü yapılan olağan genel kurul toplantısı öncesinde, anasözleşmenin 62. maddesinde belirtildiği şekilde geçici ve kesin maliyetleri belirlediğini, 20.02.2010 tarihli genel kurulda, anasözleşmenin konutların ortaklara dağıtılmasına (ferdileşmeye) karar verilerek anasözleşmenin 64. maddesi uyarınca ortağın yatırdığı paraların toplamının konutun kesin maliyet bedelinden indirilmesi suretiyle geri kalan bedel olarak 28.000,00 TL genel kurul kararı olarak kararlaştırıldığını, genel kurul tutanağının 7/B maddesindeki kararla anılan bu ödemeyi defaten yapan ortaklara konut tapusunun ve borcu yoktur ibrasına ilişkin karar yazısının verilmesine genel kurulca karar verildiğini, ikisi kendi adına biri eşi … adına olmak üzere üç hisse karşılığı konutlarının, anılan genel kurul kararı gereği ödemelerini defaten yapan müvekkilinin konutların tapularını ve genel kurul kararı gereği ve uygulaması olarak kooperatiften üç kooperatif hissesinin geriye ve ileriye dönük olarak ödenmesi gerekebilecek herhangi bir borcunun bulunmadığına / bulanmayacağına ilişkin olarak da ibraname kararını aldığını, ekte sundukları Yargıtay kararları kapsamında, tasfiye memurlarınca alınan kararlar ve uygulamalar iyi niyet kurallarına aykırı olarak istikrar ve hukuki güveni ortadan kaldırıcı batıl karar ve uygulamalardan öteye bir anlam ifade etmeyen karar ve uygulamalar olarak kaldığını belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini…” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
… Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının tetkikinde takip alacaklısının davacımız, takip borçlusunun davalımız takip konusunun 9.715,00 TL aidat alacak, 870,73 TL de (30.01.2017-02.10.2018 ve 26.09.2018-02.10.2018 arası yıllık % 9 olmak üzere) gecikme işlemiş faizi olmak üzere toplam 10.585,73 TL’nin tahsili olduğu, borç sebebi olarak Ankara …. Noterliğince çekilen 17.01.2017 tarihli …yevmiye numaralı ihtarnamede belirtilen toplam 5.750,00- TL ve 11.09.2018 tarihli 18527 yevmiye numaralı ihtarnamelerde belirtilen toplam 3.965,00- TL ı olduğu, borçlu davalının 08.10.2018 tarihli itirazları üzerine takip durdurulduğu görülmüştür.
Davacı kooperatif yönetim kurulunun 25.01.2007 tarih 77 sayılı kararının tetkinde Davalının 24.01.2007 tarihli ortaklık başvurusunun kooperatif yönetim kurulunun 25.01.2007 günlü kararıyla kabul edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça ibraz edilen Cevap dilekçesi ekinde yer alan “TUTANAKTIR” başlıklı 26.03.2010 tarihli belgede ” 20.02.2010 tarihli genel kurulda gündemin 7/B maddesinde, bir seferde 28.000,00 TL ödeme yapılması yönünde alınan karar gereği, davalı ve eşi adına, davalının banka hesabından 24.03.2010 günü 30.000,00 TL, 26.03.2010 günü de 35.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL kooperatif yönetim kurulu başkanı …’a ödenmiş olup, bu ödemenin makbuzu … ile eşi … adına paylaştırılarak kesileceğinin, borcu yoktur yazıları ve tapularının ise 20.04.2010 tarihine kadar verileceğinin ” belirtildiği kooperatif adına sadece başkan … tarafından imzalanan “Borcu Yoktur Yazısı” başlıklı 15.02.2012 tarihli belgede; ” …, … ve …’un adına Temmuz 2011 ilâ Şubat 2012 aylarına ilişkin 225,00 x 3 aidat = 675,00 TL’den toplam 5.400,00 TL’nin ödendiği, üç hisse karşılığı borcun tamamının 24.300,00 TL olduğu, üç ortağa ait kalan 18.900,00 TL’yi de 4 eşit taksitte 2012 yılının Mart ayı sonuna kadar ödedikleri takdirde, bundan sonra kooperatiften dolayı kendilerine herhangi bir çıkartılamayacağına dair kooperatif başkanının şahsı adına taahhütte bulunduğu, yine genel kurul kararı alınsa dahi alınan karardan kooperatif başkanı …’ın sorumlu olacağı, kooperatif fesih edilinceye kadar ve fesih edildikten sonra da yani kooperatif sonuçlanıncaya kadar ve sonlandıktan sonra da herhangi bir isim ve ad altında (aidat, huzur hakkı, SSK, iskan, vergi, elektrik, su vb. borçlar gibi) herhangi bir ödeme vs. talep edilemeyeceği, istenirse tüm bunlardan kooperatif başkanı olarak …’ın sorumlu olacağının” belirtildiği görülmüştür.
Davalı tarafça ibraz edilen Yenimahalle …. Noterliğince 25.02.2015 günü … yevmiye numaralı ihtarında davalı …’un gördüğü lüzum üzerine kooperatif ortaklığından istifa ettiğini, KK’nın 13. maddesi uyarınca işbu bildirim tarihi itibariyle kooperatif ortaklığından çıkma isteğinin gerçekleştiğini ihtar ettiği, ihtarnamenin 26.02.2015 günü tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça ibraz edilen Ankara …. Noterliğinin 17.01.2017 tarihli… yevmiye numaralı ihtarname ile; ” 2016 yılında her üyeye düşen ödemeler olan , Üyelikten ayrılan …’ya ödenen 1.500,00 TL, -Kooperatif başkanının maaşı ile muhasebeci ücreti 600,00 TLnin, 2017 yılına ait ödemeler için, Kooperatif başkanına ödenecek maaş 300,00 TL, Muhasebe ücreti 300,00 TL, -Çevre düzenleme ve tel örgü ücreti 200,00 TL, Çevre düzenleme tere duvarı ücreti 200,00 TL, Kooperatifin iskanı için ayrıca eksik ödenen işçilik vergisi tutarı 1.200,00 TL, Kooperatifin iskanı için eksik ödenen işçilik primi 1.450,00 TL olmak üzere, 5.750,00 TL’nin, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesinin”, Ankara …. Noterliğinin 11.09.2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; “2015 yılına ait ödemeler nedeniyle SGK için 10.000,00 TL, 2017 yılına ait ödemeler nedeniyle, Kooperatif başkanına ödenecek maaş 300,00 TL, Muhasebe ücreti 300,00 TL, Çevre düzenleme ve tel örgü ücreti 200,00 TL, Çevre düzenleme tere duvarı ücreti 200,00 TL, Kooperatifin iskanı için ayrıca eksik ödenen işçilik vergisi tutarı 1.200,00 TL, Kooperatifin iskanı için eksik ödenen işçilik primi 1.450,00 TL, 2018 yılına ait ödemeler nedeniyle İskan için üye başı 1.900,00 TL, -Ayrıca, Veraset Harç parası dahil olmak üzere 465,00 TL, Kilit taşı için 1.600,00 TL, olmak üzere, 17.615,00 TL’nin, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin” davalıdan istenildiği görülmüştür.
Davacı kooperatife ait 2009 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağının tetkikinden 31 kayıtlı ortaktan 22’sinin asaleten / vekaleten katılımı ile bakanlık temsilcisinin gözetiminde 20.02.2010 günü yapıldığı. Gündemin 7/B maddesinde, kooperatife bir sefere mahsus defaten (28.000) yirmisekizbin TL toplu ödeme yapan ortaklara tapularının ve borcu yoktur yazılarının verilmesi, ödemelerini taksitle yapmak isteyenlerin aylık % 4 vade farkı konularak ödeme yapmalarına, ödemelerin 20.04.2010 tarihine kadar yapılmasına, eski borçlarını ve yeni çıkan kooperatif ödemelerini zamanında yapmaları, yapmayanlar hakkında ihraç ve yerlerine yeni ortak alınmasına ve dairelerinin yeni ortaklara tapularının satışı hakkında yönetim kuruluna yetki verilmesinin aidatları ve toplu ödemeleri zamanında yapmayanlar hakkında % 5 gecikme cezası uygulanmasının Kooperatifin tasfiyesine, Yönetim kurulu oybirliği ile seçilmesine ve yönetim kurulunun aynı zamanda tasfiye kurulu olarak görev yapmasının kabul edildiği görülmüştür.
Davacı kooperatifin 2010 yılı olağan genel kurul toplantı, 2011, 2012, 2013 ve 2014 yılı olağan genel kurul toplantı tutanaklarının ibraz edildiği görülmüştür.
Davacının ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan raporda “… Davalı taraf kooperatiften ayrılmış, hatta konutunu satmış olsa dahi, KK’nın yukarıda aynen verilen hükmü uyarınca, kooperatifçe tahsis edilen konut veya değeri davalıdan geri alınamasa bile, nihai takdir ve değerlendirilmesi sayın Mahkemeye ait olmak üzere, mevcut ortaklar ile ayrılmış olan eski ortaklar tasfiye sürecince oluşan genel giderlere (tasfiye süresince çıkan masraflara) ve de öncesinde doğmuş olup da tasfiye sürecinde ortaya çıkan kooperatif borçlarına (SGK primleri, vergi borçlan, vb. gibi) katılmak zorundadır. Aksi halde, davalı gibi, kooperatiften edindiği konutunu sattığı ve de istifa ettiği gerekçesiyle, bu huzurdaki olayda olduğu gibi tasfiye sürecinde ortaya çıkan borçlar ile tasfiye giderlerini / masraflarını ödemekten imtina edilmesi halinde, tüm bu borçlar kooperatiften ayrılmayan mevcut ortaklar ödemek zorunda kalmış olacaklar ki, bu durum da ayrılan ortakların sebepsiz zenginleşmesine neden olabilecek bir durumdur. Açıklanan nedenler ve de KK’nın 81/2. maddesi acık hükmü karsısında, nihai takdir ve değerlendirilmesi savın mahkemeye ait olmak üzere, ortaklıktan ayrılan davalı tarafın da, tasfiye sürecinde ortaya çıkan ve oluşan kooperatif giderlerinden, diğer mevcut ortaklar gibi sorumlu olması gerektiği görüsüne ulaşılmıştır. Davalı vekili dava dilekçesinde; 20.02.2010 günü yapılmış olup, toplantıda gündemin 7/B maddesinde, kooperatife bir sefere mahsus defaten 28.000,00 TL toplu ödeme yapan ortaklara tapularının ve borcu yoktur yazılarının verilmesi yönünde alınan karar üzerine, dava dilekçesi ekinde sundukları “TUTANAKTIR” başlıklı 26.03.2010 tarihli belgeye göre; borcu yoktur yazıları ve tapuların 20.04.2010 tarihine kadar verileceğini ve de daha önce ilgili bölümde açıkladığımız “Borcu Yoktur Yazısı” başlıklı 15.02.2012 tarihli belgenin verildiğini beyan etmiştir. Söz konusu belgenin anılan genel kurul tarih itibariyle, bahsi geçen ödemeyi yapanların borçlarının bulunmadığının kabulü gerekecektir. Zira, geçen 10 yılı aşkın süre içerisinde de davacı kooperatifin kamu kurumlarına ait olup da yapılandırılan bir takım borçlarının bulunduğu anlaşıldığı gibi, geçen bu süre içerisinde kooperatifin birtakım genel giderlerinin de olduğu tabiidir. Anılan “Borcu Yoktur Yazısı” başlıklı 15.02.2012 tarihli belgede; borçların Mart ayı sonuna kadar ödendiği takdirde, bundan sonra kooperatiften dolayı kendilerine herhangi bir çıkarılamayacağına dair kooperatif başkanının şahsı adına taahhütte bulunduğu, yine genel kurul kararı alınsa dahi alınan karardan kooperatif başkanı …’ın sorumlu olacağı, kooperatif fesih edilinceye kadar ve fesih edildikten sonra da yani kooperatif sonuçlanıncaya kadarve sonlandıktan sonra da herhangi bir isim ve ad altında (aidat, huzur hakkı, SSK, iskan, vergi, elektrik, su vb. borçlar gibi) herhangi bir ödeme vs. talep edilemeyeceği, istenirse tüm bunlardan kooperatif başkanı olarak …’ın sorumlu olacağı, hususlarına yer verildiği görülmektedir. Yazının altına … kooperatif başkanı olarak hem kooperatif kaşesi üzerine imza koymuş ve hem de ayrıca kendi ismi üzerine imza koymuştur. Bahsi geçen belgede, davalı ve / veya yakınlarının hiçbirisinin imzası da bulunmamaktadır. Söz konusu belgenin, kooperatif anasözlesmesinin 46. maddesi acık hükmü olan, kooperatifin temsili için iki yetkilinin imzasının konulmamış olması nedeniyle kooperatifi bağlayamayacağı düşünülmektedir…, KK’nin 81/2 maddesi açık hükmü karşısında ortalıktan ayrılan davalı tarafın tasfiye sürecinde ortaya çıkan ve oluşan kooperatif giderlerinden diğer mevcut ortaklar gibi sorumlu olması gerektiği, davalıya verilen 15/02/2012 tarihli borcu yoktur, yazılı belgenin kooperatif ana sözleşmesinin 46. Maddesi açık hükmü olan kooperatifin temsili için iki yetkilinin imzasının konulmamış olması nedeniyle davacı kooperatifi bağlamayacağı, davalı tarafın davacı kooperatiften istifası yıl sonu itibariyle hüküm ifade etmek üzere (KK m. 12) 2015 yılı içerisinde gerçekleşmiş olmakla birlikte KK’nin 81/2 maddesindeki (amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortağının konutu veya iş yeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz ancak bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masrafına katılırlar) şeklinde ki açık hükmü karşısında davalının tasfiye aşamasında ortaya çıkan kooperatif borçlarında ve giderlerinden sorumlu olması gerektiği, icra takibinde talep edilen 2016-2017-2018 yıllarında davacı kooperatifin davalıdan genel kurul kararlarına dayalı olarak 3.050,00-TL, yine genel kurul kararı ile verilen yeniden yapılandırma yapma kapsamında kooperatifçe ilgili kamu kurumlarına olan borçların yeniden yapılması sonucu ödemelerden 2.759,81-TL olmak üzere toplam 5.809,81-TL asıl alacağı ile bu alacağından kaynaklı olarak toplam 342,88-TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu…” Belirtildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça kooperatif üyeliğiden istifa eden davalının üyelikten kaynaklı borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ,davalı tarafça davalının kooperatiften istifası nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Davalının 24.01.2007 tarihli ortaklık başvurusunun kooperatif yönetim kurulunun 25.01.2007 günlü 77 sayılı kararıyla kabul edilerek davalının kooperatif üyesi olduğu , davacı kooperatifin 2009 yılı olağan genel kurul toplantısı ile tasfiyesine oybirliği ile karar verildiği, davalının kooperatif üyeliğinden istifasına ilişkin Yenimahalle 5. Noterliğince düzenlenilen 25.02.2015 tarih 06416 yevmiye numaralı ihtarnamenin 26.02.2015 günü davacı kooperatife tebliğ edildiği, Kooperatifler Kanunun 81/2 maddesinin açık hükmü karşısında ortalıktan ayrılan davalının tasfiye sürecinde ortaya çıkan ve oluşan kooperatif giderlerinden diğer mevcut ortaklar gibi sorumlu olması gerektiği, davalı tarafça sunulan 15/02/2012 tarihli borcu yoktur yazılı belgenin kooperatif ana sözleşmesinin 46. maddesi açık hükmü olan kooperatifin temsili için iki yetkilinin imzasının konulmamış olması nedeniyle davacı kooperatif açısından bağlayıcılığı bulunmadığı, bu kapsamda davalının tasfiye aşamasında icra takibine konu 2016-2017-2018 yıllarında ortaya çıkan kooperatif borç ve giderlerinin toplam 5.809,81-TL asıl 342,88-TL işlemiş faiz kısmından sorumluluğunun bulunduğu, bakiye tutar üzerinden sorumluluğunun bulunmadığı, taraflarca ibraz edilen ihtarlar, tutanaklar, genel kurul kararları, davacının ticari defter ve kayıtları ,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulüne,
Davalının … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptaline, takibin 5.809,81-TL asıl alacak, 342,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.152,69-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte devamına,
Asıl alacak tutarı 6.152,69-TL üzerinden %20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Rededilen 4.433,04-TL üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen alınması gereken 420,74 TL harçtan peşin alınan 131,51 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 289,23 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan (tebligat,bilirkişi ücreti,harç vb) 1.079,51 TL sinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 611,54 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, hükmün kesinleşmesi halinde bakiye avansın yatırana iadesine,
Kabul edilen miktar üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, red edilen miktar üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dava öncesi zorunlu arabuluculuk gideri olarak yapılan 1.320,00 TL sinin davalının arabuluculuk ilk oturumuna katılmamış olması nedeniyle davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2021Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.