Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/30 E. 2022/305 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/30 Esas
KARAR NO : 2022/305

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2013
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yüklenici olarak … Adalet Sarayı yapım işini üstlendiklerini, bu çerçevede adliyenin dış cephenin mekanik … taşı, bu taşın silinmesi ve söve montajının yapılması işini taşeron olarak davalı …’a verdiklerini, sözleşme uyarınca taşeron davalının işçilere ait iş güvenliğini de sağlamakla sorumlu olduğunu, işin yapımı sırasında 23.03.2008 tarihinde davalı …’ın getirmiş olduğu işçilerden birinin iskeleden düşerek iş kazası geçirdiğini, kazanın iskelenin düzgün şekilde kurulmamasından ve yatay taşıyıcı kalasların istenilen kalınlıkta ve sağlamlıkta olmamasından kaynaklandığını, Ankara …İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna göre taşeronun 96100 kusurlu olduğunu, aynı şekilde diğer davalı şantiye şefinin de iş kazası oluşmasında kusurunun bulunduğunu, bu davanın davalılara ihbar edildiğini, SGK tarafından açılan dava sonucunda hükmedilen miktarın 42.400,00 TL’sini ödediklerini belirterek ödenen bu miktarın davalılardan rücuen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.05.2015 tarihli dilekçesinde dava değerinin dilekçenin konu kısmında belirtilen 42.600,00TL olduğunu, istem kısmında sehven 42.400,00TL yazıldığını bildirmiş ve harcın 42.600,00TL üzerinden yatırıldığı anlaşılmıştır.
DAVALILARIN CEVABI :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeye göre iskelenin malzemelerini sağlama görevinin davacıda bulunduğunu, kendisinin ise iskelenin yatay ve düşey kurulumundan sorumlu bulunduğunu, kazaya kullanılan malzemenin yeterli nitelikle olmamasının sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVALI … adına usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmayarak HMK’nın 128.maddesinde belirtildiği üzere dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava; eser sözleşmesine dayalı rücuen alacak davası niteliğindedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı … arasında imzalanan 28.12.2007 tarihli sözleşme gereğince kurulan iskeleden düşerek sakatlanan dava dışı işçi …’a Ankara …İş Mahkemesinin …-… sayılı kararı gereğince ödenen 42.400,00TL den davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının ne kadar olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce davanın kısmen kabulü ile işçiye ödenen 42.400,00 TL’nin 16.960,00 TL’sinden davalı …’ın, 2.120,00 TL’sinden davalı …’ ten tahsiline dair verilen karar davacı vekili ile davalı … vekilini temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 12.11.2018 tarih 2017/466-2018/4384 sayılı kararı ile ” davacı ile davalı yüklenici arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu, Yüklenici (somut olayda taşeron davalı …) üstlendiği işin uzmanı olup basiretli bir tacir ve iş adamı olarak işin tekniğine göre yerine getirilmesi yönünden iş sahibinden (olayda davacı) talimat almayacağından, yüklenici veya elemanının kaza sonucu uğradığı zararlardan kural olarak iş sahibinin sorumlu olmadığı ancak olayın ve bunun sonucu yaralanma veya ölümün meydana gelmesinde etkili ve nedensellik bağı bulunan bir ihmal ve eyleminin bulunması ve kusurlu olması halinde sorumlu tutulabileceği, eser sözleşmesinin varlığı ve yüklenici veya elemanının geçirdiği kaza sonucu yaralanması durumunda iş sahibinin kusurlu olup olmadığının iş ve sosyal güvenlik mevzuatı ile iş güvenliği hükümlerine göre değil eser sözleşmesi ve borçlar hukukunun sorumluluk ilkelerine göre saptanması gerektiği, bu ilkelere göre mahkemece eser sözleşmesi hükümlerine göre bu konuda uzman olan bilirkişi kurulu oluşturulup alınacak rapor değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken iş güvenliği esaslarına dayalı bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru olmadığı ” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Davacı ile davalı … arasında 28.12.2007 tarihinde ” Manisa … Adalet Sarayı Yapım İşi ” ile ilgili olarak dış cepheye mekanik olarak limrataşı, limra taşı kat silme ve söve montajının yapılması işine ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 5.1. maddesi gereğince iskele yapım malzemelerinin davacı firma tarafından yükleniciye teslim edileceğinin, iskelenin kurulumu ile sökülmesi,yatay ve düşey taşımaları ile mekanik malzemenin temini ve montajı davalı taşerona ait olduğunun ve 11.3. Maddesinde işçilerin iş güvenliğinden taşeronun sorumlu olduğunun hükme bağlandığı anlaşılmaktadır.
Ankara …İş Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacının …, davalının ise ….Ltd. Şti, ihbar olunanların ise … ve ….Ltd. Şti olduğu, yapılan yargılama sonucunda meydana gelen iş kazası nedeni ile 12.508,04-TL maddi tazminat ile 12.500,00-TL manevi tazminatı kaza tarihinden itibaren davalıdan alınmasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bozma kararından sonra mahkememizce alınan 23.02.2021 tarihli bilirkişi rapor ve ek raporunda özetle; Davacı … İNŞ. LTD. ŞTİ. ‘nin işin yetkili teknik eleman denetimi gözetimi ve sorumluluğunda yapılmaması, iskele kurulumunda kullanılması gereken malzemenin temininde titiz davranmadığı, asıl İşveren işçilerin güvenli olarak çalışmalarını sağlamak için gerekli ortamı oluşturmadığı ve bu husustaki şartları sağlamadığı, iskele kurulumunda kullanılan malzemeleri, araçları noksansız hasarsız bulundurmadığı, işyerinde geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek tam tehlikeleri önlemekte yetersiz kaldığından, davacı asıl işveren … İnş. Ltd. Şti. nin oluşan kazada ihmalinin, sorumluluğunun olduğu ve %50 oranında kusurlu olduğu, Davalı alt işveren (taşeron) …’ nin İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığının denetlenmediği, işçilerin karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirilmediği gibi, malzemeleri kullanmaları konusunda takibin yapılmadığı. Yüksekte yapılan çalışma sırasında platform, etrafında ve altında düşmelere karşı yeterli önlemlerin alınmadığı, basiretli bir meslek erbabı olan davalı taşeronun işi özenle ve dikkatle ifa ederek, kendisine teslim edilen malzemenin ayıplı olup, olmadığını kontrol etmediği, ayıplı olması halinde durumu derhal asıl işverene bildirerek işin ve işçilerin güvenliğini tehlikeye sokmayacak şekilde her türlü iş güvenlik önlemini ve tedbirleri almamış olması, taraflar arasında yapılan sözleşme maddelerine uygun davranmadığı, sözleşmede belirtilen iş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket edildiğinden oluşan kazada ağır ihmalinin ve sorumluluğunun olduğu %45 oranında kusurlu olduğu, davalı … (Şantiye Şefi) işveren adına işyerinde gerekli kontrolleri ve düzeni sağlamadığı, işyerinde sağlanacak disiplinle çalışanlarca uygun olmayan davranışlara engel olunmaması, işyerinde yeterli toplu koruma önlemlerinin alınmaması sebebiyle kazada sorumluğunun olduğu ve %5 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirilmiş, bilirkişi Mimar … rapor ve ek rapora katılmayarak davacı iş verenin malzemeyi ayıplı olarak vermesi ve davalı taşeronun verilen ve iskele malzemesi olarak kullanılacak kalasların yüke dayanıklı olup olmadığının anlaşılmasının güç olması nedeni ile %100 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaati bildirdiği görülmüş ve bu rapora karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
İtiraz üzerine mahkememizce alınan 28.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı işverenin iskele kurulumunda kullanılması gereken malzemenin temininde titiz davranmadığı, İşverenin işçilerin güvenli olarak çalışmalarını sağlamak için gerekli ortamı oluşturmadığı ve bu husustaki şartları sağlamadığı, iskele kurulumunda kullanılan malzemeleri, araçları noksansız bulundurmadığı, alt taşerona eser sözleşmesi ile verdiği iskele kurumu işinde iskelenin güvenli ve sağlam olarak kurulup kurulmadığını, çalışma şartlarını göz önüne alacak şekilde bir iskele hesabı yapılıp yapılmadığını denetlemediği, iş güvenliği tedbirlerinin alınıp alınmadığını, iş güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmediği, gerekli özen ve gözetim yükümlülüğünü yeterli derecede yerine getirmemiş olması dolayısıyla işveren, işyerinde geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek tam tehlikeleri önlemekte yetersiz kaldığından, davacı asıl işverenin oluşan kazada % 30 oranında, davalı taşeron …’ın ; işbaşı yapan işçiye iş güvenliği eğitimi vermemesi, yüksekte yapılan çalışma sırasında platform, etrafında ve altında düşmelere karşı yeterli önlemleri almaması, basiretli bir meslek erbabı olan davalı alt yüklenicinin işi özenle ve dikkatle ifa ederek, kendisine teslim edilen malzemenin ayıplı olup, olmadığını kontrol etmemesi, ayıplı olması halinde durumu derhal asıl işverene bildirerek işin ve işçilerin güvenliğini tehlikeye sokmayacak şekilde çalışma alanıyla ilgili olarak her türlü iş güvenlik önlemini ve tedbirleri almamış olması, emniyet kemeri, can halatı gibi kişisel koruyucu donanımın temin edilmemesi, ( kişisel koruyucu ekipmanı olan emniyet kemeri ve can halatının bulunması durumunda kaza olsa dahi yüksekten düşme meydana gelmeyecek, çok büyük çaplı yaralanmalar olmayacaktır), çalışma şartlarını göz önüne alacak şekilde bir iskele hesabı yapmaması, taraflar arasında yapılan sözleşme maddelerine uygun davranmaması, sözleşmede belirtilen İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket etmesi nedenlerine bağlı olarak taraflar arasındaki sözleşmede iş güveliğinden sorumlu olduğunun kararlaştırılmış olması gözetildiğinde davalı alt işverenin oluşan kazada % 65 kusurlu olduğu ve Şantiye Şefi …’in işyerinde yapılan çalışmaların iş sağlığı ve güvenliğine uygun olarak yürütülmesi için gerekli kontrol ve denetimleri yapmaması, sahada yapılan çalışmaların yeterince kontrol edilip denetlenmemesi, işyerinde sağlanacak disiplinle çalışanlarca uygun olmayan davranışlara engel olunmaması, işyerinde yeterli toplu koruma önlemlerinin alınmaması sebebiyle oluşan kazada % 5 sorumluğunun olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş , bu rapora karşı tarafların ve taraf vekillerinin her hangi bir itirazı olmamıştır.
Davacı tarafından dava dışı işçiye 20.07.2013, 20.08.2013 , 20.09.2013 ve 20.10.2013 tarihlerinde 10.600,00’şer TL olmak üzere toplam 42.400,00TL ödendiği anlaşılmış olup kaza tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunun 355 maddesi ( 6098 sayılı borçlar Kanunun 470 ve devamı maddeleri ) gereğince davacının malzeme veren olması nedeni ile olay sonucu yaralanmanın meydana gelmesinde etkili ve nedensellik bağı bulunan verilen malzemenin yeteri kadar sağlam olmaması nedeni ile ihmalinin olduğu bu nedenle kusurunun bulunduğu kanaatine varılmış olup , taraflarca itiraz edilmeyen 28.02.2022 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile
A) 27.560,00TL ‘nin 6.890,00TL lik kısmının 20.07.2013 tarihinden , 6.890,00TL lik kısmının 20.08.2013 tarihinden , 6.890,00TL lik kısmının 20.09.2013 tarihinden ve 6.890,00TL lik kısmının 20.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacıya verilmesine ,
B) 2.120,00TL ‘nin 530,00TL lik kısmının 20.07.2013 tarihinden , 530,00TL lik kısmının 20.08.2013 tarihinden , 530,00TL lik kısmının 20.09.2013 tarihinden ve 530,00TL lik kısmının 20.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ‘ten tahsili ile davacıya verilmesine ,
3-Alınması gereken 2.027,44 TL harçtan, dava açılışında alınan toplam 727,55 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 1.299,89 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu toplam 727,59 TL peşin harç, 24,30 TL başvurma harcı, 31 adet tebliğat gideri 520,00TL , 7 E tebligat ücreti 28,50TL, 5.350,00 TL bilirkişi ücreti, 6 posta gideri 57,75TL olmak üzere toplamtoplamı 5.980,55 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 4.166,73 TL’si ile dava açılışında alınan 727,55 TL peşin harç toplamından oluşan 4.894,28 TL yargılama giderinin 4544,83TL lik kısmının davalı … ‘dan 349,45TL lik kısmının davalı … ‘tan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı … kendisini vekille temsil ettiğinden red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ‘ a verilmesine ,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren mahkememize Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile 15 günlük süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere Davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı … vekili ile Davalı … … …’in yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır