Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/282 E. 2021/175 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/282
KARAR NO : 2021/175

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin %25 nispetinde hissedarı bulunduğu davalı … Yayıncılık San.ve Tic.A.Ş.nin 2016,2017 ve 2018 hesap dönemlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısının 25/02/2019 tarihinde gerçekleştirildiğini, 2017 ve 2018 hesap dönemi faaliyetleriyle ilgili olarak Yönetim Kurulu Üyelerinin ayrı ayrı ibra edilmeleri ve yasal mevzuat gereği işbu gündem maddeleriyle ilintili bulunan 2017 ve 2018 hesap dönemlerine ait yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilanço ve gelir tablosunun tasdik ve kabulü konulu gündem maddelerinin karara bağlandığı 12,13,15 ve 16 numaralı kararların; ilgili dönemlerde … ve … …’nin yönetim kurulu üyeliklerinin son bulması ancak buna rağmen ibra oylamasına tabi kılındıklarını, oylama sırasında olumsuz oy kullanan ve oylama sonucuna ilişkin olarak muhalefetini tutanağa geçirten müvekkilinin, Türk Ticaret Kanununun 446.maddesi gereği dava açma yetkisinin bulunduğunu, 11/03/2014 tarihli genel kurulda, 3 yıl süre ile görev yapmak üzere …, … ve …’nin yönetim kurulu üyeliğine seçildiklerini, izleyen süreçte …’nin, şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, … ve … …’nin Yönetim Kurulu Üyeliği Sıfatlarının 11/03/2017 tarihinde sona erdiğini, görev süresinin dolmasından sonra yapılan 18/05/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında gerekli nisap sağlanamadığından yeni bir yönetim kurulu oluşturulamadığını, davalı şirketin, uzun zamandır yönetici kayyumlar tarafından yönetildiğini, yönetim kurulu üyesi olmayan kimselerin ibralarının oylamaya sunulmasının hukuku aykırı olduğunu, 2017 hesap dönemi faaliyetleri ile ilgili olarak herhangi bir ibra oylaması yapılacak ise 01/01/2017 – 11/03/2017 tarihleriyle sınırlı kalınması gerektiğini, 25/02/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında bu husus dile getirilerek yönetim kurulu üyelerinin görevinin sona erdiği 11/03/2017 tarihi dikkate alınarak sadece görev yapılan 01/01/2017 – 11/03/2017 tarihlerine ilişkin kısma ilişkin ibra oylaması yapılması hususunun oylamaya sunulduğunu ancak oyların eşit çıkması üzerine istemin reddedildiğinin kabul edildiğini, oylama sonucunda oyların eşit çıkması üzerine konunun karara bağlanmadığının yazılması yerine, 2017 hesap dönemiyle ilgili olarak sadece 01/01/2017 – 11/03/2017 tarihlere ilişkin kısmın ibra oylamasının yapılması yönündeki istemin reddedildiğinin yazılmasına müvekkil tarafından muhalefet edildiğini ve bu hususun tutanağa bağlandığını, bu haliyle yapılan oylamada da oyların eşit çıktığını, yine benzer şekilde tutanağa 2017 hesap dönemi faaliyetleri ile ilgili olarak yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmediğinin yazıldığını, tutanağa oylama sonucunda oyların eşit çıkması üzerine konunun karara bağlanmadığının yazılması yerine, 2017 hesap dönemine ait yönetim kurulu üyeleri ibra edilmediğinin yazılmasına müvekkilinin muhalefet şerhini derç ettirdiğini, 25/02/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 15 ve 16 numaralı kararların iptalinin gerektiğini, 12 ve 13 nolu kararların, 15 ve 16 nolu kararlarla sıkı bir bağ içerisinde olduklarından eldeki davada 15 ve 16 numaralı kararların yanı sıra 12 ve 13 nolu gündem maddelerinin de iptali talep olunduğunu, ayrıca görev süreleri dolan yönetim kurulu üyelerinin görev süresini aşar bir şekilde 2017 ve 2018 yılı bilançolarının bir bütün halinde müzakeresi ve oylanmasının da mevzuata aykırı olduğunu belirterek davalı … Yayıncılık San.ve Tic.A.Ş.nin 2016,2017 ve 2018 hesap dönemlerine ilişkin 25/02/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 12,13,15 ve 16 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmasının dava şartı olduğunu, ibra edilmeyen yönetim kurulu ve kabul edilmeyen kararların iptalinin talep edilmesinde davacının ne tür bir hukuki yararı olduğu veya alınan kararlarla hangi menfaatinin zedelenmiş olduğunu netice itibariyle iş bu davayı açmaktaki hukuki yararını ispat etmesi gerektiğini, 25.02.2019 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının 12. Maddesinin 1. Fıkrasına göre 2017 ve 2018 hesap dönemine ilişkin olarak TTK 438. Maddesi uyarınca Özel Denetçi Atanması talep edildiğini, yapılan oylama sonucunda bu talebin reddedildiğini, TTK 439/1 maddesine göre genel kurul toplantısında özel denetçi atanması talebinin reddi halinde, bu yönde alınan genel kurul kararının iptalinin değil, yetkili asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasının istenmesi gerektiğini, 12 nolu kararın 2 ve 3’üncü fıkralarına yönelik “2017 yılının Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ile Bilanço ve Gelir Tablosu Tasdik ve Kabul Edilmemiştir “ şeklinde tutulan tutanağın usul ve yasalara uygun olduğunu,“Bilanço ve Gelir Tablosu Tasdik ve Kabul edilmemiştir” Şeklinde Genel Kurul Zaptına yazılan kayıtın da usulüne uygun olduğunu, toplantı tutanağına bu şekilde yazılmamış olunması halinde TTK 424. Maddesine göre oylanan bilançonun onaylanması sonucunu doğurarak ibra sonucunun doğacağını, dava konusu genel kurlda alınan kararların yerinde olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri, delillerini bildirmişler, dava konusu 25/02/2019 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı sunulmuştur.
Dava konusu genel kurul toplantısında hazır bulunan, alınan kararlara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten davacı tarafın TTK 445 ve 446 maddesi hükümlerine göre, alınan kararların iptali için dava açabileceği, davacı tarafın açmış olduğu davanın yasal 3 aylık süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nın 421/1 maddesinde; ” Kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu fıkrada öngörülen nisapları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas sözleşme hükümleri geçersizdir.” hükmü mevcuttur.
TTK’nın 421/1 maddesinde karar alınması için aranan oy çokluğunun kararın mevcudiyeti şartı değil; olumlu kararın alınması için gerekli olan yeter sayıdır. Dolayısıyla olumlu ve olumsuz oyların eşit çıkması halinde bir karar alamama söz konusu olmaz; oylanan öneri reddedilmiş, yani olumsuz bir karar alınmış olur.
Dosya kapsamına, toplanan delillere ve 25/02/2019 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağına göre; davacı …’nin %25 nispetinde hissedarı bulunduğu davalı … Yayıncılık San.ve Tic. A.Ş.nin 2016,2017 ve 2018 hesap dönemlerine ilişkin olağan genel kurul toplantısının 25/02/2019 tarihinde gerçekleştirildiği, 2017 ve 2018 hesap dönemi faaliyetleriyle ilgili olarak Yönetim Kurulu Üyelerinin ayrı ayrı ibra edilmeleri, toplantıda yönetim kurulu üyelerinin sadece görev yaptıkları 01/01/2017 – 11/03/2017 tarihlerine ilişkin kısma ilişkin ibra oylaması yapılması hususunun oylamaya sunulduğu, oyların eşit çıkması üzerine tutanağa istemin reddedildiğinin yazıldığı, toplantıda 2017 ve 2018 hesap dönemlerine ait yönetim kurulu faaliyet raporu ile bilanço ve gelir tablosunun tasdik ve kabulü konulu gündem maddelerinin karara bağlandığı, oyların eşit çıkması nedeniyle yönetim kurulunun ibra edilmediği kabul edildiği, 25/02/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 12,13,15 ve 16 numaralı kararların, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırı olmadıkları anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL harçtan davacı taraftan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
5-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.25/02/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza