Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/210 E. 2021/296 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/210
KARAR NO : 2021/296

DAVA : Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket’in aile şirketi olduğunu, müvekkillerinin davalı Şirket nezdinde toplamda %15,63’lük hisse sahibi olduklarını, 16.04.2019 tarihinde gerçekleştirilen 2018 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda gündem maddelerinin görüşülmesinden sonra genel kurul toplantısına katılanlara dileklerinin sorulmasının akabinde; davacılar Resul ve … adına vekaleten toplantıya katılan Av. …’nın, şirkete özel denetçi tayin edilmesi talebinde bulunduğunu, oylama sonucunda özel denetçi tayin edilmesi talebi oy çokluğu ile reddedildiğini,16.04.2019 tarihinde gerçekleşen 2018 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların ana sözleşmeye, yasaya, afaki iyi niyet ve dürüstlük kurallarına, usule, özellikle de pay sahipleri arasındaki eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini bu sebeple de Davalı Şirkete özel denetçi atanması gerektiğini, genel kurul öncesi de müvekkillerinin, şirket yönetiminden talep etmiş oldukları bilgi ve belgeleri alamadıklarını, bilgi edinme hakklarının engellendiğini, kurul toplantısı esnasında da müvekkillerinin bilgi edinme hakkı Şirket yönetimince zedelendiğini, yönetimin şirkete vermiş olduğu zarardan ötürü şirkete özel denetçi tayin edilmesi gerektiğini, Genel Kurul Toplantısı esnasında kar payı dağıtılmasına ilişkin tekliflerinin reddolunduğunu, Davalı Şirketi yönetim yetkisini haiz aile mensubu bireylerinin, müvekkillerini ekarte etmek ve saf dışı bırakmak istediklerini, Şirket yönetiminin, şirket menfaatlerini gözetmekten ziyade kendi çıkarlarını ön planda tutarak hareket ettiklerini, şirketin yönetimince hazırlanıp sunulan bilançolar ve mali tabloların, gerçek gelir ve giderler ile uyumlu olmadıklarını, belgelerin hazirunlara toplantı öncesinde takdim edilmediğini TTK’nın 437 Maddesinin ihlal edildiğini, şirketin fiili yönetimini elinde bulunduran yöneticilerin şirketi zarara sokma amacıyla sergilediği tutum ve davranışlarıyla şirketi denetlenemez bir hale getirerek kötü bir yönetim anlayışı ile yönettiklerini belirterek şirketin sahibi bulunduğu gayri menkullerin idaresi, muhafazası, şirketin ekonomik ve hukuki menfaatlerinin gereği gibi korunup korunmadığı, gelir ve giderlerin düzenli aralıklarla incelenip incelenmediği, mali tabloların; bilançoların gerçek ile uyumlu olup olmadığı” hususlarının özel denetçi atanması suretiyle incelenmesini talep ettiklerini belirterek davalı şirkete için özel denetçi atanmasın karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; özel denetçi talebinin genel kurul toplantısının kapanmasına yakın dilekler kısmında dile getirilmesi, gündem dışı önerge talebinin olmaması ve özel denetçi konusunun belirtilmemesi nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddialarının soyut olduğunu ve herhangi bir gerekçesinin olmadığını, 16/04/2019 tarihli genel kurul öncesi tüm pay sahiplerine olağan genel kurulun yer, tarih ve gündemini belirtir çağrı kağıdının gönderildiğini, ticaret sicil gazetesinde de yayınlandığını, 09/04/2019 tarihinde davacılar vekilince yetkilendirilmiş Av. Gülsemin Kaya tarafından yönetim kurulu faaliyet raporu, 2018 yılı ayrıntılı bilançosu, 2018 yılı gelir tablosunun verildiğini ve faaliyet raporuna dair bilgilendirme yapıldığını, Genel kurul toplantısında davacılar vekilince sorulan soruların yönetim kurulu başkanı tarafından yanıtlandığını, yanıtların genel kurul tutanağına geçirildiğini ve genel kurul toplantı karar defterine işlendiğini, müvekkili şirketin 11 ortağı bulunduğunu, 4 ortağın yönetim kurulunda görev aldığını, geri kalan 5 ortağın herhangi bir yönetsel görev ya da sıfatının bulunmadığını, gündem maddelerine yalnızca davacılar tarafından olumsuz oy kullanıldığını, şirketin iddia edildiği gibi kötü yönetilmediğini, aksi durumda diğer ortakların da olumsuz oy kullanmasının beklenmesi gerektiğini, yönetim kurulu üyeleri olan ortaklara herhangi bir iltimas sağlanmadığını, şirketin yaklaşık %85’ine sahip ortakların yönetim kurulunda herhangi bir şikayet, rahatsızlık ya da şahsi menfaat sağlandığına dair bir düşüncesi olmadığını, azınlık hisseye sahip davacıların ailevi sorunları nedeni ile şirket tüzel kişiliği üzerinden yönetim kurulu üyelerini yıprattığını, genel kurul toplantısında vergi öncesi 13.481.954,51 TL karın dağıtılmayarak olağanüstü yedeklere ayrılmasının teklif edildiğini, yapılan oylamada karın olağanüstü yedeklere ayrılmasına karar verildiğini, şirket karının yüksekliği şirketin kötü yönetilmediğinin de göstergesi olduğunu, şirkete ait otelin tahsis süresinin uzatılması için başvuru yapıldığını, tahsis süresinin uzatılmasından kaynaklı 16.238.319,25 TL borç bulunduğunu, ileri ki dönemde nakit ihtiyacı doğabileceğinin öngörüldüğünü, bilançoda gelecek yıllara ait gider olarak gösterilen 23.954.959,38 TL’nin otelin tahsis süresinin uzatılması için yapılacak ödemeler toplamı ile sigortalama gideri toplamı olduğunu, davacıların özel denetçi tayini istenmesi için gerekli şartları sağlamadığı, bilgi belge alma haklarını kullandıkları, sınırlı şekilde belirlenmesi gereken konuları geniş anlamda denetime çevirmeye çalıştıkları, genel kurulda sorulmayan sorulara cevap verilmediği ve şirketin zarar uğradığı yönünde algı yaratmaya çalıştıklarınını savunmuş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı şirkete TTK’nun 439. Maddesi uyarınca özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, davalı şirketin sicil kayıtları getirtilmiştir.
TTK’nın 439.Maddesinde;” (1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” hükmü mevcuttur.
Mahkememizce görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı şirket tarafından sunulan 2017 – 2018 yılı gelir tablolarına göre; davalı şirketin 2017 yılında 12.483.412,64 TL tutarında net karı, 2018 yılında 13.841,954,51 TL tutarında net karı bulunduğu görülmekle birlikte davalı şirketin 2017 yılına nazaran net karlılığını % 10 (1.358.541,87 TL ) artırarak temel faaliyetlerinde başarılı olduğu, davalı şirketin zarara uğratılmadığı, 31/12/2018 sonu itibariyle davalı şirketin ortaklara borcu bulunmadığı, davalı şirket yöneticilerinin şirketin aktifini azaltıcı eylemlerine rastlanmadığı, 280 Nolu Gelecek Yıllara Ait Giderler hesabında yer alan 23.954.959,38 TL bakiyenin Belek Turizm Merkezi kapsamındaki … parsel numaralı 93.016,20 m2 yüzölçümlü orman vasıflı Hazine taşınmazı üzerinde bulunan otel ile ilgili irtifak hakkından kaynaklandığı ve usulüne uygun olarak kayıtlara alındığı, 101 Nolu alınan çekler hesabının incelenmesi sonucu davalı şirketin zarara uğratıldığı yönünde bir emareye rastlanmadığı, 2018 yılı kâr dağıtım şartlarının oluşmadığı, bu çerçevede yapılan değerlendirmede, davalı şirkete “özel denetçi atanması”nı gerektirecek koşulların oluştuğuna dair somut bir veriye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamına uygun görülen, denetime elverişli bilirkişi raporu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma ve bilirkişi heyeti raporuna göre; davacıların davalı şirketete toplamda %15,63’lük hisse sahibi oldukları, davalı şirketin 16.04.2019 tarihinde gerçekleştirilen 2018 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda gündem maddelerinin görüşülmesinden sonra genel kurul toplantısına katılanlara dileklerinin sorulmasının akabinde; davacılar adına vekaleten toplantıya katılan Av. ….’nın, şirkete özel denetçi tayin edilmesi talebinde bulunduğu, yapılan oylama sonucunda özel denetçi tayin edilmesi talebinin oy çokluğu ile reddedildiği, TTK 439.maddesinde belirtilen 3 aylık yasal süre içinde davanın açıldığı, davalı şirkette ait defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna göre; kurucular ve şirket organları tarafından davalı şirketin zarara uğratılmadığı, 31/12/2018 sonu itibariyle davalı şirketin ortaklara borcu bulunmadığı, davalı şirket yöneticilerinin şirketin aktifini azaltıcı eylemlerine rastlanmadığı, 280 Nolu Gelecek Yıllara Ait Giderler hesabında yer alan 23.954.959,38 TL bakiyenin … Turizm Merkezi kapsamındaki ….parsel numaralı 93.016,20 m2 yüzölçümlü orman vasıflı Hazine taşınmazı üzerinde bulunan otel ile ilgili irtifak hakkından kaynaklandığı ve usulüne uygun olarak kayıtlara alındığı, 101 Nolu alınan çekler hesabının incelenmesi sonucu davalı şirketin zarara uğratıldığı yönünde bir emareye rastlanmadığı, 2018 yılı kâr dağıtım şartlarının oluşmadığı, davacı tarafın sunmuş olduğu delillerle, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koyamadıkları, TTK 439 maddesinde aranan davalı şirkete “özel denetçi atanması”nı gerektiren koşulların oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/03/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza