Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/940 E. 2022/424 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/940 Esas – 2022/424
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/940
KARAR NO : 2022/424

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı …’in yetkilisi olduğu dava dışı … Hazır Beton İmalatı Motorlu Araçlar Akaryakıt Nakliyat Gıda inşaat Madencilik Sanayi ve Tic. A Ş. arasında Ankara Kıbrıs köyü taş ocakları mevkiinde bulunan 5763 nolu ruhsat alanında 01.03.2013 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede teminat mahiyetinde 200.000 TL. bedelli bono verileceği hüküm altına alındığını ve bu bono verildiğini,anılan sözleşme sona erdikten yaklaşık 3 yıl sonra müvekkili şirketle dava dışı aynı şirket arasında Ankara Kıbrıs Köyü taş ocakları mevkiinde bulunan 5763 nolu ruhsat alanında 20.04.2017 tarihinde agrega üretimi yüklenici sözleşmesi imzalandığını, ikinci sözleşme gereği devam eden üretim faaliyetlerinin Nisan 2018 sonunda sona erdiğini, üretim sonunda müvekkili şirketin dava dışı şirketten bakiye olarak 30.04.2018 tarihinde düzenlenen 475.458,85 TL. tutarındaki fatura ile stok malzemesi olarak 27.280 ton malzeme karşılığı olarak 196.361,44 TL. olmak üzere toplam 671.820,29 TL. alacağı kaldığını, müvekkili şirket tarafından dava dışı şirkete gönderilen Nisan ayı faturasının haksız yere iade edildiğini, daha sonra tekrar düzenlenen faturanın tekrar iade edildiğini, müvekkili şirketin haklı alacağına ilişkin talebine karşı müvekkili şirketi sindirme amaçlı olarak; dava dışı şirketin yetkilisi ve ortağı olan davalı …’in, müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların iade edilmesi üzerine ödeme maksadıyla çekilen ihtarname nedeniyle ilk imzalanan sözleşmede açıkça belirtilen teminat olarak lehtar ve vade kısmı boş olarak verilen senedi, kendi adına sahte olarak düzenleyerek ve bu şekilde bilerek borçlunun zararına hareket ederek Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunu, takibe dayanak bononun teminat senedi olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkil şirketin faaliyetleri esnasında resmi kurum ve kuruluşlar ile 3. Kişilerin Zararları, ceza ve harçlar, üretim aksamalarından doğan dava dışı şirketin zararlarının teminatı olarak verildiğini, davalı şirkete ihtarname gönderilene kadar bu yönde (teminat kapsamında) müvekkil şirkete karşı yöneltilmiş herhangi bir talep de olmadığı gibi bahse konu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin dava dışı şirkete herhangi bir borcu da bulunmadığını belirterek davacıların davalıya Ankara …icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına dayanak 01.03.2013 düzenleme, 01.03.2016 vade ve 200.000 TL. Bedelli bonodan kaynaklı 200.000,00TL ana para ve 64.615,07 TL faiz olmak üzere toplam 265.215,07 TL borcunun olmadığının tespitine, davalının takibinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle % 20’den az olmamak üzere davacılar lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer verilen hususların dava dışı ……A.Ş ile ilgili olduğunu davalıyı bağlamadığını, davacının takibe konu bonoya açıkça atıf yapan hiçbir belge sunamadığını, takip dayanağı bono üzerinde hangi ilişkinin teminatı olduğunun açıkça yazmadığını, davacı tarafından sunulan ve davalının taraf olmadığı sözleşmenin İİK 169/a-1 maddesine uygun belge mahiyetinde olmadığını, davacının iddialarının soyut olduğunu, Yargıtay’ın emsal kararlarının da bu yönde olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 3.ASTM’nin … esas sayılı dosyasında;
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Ankara Kıbrıs Köyü Taş ocakların mevkiinde bulunan 5763 nolu ruhsat sahasında agrega üretimi için yüklenici sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre üretimin Şubat 2017 tarihinde başladığı ancak sözleşmenin Nisan 2017 tarihinde imzalandığını, sözleşme ile agreganın 1 tonu KDV hariç 4,90 TL ye satılmasının kararlaştırıldığını, daha sonra sırayla 5,10 TL ve 6,10 TL ye yükseltildiğini, bu şekilde oluşan fiyat farklarının Mart 2018 tarihinden sonra düzenlenen faturalara yansıtıldığını, bu şekilde üretimin Nisan 2018 tarihine kadar devam ettiğini, üretim sonunda müvekkili şirketin 30.04.2018 tarihinde düzenlenen 475.458,85TL tutarındaki fatura ile stok malzemesi olarak 27.280 ton malzeme karşılığı olarak 196.361,44 TL olmak üzere toplam 671.820,29 Tl alacağı oluştuğunu, davalıya gönderilen bu faturanın iade edildiğini, düzenlenen elektronik faturanın da iadesi üzerine…. yevmiye numaralı ihtarname ile davalının ödeme yapmasının istenildiğini, davalı tarafın 30.10.2018 tarihli iadeli taahhütlü mektup ile borçlarının olmadığını bildirdiğini, davacı tarafından yapılan üretimin tamamının davalı tarafından … Yapı Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. ne fatura edildiğini, bu nedenle gerek davalı şirketin anılan 3. kişiye düzenlediği faturalardan gerekse 3. kişinin ticari defterleri üzerinde yapılacak incelemede 30 Nisan 2018 tarihli faturada belirtilen üretimin yapıldığının ispat edilebileceğini, bununla birlikte yapılan üretimlerin kontrolü ve 3. kişi şirkete yapılan satışların teyidi maksadıyla da 3. kişi şirket çalışanı … tarafından elektronik ileti ile davacıya ve davalıya üretim miktarlarının gönderildiğini, 01.05.2018 tarihide gönderilen ileti ve ekindeki tabloya göre bahse konu faturada belirtilen 67.962,25 ton malzemeden 1.907,95 ton by-pass düşülerek kalan 66.054,30 ton üretim yapıldığının sabit olduğunu, taş ocağında çalışan işçilerin SGK kayıtları istenildiğinde işyerinin davalı işyeri sicil numarasının altında çalıştığı görüleceğini, davalı tarafından davacıya 25.07.2018 tarihli tediye makbuzu ile her biri 50,000 TL olmak üzere toplam 200.000 TL. tutarında 7007053,7007054,7007055,7007056 seri numaralı dört adet çek verildiğini, davalının düzenlenen faturayı iade edip borcunu inkar etmesine karşın ödeme mahiyetinde çek vermesinin de davalının savunmasının aksini gösterdiğini, üretimi yapılan stok için yapılan ölçümlerde de 27.280 ton agrega olduğunun tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 350.000 TL’nin temerrüt tarihi olan 27.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 20.04.2017 tarihinden geçerli olmak üzere 1 yıl süreli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşme uyarınca üstlendiği tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacının sözleşmeye aykırı davrandığını, davacı tarafça üretime Şubat ayında başlanmadığını, 2017/ Nısan ayında başlandığını, davacı şirketin tüm işçilerinin SGK’larının da sözleşme tarihi itibariyle başlatıldığını, davalı tarafından davacıya sözleşmenin 4. ve 11.maddesi kapsamında ödemeler yapıldığını, davacı tarafın sözleşmede belirlenen fiyatın arttırıldığına ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, dava konusu faturaya sözleşmeye ve usulüne uygun olmadığından itiraz edildiğini, davacı tarafça alacak konusu edilen stok hesabının tek taraflı yapıldığını, stok malzemesinin neye göre, hangi kıstaslar esas alınarak tespit edildiğinin belli olmadığını, söz konusu malzemelerin sözleşmedeki vasıflara uygun olmadığından kullanılmasının da mümkün olmadığını, bu hususun stok malzemelerini kullanan … Yapı…A.Ş.nin verileri ile de sabit olacağını, davacının hak edişte ödenmemiş bir alacağının bulunmadığını, davacının iyiniyetli olmadığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Asıl dava, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu, lehtar kısmı ve vade tarihi boş olarak imzalanan senedi davalı tarafından anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasıyla borçlu olunmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı istemi, birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraf vekillerinin bildirmiş olduğu deliller toplamış, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden … Hazır Beton…A.Ş.ye ait işletme faaliyet raporu getirtilmiştir.
Ankara …icra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlular … ve … Madencilik Nak……Ltd.Şti.aleyhine 14/12/2018 tarihli senede dayalı olarak 200.000,00 TL asıl alacak, 64.615,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 264.615,07 TL alacağın tahsili için 14/12/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlattığı, takip dayanağı senedin incelenmesinde; 01/03/2013 düzenleme tarihli, 01/03/2016 vade tarihli, 200.000,00 TL bedelli borçlusu … Madencilik Nakliyat…Ltd.Şti.,lehdarının … olduğu, kefil bölümüne Ahmet Kudal ve … isminin yazılı olduğu, senet ihdas nedeninin ”nakden” olarak yazılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde 01/03/2013 tarihli olduğu belirtilen TAŞERON SÖZLEŞMESİ başlıklı sözleşmenin 4.maddesinde, işe başlama tarihinin 01/05/2013 olacağının yazılı olduğu, sözleşmenin 12.maddesinde sözleşmenin 01/05/2013 tarihinde imza altına alındığının yazılı olduğu, sözleşmenin 16.maddesinde …’in uğrayabileceği zararları teminat altına almak üzere taşeron Şahanere 200.000,00 TL bedelli bir senedi teminat olarak verecektir hükmünün yer aldığı, sözleşme altında … Hazır Beton….Ltd.Şti.nin ”…” olarak … Madencilik…Ltd.Şti.nin taşeron olarak imzalarının alındığı,
20/04/2017 tarihli olduğu bildirilen ”YÜKLENİCİ SÖZLEŞMESİ” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; işverenin … Hazır Beton…A.Ş., yüklenicinin … Madencilik…Ltd.Şti.olduğu, sözleşmenin 3.b.maddesinin sözleşme süresinin üretime başlandığı tarihten (20/04/2017) itibaren 1 yıl (12 ay) sonra olarak belirlendiğinin yazılı olduğu, sözleşmenin 12.maddesinde yüklenicinin 300.000,00 TL teminat vermeyi kabul ettiğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Ticaret sicilinden gelen 04/03/2020 tarihi yazıya göre, … Hazır Beton…A.Ş.nin 31/03/2012 tarihli genel kurul toplantısında 3 yıl süreyle … …, …, … …, … …’in yönetim kurulu üyeliklerine seçildiklerini, 31/03/2015 tarihli genel kurul toplantısında 1 yıl süreyle aynı kişilerin yönetim kuruluna seçildikleri, 13/03/2016 tarihli genel kurul toplantısında 3 yıl süreyle … …, …, … …, … … ve Vedat …’in yönetim kuruluna seçildiklerini, yönetim kurulu üyelerinin münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili oldukları anlaşılmıştır.
Davacı tarafça …. yevmiye nolu ihtarnamenin 20/10/2018 tarihinde muhatap ……AŞ.ye tebliğ edildiği, ihtarnamede 369.643,85 TL’nin ihtarname tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi ihtar edildiği, davalı tarafın 28/10/2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davacı şirketin 2013, 2014,2015,2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye açılış ve kapanış, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin T.T.K’nun 64/111 ile 213 sayılı V.U.K.’nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini takip ettiği ve doğruladığı, 2018 yevmiye defteri ile büyük defterin e-defter beratlarının onaylandığı, defter kayıtlarının birbirini takip ettiği ve doğruladığı, davalı şirketin 2013 yılı yevmiye defterinin vergi denetmeninde incelemede olduğu beyan edildiği, mail yoluyla gönderilen muavin kayıtlarının incelemesisinin yapıldığı, 2013 yılı kebir ve envanter defterinin açılış tasdiklerinin uygunolarak yaptırıldığı, incelenen envanter ve kebir defter kayıtlarının birbirini takip ettiği ve doğruladığı, davalı şirketin 2014 yılına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin T.T.K’mın 64/III ile 213 sayılı V.U.K/nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini takip ettiği ve doğruladığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, davalı şirketin 2015, 2017 ve 2018 yılına ait envanter defterlerinin açılış tasdikinin T.T.K’nıın 64/111 ile 213 sayılı V.U.K/nun 220-222 maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırıldığı, 2016 yılı envanter defterinin ibraz edilemediği, davacı şirketin 2013- 2014- 2015- 2016- 2017-2018 yılı defterinde davalı şirket ile ilişkili 200.000-TL’lik senet kaydına rastlanmadığı, davalı şirketin 2013 yılı defteri kebir ve 2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait defter ve belgelerin incelemesinde davacı şirket ile ilişkili 200.000-TL’lik senet kaydına rastlanılmadığı, davacı şirketin … ile arasında başkaca bir alacak verecek hususunda anlaşma olduğuna dair bir tespit de yapılamadığı, davacının fiyat farkı ve stok sayımı neticesi alacağı oluştuğuna dair iddialarının dosya kapsamındaki belgelerden tespit edilemediği, mali inceleme kısmında ayrıntıları görüleceği üzere davacının davalıdan alacaklı olduğunun da tespit edilemediği bildirilmiştir.
İtirazlarda dikkate alınarak bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; davacı tarafından davalı adına 31.08.2018 (dahil) tarihine kadar düzenlenen faturalarda agrega üretim birim fiyatının 4,90-TL olduğu, 05.03.2018 tarihli fatura ile agrega üretim fiyat farkları faturası düzenlendiği, 887.525,63-Ton için 0,20-TL fiyat farkı uygulandığı, böylelikle birim fiyatın 5,10-TL’ye çıkartıldığı,10.04.2018 tarihli faturada 9.978,60-ton agrega üretimi için 5,90-TL birim fiyat uygulandığı ayrıca bu fatura içinde fiyat farklarının da faturalandırıldığı, 14.04.2018 tarihli faturada 64.599,40-ton agrega üretimi için 6,10- TL birim fiyat uygulandığı yine ayrıca bu fatura içinde fiyat faklarının da faturalandırıldığı, bu faturaların hepsinin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının bu faturalara herhangi bir itirazının bulunmadığı, stoklara ilişkin incelemede; dava konusu edilen 10.08.2018 tarihli stok faturasının 27.280,00 ton malzeme için 4,90-TL birim fiyat üzerinden düzenlendiği, davalı tarafından dava dışı …’ a kesilen Mayıs 2018 dönemi faturalarının incelenmesinde; Mayıs 2018 döneminde davalının dava dışı şirkete 53.676,20-ton agrega üretimi için fatura düzenlediği, itiraza konu stok faturasının ise 27.280-ton agrega üretimi için düzenlendiği, buna göre, davacının davalıdan bedelini talep ettiği stok malzeme miktarının, davalının dava dışı … şirketine sattığından daha az olduğu, MAPEG’e sunulan 2018 Yılı İşletme Faaliyet Raporu’na göre; 2018 yılında 306.997,48 ton üretim, 297.000 ton mıcır ve 7.000 ton by-pass malzeme satışı yapıldığı, raporda aylık üretim ve satış miktarları belirtilmediği için aylık stok miktarının tespitinin mümkün olmadığı, davacı tarafından sunulan 24.3.2021 tarihli “Bilirkişi Raporuna İtiraz” yazısında talep edildiği gibi 31.3.2018 tarihli Google Earth görüntüsüne dayanarak Nisan 2018 sonu itibariyle tarihi ve koordinatları belli olmayan ölçümlerle stoktaki malzeme miktarının belirlenmesinin teknik olarak imkansız olduğu, dosya kapsamında sayısal ölçüm verileri ve ham data bilgileri bulunmadığı için stok miktarının tespit edilmesinin mümkün olmadığın, davalının dava konusu iki faturayı iade etmesine ve kendi defterlerine göre alacaklı olmasına rağmen, 25.07.2018 tarihinde 4 adet 50.000-TL’lik çek ile davacıya 200.000- TL ödeme yaptığı, taraflar arasındaki ilişkinin 2018 Nisan ayında da devam ettiğinin anlaşıldığı, gerek SGK kayıtları gerekse davalının davacıya yansıtma faturaları düzenlemiş olması Nisan ayında da işin devam ettiğini gösterdiği, Nisan ayı faturasının iade sebebinin yapılan işe itiraz mahiyetinde olmayıp fiyat farkı faturalarının kabul edilmemesi nedeniyle olduğunun anlaşıldığı, 20.04.2017 tarihli sözleşme 4. Maddesinde agrega birim fiyatının 4,90 olduğu ve bir yıl için bu bedelin geçerli olduğu, her yıl fiyatın yenileneceğinin belirtildiği, sözleşmenin 20.04.2017 tarihinde yapıldığı, 2018 Nisan ayında birim fiyatın artırıldığı, ortalama bir yıl geçince fiyatın artırılmasının sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği gibi e-faturaların davalıya gönderilmesi ve itiraz görmemesi de bu fiyatların davalı tarafından kabullenildiğini gösterdiği, davalı tarafından dava dışı …’a kesilen Mayıs 2018 dönemi faturalarının incelenmesinde; 27280 ton stok faturası düzenlendiği, 4,90 birim fiyattan 157.732,96 TL olduğu tespit edildiği, 200.000,00 TL lık senedin teminat senedi olduğuna dair beyanında dosya kapsamında anılan senetle ilgili teminat senedi olduğuna dair bir belgeye rastlanmadığı, tarafların ticari defterleri arasında 30.000,00-TL’lik fark bulunduğu, bu farkın davalı defterlerinde 01.12.2017 tarih 1855 yevmiye no ile kayıt altına, alınan 30.000,00-TL nakit ödemenin davacı defterlerinde yer almamasından kaynaklandığı, bu nakit ödeme kaydının belgeye dayanmadığı, bu sebeple bu kaydın değerlendirme dışı bırakılması gerektiği, bu kayıt dışında taraf defterlerinin birbirleriyle örtüştüğü, davalı defterlerinde 01.12.2017 tarih 1855 yevmiye no ile kayıt altına, alınan 30.000,00-TL nakit ödemenin değerlendirme dışında tutulması halinde her iki tarafın ticari defter ve belgelerine göre, birleşen dava tarihi 27.12.2018 itibariyle davacının davalıya 220.366,50-TL borçlu olduğu,
Mahkemece davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve dava konusu edilen 30.04.2018 tarih ERK2018000000053 nolu 475.458,85-TL’lik agrega üretimi açıklamalı birim fiyatın 6,10 TL göründüğü faturanın hesaba dahil edilmesinin kabulü halinde (daha önceki faturalarda 6,10 TL birim fiyat kabul edildiği), birleşen dava tarihi 27.12.2018 itibariyle davacının davalıdan (-220.366,50- TL+475.458,85-TL=) 255.092,35-TL alacaklı olduğu,
Mahkemece davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve dava konusu edilen 10.08.2018 tarih ERK2018000000113 nolu 157.732,96-TL’lik stok malzemesi faturasının da hesaba dahil edilmesinin kabulü halinde; birleşen dava tarihi 27.12.2018 itibariyle davacının davalıdan (255.092,35- TL+157.732,96-TL=) 412.825,31-TL alacaklı olduğu görüşü bildirilmiştir.
Birleşen dava yönünden dosya kapsamına uygun olan, bilirkişi kurulu ek raporunun son paragrafında yer alan görüş mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma, bilirkişi raporlarına göre; asıl davada takip dayanağı yapılan senedin ihdas nedeni olarak ”nakden” ahzolunduğunun yazılı olduğu, senet metninde senedin teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibarenin yer almadığı, senet lehdarının takip alacaklısı olan … olduğu, senedin teminat senedi olduğu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, davacı tarafın sunmuş olduğu delillerle takip dayanağı senedin taşeron sözleşmesi uyarınca verilen teminat senedi olduğuna ilişkin iddiasını kanıtlayamadığından asıl davada davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Taraflar arasındaki 2017 yılında yapılan “yüklenici sözleşmesi uyarınca” davacı tarafın edimini yerine getirdiği, davacı tarafça üretilen malzemenin davalı tarafça dava dışı Tamaş şirketine teslim edildiği, bilirkişi raporlarına göre, davacı tarafından davalı adına 31.08.2018 (dahil) tarihine kadar düzenlenen faturalarda agrega üretim birim fiyatının 4,90-TL olduğu, 05.03.2018 tarihli fatura ile agrega üretim fiyat farkları faturası düzenlendiği, 887.525,63-Ton için 0,20-TL fiyat farkı uygulandığı, böylelikle birim fiyatın 5,10-TL’ye çıkartıldığı,10.04.2018 tarihli faturada 9.978,60-ton agrega üretimi için 5,90-TL birim fiyat uygulandığı ayrıca bu fatura içinde fiyat farklarının da faturalandırıldığı, 14.04.2018 tarihli faturada 64.599,40-ton agrega üretimi için 6,10- TL birim fiyat uygulandığı yine ayrıca bu fatura içinde fiyat faklarının da faturalandırıldığı, bu faturaların hepsinin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının bu faturalara herhangi bir itirazının bulunmadığı, faturalara konu ödenmeyen bedeller için davacının davalıdan 255.092,35 TL alacağı bulunduğu, ayrıca 27280 ton stok faturası nedeniyle 4,90 birim fiyattan 157.732,96 TL olmak üzere davacı tarafın davalı taraftan toplam 412.825,31 TL alacaklı olduğu, davacının talebinin bu tutardan daha az olduğu, davacının alacak tutarına temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği anlaşıldığından birleşen davada davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davanın REDDİNE,
Koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 4.529,22 TL harçtan mahsubu ile kalan 4.448,52 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde harcı yatıran davacı tarafa iadesine,
b-AAÜT uyarınca belirlenen 27.015,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c-Asıl davada sadece mali müşavir bilirkişi yönünden taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırıldığından mali müşavir bilirkişi için her iki dosya için takdir edilen ve davacılar tarafından yatırılan 1.500,00 TL bilirkişi ücretinin yarısı olan 750,00 TL’nin ve yapılan tebligat ve posta masraflarının toplam tutarı 148,80 TL’nin yarısı olan 74,40 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen Ankara 3.ASTM’nin 2018/975 esas sayılı dosyasında; davanın KABULÜNE,
350.000,00 TL nin 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 23.908,50 TL harçtan peşin alınan 5.977,13 TL’nin mahsubu ile kalan 17.931,37 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 5.977,13 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 74,40 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.860,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT uyarınca belirlenen 32.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair tarafların yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.26/05/2022