Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/371 E. 2021/682 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/371 Esas – 2021/682
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇLELİ KARAR
ESAS NO : 2018/371 Esas
KARAR NO : 2021/682

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARARYAZ.TRH.: 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Davalı/borçlu aleyhine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla davacı alacağı için ilamsız takip yaptığını, davalı süresinde borçlu olmadığı iddia ederek itiraz ettiğini, davalının bu itirazını yerinde olmadığını, davacının davalı şirkete fatura düzenlediğini ve fatura konu malzemeleri eksiksiz teslim ettiğini, davalı tarafın bu malzemeleri teslim etmediğini dair herhangi bir iddiasının bulunmadığını ve fatura içeriğini de itiraz edilmediğini belirterek borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağının %20 sinden az almamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir. ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekillinin cevap dilekçesi ile “… 2010 Yılında dava dışı … tarafından şirkete araç takip sistemlerinden faydalanabilmesi için cihaz satın alma ve aylık 50,00 TL abonelik bedeli karşılığında sistemden yararlanabilmek teklifinde bulunduğunu, davalı şirketçe bu sistem ve siteme bağlı cihazları …’dan satın aldığını, yaklaşık 2 yıl boyunca bu sistemi kullandığını, 2 yıl geçtikten sonra araç takip sistemlerinin aniden çalışmayı durdurduğunu, bunun üzerine davalı şirket cihazlarını satın aldığı … ile irtibata geçtiğini ve …. ait şirketin…. davacı tarafından devir alındığını bilgisine ulaştığını, davalı davacı şirket ile görüşmeleri neticesinde öncesinde satın almış olduğu cihaz ve sistemleri tekrar hizmet açılması için aylık 10,00 TL +KDV bedelli abonelik sözleşmesi önerdiğini, davacının sunduğu abonelik başvuru formunda sözleşmede müvekkiline ait bir imzanın bulunmadığını, bununla birlikte davacı tarafından sistemleri kapatılan ve cihazları kullanılamaz hale getirilen müvekkil şirketin sözleşme yapılmaya mecbur bırakıldığını, teklif edilen bedel üzerinden davacıya ödeme yapıldığını, bu sürecin ardından davacı müvekkili şirkete 27/08/2012 tarih ve 173 sayılı yazı ile bir bildirim yapıldığını, bu bildirimde şirketin aldığı bir karar ile kullanıcıların üzerinde kayıtlı … araç takip sistemine giren bütün araçların pasif hale olmasına, kullanıp kullanılmadığına bakılmaksızın 01/09/2012 tarihi itibaren bilgileri kayıtlı tarafa fatura edileceği bu sebeple kullanılmayan veya iptali istenen araç bilgilerinin şirkete bildirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, müvekkili şirket tarafından üzerine kayıtlı 12 araçtan iptal edilmesi gereken 4 araç plakasının bildirildiğini, davacının müvekkili şirket üzerinde kayıtlı görünen araçların iptal işleminin yapıp yeni araç listesini yenilemediği gibi müvekkili şirkete alakası olmayan 20 adet araca takip bedelini içerir bakiye borç bildirimleri yapmaya başladığını, yetkili kişi tarafından ilk olarak müvekkilinden kayıtlı araçla ilgisi olmayan hizmetlere ilişkin 3.198,79 TL bakiye borç bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından tekrar güncel araç takip sistemlerini içerir listenin davalı ile paylaşıldığını, ancak davacı tarafından sürekli aynı hatanın tekrarlandığını, davacının ek 7 de sunulu ihtarnamesi ile 05/07/2013 tarihli 601606 ve 601607 seri numaralı faturadan kaynaklı bedeli tekrar talep ettiğini, ihtarname konusu faturalar olduğundan müvekkilince karşı yana iade faturası düzenlenerek ihtar konusu iki adet faturanın da iade edildiğini ve kalan bakiyenin de karşı yana davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi…” talep ettiği görülmüştür. DELİLLER:
… Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinde takip alacaklısının dosyamızın davacısı, takip borçlusunun dosyamızın davalısı, takip konusunun 1.742,08 TL cari hesap alacağı, takip tarihinin 29/12/2016 olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça taraflar arasındaki E mail yazışmalarının ibraz edildiği görülmüştür.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yapıtırılmış raporda “…Davalı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220T 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, Davalı şirket ticari defterlerinde davaya konu 601606 ve 601607 nolu (944,00+472,00} toplam bedeli 1.416,00 TL olan faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı şirket tarafından 05/07/2013 tarihinde 1828 ve 1829 yevmiye noIarı ile toplam bedeli 1.694,88 TL olan 2 adet iade faturasının kayıt altına alındığı,Davalı şirket ticari defterlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin 47,20 TL alacaklı olduğu.Davalı şirket Ticari defterlerinde Dava Dışı …’ın 329.01.006 Diğer Ticari Borçlar hesabı … … Elektronik alt hesabında İzlendiği, dava dışı … İle aralarındaki ticari ilişkinin 31 /01/2010 tarihinde başladığı ve 20/10/2011 tarihinde bittiği, Davalı şirket ticari defterleri dava dışı … hesabında borç alacak bakiyesinin bulunmadığı,…”belirtildiği görülmüştür.
Davacı sistemi ile davacı ticare defter ve kaytıları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan 30/10/2020 tarihli raporda”…Taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı faturadan dayalı ticari ilişkinin bulunduğu,davacının takip konusu faturanın 2013/2014/2015 yılına ait ticari defteri birbirini doğruladığı, kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerini T.T.Kanunun 64/IV, 65 ve HMK 222/2 maddelerine göre kanunu süresi içerisinde yaptırdığı,Davacının ticari defter kayıtları sabit olmak üzere; Dava konusu 601606 sıra no.lu 944,00 TL ve 601607 seri no.lu 472,00 TL faturalar Toplam (944,00+472,00) =1.416,00 TL ticari defter kayıtlarına işlediği davalı tarafından davacıya düzenlenen 05/07/2013 tarihli 108520 seri no.lu 845,28 TL ve 108518 seri no.lu 849,60 TL toplam (845,28+849,60) =1.694,88 TL iade faturaların davacının ticari defter kayıtlarında bulunmadığı, Bilirkişi Semra Bakacak tarafından mahkemeye ibraz edilen raporda davacının 47,20 TL alacağın olduğu görüşü beyan edildiği, tarafımızdan davacının ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde 1.742,08 TL davacının alacağı olduğu tespit edildiği, davacı ticari defter kayıtları ile davalı ticari defter kayıtları arasında 1.694,88 TL farkın davalı tarafından düzenlenen 1.694,88 TL iade davacı ticari defter kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, Davalı tarafından davacıya düzenlenen 05/07/2013 tarihli 108520 seri no.lu 845,28 TL ve 108518 seri no.lu 849,60 TL toplam (845,28+849,60) =1.694,88 TL iade faturaların davacıya TT Kanunun 21/2 maddesine tebliğ edildiğine ilişkin dosya içerisinde belge bulunmadığı,Dava konusu 601606 ve 601607 seri no.lu faturaların 2013 Ocak -2013 Haziran ayları arasında her ay 20 adet araç için araç takip hizmeti bedelini içerdiği, Dava dosyası kapsamında yer alan e-posta yazışmalarına göre bahse konu dönemlerde kaçar adet araca hizmet verildiğinde netlik olmasa da bu sayının 20’den az olduğu, bu nedenle dava konusu faturaların belirli oranda davalının borcu olmayan tutarları içerdiği, Davalının Ticari defterlerini inceleyen Semra Bakacak tarafından ve tarafımızdan dosya kapsamında ve davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerimiz birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalıya düzenlenen 601606 ve 601607 seri no.lu faturaların ait olduğu her ay için araç takip hizmeti alınan araç sayısının net olarak belirlenebilmesi durumunda davacının net alacağının hesaplanabileceği, Davacı tarafından e-posta yazışmaları ve araç takip sistemi logları (araç tanımlama, aktive etme ve takip etme) ile davalıya 2013 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında 20’şer araç için araç takip hizmeti verildiğinin ispatlanması durumunda davacının 29/12/2016 takip tarihi itibariyle 1.742,08 TL alacağının olacağı,…” belirtildiği, 02/0802021 tarihli ek raporda “…Dava konusu 601606 ve 601607 seri no.lu faturaların 2013 Ocak -2013 Haziran ayları arasında her ay 20 adet araç için araç takip hizmeti bedelini içerdiği, Davacının araç takip sistemindeki kayıtlar, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları ve dava dosyası muhteviyatı dikkate alındığında davalının davacıdan 23 Mayıs 2013 tarihi sonrasında sadece 8 adet araç için hizmet alma talebini davacıya ilettiği, buna rağmen davacının ise davalıya 8 adet araç yerine 20 araç için dava konusu faturaları çıkardığı, araç sayısının 8’e indirilmesi talebi 23 Mayıs 2013 tarihinde iletildiği için 2013 Ocak – 2013 Mayıs dönemi için 12 adet araç için hizmet alınmış olduğu, bu nedenle dava konusu faturaların belirli oranda davalının borcu olmayan tutarları içerdiği, Bu çerçevede 601606 ve 601607 seri no.lu faturaların ait olduğu her ay için araç takip hizmeti alınan araç sayısının 2013 Ocak – 2013 Mayıs dönemi için 12 araç ve 2013 Haziran dönemi için 8 araç olduğu dikkate alındığında; 6 Aylık dönemde 1.742,08 TL bedelin 6 x 20 = 120 Araç/ay bedele tekabül ettiği, Ocak 2013 – Mayıs 2013 döneminde 5 ay boyunca 12 araç için 5 x 12 = 60 Araç/ay ve Haziran 2013 için 8 Araç/ay olmak üzere toplam 68 Araç/ay toplama ulaşıldığı, Bu durumda davacının 29/12/2016 takip tarihi itibariyle 1.742,08 TL x 68/120 = 987,17 TL alacağının olacağı,” belirtildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: .
Davacı tarafça araç takip sistemi nedeniyle davacıya verilen hizmet karşılığı ödenmeyen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, davalı tarafça davacının hizmet vermediği araçları fazla gösterip, fazla talepte bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Taraflar arasında araç takip sistemi hizmetine ilişkin sözleşmesi bulunduğu, davalının davacıdan 23 Mayıs 2013 tarihi sonrasında sadece 8 adet araç için hizmet alım talebini davacıya ilettiği, buna rağmen davacının ise davalıya 8 adet araç yerine 20 araç için dava konusu faturaları düzenlediği, araç sayısının 8’e indirilmesi talebinin 23 Mayıs 2013 tarihinde iletilmesi nedeniyle 2013 Ocak – 2013 Mayıs dönemi için 12 adet araç için hizmet alınmış olduğu, bu nedenle dava konusu faturaların belirli oranda davalının borcu olmayan tutarlarıda içerdiği, araç takip hizmeti alınan araç sayısının 2013 Ocak – 2013 Mayıs dönemi için 12 araç ve 2013 Haziran dönemi için 8 araç olduğu dikkate alındığında davacının 29/12/2016 takip tarihi itibariyle 987,17 TL alacağının bulunduğu, bilirkişi raporu, tarafların ticari defterleri, e-mail yazışmaları ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulüne,
Davalının … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptaline, takibin 987,17-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, bakiye talebin reddine,
Asıl alacak tutarı 987,17-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya, reddedilen 754,91-TL üzerinden %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Alınması gereken 67,43TL harçtan peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 31,55 TL nispi harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan toplam ( tebligat, talimat bilirkişi ücreti ,talimat ) 3.190,78 TL sinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1.807,89 TL si ile harç olarak depo edilen 77,00 TL olmak üzere toplam 1.884,89 TLsinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, hükmün kesinleşmesi halinde bakiye avansın iadesine,
Av.As.Üc.Ta. Uyarınca hesap edilen 987,17- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, red edilen miktar üzerinden 754,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kabul ve red edilen miktar itibariyle HMK 341 maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021