Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/356 E. 2022/110 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/356 Esas – 2022/110
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/356 Esas
KARAR NO : 2022/110

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili idarenin 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu müvekkil idarenin kuruluş amacı ve faaliyet konularının 09/04/2000 tarih ve 24015 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Ana Statüsünün 4. ve 5. maddelerinde düzenlenmiş olduğunu, ülke çapına yaygın kendisine bağlı halen 17 Tarım İşletmesi ile bu faaliyetlerini sürdürdüğünü, işletmelerin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmadığını, müvekkili idareye bağlı olan Anadolu Tarım İşletmesinde, 2009-2010 yılları arasındaki hizmet alımı kapsamında, hayvan bakımı, bitki üretim ihalelerinin davalı taraflarca üstlenildiğini ve sözleşmeler ımzalandığını, davalı tarafların, müvekkili idare işletmesinde sözleşme süreleri boyunca işçi çalıştırdığını, bu işçilerden …’in müvekkili idare aleyhine iş akdinin haksız olarak feshedildiği, bu sebep ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sendikal tazminat, yıllık izin ücreti, boşta geçen süre, fazla çalışma, hafta tatili ve UGBT ücretlerinin ödenmediği gerekçesi ile dava açtığını, … Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında, Yargılama sonucunda davanın mahkemece kısmen kabul edildiğini, İlamın, dayalı yüklenicilerin işçisi tarafından … …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konularak müvekkil İdare aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkil idare söz konusu icra dosyasına cebri icra tehdidi altında toplam 20.549,03 TL tutarında ödeme yapmak zorunda kalmıştır. … Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin … E. sayısı üzerinden yapılan yargılamada dava dışı olmalarından ötürü dosya davalıları aleyhine müştereken ve müteselsilen sorumluluk yükletilememişse de yapılacak yargılama neticesinde müvekkil idare ile dayalı yüklenicilerin müştereken ve müteselsilen sorumlulukları açıklığa kavuşacağını, bu sebepten ötürü müvekkil idarenin icra tehdidi altında ödediği toplam bedelin müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları kısım üzerinden fazlaya ilişkin hakkları saklı kalmak kaydıyla, huzurdaki dosya ile rücu taleplerinin zaruri olduğunu, müvekkili idare ile davalılar arasında imzalanan ihale sözleşmesi ve sigorta kayıtlarının da incelendiğinde işçilerin işvereninin davalılar olduğu tespit edileceğini, işçilerin işe alınması ve işten çıkarılmasının tamamen yüklenicinin tasarrufunda olduğununu, müvekkil idarenin bu konuda herhangi bir müdahalede bulunmasının söz konusu olmadığını, ancak, davalıların söz konusu davada taraf konumunda olmaması sebebiyle diğer davalılara yönelik hüküm kurulmadığını, davalıların müvekkil idare işyerinde kendi işçilerini çalıştırdığını, işe giriş ve çıkışların davalılar tarafından yapıldığını, fakat davalıların kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilik alacaklarının ödemesi gibi yasal yükümlülüklerini yerini getirmediğini davanın müvekkil idare aleyhine sonuçlandığını, sözleşme, şartname ve genel iş hukuku kuralları gereğince işçilerin tüm sosyal güvenlik ve ücret ödemelerinden yüklenici davalıların sorumlu olduğunu, her ne kadar müvekkili idarenin asıl işveren sıfatı ile sorumlu tutulup dava aleyhine sonuçlansa da ihale şartnamesine ilişkin hükümler, SGK kayıtları ve Yargıtay içtihatları nazara alındığında, iç ilişkide bu sorumluluğun tamamıyla dayalı yüklenici şirketlere ait olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, varsa müvekkil idarenin sorumluluğu dayalı yükleniciler ile müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağını, bu nedenle müvekkili idarece icra dosyasına yapılan toplam ödemeye ilişkin müşterek ve müteselsilen sorumluluk kapsamında kalan, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, toplam 10.274,52-TL’nin ödeme tarihi olan 06/02/2018 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP:
Davalı … Tem. Nak. Gıda Orman İnş. Tar. San. Ve Tic. A.Ş. vekili dilekçesinde; Müvekkili şirketin iş bu davanın açılmasından önce tür değiştirerek anonim şirket olduğunu, bu nedenle uyap sistemindeki ünvanının … Temizlik Nakliyat Gıda Orman İnşaat Tarım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olarak düzeltilmesini talep ettiklerini, bu davaya bakmakla görevli olan mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Mahkemenin bu davaya bakmakla görevli olmadığı için öncelikle görev itirazları olduğunu ve görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, Türk Borçlar Kanunu’nun 73/…maddesi uyarınca “tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar.” Denildiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının açılış tarihine bakıldığında, iş bu davanın davacısı, asıl İşveren olarak, esas davayı yüklenicilere ihbar etmek durumundayken bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve kendisi için zamanaşımının davanın kendisine ulaşması ile birlikte başladığını, Müvekkilinin, dava dilekçesinin tebliğine kadar olanlardan haberi olmadığını, belirtilen nedenle davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığını ve reddi gerektiğini, bu davanın davacısının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kusurlu davrandığını, bu nedenle müvekkilinin söz konusu zarardan sorumluluğu olmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının yaptığı ödemenin, yasal anlamda yapması gereken bir borcu ifa etmesi olduğunu ve bunu rücuen kimseden talep edemeyeceğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, asıl işveren olan emir ve talimata yetkili olan davacı kurumun tüm işçilik alacaklarından sorumlu olması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirtilen dava dışı kişinin müvekkili şirkete bağlı olarak çalışma süresinin belli olduğunu, davacı kurumun, ancak, müvekkili şirketin sorumlu olduğu süreye isabet eden tutarı talep edebileceğini, ödediği miktarı tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edemeyeceğini, bu nedenlerle; Yargıtay görüşüne uygun olarak alt işverenlerin, işçi alacağından kendi çalıştırdığı dönem ile sınırlı sorumlu olduğuna karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, zira Yargıtay ilamında “İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemi ile sınırlı olması gerektiğini, davacının son işveren olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceğini, şeklinde hüküm kurulduğunu, işçinin müvekkil şirkette çalıştığı dönem ile sınırlı sorumlu olduğunu karar verilmesini, Yargıtay görüşüne uygun olarak taraflar arasında akdedilmiş olan hizmet sözleşmesinde, işçi alacakları ile ilgili hüküm bulunmadığı gözetilerek hakkaniyet gereğince; müvekkilimizin kendi dönem miktarı üzerinden sorumlu olduğuna ve devamla bu miktarında 1/2 si oranında paylaştırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, hakkaniyet gereğince sorumluluğun müvekkil şirketin sınırlı sorumlu olduğu kabul edilerek, bu şekilde tespit edilecek miktarın 1/2’si oranında hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretininin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İnş. Taah. … vekili dilekçesinde; Öncelikle, davalı müvekkili … İnşaat Taahhüt’ün şahıs şirketi olduğunu ve tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu nedenle davanın ayrı bir davalı olarak müvekkil …’ e ek olarak … İnş. Taah. şahıs şirketine yöneltilmiş olmasının yerinde olmadığını, eldeki iş bu rücu davasına dayanak olan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen ve taraf olarak iş bu davanın davacısına yöneltilen dava dosyasının müvekkiline ve diğer yüklenici firmalara ihbar edilmediğini davada ve davacı taraf aleyhine başlatılan icra takibinden iş bu dava ile haberdar olduğunu, işçinin yıllar içinde çok sayıda yüklenici firma bünyesinde çalışması nedeniyle söz konusu asıl davanın yüklenicilere ihbar edilmesinin zorunlu nitelikte olduğunu, nitekim çalışan işçilerin hangi şartlar altında işten çıkartıldığı, haklı nedenle fesih şartlarının oluşup oluşmadığının, işçilere yapılan ödemelerin olup olmadığının, ancak yüklenici firmalar nezdinde bulunan kayıtlarla ortaya çıkartılabileceğini, sadece müvekkilinin sunacağı kayıt ve deliller değil, işçinin çalışmış olduğu tüm yüklenicilerin bünyelerinde bulundurdukları kayıtlar neticesinde maddi gerçeğin ortaya çıkabileceğini, bu nedenle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (iş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılamada, sadece işçinin ileri sürdüğü delillerin dikkate alındığı ve bu şekli ile hüküm kurularak kesinleştiğini, bu noktada iş bu davanın davacısının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kusurlu davrandığını, müvekkilinin söz konusu zarardan sorumluluğunun bulunmadığının, zira asıl davanın tüm yüklenicilere ihbar edilmesi durumunda ortaya konulacak kayıtlar ve deliller ile işçinin taleplerinde ya da taleplerinin bir kısmında haksız olduğu ortaya çıkartılabileceğini, davacının rücuen tazminini talep ettiği zararın doğumundan yine davacının sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, diğer yükleniciler tarafından da sunulacak işçi kayıtları ile de müvekkilinin söz konusu zarardan sorumlu olmadığının ortaya çıkacağını, kabul etmek anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi durum düşünülecek olsa dahi müvekkilinin, asıl alacağa işletilen faiz, icra takibi sonrası işlemiş faiz ve vekalet ücretlerinden sorumlu tutulamayacağını, asıl davanın davacısı tarafından başlatılan icra takibi için iş bu davanın davacı tarafından çok uzun süre sonra ödeme yapıldığını, davacı tarafından söz konusu davanın ve icra takibinin müvekkile ve diğer yüklenicilere ihbarını, müvekkilinin sorumluluğu olduğu kanaatine varılsa da, açıklanan nedenle de söz konusu kalemlerin hakkaniyet oranında indirilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğununda ancak, asıl davanın davacısı olan işçinin müvekkil şirket bünyesinde çalıştığı süre ile sınırlı olduğunu, nitekim müvekkilin ihale ile işi yüklenme süresi içinde işçi tarafından açılan işe iade davasının sonuçlandığını; müvekkil işe iadeyi sağlayamadan davacı idare tarafından tek taraflı olarak sözleşmesinin feshedildiği ve bir başka yükleniciye verildiğini, işçinin işten çıkartılmasının ise müvekkil şirket döneminden sonra ortaya çıktığını, bu nedenle, hüküm altına alınan işçilik alacaklarından müvekkilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil ile idare arasındaki ihale sözleşmesinin hangi tarihte, hangi nedenle ve hangi şartlar altında feshedildiğinin ve müvekkilden sonra hangi yüklenicilerin işi yüklendiğinin öğrenilmesi yapılacak araştırma neticesinde işçinin iş akdinin sona erdirilmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun ya da kastının olmadığı ortaya çıkacağını, iş bu davanın süresi içinde açılmamakla zamanaşımına uğradığını, “Türk Borçlar Kanunu’nun 73/…maddesi uyarınca “tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar.” Hükmü olduğunu, … Asliye Hukuk Mahkemesinin (iş Mahkemesi Sıfatıyla) … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen davanın açılış tarihi göz önüne alındığında; iş bu davanın davacısı, dürüstlük kuralları dahilinde asıl iş veren olarak, esas davayı yüklenicilere ihbar etmek durumundayken bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve kendisi için zamanaşımı davanın kendisine ulaşması ile birlikte başladığını, iş bu davanın müvekkile tebliği tarihine kadar habersiz olan ve haberdar olması kendisinden beklenemeyecek olan müvekkil ve diğer yüklenicilerin herhangi bir şekilde işçinin iddialarını çürütme ya da ortaya çıkan zararın büyümesini engelleme şansını bulamadıklarını, belirtilen nedenle de iş bu davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığını ve reddi gerektiğini, müvekkilinin yurt dışında olduğu süre içerisinde davacı tarafından … ilinde müvekkil aleyhine dava açılmış olabileceği kanaatinde olduklarını, söz konusu husus doğru ise eldeki davanın mükerrer olması nedeniyle de reddi gerektiğini, açıklanan nedenler resen gözetilecek hususlarla davanın reddine; aksi kanaatin hasıl olması halinde ise davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle artan zarar miktarının hakkaniyete uygun olarak indirilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… … Petrol Nak.ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti vekili dilekçesinde;Davacı tarafından açılmış olan hukuku dayanaktan yoksun olduğu, davacının talep ve iddialarını kabule olanak olmadığını, müvekkili şirketin esasında davacı kurumun alt işvereni değil, işveren vekili durumunda olduğunu, müvekkilinin, davacı kamu kurumundan ihale ile iş alan ve onun adına kamu kurumunun kendi işçilerini istihdam eden, işveren vekili konumunda olduğunu, bu bakımdan müvekkilinin dava dışı işçinin son ve gerçek işvereni olmadığı için davanın ve husumetin müvekkiline yörnetilmesini kabul etmediklerini davacı TİGEM ile müvekkili arasında yapılan alt işverenlik sözleşmesinde, kıdem tazminatına ilişkin ödemenin rücu edilebileceği hükmünün açıkça yer almadığını, rucu edilemeyecek kısmı için itilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiğini, bu sebeplerle davalı müvekkili aleyhine açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava ; Rücuen Tazminat davasına ilişkindir.
Çiftler Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alınmıştır .
… Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından (T.C. …) ….in 01/06/2009 – 14/06/2011 tarihleri arasında çalıştığı kurumları gösterir sosyal güvenlik kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır .
Taraflar arasında akdedilen hizmet alımı sözleşmeleri dosya arasına alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 23.HD. 2019/1781E.2020/2747K)
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; davacı kurum tarafından dava dışı işçiye yapılan ödemelerin rücu edebileceği kanaatine ulaşılırsa, davalı alt işverenlerin sorumlulukları, ……İnş.Tar’ın 2.674,98-TL, … (… İnşaat) 16.777,48-TL, Anadolu Tarım İşletmeleri Müdürlüğünün 1.096,57-TL olunabileceği yönündeki kanaatlerini belirtmişlerdir. Alınan bilirkişi kök ve ek raporları hükme esas alınmıştır.

Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; Dosya içerisinde davalılar ile akdedilen Hizmet Alım Sözleşmelerinde, yüklenicinin istihdam ettiği personelin, İş kanunu, ssk mevzuatı ve diğer kanunlarda belirlenen uygulamalar ve tüm hal ve alacaklardan sorumlu tarafın yüklenici olduğu, istihdam edilen personele ilişkin herhangi sorumluluğu davacı taraf yüklenilemeyeceğine ilişkin yer alan ifade nedeniyle işçi alacaklarından alt yüklenicinin sorumluluğu bulunduğu dikkate alındığında, davacının, dava dışı işçinin davalılar bünyesinde çalışma süresine göre rücu talebinde bulunabileceği ve davacı işverenin dava dışı işçiyi çalıştıran davalı yükleniciden ödediği tazminat bedelinin ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu, dava dışı işçinin davalı … …… LTD. ŞTİ. bünyesinde çalışmasının bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla anılan davalı yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … … … LTD. ŞTİ. Yönünden açılan davanın reddine ,

2-Davanın KISMEN KABULÜ ile ; 19.452,46TL’nin 16.777,48TL’sini …’den 2.674,98 TL’sinin … … A.Ş’den 06.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ,
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.328,80 TL harçtan, dava açılışında alınan 175,47 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 156,74 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 332,21 TL harcın düşülmesi ile bakiye 996,59 TL harcın 859,55TL’sinin davalı …’den 137.04 TL’sinin davalı …… A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına ,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 175,47 TL peşin harç, 156,74 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvurma harcı, 291,50 TL tebligat ücreti, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 118,50 TL posta gideri, 3,00 TL diğer giderler olmak üzere toplam 1.531,11 TL yargılama giderinin 772,19 TL’sinin davalı …’den, 123,12 TL’sinin davalı …… A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00TL vekâlet ücretinin 4.398,69TL’sinin davalı …’den, 701,32TL’sinin davalı … … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalıların … … … LTD. ŞTİ. yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/03/2022