Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/188 E. 2021/461 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/188 Esas
KARAR NO : 2021/461

…..


DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Müvekkil ile davalı şirket arasında 10 metre uzunluğunda ve tek parça halinde poligon galvanizli direk alımına ilişkin kurulan ticari mal alım sözleşmesi doğrultusunda müvekkilin dava konusu Türkiye…Bankası …Şubesi ne ait Ankara keşide yerli 27.03.2018 keşide tarihli 36.100,00 TL bedelli lehtarın …Mühendislik Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu çeki düzenleyerek davalıya verdiği, ancak sözleşme konusu malların 20.12.2017 tarihinde müvekkile teslim edildiğinde davalının da açıkça bildiği üzere Emniyet Genel Müdürlüğünün ve diğer güvenlik mevzuatlarının cevap vermeyeceği şekilde 5’er metrelik 2 parça halinde üretildiği, müvekkil firmanın söz konusu malzemelerle projesine devam etme olanağının ortadan kalkması sebebiyle ayıplı mal bildirimini malların teslimine takip eden 2 gün içerisinde davalıya ihtaren bildirildiği, davalı şirket tarafından 20.12.2017 tarihinde yapılmış olan ayıplı ve iş teklif sözleşmesindeki niteliklere haiz olmayan mal teslimine ilişkin 22.12.2017 tarihinde ve 6102 sayılı BTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca yapmış oldukları ihbarı herhangi bir yanıt verilmediği ve belirtilen nedenlerle 02.01.2018 tarihli ihtarname ile müvekkil firmaya gönderilen 19.12.2017 tarihli 38.220,00+ KDV olmak üzere toplam 45.099, 60 TL bedelli faturaya 6102 sayılı TTK nun 21 inci maddesinin l.c bendi uyarınca itiraz süresi olan 8 günlük yasal süre dahilinde itiraz edildiği, usul ve yasaya uygun olarak üzerine düşen yükümlülüklerin taraflarınca yerine getirildiği halde davalı tarafından bildirim ve itirazlarına cevap verilmediği, 07.03.2018 tarihinde de ayrıca ihtarname ile söz konusu malların iade alınması için TBK’nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme haklarım kullandıklarım, mallarım davalı tarafından geri alınması gerektiği, aksi takdirde hiçbir sorunluluğu kabul etmeyeceklerinin davalıya bildirildiği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 09.06.2016 tarihli kararında da “‘davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, 6098 sayılı TBK’nun 227. maddesi uyarınca davacı alıcının seçimlik hakkı bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davaya konu aracın davalıya iadesiyle aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesi yerindedir.” denilerek alıcının yasal süresi içinde ayıbı ihbar etmesi halinde TBK’nun 227. maddesinde yer alan seçimlik haklarından dilediğini kullanabileceğinin hüküm altına alındığı, müvekkilin yasa hükmünde yer alan seçimlik haklarından “sözleşmeden dönme” hakkını kullandığı, ayıplı malların gernahnması ve aralarındaki sözleşme uyarınca düzenlenen çekin müvekkile iade edilmesi gerektiğini davaya bildirdiği. Davalı ile yapılan ticari alım sözleşmesine binaen keşide edilerfçekim/vade tarihinin 27.03.2018 olup, davalıdan mallan ve çeki iade etmeye yönelik herhangi bir cevap alınamadığı, müvekkilin mal karşılığı vermiş olduğu çekin karşılığında teslim aldığı malların ait olmasına rağmen halen iade edilmediği, öğretide ve uygulamada yerleşmiş tanımıyla bcdelsizliğin bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmaması olduğu öne sürülerek; müvekkilin davalıya vermiş olduğu Türkiye…Bankası …Şubesi ne ait Ankara keşide yerli 27/3/2018’de tarihli, Lehdarı …Mühendislik Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu 36.100,00 TL bedelli çekin bedelsizliği ile müvekkilin davalıya borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle Davacı yanın yasada belirtilen hususlar dairesinde ayıplı olduğunu iddia ettiği imalatın teknik özelliklerini bilmedikleri kanısında oldukları, daha önce aynı siparişin verildiği, yapılan teknik çizim ve şartların davacı firmaya sunulduğu, 24.08.2017 tarihli mail ile direklerde özel kilitli kapak olacağım bildirdikleri, ayrıca müşterinin tırmanma engelleyici istemediğini, teklif formunda düzeltme yapılarak tırmanma engelleyici hariç diğer kısım siparişimizdir şeklinde onay verdikleri. müvekkil tarafından sipariş formu revize edilmek suretiyle tekrar onaya sunulduğu, Ne var ki davacı yanın sipariş formunda belirtilen ödemeleri yapmadıkları gibi işini iptalini telefon ile bildirdiği, 25.10. 2017 tarihinde ise yapılan telefon görüşmesi üzerine revize teklif formu istendiği, müvekkil tarafından yapılan siparişin revize edilerek teknik çizimin davacı firmaya elektronik ortamda sunulduğu, aynı gün yani 25.10.1017 tarihli mail ile de sipariş teyidi, bildirildiği ,mail çıktısı alınıp kaşelenmek ve imzalanmak suretiyle “siparişimizdir1′ şeklinde onay verildiği, davacı tarafından sipariş edilen ve projelendirilerek sipariş formunda yazılı olduğu üzere onayı doğrultusunda yapılan imalat nedeniyle yasal süre içinde (2 gün) ihbar edilmemiş ise de fatura tarihinden itibaren de yasal süre içinde (8 gün) faturanın iade edildiğine dair mektubu ile ihtarname keşide edildiği, 7 Mart 2018 tarihi iadeli taahhütlü ihtarında ise 45.099,60 TL’lik faturada belirtilen malların ayıplı olması nedeniyle geri alınması yolunda ihtarda bulunulduğu, öncelikle faturaya itiraz suresinde yapılması kadar, bu itirazın karşı tarafa ulaşmasının da önem taşıyan bir konu olduğu, bu sebeple ticari hayatta faturaya itiraz edileceğine dair noterden ihtarname keşide edilmesi usulü benimsendiği, çünkü iadeli taahhütlü olarak gönderilen belgenin içeriğinin neyi içerdiği belli olmamakla beraber resmi olarak kabulünün mümkün olmadığı, üretimi yapılan 10 m lik kamera direğinin projelendirildiği ve davacının kabulü doğrultusunda imalatına geçildiği .siparişin tamamlanarak 19.12. 2017 tarihinde teslimin yapıldığını, üretim hatası ve ayıbı varsa bu ayıbın 2 gün içinde tespitini yaparak resmi yoldan ihbar edilmesi, tamir veya tadilatı mümkün ise veya ayıbın düzeltilmesi gerekip gerekmeyeceğini veya teknik bir tespit yapılması gerektiğinin bildirilmesi gerekirken, firma tarafından bu işlemler yapılmadan sipariş kabulünü içe sayarak ve faturayı muhasebeleştirmeden iade etmesi ki, malın iadesi sağlanmadığı da dikkate alındığında verilen siparişin tek taraflı olarak reddetmesi anlamına geldiği, Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda ise TBK’nun 223 maddesinin ikinci fıkrasının uvgulanacağrc-Burada ayıp mevcut ise 21.12.2017 tarihine kadar firmalarına ihbar edilmesi gerekirken, faturanın davacı firmaya teslimine kadar beklenildiği gibi, gerek gözle gerekse teknik inceleme neticesinde tespitinin yapılarak suresinde yani 21.12.2017 tarihine kadar firmalarına bildirilmesi gerektiği, Davacı firmanın bu hususlara riayet etmeden, faturanın içeriğine kadar beklediği, Teslim tarihi ile faturanın teslim tarihi arasında 6 ün geçtiği ve sükut edildiği, bu süre içerisinde ihbar ve İhtar çekilmediği, faturanın iadesi yoluna gidildiği, Bu durum karşısında davacı firmanın samimi olmadığı kanaati ile iadeli taahhütlü olarak gönderilen ihtarında geçersizliği dikkate alınarak kabulünün mümkün olmadığı, Davacı yanın teknik tecrübesizliği nedeniyle imalatı yapılan kamera direğinin imalata başlanmadan önce teknik çizimlerini incelettirmek suretiyle revize talebinde bulunabileceği halde, bu husus göz ardı edilmek suretiyle, onay verilen projelendirilmiş kamera direğinin müşterisine beğendirememesinin sonucunu müvekkil firmaya yönetilmesinin hak ve nefaset kuralları ile bağdaşmadığı, Davacının onayı doğrultusunda ve projede dahilinde imalat yapan müvekkile karşı ayıplı mal teslim edildiği iddiasının ileri sürülemeyeceği gibi, davacı yanın kendi kusurundan kaynaklanan hususları müvekkile yüklemeye çalıştığı, ayrıca teslim tarihleri ile cayma sebeplerinin yasalar çerçevesinde hükmü olmadığı, Yasal süre içinde teknik inceleme ve inceleme yapılmadığı gibi, çekilen ihtarların da yüksek Yargıtay’ca benimsenen şekilde gönderilmemiş olması ve 3. kez mektup yazmak suretiyle çekilen ihtara müvekkil firmanın Kahramankazan 3. Noterliğinin 12.02.2018 tarihli İhtara cevap ile ihtarının içeriğinin kabulünün mümkün olamayacağı hususunun cevaben bildirildiğinden bahisle davanın reddine, karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava ,üretilen malın ayıplı olması nedeni ile çekin bedelsiz kaldığının ve bu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
Taraflar arasında 24.08.2017 tarihinden itibaren telefon ve mail ortamında yapılan görüşmeler kapsamında, davalı şirketin davacı şirkete fiyat teklifi sunduğu, fiyat teklifinin 20 adet KD 10 mt poligon galvanizli direk, 26 adet Tırmanma Engelleyici ve 26 adet özel kilitli kapaktan oluştuğu, teklife çizimlerin eklendiği ve davacı şirket yetkilisinin “Tırmanma engelleyici hariç diğer kısmı siparişimizdir ” şeklindeki onayı sonrası, davalı şirketçe Teklifte değişikliğe gidilerek tırmanma engelinin tekliften çıkarıldığı, teklif ekinde yer alan teknik resimlerde direğin yine Sıkı Geçme olduğunun ve A-B kesitlerinin yer aldığı, ayrıca fiyatın toplam tutarının KDV dahil 45.099.60 TL olduğu, ödemenin % 20‘sinin peşin bakiyesinin 90 günlük çek ile yapılacağı koşulunun yer aldığı, teslim şeklinin teklif formunda “imalat sahamızda aracının üzerinde” şeklinde olarak belirlendiği 25.10 2017 tarihinde teklif formunun davalı … Güvenlik Ltd. Şti, temsilcisi tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı yetkilisi … … tarafından kredi kartı hesabı kapsamında 9.000.00 TL ödeme yapılmış ve kalan miktar için davacı tarafından; davaya konu olan Vakılbank …Şubesinin 27.03.2018 keşide tarihli 36.100.00 TL bedelli çekin davalı firmaya verilmiştir.
Davaya konu 26 adet 10 mt Poligon Galvanizli Direk özel kilitli kapağı ile birlikte 19.12.2017 tarihinde davacı şirkete 19.12.2017 tarih ve 02453 nolu Sevk İrsaliyesi ile teslim edilmiş olup bu husus taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.
Taraflar arasındaki ihtilaf teslim edilen 26 adet 10 mt Poligon Galvanizli Direğin ayıplı olup olmadığı , sözleşmeye uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; direklerin 2 parça ve sıkı geçme olduğu, 26 adet üst ve 26 adet alt parçanın duvar dibi kaldırım kenarında istiflenmiş halde bulunduğu, direk alt gövdesi üzerinde kilitli kapağın (Anahtarı ile birlikte) mevcut olduğu, direğin alt ve üstünün birleştirilmesi halinde uzunluğunun 10 mt olduğu, direk alt ve üst kısımlarının tamamen sıcak daldırma galvanizli halde olduğu, Taban Plakasında Ankraj cıvata yerlerinin ve alt ve üst parçanın birleştirilmesi için cıvata yerlerinin mevcut olduğu, Teslim edilen direkler üzerindeki galvaniz kalitesine, kilitli kapak sistemine, taban plakasına ve ankraj cıvataları delikleri ve cıvatalara yönelik bir ayıp iddiasının bulunmadığı, Uyuşmazlığa konu direklerin birbirlerine sıkı geçme olacak şekilde 5’er metrelik iki parça halinde imal edilerek teslim edildiğinin görüldüğü,
Davacı teslim edilen mobese direklerin tek parça 10 mt olarak değil 5 ‘er mt 2 parça olarak üretilmesinin ayıplı olduğunu iddia etmekte ve direklerin 5’er mt 2 parça üretilmesine Emniyet Genel Müdürlüğümün ve diğer mevzuatların cevaz vermediğine, bu direklerin projeye devam etme olanağını ortadan kaldırdığına dayandığı ancak ülkemizde aydınlatma, kamera veya mobese tesisatları için söz konusu galvanizli direklerin TSEN914-İSO 1461 standartlarına uygun şekilde sıcak daldırma galvanizlendiği, TRDAŞ tarafından yürürlüğe konan Teknik Şartname hükümlerine göre; 12 mt uzunluğa kadar olan direklerin 2 parçadan imal edilmesine, direklerin kare taban plakalarına ankraj cıvata ile bağlanmasına, iki parçalı direklerin alt bölümün üst bölüme geçirilmesi suretiyle sıkı geçmesine, direklerin 8 kenarlı olarak imal edilmesine, olanak tanındığı , bu çerçevede, her hangi bir Mobese ve Kamera direğinin 10 mt ve tek parça olarak yapılması zorunluluğu getiren bir mevzuat hükmü bulunmadığı, direklerin boylarının, parça sayılarının, tip, gövde şeklinin ve temel montajının belirlenmesinde, direği kullanacak kişi veya tüzel kişinin tercihleri geçerli olduğu, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda davacı tarafından kabul gören davalının teklifi ekinde davacıya da sunulan teknik resimlerde 10 mt direğin A ve B olmak üzere 2 eşit parçadan oluştuğu ve sıkı geçme tasarlandığının belirgin olduğu, taraflar arasında kurulan mal alım sözleşmesi kapsamında davalının edimlerini yerine getirdiği ve bir ayıplı imalat ve tesliminin söz konusu olmadığı değerlendirildiği , ortada bir ayıp olduğu kabul edilirse bu ayıbın “açık ayıp” olduğu ve TTK hükümlerine göre ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada mevcut belgelerden teklif formunun eki olan çizimlerde açıkça sıkı geçme slip join olduğunun yazılı olduğu ve A ve B olmak üzere iki parça olarak çizildiği, açık ve birbirine geçmiş hallerinin ayrı ayrı gösterildiği , davacı şirket yetkilisi tarafından bu çizimler incelenerek teklifin kabul edildiği ve una göre üretim yapılarak direklerin davalı şirket tarafından davacıya teslim edildiği , ayıplı imalatın bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 557,20TL ‘den mahsubu ile bakiye bakiye 497,90TL ‘nin davacıya iadesine,
3-Davalı davada kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Askeri Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.415,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza