Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/184 E. 2021/962 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/184 Esas
KARAR NO : 2021/962
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2018
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 02.03.2017 başlangıç tarihli iş yeri sigorta poliçesi düzenlendiğini ve müvekkiline ait iş yerinin yangın, emtia hısızlık vb. gibi bir çok konuda sigortalandığını , 28.11.2017 tarihinde müvekkiline ait iş yerine hırsız girdiğini ve çok sayıda cep telefonu ve tablet çalındığını , çalınan ürünlerin toplam bedelinin 31.500,00TL olduğunu , olay sonrası müvekkilinin davalı şirkete başvuru yaptığını ancak davalı şirketin mail ile başvuruya olumsuz yanıt verdiğini poliçe gereği davalı şirket sorumluluğunun 30.000,00TL olduğunu bu bedelin tahsili için Ankara … Müd. … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından söz konusu takibe itiraz edildiği ve itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu, yapılan itiraz haksız ve kanuna aykırı olduğundan itirazın iptali takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin “…/ İstanbul olduğunu bu nedenle davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğundan dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiş ayrıca başvuru sahibinin iş yerinde gerekli güvenlik önlemlerinin almamış olması nedeni ile meydana gelen hırsızlık olayının teminat kapsamı dışında olduğunu bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, itirazın iptali davası niteliğindedir.
Sigortalanan iş yeri Ankara ili … ilçesinde bulunmakta olup hırsızlık olayı bu adreste meydana geldiğinden ve … ilçesi yargı çevresi olarak Ticari davalar yönünden Ankara mahkemelerine bağlı olduğundan HMK 15. Madde gereğince davalının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf 28.11.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile oluşan zararın sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda toplanmaktadır.
Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası incelenmiş ; davacı tarafından davalı aleyhine 30.000,00TL asıl alacak ve 22,19Tl TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.022,19TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
02.03.2017 tarihinde tanzim edilen Akişyeri Paket Sigorta Poliçesi ile davacıya ait …Ankara adresinde bulunan ve beyaz eşya / elektrikli alet edevat satışı yapılan iş yerinin 02.03.2017-02.03.2018 tarihleri arasında sigortalandığı , emtia hırsızlık sigorta teminatının 30.000,00TL olduğu , poliçenin hırsızlık önlemleri şartı başlıklı kısmında “hırsızlık teminatının sigortalı iş yerinin zemin ve /veya bodrum katlarında kilitli kepenk , demir parmaklık, ponjur ,12mmveya daha kalın ve darbelere dayanıklı dış cephe camı, alarm sistemi , özel güvenlik, gece bekçisi bulundurma önlemlerinden en az birinin bulunması şartı ile verilmiştir .” hükmünün bulunduğu anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile davacıya ait iş yerinde 28.11.2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık nedeni ile sanıklar … ‘un cezalandırılmasına karar verildiği ve Hükmün Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 2018/2755 – 2019/655 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilerek kesinleştiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 02.01.2018 tarihinde düzenlenen hırsızlık hasar ekspertiz raporunda özetle iş yerin tam kagir yapı olarak inşa edilmiş bir binanın zemin katı içerisinde … tabelası altında beyaz eşya ve ev gereçleri satışı üzerine faaliyet gösterdiği, iş yerine cam olan iş yeri giriş kapısının üzerindeki zincirin bağlandığı asma kilidin kırılarak ve akabinde cam kapının kilit kısmından kaldırılarak kapının açılması sureti ile girildiği, cam kapı ve etrafındaki vitrin camlarının ölçüldüğü , vitrin camlarının 10mm kalınlığında düz cam olduğu , genellikle cam kapıların %99 luk kısmının 10mm olarak imal edildiği, 12mm kalınlığındaki kapıların özel imalat olarak üretildiği, iy yerinin kapı ve camlarının 10mm lik cam olduğunun belirlendiği ve hasar bedelinin 17.872,66TL olduğu ve hasarın teminet dişi olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda özetle; “….-Ankara adresinde bulunan iş yerinin işyeri sigorta poliçesi ile 02/03/2017-2018 tarihleri arasında sigortalandığı, Poliçe incelendiğinde hırsızlık klozu başlığı altında; “Hırsızlık teminatı; sigortalı işyerinin zemin ve veya bodrum katlarında kilitli kepenk, demir parmaklık, panjur, 12 mm ve ya daha kalın ve darbelere dayanıklı dış cephe camı, alarm sistemi, özel güvenlik, gece bekçisi bulundurma önlemlerinden en az bir tanesinin alınmış olması şartıyla geçerlidir” hükmünü içerdiği, Dosyada mevcut karakol tutanağı ile dosyanın tevdi olunduğu bağımsız eksper … tarafından düzenlenen rapor değerlendirildiğinde; anılan işyerine dış kapının kanırtılarak girildiği, işyerinde içeri ve dışarıyı gösteren güvenlik kamerasının bulunduğu ancak bekçi veya herhangi bir görevlinin çalıştığına dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı, alarm sisteminin bulunmadığı; yine işyerinde demir parmaklık veya kepenk, panjur, 12 mm veya daha kalın dış cephe camı gibi caydırıcı önlemlerin de bulunmadığının tespit edildiği, tespit olunan bu hususlara karşı davacı tarafın herhangi bir itiraz veya farklı bir caydırıcı güvenlik önleminin olduğu yönünde savunmasına rastlamadığı, poliçe düzenlenmeden önce davacıya ön bilgilendirme yapılıp yapılmadığı, müşteriye sigorta ettirdiği işyeri için poliçede bir takım ek tedbirler alması hususunda hüküm konulmasına rağmen kişinin bu hususlarda bilgi sahibi olduğu veya uyarıldığı yönünde bir kanıya ulaşmanın mümkün olmadığı bu nedenle tarafların poliçe tanzimi, hasar tazmin ve talep koşulları ve poliçe şartları konusunda bilgi verme ve alma hususlarında eşit oranda kusurlu oldukları yönünde görüşümüze itibar edilmesi halinde;
Bağımsız ekspertiz kuruluşunca hesaplanan poliçe gereği iş yerinde meydana geldiği sübut bulan 17.872,66.-TL toplam zararın %50’si olan 8.936,33.-TL’nin davacı talep olunabilir zararı olarak hesaplandığı; Mahkemece bunun aksi düşünülmesi halinde, poliçedeki hırsızlıkla ilgili teminat koşullarının en az 1 tanesinin yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat talep edilmesinin haklı bir zemininin bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce mahallinde yapılan inceleme sonucu alınan ve bilirkişi… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle ; taşınmasın bulunduğu binanın tam Kagir betonarme bina olduğu, binanın zemin katının dükkan olarak işletildiği , üst katların konut olarak kullanıldığı, sigortalı iş yerinde bulunan kapının motorlu çift açılırlı 10mm damperli cam kapı olduğu, kapının alt kısmından zemine bağlı her kapıda birer tane olmak üzere iki adet kilit sistemi olduğu, ayrıca kapı kolları birleştirilmek sureti ile zincir ile de ikinci bir asma kilit sistemi ile kilitlendiği, iş yerinde kamara sisteminin bulunmadığı bildirilmiştir.
Sigorta sözleşmesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401/(1). maddesinde: “Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir. Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Sigorta ettiren; prim ödeme, doğru beyanda bulunma, ağırlaşan rizikoyu bildirme, rizikoyu bildirme, rizikodan sonra zararı azaltma ve kurtarma yükümlülüğü altındadır.
Sigortacı ise; TTK’nin 1421/(1) maddesi gereğince; “Aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar; kara ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda,sigortacı,sözleşmenin yapılmasıyla sorumlu olur.” hükmü gereğince poliçe verme ve riziko gerçekleştiğinde sigorta tazminatı ya da bedelini ödeme yükümlülüğü altındadır.
Sigorta sözleşmeleri iyi niyet sözleşmeleri olup, taraflar sözleşme kurulması aşamasında birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü altındadır.
Türk Ticaret Kanununun 1423. maddesinde aydınlatma yükümlülüğü, 1424. maddesinde de sigorta poliçesini verme yükümlülüğü düzenlenmiştir. Buna göre; Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” hükmünü haizdir. Sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur.
Dava açılırken poliçenin davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen poliçede hırsızlık sigorta genel şartlarının ve hangi hükümlerin uygulanacağı ve ayrıca hırsızlık teminatının “Hırsızlık Güvenlik Önlemleri Şartı ” başlığı ile düzenlenen kısımda hırsızlık teminatının geçerli olması için gerekli hususlar açıkça belirtilmiş olup davacı tarafından bu başlıkta düzenlenen şartların hiçbiri yerine getirilmediğinden ve TTK 1423. maddesi kapsamında sigorta sözleşmesinin yapılmasından sonra 14 gün içinde itiraz edilmediğinden meydana gelen hırsızlık olayında oluşan zararın ( hırsızlık rizikosunun ) sigorta teminatı kapsamında kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8210-2016/8157sayılı,Yargıta 17. Hukuk Dairesi 2016/13711-2019/9963 ve 2018/1213-2020/1723 sayılı kararları )
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,

2-Alınması gereken 59,30 TL harcın dava açılışında alınan 362,22 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 302,92TL harcın davacıya iadesine
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza