Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/14 E. 2021/383 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/14 Esas – 2021/383
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/14 Esas
KARAR NO : 2021/383

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Taraflar arasında malı alım-satım hususunda anlaşma sağlandığını, davacının davalıya 75.520.00-TLTik mal siparişi verdiğini, davalı tarafından mal teslim edilmeden önce davacının davalıya Z1016929 seri nolu 25.09.2017 keşide tarihli 60.000,00-TLlik ve Z1016928 seri nolu 10.06.2017 keşide tarihli 15.520,00-TLTik çekleri teslim ettiğini, çeklerin vadelerinin henüz gelmemiş olması sebebiyle davalı tarafından ücretin bir kısmını almadan malı teslim etmeyeceği beyan edildiğinden müvekkilinin 30.05.2017 tarihinde internet bankacılığı ile kendi hesabından davalının hesabına “Z1016828 çeke mahsuben” açıklaması ile çek bedeli olan 15.520,00-TL’yi havale ettiğini, buna rağmen davalının davacıya çeki iade etmekten kaçındığını ve çek bedellerini tahsil ettiğini, davalının mükerrer olarak tahsilat yaptığını, davalıya bu hususta Y.Mahalle…’nden 16.11.2017 tarihli ve 36241 yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, söz konusu ihtarnamenin davalıya 20.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının ihtarnameye karşılık bedel iadesi yapmak yerine usulsüz olarak A0083291 seri sıra nolu 13.11.2017 düzenleme tarihli 15.520,00-TL’lik bir fatura düzenleyerek davacıya gönderdiğini, söz konusu faturaya Ankara Y.Mahalle…’nin 01.12.2017 tarih ve 37744 yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz edilerek fatura aslının iade edildiğini, bu ihtarnamenin de davalıya 04.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı yanın kasten kötüniyetle davacının malvarlığından sebepsiz yere zenginleşmiş olduğundan TBK gereğince aldığı bedeli davacıya geri vermekle yükümlü olduğunu, noter ihtarname masraflarının da yargılama giderleri arasında davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ettiklerini beyanla, davalının mükerrer olarak davacıdan haksız yere tahsil etmiş olduğu 15.520,00-TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalının cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki alışverişin konusunun 2.el matbaa makinasının satışına ilişkin olduğunu, söz konusu malın satış bedelinin 16.000EURO+KDV olduğunu,taraflar arasında yapılan şifahi anlaşmaya göre davalıya ait işyerinin merkez ve şube deposunda olan makinenin sökülüp yüklenmesinin davacıya ait olduğunu,hamal ve vinç bedelinin 4.000EURO olduğunu, davacının sözlü anlaşma gereğince davacıya iki adet çek gönderdiğini, davacı gelemediğinden hamal ve vinç ücretini davalının hesabına nakit olarak göndereceğini, bu hesaptan ödenmesini söylediğini, malın davacı namı hesabına taşıma ve sevk irsaliyesi ile teslim alındığını, davacı tarafından masrafların eksik ödenmesi ve vadeli çek gönderilmesinden dolayı anlaşmazlık çıktığını, davacı tarafından ödenmesi gereken yükletme ve hamaliye-vinç bedeli olan 4000EURO sebebiyle anlaşmazlık çıktığını, malın bedelinin peşin olarak ödenmesi konusunda anlaşıldığı halde davacının davalıyı zarara uğrattığını,hamal ve vinç yükleme parasının geç ve eksik ödendiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu yetki yönüyle davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava , sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak açılan alacak davası niteliğindedir.
Her ne kadar davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de HMK 6. mad. hükmü gereğince ” genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir; aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir.Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Davacı kendi ikametgahı mahkemesinde dava açtığı gibi davalı tarafından yetki itirazında yetkili mahkemede gösterilmemiş olduğundan davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.

Taraflar arasında imzalanan bir sözleşmenin bulunmadığı, ancak taraflar arasında sözlü olarak alım satım anlaşması yapıldığı ve 16.000EURO+KDV bedeli üzerinden 2.el matbaa makinesinin satışı konusunda anlaşıldığı çekişmesiz olup taraflar arasında çekişmeli olan husus davacı tarafından fazladan ödendiği iddia edilen 15.520,00-TL’ nin makine bedelimi yoksa hakliye bedeli mi olup olmadığı , hakliye bedeli ise bunun davacıya ait olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Davalı tarafından kendisi ile dava dışı İmge Design Yapı Tas. Nak. ve Mon. Hizm. (…) arasında 30.05.2017 tarihli “Makine Montörlük Vinç ve Yükleme İşi Sözleşmesi” nin fotokopisinin dosyaya ibraz edildiği , işin konusu ve bedelinin Orhangazi ve Yalova adreslerinde kurulu Hayderbcrg çift renk makine, söküm ve vinç hizmetleri olduğu, montörlük hizmet bedelinin 2.500 EURO, vinç ve hamaliye ücret bedelinin 1.500EURO olarak kararlaştırıldığı, diğer hususlar kısmında malzeme temini ve nakliye, gerekli nakliye izninin İsmet Ardıç tarafından temin edileceği, kamyonun Ali AKKAŞ tarafından tutulacağı, hasarların sorumluluğunun Murat Kamböre tarafından karşılanacağı, 1000EURO kaparo verileceğinin ve kalan 3.000EURO ‘nun iş bitiminde ödeneceğinin kararlaştırıldığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafından 01.06.2017 tarihinde ofset baskı makinesi 2 renkli aparatları açıklaması ile KDV dahil 75.520,00TL bedelli fatura kesildiği, daha sonra ayni açıklama ile 13.06.2017 tarihinde tekrara fatura kesildiği bu faturanın iptal edildiği, 13.11.2017 tarihinde ofset baskı makinesi …yedek aksamları açıklaması ile KDV dahi 15.520,00TL bedelli fatura kesildiği, bu faturanın davacıya gönderildiği ve davacı tarafından iade edildiği,
Davacının alım satım ilişkisine dayalı olarak davalıya 10.06.2017 keşide tarihli 15.520,00TL bedelli ve 25.09.2017 tarihli 60.000,00TL iki adet çek verdiği , verilen çeklerin davalı tarafından tahsil edildiği ayrıca davacı tarafından 30.05.2017 tarihinde davalını hesabına Z1016928 nolu çeke mahsuben açıklaması ile 15.520,00TL gönderdiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından Ankara Y.Mahalle…’nin 16.11.2017 tarih 36241 yevmiye nolu ihtarname ile davalıdan 01.06.2017 tarihli faturadan kaynaklı olarak fazladan tahsil edilmiş olan 15.520,00-TL’nin iadesi ve fatura aslının gönderilmesinin talep edildiği, ihtarnamenin Süleyman Mah.Muhtarı Mustafa Kandemir imzasına 20.11.2017 tarihinde teslim edildiği, yine Ankara Y.Mahalle 3.Noterliğinin 01.12.2017 tarih ve 37744 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı tarafından davalıdan 01.06.2017 tarihli faturadan kaynaklı olarak tahsil edilmiş olan 15.520.00-TL’nin iadesinin talep edildiği ve davalı tarafından düzenlenmiş olan 0083291 seri sıra nolu 13.11.2017 düzenleme tarihli 15.520,00- TL’lik faturaya itiraz edilerek faturanın iade edildiği, ihtarnamenin İsmet ARDIÇ imzasına 04.12.2017 tarihinde teslim edildiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafından nakliye bedelinin ödendiğine dair her hangi bir belge dosyaya ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce davalının defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete 2017 yılında 75.520,00TL bedelli demirbaş satışı yapıldığı ve bedelin peşin olarak alındığının kayıt edildiği, 13.11.2017 tarihli 83291 numaralı faturaya ilişkin her hangi bir kaydın olmadığı, düzenlenen çekler ile yapılan ödemeye ilişkin her hangi bir kaydın bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin 2017 yılı ticari defter ve belgelerinde davalı şirketin “……. ” olarak kayıtlı olduğu ve bu hesaba göre; davacının davalıya Z1016928 nolu 26.05.2017 tarihli 15.520,00.- TL bedelli ve Z1016929 nolu 25.09.2017 tarihli 60.000.00.-TL bedelli toplam 75.520,00.-TL tutarında 2 adet çek verdiği, 30.05.2017 tarihinde banka yolu ile ‘711016928 Çeke Mahsuben’’ açıklaması ile 15.520.00.-TL ödeme yaptığı, davalının davacıya 01.06.2017 tarihli A.535 nolu 75.520.00.- TL tutarında 1 adet fatura düzenlediği, dönem içinde davacının davalıya toplam 91.040,00- TL ödeme yaptığı, dönem sonu itibariyle davacının davalıdan 15.520,00.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından 15.520.00-TL’lik ödemenin nakliye gideri olarak ödendiği beyan edilmişse de; davacı tarafından iade edilen ve davalının kendi defterlerinde de kayıt altına alınmayan 13.11.2017 tarih 83291 numaralı 15.520,00-TL tutarlı faturanın “Ofset Matbaa Mak..Diğer Akşamlar Yedek” satışına ilişkin olarak, 10.06.2017 keşide tarihli 15.520,00-TL bedelli Z10I6928 nolu çekin tahsil edildiği tarihte düzenlendiği, söz konusu faturanın davalı tarafından davacı adına ödendiği iddia edilen nakliye bedeli ödemesinin yansıtılmasına ilişkin olmadığı, talimat Mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde, 13.11.2017 tarih 83291 numaralı 15.520,00-TL tutarlı faturayla ilgili davalı defterlerinde herhangi bir kaydın bulunmadığının tespit edildiği, vergi dairesi tarafından gönderilen BS formlarında ise söz konusu faturanın beyan edildiğinin bildirildiği, BS formlarının incelenmesinden ticari defterlerde kavıtlı olmayan söz konusu faturanın 06.12.2019 tarihinde dava devam ederken düzeltme beyannamesi verilerek bevan edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından dava dilekçesi, davalı tarafından ise 19.02.2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan 26.05.2017 tarihli “Bilgi Formu”nda satışa konu malın fiyatının 75.520,00TL olarak gösterildiği, ödeme şeklinin 10.06.2017 tarihli 15.520,00-TL ve 25.09.2017 tarihli 60.000-TL bedeli çekler ile yapılacağına yer verildiği, buna göre malın satış bedelinin 75.520,00-TL olduğu, dava konusu alım-satını sebebiyle davacının davalıdan 91.040,00-TL tahsilat yaptığının davacının kabulünde olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacının davalı tarafa 91.040,00TL ödeme yaptığı , yapılan bu ödemenin 15.520,00TL lik kısmının 10.06.2017 keşide tarihli 15.520,00TL bedelli çeke mahsuben yapıldığı ayrıca çekinde davalı tarafından tahsil edildiği, bu bedelin nakliye ücretine ilişkin olduğunun davalı tarafından kanıtlanamadığı, davacının davalıya alım- satım ilişkisi nedeni ile 15.520,00TL fazla ödeme yaptığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 15.520,00TL nin temerrüt tarihi olan 24.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ,
2-Alınması gereken 1.060,17TL harçtan peşin yatırılan 265,05TL nin mahsubu ile bakiye 795,12TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına ,
3-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 11 adet tebligat gideri 178,00-TL, bilirkişi masrafı 1.100,00-TL, 4 posta masrafı 88,38TL,4 E-Tebliğat 22,00TL , peşin harç 265,05TL , başvurma harcı 35,90TL ve noter masrafı 400,18TL olmak üzere toplam 2.089,51TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalının yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza