Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/104 E. 2021/919 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/104 Esas – 2021/919
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/104 Esas
KARAR NO : 2021/919
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kamu iktisadi teşebbüsünün , bina ve eklentilerinin güvenliğinin sağlanmasını ihale yöntemi ile özel güvenlik şirketlerinden satın aldığını ,söz konusu hizmetin ihaleyi alan firmaların personelleri ile yerine getirildiğini, davacı ile davalılar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmeleri kapsamında dava dışı işçi …’in özel güvenlik görevlisi olarak 08.12.2015-02.02.2017 tarihleri arasında kurumda çalıştığını, 02.02.2017 tarihinde belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle firmaya iadesi yapılan özel güvenlik görevlisi …’e çalışmış olduğu 1 yıl 1 ay 9 günlük hizmeti karşılığında 2.557,80 TL kıdem tazminatının 04.05.2017 tarihinde davacı kurum tarafından ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği işçinin alacaklarından davalıların tam sorumlu olduklarını beyanla, yüklenici işçisine ödenen 2.558,39TL/net kıdem tazminatı ve 19,41TL damga vergisi olmak üzere toplam 2.557,80 TL nin 04.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıların sorumlu oldukları dönemlere ilişkin olarak davalılardan tahsiline, adi ortaklık dönemine denk gelen kısımların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILARIN CEVABI : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; talebe konu alacağın 6098 Sayılı Yasanın 73. Maddesine göre zamanaşımına uğradığını, 4857 Sayılı Yasada asıl işverenin alt işverene rücu etmesine olanak tanıyan hüküm bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelere ilişkin teknik ve idari şartnamelerde rücuya olanak sağlayan düzenleme bulunmadığını , davacı idarenin davalıların oluşturduğu iş ortaklığına kıdem tazminatı veya başkaca alacak bakımından ödeme yapmadığını, işçilerin bu tür alacaklarını ihale makamı olarak davacının ödemesi gerektiğini, 4857 Sayılı İş Kanunun 112. Maddesine göre işçinin kıdem tazminatını asıl işveren davacının ödemesi gerektiğini, emsal yargı kararlarında, taraflar arasındaki sözleşmede işçi alacaklarından sorumluluğa ilişkin hüküm bulunmayan durumlarda yüklenicinin kendi dönemi ile sınırlı olarak belirlenen alacağın 1/2 onanında rücu edilebilir olduğu yönünde karar verildiğini, özel güvenlik görevlisi …’in iş akdinin kıdem tazminatına hak kazandırmayacak şekilde sona erdiğini, işçinin SGK sicil dosyası getirtildiğinde maddi gerçeğin ortaya çıkacağını, davacı idarenin yargı kararı olmadan işçiye kıdem tazminatı ödeyemeyeceğini, yargı kararı olmadan kıdem tazminatı ödeyen kurumun sonuçlarına katlanması gerektiğini, kıdem tazminatının ancak iş akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi halinde ödenebileceğini, 4857 Sayılı Yasanın 6/3. Maddesine göre işyeri devri halinde devreden işverenin devirden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devir tarihinden itibaren 2 yıl sorumlu olduğunu, …-…-… iş ortaklığının 31.12.2013 tarihinden sonra, …-… iş ortaklığının 22.10.2014 tarihinden sonra davacıya özel güvenlik hizmeti vermediklerini, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, davalıların müteselsil sorumluluklarının talep edilemeyeceğini beyanla, dosyanın mahkemenin 2017/855E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, asıl işveren davacının davalı şirketler nezdinde çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağından davalıların sorumlu olup almadığı , sorumlu iseler ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir.
Davacı tarafından dava dışı işçi … ‘e kendisi tarafından ayıplan hesaplama sonucunda 08.12.2015- 02.02.2017 tarihleri arasındaki çalışması nedeni ile 04.05.2017 tarihinde 2.557,80TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, 01.01.2014-31.12.2015 dönemini kapsayan hizmet alım sözleşmesinin 7.1.21. maddesinde “ teknik şartname ve ilgili mevzuat gereği yüklenicinin sorumluluğunda olan diğer giderler sözleşme bedeline dahildir” hükmünün , sözleşme eki ve parçası teknik şartnamenin 15.5. Maddesinde; “İş, sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici istihdam edilen özel güvenlik görevlisinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm özel güvenlik görevlisinin özlük, yıllık ücretli izne ilişkin hakları ile ilgili Kanun ve bunlara ilişkin tüzük,yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülükler, yüklenici tarafından yerine getirilecektir” hükmünün yer aldığı,
01.01.2016 tarihinden itibaren tüm hizmet alım sözleşmelerinin eki teknik şartnamelerin 14.6/3. Maddelerinde; 15.5 maddeye ek olarak; “hizmet personelinin kıdem tazminatı hariç olmak üzere maaşları, yol, yemek, ödül, ceza , maaş artışları ve buna benzer sosyal hakları ile iş hukuku mevzuatında belirtilen her türlü sorumluluk, vergi, harcama işlemleri yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılacaktır.” ve sözleşmelerin 23. Maddesinde ” yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin altıncı bölümünde belirlenmiş olup yüklenici bunlara uymakla yükümlüdür ” hükümlerinin bulunduğu , genel şartnamenin 6. Bolümünün 38.- 39. kazaya uğramaları, yiyecekleri ve icecekleri ile ilgili düzenlemelerin yapıldığı ancak yüklenicinin çalıştırdığı işcilerin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olacağına ilişkin her hangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülmüştür.
Dosyada mevcut deliller üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan denetime elverişli bilirkişi rapor ve ek raporunda özetle : Davacı şirket tarafıhndan dava dışı işci … ‘e 04.05.2017 tarihinde 2.557,80TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı , dava dışı işçinin 413 gün süre ile davalı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığında çalıştığı , çalıştığı süre dikkate alındığında yapılan kıdem tazminatı ödemesinin doğru olduğu, 01.01.2014-31.12.2015 yürürlük süreli sözleşmelerin eki teknik şartname 15.md) yüklenicinin istihdam ettiği personelin özlük hakları ile mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülüklerin yükleniciye ait olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, 01.01.2016 tarihinden itibaren tüm sözleşmelerin eki teknik şartnamelerin 14.6/3. Maddelerinde; “hizmet personelinin kıdem tazminatı hariç olmak üzere” iş mevzuatında belirlilen her türlü sorumluluğun yüklenici tarafından yerine getirileceğinin belirtildiği
Takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere 08.12.2015-31.12.2015 dönemi için yüklenicilerin %100 sorumluluğuna münhasır olmak davacının davalılara rücu edebileceğinin kabulü halinde davacının 136,25TL ‘yi davalılardan rücuen talep edebileceği , 08.12.2015- 02.02.2017 dönemi için yüklenicilerin %100 sorumluluğuna münhasır olmak davacının davalılara rücu edebileceğinin kabulü halinde ise davacının 2.557,80TL ‘yi davalılardan rücuen talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiş , bilirkişi raporu mahkememezci yeterli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket ile davalı şirketler arasında 08.12.2015-31.12.2015 dönemleri için imzalanan sözleşme ve eki teknik şartnamelerde işcilerin kıdem tazminatının ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olacağına ilişkin hüküm bulunduğu ancak 01.01.2016- 02.02.2017 dönemleri için imzalanan sözleşme ve eki teknik şartnamelerde kıdem tazminatı hariç olmak üzere işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağının hükme bağlanmıştır. Müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından ve 01.01.2016- 02.02.2017 dönemleri için imzalanan sözleşme ve eki teknik şartnamelerde kıdem tazminatı hariç olmak üzere işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına dair hüküm bulunduğundan davalıların dava dışı işçiye 08.12.2015-31.12.2015 dönemi için ödenen 136,25TL kıdem tazminatı yönünden sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 136,25TL işçilik alacağının ödeme tarihi olan 04.05.2017 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 43,69 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 15,61 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 5 adet tebligat gideri 75,00TL, bilirkişi masrafı 500,00-TL, 1 Kep masrafı 0,50TL, 11 E-Tebliğat 59,50TL , 11 E Tebliğat 59,50TL olmak üzere toplam 636,00TL’nin red ve kabul oranına göre 33,90TL lik kısmı ile 43,69TL peşin harç ve 35,90TL başvuru harcı olmak üzere toplam 113,49TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 136,25TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 2.421,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalılar vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021