Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/80 E. 2022/509 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/80 Esas
KARAR NO : 2022/509
DAVA : Alacak ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 31.01.2017
KARAR TARİHİ : 24.06.2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30.06.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde;‘’…davalı ile 01/08/2016 tarihinde ‘… A.Ş. … POD Entegrasyon Binası Yapım İşi, … A.Ş. Lalahan Mühimmat Deposu Yapım İşi, … A.Ş. Elmadağ Kimyasal Malzeme Deposu Yapım İşi Elektrik Tesisat Yapım İşi Sözleşmesi’ imzalandığını, 03/08/2016 tarihinde ilgili sözleşmedeki yerlerin tutanak ile tarafına teslim edildiğini, …. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalının ihtarına cevap verildiğini ve sözleşme feshinin haksız olması sebebi ile tüm zarar ve harcamaların kendilerine ödenmesini talep ettiğini, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyası ile gecikmenin söz konusu olup olmadığı ve işe başlayıp başlamadığı konusunda tespit yaptırdığını, bu sebep ile keşfe gidildiğini ve bilirkişi raporu hazırlandığını, raporda, inşaatın tespit edilen aşaması bakımından elektrik işleri bakımından herhangi bir aksamanın olmadığının tespit edildiğini, tespit sonucunda faturaların davalıya gönderildiğini fakat davalı tarafından …. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalının kayıtlarına geçirilmesi ve kendilerine ödeme yapılması için tekrar gönderildiğini, sözleşme süresinin 180 gün olduğunu, bakiye sürenin 120 gün olmasına rağmen hiç işe başlanmadığı iddiası ile haksız olarak sözleşmenin fesih edildiğini, haksız fesih sebebi ile mahrum kaldığı karların söz konusu olduğunu, sözleşme fesih edildiği için kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözleşme haksız olarak fesih edilmesine rağmen işi bırakmadığını ve davalının personeli gelene kadar işe devam ettiğini bu hususun kartlı giriş – çıkış belgeleri ile ispat edileceğini, davalı şirket personelince hazırlanan rapora istinaden sözleşme öncesi, raporda yazılı işleri davalı şirket için yaptığını, sözleşme öncesi yapılan bu işlerin bedelinin de kendisine ödenmediğini, bu sebep ile sözleşmeye konu işler ile ilgili olarak 49.463,49 TL fatura bedelinin haksız fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte, sözleşme dışı yapılan işlere ait fatura bedeli olan 8.011,62 TL’nin ticari faizi ile birlikte ve haksız fesih nedeni ile meydana gelen zararların ve mahrum kalınan karların şimdilik 5.000,00 TL’sinin ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Davacı şirket ile müvekkili arasında 01.08.2016 tarihinde alt yüklenici sözleşmesi akdedildiğini, ancak davacı tarafından sözleşme ile yüklenilen işlerin hiçbiri sözleşme takvimine uygun başlanılmadığını, zamanında ve gereği gibi hiçbir şekilde ifa edilmediğini, davacı tarafından işin hiç yapılmaması ve süre vermenin de fayda sağlamayacağı anlaşıldığından , sözleşmenin 25. Maddesinin müvekkil şirkete tanıdığı hakka dayanarak, müvekkilince …. yevmiye no’lu ihtarnamesi, davacıya gönderilerek sözleşme sona erdirildiğini, müvekkili olan şirket, esasen … A.Ş. ‘ den Lalahan Mühimmat Deposunun Yapım İşi’ni alan Yüklenici firma olduğunu dolayısı ile davacı şirketin yapacağı iş, müvekkil şirketin yüklenmiş olduğu işi birebir etkilemiş ve davacı şirketin gecikmesi doğrudan doğruya müvekkili olan şirketi … A.Ş. ‘nin kendisine gecikme cezası uygulama işlemlerine maruz bıraktığını, davacının 120 günlük bakiye sürenin söz konusu olması ve geciken iş ve imalatın bulunmaması sebebiyle feshin haksız olduğu iddia edilmiş ise de feshin haksız olduğunu, sözleşmede belirtilen sürenin 180 gün olduğunu bu husus davacı tarafından tespiti talep edilen ve Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında, 22/11/2016 tarihli keşif tutanağında; ‘’…yapılan elektrik işlerinin, toplam elektrik işlerine olan oranının %1 olduğu…’’ şeklinde belirtilerek tespit edildiğini, davacının iddiasının aksine davacının herhangi bir zararının söz konusu olmadığını aksine müvekkilinin zararının mevcut olduğunu , davacı tarafından müvekkiline gönderilen faturaların iadesini talep ettiklerini , davacının mahrum kaldığı kar iddiasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından sunulan faturaların sözleşme ile uyumsuz olduğunu , davacı tarafından delil olarak gösterilen , … A.Ş.’ye ait sahasına işçilerin kartlı giriş-çıkış raporlarına tek başına itibar edilemeyeceğini taahhüt edilen iş eser sözleşmesidir taahhüt edilen yapı ve işler davacı tarafından gerçekleştirilmediğini, müvekkil şirketin, gecikme cezası, uğradığı zarar ve yaptığı harcamalara ilişkin talep ve dava haklarımızı saklı tutmak kaydı ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir .
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava; 01.08.2016 tarihli sözleşmenin haksız feshedildiği iddiası ile sözleşme kapsamında yapılan işlere ilişkin hak ediş bedeli, sözleşme dışı yapılan işlemlere ilişkin bedel, haksız fesih nedeniyle uğranılan zararların ve kar mahrumiyeti nedeniyle alacak ve tazminat istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın sözleşmenin haklı nedenlerle feshedilip edilmediği, davacının davalıdan hak ediş alacağı, sözleşme kapsamı dışında olan işlerle ilgili alacağı, sözleşmenin feshi nedeniyle uğramış olduğu zarar ve kar mahrumiyeti alacağı bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu anlaşılmaktadır.
… genel müdürlüğü tarafından gönderilen; davalının üstlenmiş olduğu işlerden taraflar arasındaki sözleşme kapsamı ile ilgili olarak … tarafından tutulan tutanaklar , hakediş kabul, kesin veya geçici kabul tutanakları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşme, ihtarname, fatura örnekleri dosyamız arasına alınmıştır.
Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D. İş sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Taraf delilleri dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporunda raporunda özetle; Dava konusu iş için 180 gün kararlaştırıldığı, sürenin ilk 60 günlük bölümünde %1 oranında imalat yapabildiği göz önüne alındığında eksik işlerin, kalan 120 günlük süre içinde yapılamayacağı görüşünde olduğunu, davacının tamamlamış olduğu imalat karşılığında, 43.102,80-TL. alacağı olduğu, bu alacağına, …. yevmiyeli 24/01/2017 tarihli ihtarnamesinin tebliğ edildiği tarih olan 26.01.2017 tarihinden, 3 günlük atıfet süresi sonu olan 31.01.2017 tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği, yönündeki kanaatlerini belirtmiştir.
İtirazları karşılar şekilde bilirkişi heyeti ek rapor tanzim etmiş olup, ek rapor dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; davanın eser sözleşmesi kapsamında yapılan işlere işlere ilişkin fatura alacağı, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiası ile yoksun kalınan karın tahsili talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın davacının gerçekleştirdiğini iddia ettiği imalatlardan dolayı alacağı olup olmadığı, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, fesih nedeniyle davacının kar kaybı talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatı yükleniciye, iş bedelinin ödendiğinin ispatı ise iş sahibine düşer. Bu bağlamda, faturanın tek başına fiilî imalatı yahut teslim olgusunu kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği, yerleşik yargı kararlarıyla kabul edilmiştir. Davacı yanca kesilen ancak davalı tarafından 16/01/2017 tarihli ihtarname ile iade edilen 30/12/2016 tarihli 50781 ve devamı olan 50782 nolu toplam 8.011,62-TL. bedelli fatura içerikleri okunamamakla birlikte, işçilik ve malzeme bedellerine ilişkin olduğu görülmekte ancak fatura üzerinde irsaliye bilgilerine rastlanılmamaktadır. Keza, davalı tarafından iade edilen 50783 nolu 30/12/2016 tarihli “… … … Binası Elektrik Elektronik İşleri 1. Hakediş” açıklamasıyla kesilen 49.463,63 TL. bedelli faturanın da davalı tarafça iade edildiği, bahse konu 1 nolu hakedişin davacı yanca tek taraflı olarak düzenlendiği, davalının imzasını içermediği görülmektedir. Bu durumda taraflar arasında, davacının yapmış olduğu imalat konusunda taraflar arasında bir mutabakat bulunduğundan bahsedilemeyecektir. Davacı yanın tespit istemi üzerine Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasıyla mahallinde yapılan keşif üzerine düzenlenen 25/11/2016 tarihli raporda, “yapılan elektrik işlerinin toplam elektrik işlerine oranının %1 seviyesinde olduğu görülmektedir. davacı yanca “masraf’ adı altında birtakım yemek fişleri, benzin faturaları, vs. belgeler sunulmuş ise de, taraflar arası sözleşmenin 18. Maddesi uyarınca, bu türden masraflar Altyükleniciye ait olduğundan, bu kalemlerin talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında yapılan incelemede; TBK’nun 473. maddesinde; “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.” hükmüne yer verilmiş, yine TBK’nun 124. maddesinde, borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa, süre verilmesine gerek olmadığı düzenlenmiştir.
Taraflar arası sözleşmenin 10. Maddesiyle “alt yükleniciden kaynaklanmayan bir sebeple iş başlamaz veya durdurulursa, Altyüklenicinin, gecikmeye sebebiyet veren sebepleri yükleniciye bildireceği, yüklenicinin Altyükleniciyi haklı bulması halinde gecikmenin işe etkisi ve işin niteliğine göre gecikilen süre kadar işin süresinin uzatılabileceği ” hükmü doğrultusunda davacı yanca işin gecikmesini haklı gösteren bir kayda dosya kapsamında rastlanılmadığı gibi, dava dilekçesinde de böyle bir gerekçe ileri sürülmemiştir. Sözleşmenin süresi 180 gün olarak kararlaştırılmış olup, 49 gün sonra sözleşmenin feshedildiği, fesih tarihi itibariyle davacı tarafından gerçekleştirilen imalat oranının %1 olduğu, dosya kapsamında iş programının yer almadığı görülmekle birlikte, fesih tarihi olan 49. Günde, D. İş dosyasıyla yapılan imalat oranının %1 olarak saptandığı, kalan işlerin 120 günlük sürede yapılamayacağı görülmektedir. Davalı yanın feshi haklı nedene dayandığı kanaatine ulaşılmıştır.
Sonuç olarak davalı yanın sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığı, davalı yanca davacı adına ödenen SGK ödemeleri mahsup edildikten sonra davacı yanın alacağının 43.102,80-TL olduğu anlaşılmakla hükme elverişli bilirkişi raporu kapsamında davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 43.102,80-TL’nin temerrüt tarihi olan 31.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.944,35-TL harçtan, dava açılışında alınan 1.066,92-TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 1.877,43-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irât kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 31,40-TL başvurma harcı, 142,10-TL tebligat ücreti, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti, 69,90-TL posta gideri, toplamı 2.343,40-TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.616,76-TL’si ile dava açılışında alınan 1.066,92-TL peşin harç toplamından oluşan 2.683,68-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.403,36-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı