Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/826 E. 2021/983 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2016/826 Esas
KARAR NO : 2021/983

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2016
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı borçlu ile müvekkili şirketin arasında açık hesap şeklinde işleyen ticari ilişkinin bulunduğunu, davalı tarafın 27.11.2015- 24.12.2015 tarihleri arasındaki hesap ekstralarında belirtilen satış faturalarına konu mallan aldığını, ancak bu malların bedelini taahhüt ettiği tarihte ödemediğini, davacı tarafın davalı tarafa borcun ödenmesi için defalarca şifahi taleplerde bulunulduğunu, bu taleplerin davalı tarafından karşılıksız bırakıldığım, söz konusu faturalara dayanılarak Ankara … Müdürlüğünün … takip dosyasından icra takibi başlatıldığını ve takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğu, davalı borçlunun malları teslim aldığını fatura ve sevk irsaliyesini dilekçede örneklerini sunarak ispat edebileceklerini, taraf defterleri ve davalı firmanın BA formları işe ortaya çıkacağını, sevk irsaliyesinde isimsiz olarak atılan imzalar incelendiğinde davalı tarafın itiraz dilekçesindeki imzalar ile aynı olduğunu, dolayısı ile fatura konusu malların bir kısmının bizzat davalı tarafından teslim alındığının anlaşılacağını, davalının itirazında haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, takip tarihinden itibaren avans faizin işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılan ticari ilişkiler çerçevesinde 4.048,61TL borcu bulunduğu, bunun müvekkili tarafından icra dosyasına yapılan itirazda da belirtildiğini, davacı tarafın 32.885,27TL üzerinden takip yaptığını bunun anlaşılamaz olduğunu, davalı tarafından sipariş edilmeyen ve teslim alınmayan 27.042,56 TL ve 1.794,10 TL tutarlarındaki iki fatura ve sevk irsaliyesi sunulduğunu, bu faturalarda ve sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların müvekkilce mal almaya ve sipariş vermeye ilişkin olarak yetkilendirilmiş kişiler olmadığını, bu malların müvekkili şirket tarafından sipariş edilmediğini ve teslim alınmadığını belirterek davacının haksız davasının reddine, davacının kötü niyetinden dolayı %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava , itirazın iptali davası niteliğindedir.
Ankara … Müdürlüğü’nün … dosyası incelenmiş ; davacı tarafından davalı aleyhine 27.11.2015- 24.12.2015 açık hesap borcu açıklaması ile 32.885,27TL azıl alacak ve 1629,85TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.551,12TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun 21.09.2016 tarihinde ödeme emrinde belirtilen borca konu malzemelerin önceki işverenleri … veya kardeşi adına olan … isimli şirket tarafından alındığını, işveren tarafından işlerin kendilerine devredildiğini ve yetkilisi olduğu … İnşaat adına 4.000,00TL civarında malzeme alındığını, önceki borçların … isimli şirkete ait olduğun yetkilisi olduğu şirketin 2016 yılında kurulduğunu yaklaşık 30.000,00Tl lik borcun 2015 yılına ait olduğunu bildirerek borca ve İcra dairesinin yetkisine itiraz etmesi nedeniyle takibin tamamının durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 50. Maddesi gereğince ” Para ve teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” HMK 6. mad. hükmü gereğince ” genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK 7. Mad. Hükmü gereğince “davalı birden fazla ise dava , bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir “, aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Dosyada mevcut belgelerden davalının adresinin ” …Altındağ /Ankara olduğu anlaşılmakta olup HMK 6. Madde gereğince icra takibinin davalının yerleşim yeri mahkemesinde yapıldığı anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Takibe dayanak 29.06.2016 tarihli cari hesap ekstresi incelenmiş ve davacı tarafından davalıya 27.11.2015 tarihli 2.173,21TL bedelli , 30.11.2015 tarihli 1.794,10TL bedelli, 10.12.2015 tarihli 537,19TL bedelli, 17.12.2015 tarihli 49,56TL bedelli, 22.12.2015 tarihli 27.042,56TL bedelli ve 24.12.2015 tarihli 1.288,65TL bedelli 6 adet fatura kesildiği ve takibe konu alacağın bu fatura bedellerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde borcun 4.048,61TL lik kısmının kabul edildiği, borcu bulunduğu , 27.042,56 TL ve 1.794,10 TL tutarlarındaki iki faturaya konu malların teslim alınmadığı ve bu faturalara ilişkin borcun bulunmadığı bildirilmiş , cari hesap dayanağı 27.11.2015 tarihli 2.173,21TL bedelli , 10.12.2015 tarihli 537,19TL bedelli, 17.12.2015 tarihli 49,56TL bedelli ve 24.12.2015 tarihli 1.288,65TL bedelli faturalara ilişkin her hangi bir itirazda bulunulmamış olup bu faturaların toplam bedeli 4.048,61 TL dir.
Davacı vekili tarafından irsaliye faturaları dosyaya ibraz edilmiş olup davalı tarafından kabul edilmeyen 22.12.2015 tarihli 27.042,56TL bedelli faturaya ait 22.12.2015 tarihli irsaliye faturasının teslim alan … olarak yazılarak imzalandığı, 30.11.2015 tarihli 1.794,10TL bedelli faturaya ait 27.11.2015 tarihli irsaliye faturasının teslim alan Recep Avsal olarak yazılarak imzalandığı görülmüştür.
Tanık Recep Avsal talimat yolu ile alınan yeminli beyanında ; kendisinin mermer ustası olduğunu, 27.11.2015 tarihli irsaliyede bulunan imzanın kendisine ait olduğunu, irsaliyede bulunan malları kendisinin teslim aldığını ve o tarihte Kuktettin … – … inşaatta çalıştığını bildirmiştir.
SGK ‘nın 13.07.2018 tarihli cevabi yazısından taşeron alın davalının 05.01.2016 tarihinde kanun kapsamına alındığı ,talep edilen 2015 yılına ait her çalışanlara ilişkin hangi bir bildiriminin bulunmadığı vergi dairesinin 01.07.2019 tarihli cevabi yazısından davalının 20.11.2015 tarihi itibarıyla Sıva İşleri ( binalarda veya diğer inşaatlarda iç ve diş sıva veya alcı sıva işleri ile alcıpan işleri v.b) faaliyetinin olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle : davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu , faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalıyı 2015 120.D012 …-… İnşaat hesabından takip ettiği ve takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 33.933.46 TL alacaklı bulunduğu tespit edildiği,
Davalı Kutfcttin …- … İnşaatının incelenen 2015 ve 2016 yılına ilişkin ticari defterinin işletme defteri şeklinde tutulduğunun tespit edildiği, İşletme defterlerinin açılış tasdiği yapılmak zorunda iken kapanış tasdiği yapılmak zorunda olmadığı , 2016 yılına ait açılış bilançosunun yapıldığı, davalının 2015 yılı defter tasdik bilgilerinin işletme de olmadığını noterde bulunduğunu belirtiği ve tarafına vermediği, 2015 ve 2016 yılı defterleri incelendiğinde … Elektrik İnş. Tah.San. Makina ve San. Ltd.Şti’ne ilişkin hiçbir ticari kayda rastlanmadığı , takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 32.885,27 TL alacaklı bulunduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davalı tarafından şirketin 2016 tarihinde kurulduğu iddia edilmiş ise de 20.11.2015 tarihi itibarıyla kayıt altına alındığı ve vergi dairesinde kaydının yapıldığı, takibe dayanak 6 adet faturanın bu tarihten sonra düzenlendiği, davalı tarafından davacının 27.11.2015, 10.12.2015 , 17.12,2015 ve 24.12. 2015 tarihinde düzenlediği faturalara ilişkin borcun kabul edildiği, bu tarihler arasında kalan 30.11.2015 ve 22.12.2015 tarihli faturalara konu borca itiraz edildiği, irsaliye faturalarında teslim alanın imzasının bulunduğu ve davalının ticar defterlerinde borcun kabulüne ilişkin faturalarında kayıtlı olmadığı , tüm faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ödemeye ilişkin her hangi bir belge ibraz etmediği , takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 32.885,27 TL alacaklı bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın Kabulü ile Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile 32.885,27TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
Ana para olan 32.885,27TL ye takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına,
Kabul edilen 32.885,27TL üzerinden İİK ‘nun 67/2. ve 4 . Maddesi hükmü gereğince % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.246,39TL harçtan peşin yatırılan 561,60TL nin mahsubu ile bakiye 1.684,79TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir yazılmasına ,
3-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 16 adet tebligat gideri 234,50TL, bilirkişi masrafı 600,00-TL, 9 posta masrafı 63,60TL,1 E-Tebliğat 5,50TL olmak üzere toplam 903,60TL ile 561,60TL peşin harç olmak üzere toplam 1.465,20TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar acıkça okunup usulen anlatıldı.
21/12/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza