Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/791 E. 2022/336 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/791 Esas – 2022/336
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/791 Esas
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Alacak (Şirket Ortaklığından Kaynaklanan Alacak)
DAVA TARİHİ : 26/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
KARARYAZ.TRH: 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Davacı şirketin Ticaret sicil kayıtlarına göre 2000 yılında ” … Kadın Sağlığı Merkezi” ünvanı ile sağlık alanında hizmet verilmek üzere taraflar arasında kurulmuş olduğunu, davalının 10/01/2008 tarihinde davacı şirketin %25 hissesini devir alarak ortak olduğunu, şirkete bu tarihten itibaren ortak olarak %25 şer hisseli dört ortakla devam ettiğini, davacı şirket ile ilgili olarak ortaklar arasında akdedilen şirket ana sözleşmesi dışında ortaklık sözleşmesinde belirtilen koşul ve şartlar uyarınca davacı şirket bünyesinde kadın doğum hizmetleri gerçekleştirildiğini, davalının da aralarında olduğu şirket ortakları, şirket sözleşmesinden ayrı kendi aralarında adi yazılı bir sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında çalışan doktorların iş yerindeki muayene ücretinin tamamını, müdahale ücretlerinin ise %40 sisteme yedek akçe olarak aktarılacağını, kalan miktarın ise müdahaleyi yapan doktora ödeneceğini, daha sonra hastalarla yapılan memnuniyet anketleri sırasında bazı hastaların doğumunun davalı tarafça yaptırıldığını, bu yapılan müdahalelere ilişkin şirket bünyesinde bir kayıt bulunmadığının tespit edildiğini, bu durum ile ilgili olarak yapılan inceleme sonrasında 2013 Ocak ayından itibaren davalı tarafından yapılan 276 doğuma ilişkin müdahale olduğunu ancak bu müdahalelerin ortaklık sözleşmesi kapsamında davacıya bildirilmediğini, bu nedenle sözleşmeye aykırı kazanç sağladığını, güven ilişkisi ve rekabet yasağı unsurlarına açıkça aykırı olduğunu, davalı ve diğer ortaklar arasında akdetilen sözleşmeye aykırı olarak yaptığı işlemlerin tespit edilmesi ile ilgili şirket ortaklarının bir toplantı yaptığını, 13/02/2014 tarihinde yapılan bu toplantıda davalı tarafın teslim etmediği ücretlerin var olduğunu ancak bu ücretlerin kendi hakkı olduğunu, beyan etmiş olduğunu, davalı tarafın bu işlemlerinden dolayı davcının uğramış olduğu zararın 500.000-TL olduğunu, ortaklar arasında akdedilen sözleşmeye göre 100.000-Amerikan Doları cezai şart olduğunu, ….şimdilik 10.000,00 TL cezai şart ve zararın davalıdan davalıdan tazmin edilmesini …, ” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalının cevap dilekçesinde özetle ” Bir eylemin rekabet oluşturabilmesi için öncelikle aleyhine rekabet oluşturulduğunu iddia eden kişinin yani somut vakada davacıların, davalı tarafından yapıldığını iddia ettiği tıbbi müdahalelerin kendi bünyesinde yapılabileceğini kanıtlaması gerektiğini, Davacı şirkete ait Sağlık Bakanlığı tarafından verilmiş çalışma izinleri incelendiğinde davacının tıbbî müdahalelerde bulunamayacağı görüleceğini … davacının dava dilekçesi eki olarak sunduğunu belirttiği ancak, ortaklık sözleşmesinin 4. sayfasında yer alan koşulun , ortaklık bünyesinde hem ortak hem çalışan olarak görev alan doktorların ortaklıkta yapmış olduğu muayene ve müdahale ücretlerinden ötürü elde edilen geliri kapsamakta olduğunu, Bunun dava dilekçesinde olduğu gibi şirket bünyesi dışında yapılmış olan muayene ve müdahaleleri kapsadığını, hatta hukuka uygun bir koşul olduğunu söylemenin mümkün olmadığını. Üstelik bir Ticaret Şirketinde elde edilen nemanın ,gelirin ortaklar arasında paylaştırılmasının yasalara uygun bir davranış olmadığını. Ticaret Şirketlerinde elde edilen gelirin, şirketin geliri olarak kasaya kaydedileceğini. Eğer yıl sonunda bir kar oluşturulmuşsa bu karın , yasanın emrettiği şekilde paylaşıma tabî tutulacağını, Bunun aksine yazılmış olan tüm sözleşme hükümleri, yasaya aykırılıktan ötürü geçersiz olduğunu,..Vekil edeninin şirketin kuruluşunda imzalamış olduğu ortaklık sözleşmesi dışında, imzasını taşıyan herhangi bir karar söz konusu olmadığını , işbu nedenle dava yanın ortaklık sözleşmesi dışında var olduğunu iddia ettiği sözleşmelerin davalının imzasını içermediği için gerçeği yansıtmadığını, …Davacının mesaj diye İddia ettiği metinlerin, …’ye göndermiş olduğu mesaj ise de bu mesajın vekil edenin şirketten haksız surette kovulduğu tarihten sonra gönderildiği ve rekabet amacı taşımadığını ve sadece bilgilendirmeye yönelik olduğunu, …Yine davayı kabul anlamına gelmemek üzere Bilindiği gibi tacir olmayan kişiler arasındaki TBK 182/3. maddesi gereğince cezai şartın hakkaniyete uygun olup olmadığının hakim tarafından resen değerlendirilerek, hakim tarafından hakkaniyete uygun bîr cezai şarta hükmedileceğini. Cezai şarta ilişkin hükmün reddedilmesi gerekmekte olduğunu. Sayın Mahkemenizin aksini düşünmesi halinde; vekil edenin sosyo-ekonomik durumunu göz önüne alarak 100.000 dolar alan fahiş cezai şartın hakkaniyet Ölçüsünde indirilmesini talep ettiklerini, … haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER: Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/284 E, 2016/193 K sayılı dosyasının tetkikinde davacısının dosyamızın davalısı, davalılarının ise dosyamızın davacıları, dava konusunun yöneticinin azli olduğu,30/03/2016 tarihli karar ile “…Dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacının davalı şirketin müdürü olan diğer davalı …’nin müdürlük yetkilerinin kaldırılması için ileri sürdüğü yıllardır genel kurulun yapılmadığı, ibra alınmadığı, şirket kar payının dağıtılmadığı ve şirketin usulsüzlük cezası ödenmesine sebebiyet verildiği şeklindeki iddialar yerinde görülmediği gibi TTK 630/3 maddesinde söz edilen ağır kusurlar arasında sayılmamıştır. Ancak bilirkişi incelemesine göre davalı şirketin, şirkette sigortalı olarak çalışan Fatih Aslan adına kurulan …Grup Limited Şirketinin sattığı ürünlerden o tarihteki ortalama birim fiyatından %21,19 yüksek fiyatlarla mal aldığı, …şirtketi tarafından davalı şirkete kesilen faturalarda yer alan birim fiyatlarının piyasa fiyatlarına göre çok yüksek olduğunun tespit edildiği, alımların önceden avans ödenerek yapıldığı, bu şekilde mal alım satımının ticari teamüllere uygun olmadığı, şirket yöneticisi davalının bu eylemlerinin TTK 630/3. Maddesi gereğince ağır kusur oluşturduğu kanaatine ulaşılmış, bu nedenle davalı …’nin davalı …-… Kadın ve Çocuk Sağlığı Hizm. Ltd. Şti.’ndeki müdürlük görevinin kaldırılmasına…” karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Ankara 9 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/577 E, 2018/633 K sayılı dosyasının tetkikinde davacısının dosyamızın davalısı,davalılarının ise dosyamızın davacısı … , dava konusunun Davalının Ortaklıktan Çıkarılması veya Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi olduğu , 10/07/2018 Tarihli karar ile “…Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde şirketin fesih ve tasfiyesini istememiştir. Davalının şirket ortaklığından çıkarılması dava konusu edilmiş olup bu dava ile şirketin fesih ve tasfiyesi talebi ayrı birer dava konusudur. Davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile, açılan davadaki talebinin (davalının şirket ortaklığından çıkarılması) yanında dava dilekçesinde dile getirilmeyen şirketin fesih isteminin de hükme bağlanmasını istemiş olması karşısında, şirketin feshine ilişkin bu yeni istemin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119 vd. maddelerinde düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usuli şartları taşımaması nedeniyle ek dava olarak da değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla, dava tümden ıslah edilmediği gibi ıslah dilekçesi ile birlikte ıslah tarihi itibariyle yürürlükte olan Yargı Harçları Tarifesi’ne göre 29,20 TL başvuru harcı ve 29,20 TL peşin harç yatırılması gerekirken, tam ıslah yapılmadığının kabulü ile yalnızca 29,20 TL ıslah harcı yatırılmış olduğu anlaşılmakla, sunulan bu dilekçenin bir ek dava dilekçesi olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple usulüne uygun yapılan, harcı yatırılmış tam ıslah bulunmadığından, davanın asıl dava dilekçesindeki talep yönünden açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan dolayı usulden reddine” karar verildiği kararın görülmüştür.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, 2016/650 K sayılı dosyasının tetkikinde davacısının dosyamızın davacıları, davalısının ise dosyamızın davalısı, dava konusunun ortaklıktan çıkma veya çıkarılma olduğu, 31/10/2016 tarihli karar ile “…Davacı her ne kadar davalının ortakların aralarında yaptıkları ortaklık sözleşmesine uymadığını iddia etmiş ise de, ibraz edilen basit şekilde düzenlenmiş ortaklık sözleşmesinde davalının imzasının bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davalının imzası olmayan sözleşmeye uyması beklenemez. Davalının şirket aleyhine rekabette bulunduğu iddia edilmiştir. Şirkete ait sağlık kuruluşu faaliyetleri arasında tıbbi müdahale bulunmadığından davalını şirket dışında doğum yaptırması, hastalara müdahalelerde bulunması rekabet olarak kabul edilmemiştir. Kadı ki, şirket ortağının rekabet yasağını ihlal etmesinin haklı sebep sayılabilmesi için ortaların şirket ile rekabet etmeyeceklerine dair ana sözleşmede düzenleme bulunması gerekmektedir. Şirket ana sözleşmesinde böyle bir hüküm bulunmadığından bu husus tek başına şirket ortalığından çıkarılma yönünden haklı neden oluşturmaz. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2011/5477 E. 2012/14872 K. Sayılı ilamı da aynı mahiyettedir.) Dosyaya toplanan delillere göre davacı şirket, davalının şirket ortaklığından çıkarılmasını gerektirecek haklı sebepler bulunduğunu ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı …’nin TTK 640/3 maddesi gereğince dava açma yani aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu davalı tarafından açılan dava, dava şartı yokluğundan usulden reddine ” karar verildiği, kararın tarafların Yargıtay temyiz yoluna gitmemesi üzerine 29/11/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabından davacı şirkete ait Özel Ankara … Kadın Hastalıkları ve Doğum Merkezi adı ile faaliyet gösteren sağlık kuruluşunun bünyesinde cerrahi müdahale birimi bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalının imzasını taşımayan 06/05/2014 tarihli ortaklık sözleşmesinin tetkikinde sözleşmenin taraflarının …, …’dır… Doktorlar farklı hisse oranlarına sahiptir… Şirket ortaklarınca alınan karara istinaden klinikte hıymenoplasti ve canlı gebelik küretajı gibi müdahaleler kesinlikle yapılmayacaktır, kurala uymadan işlem yapan hekim 100.000,00-EURO ceza ödemeyi kabul etmektedir. Şirket ortaklarının klinik dışında ki farklı hastanelerde yaptıkları tüm müdahale ve işlemlere ait ödemeleri hastadan ya da işlemin yapıldığı hastaneden alması durumunda şirket kasasına teslim etmesi gerekmektedir, bu durumu ihlal eden kişi kaybolan zararı karşılamayı ve 100.000,00-EURO ceza ödeyerek şirket ortaklığını herhangi bir talepte bulunmadan bırakmayı taahhüt eder… Düzenlemesini içerdiği görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen 15/03/2008 tarihinden, 15/03/2023 tarihine kadar devam edecek 15 yıl süreli ortaklık sözleşmesinin tetkikinde “…sözleşmenin taraflarının …, …dır….. Limited Şirketi şeklinde kurulmuş 16/06/2006 tarihli ana sözleşmeye havi şirketin 10/01/2008 tarihinde tüm aktif ve pasifiyle doktorlar tarafından eşit sermaye ile devralınmıştır, doktorların eşit oranda işletmeye sahiptir , … Firmanın işleyişiyle ilgili her türlü gider ….. firma bütçesinden karşılanacaktır , firmanın 16/06/2000 tarihli şirket ana sözleşmesinde belirlenen amaç ve konularda faaliyet gösterecektir … Ticaret Şirketin vergi mükellefiyetiyle ilgili diğer resmi veya gayri resmi harcamalardan doktorların eşit oranda birlikte sorumludurlar … Muayene ücretleri ve müdahalelerden alınan ücretlerden yukarıda açıklanan kalemlerde ki masraflar düşüldükten sonra kalan kısımdan muayene ücretinin tamamı müdahale ücretinin ise %40’ı sisteme yedek akçe olarak aktarılacak kalan miktar ise müdahaleyi yapan hekime ödenecektir. Yedek akçe olarak sistemde tutulan miktar 50.000TLi aştığı takdirde aşan kısım doktorlar arasında eşit olarak paylaşılacaktır. … Sözleşme 15 yıl süre ile geçerli olacak ve 15/03/2008 tarihinden 15/03/2023 tarihine kadar sürecektir bu süre sonunda sözleşme tarafların hesaplaşması ile sona erecek taraflar isterler ise sözleşmeyi uzatabilecektir… Ortaklardan birinin ortaklar kurulu kararı ile çıkarılması ve haksız olarak ortaklıktan ayrılması veya ortaklığın gereklerini yerine getirmemesi hallerinde kusurlu olduğu ortaklar kurulunca karara bağlanan ortak şirketten herhangi bir hak talep edemeyeceği gibi karşı tarafa 100.000,00-ABD Doları tazminat ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder… ” düzenlemesini içerdiği bu sözleşmede davalının bazı sayfalarda imzasının bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça ibraz edilen 12/02/2014 tarihli toplantı tutanağının tetkikinde”… ortaklar bir araya gelerek şirketin ortağı ve çalışanı Dr. …’a son bir sene içerisinde şirketin bulunduğu iş yeri dışında gerçekleştirdiği operasyonlara ilişkin alınan ancak şirkete teslim edilmeyen ücretlerin olup olmadığının sorulduğu …’ın ise getirmediği ücretlerin olduğu iade etmeyeceğini belirttiğinin” tutanak altına alındığı tutanakta …, ….’nın imzasının bulunduğu davalının imzasının bulunmadığı görülmüştür.
Davalı tarafından ibraz edilen 13/02/2014 tarih saat 12:55 itibariyle tutulan tutanağın tetkikinde “… kadın sağlığı merkezine saat 12:30 civarında geldiğinde rızası dışında haksız olarak kişisel eşyalarının diplomasının ve evraklarının bir kısmının poşetlere ve üç karton koliye konularak ayrı bir yere kaldırıldığının, Ipad’nin ayrı bir odaya alınarak istemesine rağmen 20, 25 dakika bekletildiğinin masasında bulunan bilgisayarının başına oturmak istediğinde …’ın bilgisayarı kullanmaması gerektiğini söylediğinin… ” tutanak altına alındığı tutanağı düzenleyenlerin dosyamızın davalısı … ile …olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından davacı şirkete gönderilen …. yevmiye numaralı, davacı şirket tarafından davalıya gönderilen … yevmiye numaralı ihtar suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
Davacı şirketin ticaret sicil dosyası ve kuruluş sözleşmesinin getirtildiği davalının, …’ın…’a ait 33 adet payı 06/07/2005 tarihinde, …’ye ait 17 adet payı da 10/01/2008 tarihinde edindiği, ana sözleşmede ortaların şirket ile rekabet etmeyeceklerine ve cezai şarta ilişkin bir düzenleme bulunmadığı da görülmüştür.
Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen davalının davacı şirket dışı gerçekleştirildiği belirtilen operasyonlara ilişkin bilgisayar çıktılarında düzenleyenin isim ve imzasının bulunmadığı görülmüştür.
Davacı şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış raporda “…Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Dava konusu sözleşme ilgili olarak, Şirket ana sözleşme dışında adi sözleşme olarak imzalandığı, Sözleşmede yazılı bulunan muayene ücretinin tamamının yedek akçe olarak ayrılması yazılı olup,) dosya kapsamında bulunan cerrahi işlem yazılı belgelerde muayene ücretlerinin tespitinin yapılamadığı, listelerde herhangi bir imzanın bulunmadığı. Sözleşmede yazılı bulunan müdahale ücretinin %40’nın sisteme yedek akçe olarak aktarılacağı yazılı olduğu. Ancak Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün yazısında şirketin cerrahi müdahale biriminin bulunmadığı. Sözleşmede gelir ve gider hesaplan ile ilgili bilgi belgelerin bulunmadığından, Nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere” denildiği itirazlar üzerine alınan ek raporda “… 15/03/2008 tarihinden geçerli olmak üzere 15 yıllığa 5 sayfa olarak düzenlendiği sözleşmenin bir, ikinci ve üçüncü sayfalarında 3 imza olduğu kimin tarafından imzalandığı belli olmadığı 4 sayfasında davalının ismi bulunduğu son sayfada dr. …, ve Dr. …. isimleri ve imzaları bulunduğu Davalının ismi ve imzasının bulunmadığı. Jinekolog Muayene ücret 45,00 TL olduğu 15,00 TL Sosyal Güvenlik ödendiği kişi başına net 30,00 TL ücret alındığı. Gebe Muayene ücret 60,00 TL olduğu 15,00 TL Sosyal Güvenlik ödendiği, kişi başına 45,00 TL ücret alındığı.Gebe muayenelerinde Nst Tahlil yapıldığı doğumdan önce bir ve iki yapıldığı ücreti : 30,00 TL ücret olduğu. Gebe Muayenelerinde Şeker Yükleme yılda bir kez yapıldığı ücreti 33,00 TL ücret olduğu. Gebe Muayenelerinde 2li test yılda bir kez yapıldığı 50,00 TL ücret olduğu. Gebe Kan Tahlil Paketi yılda bir kez yapıldığı 110,00 TL ücreti olduğu. Dosya kapsamında anlaşılan Davalının 275 hasta muayene ettiği 256.696,00 TL ücret aldığı. Tarafımızdan yapılan araştırmalar neticesinde %60 Gebe hastaların %40 ise jinekoloji muayenesi olduğu bu veriler değerlendirildiği;…Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere.: Sözleşmede yazılı bulunan müdahale ücretinin % 40 nın sisteme yedek akçe olarak aktarılacağı yazılı olduğu ANCAK Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü yazısında şirketin cerrahi Müdahale birimin bulunmadığı yönünde kararları bulunduğu Ancak Mahkemece Aksi düşünülmesi halinde Davacı hastanede davalı 275 hasta baktığı 256.696,00 TL ücret aldığı 57.120,00 TL muayene ve tahlil ücretlerinin düşüldükten sonra 199.576,00 TL kaldığı %40 yedek akçe tutarının 79.830,40 TL davalı %60 payına 119.745,60 TL isabet ettiği. Tüm bu veriler değerlendirildiğinde; Yedek akçenin 50.000,00 TL kadar ayrılacağı üzerinde olması halinde % 25 her ortağa dağıtılacağı yedek akçenin üzeri 29.830,40 TL olduğu 7.457,60 TL kişi başına düşlüğü , davalının payına düşen 7.457,60 indirdikten sonra davacıların yedek akçe üzeri (29.830,40-7.457,60)= 22.372,80 TL %40Yedek Akçe 50.000,00 TL olmak üzere (22.372,80+50.000,00)= 72.372,80 TL alacakların bulunduğu ” belirtildiği görülmüştür.Muayene ücret 45,00 TL olduğu 15,00 TL Sosyal Güvenlik ödendiği kişi başına net 30,00 TL ücret alındığı. Gebe Muayene ücret 60,00 TL olduğu 15,00 TL Sosyal Güvenlik ödendiği, kişi başına 45,00 TL ücret alındığı.Gebe muayenelerinde Nst Tahlil yapıldığı doğumdan önce bir ve iki yapıldığı ücreti : 30,00 TL ücret olduğu. Gebe Muayenelerinde Şeker Yükleme yılda bir kez yapıldığı ücreti 33,00 TL ücret olduğu. Gebe Muayenelerinde 2li test yılda bir kez yapıldığı 50,00 TL ücret olduğu. Gebe Kan Tahlil Paketi yılda bir kez yapıldığı 110,00 TL ücreti olduğu. Dosya kapsamında anlaşılan Davalının 275 hasta muayene ettiği 256.696,00 TL ücret aldığı. Tarafımızdan yapılan araştırmalar neticesinde %60 Gebe hastaların %40 ise jinekoloji muayenesi olduğu bu veriler değerlendirildiği;…Takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere.: Sözleşmede yazılı bulunan müdahale ücretinin % 40 nın sisteme yedek akçe olarak aktarılacağı yazılı olduğu ANCAK Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü yazısında şirketin cerrahi Müdahale birimin bulunmadığı yönünde kararları bulunduğu Ancak Mahkemece Aksi düşünülmesi halinde Davacı hastanede davalı 275 hasta baktığı 256.696,00 TL ücret aldığı 57.120,00 TL muayene ve tahlil ücretlerinin düşüldükten sonra 199.576,00 TL kaldığı %40 yedek akçe tutarının 79.830,40 TL davalı %60 payına 119.745,60 TL isabet ettiği. Tüm bu veriler değerlendirildiğinde; Yedek akçenin 50.000,00 TL kadar ayrılacağı üzerinde olması halinde % 25 her ortağa dağıtılacağı yedek akçenin üzeri 29.830,40 TL olduğu 7.457,60 TL kişi başına düşlüğü , davalının payına düşen 7.457,60 indirdikten sonra davacıların yedek akçe üzeri (29.830,40-7.457,60)= 22.372,80 TL %40 Yedek Akçe 50.000,00 TL olmak üzere (22.372,80+50.000,00)= 72.372,80 TL alacakların bulunduğu ” belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 13/04/2021 tarihli dilekçesi ile ” Maddi tazminat taleplerini 62.372,80 TL daha da artırarak toplam 72.372,80 TL çıkardıklarını,… fazlaya ilişkin dava ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.00 (onbin) Amerika doları cezai şart talep ettiklerini ,… dava dilekçesinde 10.000.00 TL kısmi olarak talep ettikleri alacakları 62.372,80 TL ve 10.000.00 (onbin) ( 80.000,00 “seksenbin” TL karşılık olarak) artırarak ve bu taleplerini harçlandırdıklarını” belirttiği görülmüştür.
Davacı vekiline dava ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği alacakları acıklamak için mahkememizin 16/02/2022 tarihli oturumunda “…Davacı vekiline ıslah dilekçesi ile davacı şirket için ne kadar cezai şart karşılığı, ne kadar şirket dışında yapılan muayenelere dayalı tazminat talep edildiğini, davacı … için ve davacı şirket için ne kadar cezai şart karşılığı ve ne kadar şirket dışında yapılan muayenelere karşı tazminat talep edildiğini açıklamak üzere 2 hafta kesin mehil verilmesine, aksi takdirde 10.000- Dolar karşılığı , 80.000-TL’nin cezai şart olarak talep edildiği, bunun yarısının davacı şirket için yarısının davacı … için, 72.372,80-TL’nin de şirket dışında yapılan muayenelerden kaynaklı zarar karşılığı talep edilen tazminat olduğu değerlendirilerek bunun yarısının davacı şirket için kalan yarısının da … için talep edildiği değerlendirilerek yargılamaya devam edilerek karar verileceğinin ihtarına,” kesin mehil verildiği, davacılar vekiline kesin mehlin ve tutanağın 22/02/2021 tarihinde tebliğine rağmen açıklamada bulunulmadığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı şirket ve davacı şirket ortağı yöneticisi tarafından davalının davacı şirket dışında gerçekleştirdiği muayene ve müdahalelerden sözleşme gereği davacıların zararının bulunduğu belirtilerek oluşan zararın tazmini ve sözleşme gereği cezai şart alacağının tahsili, davalı tarafından davanın reddi talep edilmiş olup;
Dosyamız davalısının davacı şirkette …’a ait 33 adet payı 06/07/2005 tarihinde ,…’ye ait 17 adet payı da 10/01/2008 tarihinde edinmek sureti ile şirketin %25 hissedarı olduğu, davacı şirket ana sözleşmesinde davacı şirket dışında tıbbi muayene yada müdahaleye ilişkin sermayenin şirkete kazandırılmasına ve buna uymayanlara cezai şart uygulanmasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, davacı şirketin taraf olmadığı, davalı dışındaki şirket ortaklarınca imzalanan 06/05/2014 tarihli “Şirket ortaklarının klinik dışındaki farklı hastanelerde yaptıkları tüm müdahale ve işlemlere ait ödemeleri hastadan ya da işlemin yapıldığı hastaneden alması durumunda şirket kasasına teslim etmesi gerekmektedir, bu durumu ihlal eden kişi kaybolan zararı karşılamayı ve 100.000,00-EURO ceza ödeyerek şirket ortaklığını herhangi bir talepte bulunmadan bırakmayı taahhüt eder” düzenlemesinin davalının imzasını içermemesi nedeni ile davalı yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, 15/03/2008 tarihinden, 15/03/2023 tarihine kadar devam edecek 15 yıl süreli ortaklık sözleşmesinde de ortakların şirket dışı gerçekleştireceği tıbbi operasyonlar yönünden bir düzenleme ve cezai şart bulunmadığı, bu sözleşmedeki düzenlemenin şirket içi muayene ve müdahalelere ilişkin olduğu, kaldıkı davalının şirket dışı muayene ve müdahalelerine ilişkin belgelerin davalıya ait Ipad e kişisel verilerin korunmasına muhalefet edilerek elde edilmiş olması, davalının imzasını içermemesi nasıl temin edildiğinin ve düzenlendiğinin belirlenememesi nedeniyle yasal delil olarak itibar edilmesinin de olanaksız olduğu, şirket ana sözleşmesinde de ortaların şirket ile rekabet etmeyeceklerine dair düzenleme bulunmaması, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü cevabı uyarınca davacı şirketin sağlık kuruluşu faaliyetleri arasında tıbbi müdahale bulunmaması nedeni ile davalının şirket dışında doğum yaptırmasının ve hastalara tıbbi müdahalelerde bulunmasının rekabet olarak kabul edilemeyeceği bu itibarla davalının davacı şirket dışında gerçekleştirildiği iddia edilen operasyonlardan kaynaklı davacı şirketin ve davacı …’nin kazanç kaybından söz edilemeyeceği, bu kapsamda davalı şirketin cezai şart alacağının da bulunmadığı bilirkişi raporu, taraflar açısından kesin delil teşkil eden Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen … E, 2016/650 K sayılı ilamı , sözleşmeler ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla, 15 yıl süre ile geçerli olacak ve 15/03/2008 tarihinden 15/03/2023 tarihine kadar geçerli sözleşmedeki “…Muayene ücretleri ve müdahalelerden alınan ücretlerden yukarıda açıklanan kalemlerde ki masraflar düşüldükten sonra kalan kısımdan muayene ücretinin tamamı müdahale ücretinin ise % 40’ı sisteme yedek akçe olarak aktarılacak kalan miktar ise müdahaleyi yapan hekime ödenecektir. Yedek akçe olarak sistemde tutulan miktar 50.000TLi aştığı takdirde aşan kısım doktorlar arasında eşit olarak paylaşılacaktır.” düzenlemesi nedeniyle davacı …’nin doğrudan zararının bulunduğu kabul edilerek davacıların davacının şirket dışı gerçekleştirildiği belirtilen operasyonlardan kaynaklı kazanç kaybına yönelik davalarının ,davacı şirketin cezai şarta yönelik davasının ayrı ayrı esastan , cezai şartın şirket lehine düzenlenmesi , bu talep yönünden …’nin aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeniyle davasının usulden reddi ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı … … Kadın …. LTD. ŞTİ ve davacı …’nin cezai şarta ve şirket dışı gerçekleştirildiği belirtilen operasyonlardan kaynaklı kazanç kaybına yönelik davalarının ayrı ayrı reddine,
2- Peşin ve ıslahla alınan 2.613,80 TL harçtan , alınması gereken 80,70 er TL Red harcının mahsubu ile bakiye 2.291,00 TL sinin davacılara iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, hükmün kesinleşmesi halinde yatırılan gider avansından bakiye miktarın yatırana iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Av.As.Üc.Ta. uyarınca mahrum kalınan kara yönelik talepler nedeniyle 5.427,96 ar TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davacılardan alınarak davalıya , red edilen cezai şarta yönelik talepler nedeniyle 6.000,00 ar TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davacılardan alınarak davalıya verilmesine
Dair Taraf vekillerini yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022