Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/508 E. 2023/37 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/508 Esas – 2023/37
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/508 Esas
KARAR NO : 2023/37

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari alış veriş ilişkisinden kaynaklı borcunu ödememesi üzerine Ankara 24. İcra Dairesinin 2015/12403 sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirketin alacaklarını alabilmesi için Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2015/12403 sayılı dosyasında itirazın iptali ile takibin devamına , %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu müvekkili şirket tarafından davacıya gönderilen sipariş talepleri doğrultusunda sipariş konusu ürün ve hizmetlerin davacı tarafından müvekkili şirkete teslim edilmesine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu defterlerin incelenmesine bu durumun tespit edileceğini öncelikle yetkisizlik yönünden davanın reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında davalı şirket iflas ettiğinden İstanbul Anadolu 3. İcra Dairesine usulüne uygun tebligat yapılmış ancak icra dairesi tarafından her hangi bir cevap ve beyan dilekçesi verilmemiştir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava; ticari alım – satım ilişkisinden kaynaklanan alacağa ilişkin kayıt kabul davası niteliğindedir.
Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12408 sayılı dosyası incelenmiş ; davacı tarafından davalı aleyhine12.06.2015 tarihinde 20.12.2013 tarihli faturaya istinaden 6245,04TL asıl alacak ve 843,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.088,04TL ‘nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borcun tamamına, ferilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirket vekili tarafından iflastan önce icra dosyasında ve mahkememizde yetki itirazında bulunulmuş ise de İİK’nun 50. Maddesi gereğince ” Para ve teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.” HMK 6. mad. hükmü gereğince ” genel yetkili mahkeme , davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK 7. Mad. Hükmü gereğince “davalı birden fazla ise dava , bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir “, aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Dosyada mevcut ticaret sicil kaydından davalının adresinin ” Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı mah. İlko Sitesi … Çankaya /Ankara olduğu anlaşılmakta olup BK ‘nun 89. Madde gereğince icra takibinin davacının yerleşim yeri icra dairesinde yapıldığı ve itirazın iptali davasınında mahkememizde açıldığı anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Yargılama sırasında İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret mahkemesinin 2015/774 -2015/1156 sayılı kararı ile 30.12.2015 tarih saat 15.33 itibarıyla davalı şirketin iflasına karar verilmiş ve İstanbul Anadolu 3.İcra dairesinin 2016/2 sayılı dosyasında davalı şirketin iflası açılmıştır. Davalı şirket yargılama sırasında iflas ettiğinden dava kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
İflas kararı kesinleşmiş olup ikinci alacaklılar toplantısının 16.03.2020 tarihinde yapılmış, sıra cetvelinin ilan edilmiş , davacı tarafından dava konusu alacak yönünden iflas dairesine 25.10.2020 tarihinde başvuru yapılmış ve iflas dairesine usulune uygun olarak dava ihbar edilmiş ve tebligat çıkarılmıştır.
Davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda dosyaya ibraz edilen 23.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle :Davacı şirketin 2013 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, davacı firmanın 2013 yılına ait yevmiye deflerinin kapanış tasdiki yapıldığı , davacı şirketin 2013 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre sahihi lehine delil teşkil edeceği, davacı firma yasal defter kayıtlarına göre 2013 yılında davalıya toplam 12.566,51TL bedelli iki adet fatura kesildiği, 20.01.2014 tarihinde davalı tarafından 6514 nolu fatura karşılığı 6.321,50TL ödeme yapıldığı, takip tarihi itibarıyla davacının davalı şirketten 6.245,01TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş, bilirkişi raporu mahkememizce yeterli bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; davacının takip tarihi itibarıyla 20.12.2013 tarihli faturaya istinaden davalıdan 6.245,01TL alacaklı olduğu, takip tarihinden önce asıl alacağın ödenmesi talebiyle davalı tarafa ihtar gönderilmediği anlaşılmış olup BK .117 maddesi gereğince takip tarihinde önce davalıya ihtar görderilerek davalının temerrüte düşürülmedi, takip tarihinde önce davalıya ödeme yapılması için tebligat çıkarılmadığından davacının davalıdan takip tarihine kadar faiz talep edemeyeceği, İİK ‘nun 195. Maddesi gereğince iflasın açıldığı tarih olan 26.10.2016 tarihine kadar talep edebileceği faiz alacağının ( 6 ay 18 gün ) 309,46TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 6.245,01TL asıl alacak ve iflas tarihine kadar ,işlemiş 309,46TL faiz olmak üzere toplam 6.554,47TL nin iflas masasına kayıt kabulüne,
2-Alınması gereken 179,90TL harçtan dava açılışında yatırılan 135,85TL harcın mahsubu ile eksik yatırıldığı anlaşılan 44,05TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına ,
3-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 1 adet e tebligat gideri 5,50TL, Bilirkişi ücreti olarak 700,00TL , 18 normal tebliğat ücreti 189,00TL olmak üzere toplam 921,20TL’nin kabul ve red oranına göre 921,20TL lik kısmı ile 135,85TL peşin harç ile 27,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.086,25TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince taktir edilen 6.554,47TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

.