Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/268 E. 2022/27 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2015/268
KARAR NO : 2022/27

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/05/2015
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara … Müdürlüğünün … ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı icra dosyalarında takibe konulan her biri 1.000.000,00-TL bedelli 2 adet bonunun yapılan sözleşmeler uyarınca teminat senedi olarak verildiğini, davalı … tarafından Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında …, … Madencilik Sanayi Ticaret A.Ş.,… aleyhine 1.056.698,63 TL takip tutarı gösterilmek suretiyle kambiyo takibine başlandığını, Ankara … Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında takip dayanağı çekin teminat çeki niteliğinde olduğu, teminatın yerine getirilmediği, şartları oluşmadığı halde sözleşmeye ve protokole aykırı olarak kötü niyetli olarak çekin ciro edildiği, yetkisiz kişi tarafından ciro edildiği ayrıca takip başlatan çek hamili olan …’ın çekin teminat çeki olduğunu bildiği ve kötü niyetli olduğu iddiasıyla yapılan itirazın mahkemece reddedildiğini, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından kararın bozulduğunu, karar düzeltme incelemesi sonucu kararın onandığını, ilk çek takibi kesinleştikten sonra … tarafından 24/06/2012 tarihinde … aleyhine 1.000.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında 1.055.431,51 TL takip bedeli üzerinden takibe geçildiğini, takibin kesinleştiğini, her iki takip dayanağı çekin teminat çeki niteliğinde olduğunu, … Maliyecilik San.ve Tic.A.Ş.nin ortaklarından … ile …, … Taahhüt ve İnş.Tic.Ltd.Şti.ve … arasında karşılıklı borç ve alacaklarının düzenlenmesi ve tasfiyesini konu alan bazı protokoller imzalandığını, 09/11/2010 tarihinde imzalanan ilk protokolün taraf yükümlülüklerinin başlığı altındaki üçüncü maddesinde müvekkili … tarafından daha önceki bir protokol kapsamında keşide edilen iki adet teminat çekinin iade edilerek bu kez 09/11/2010 tarihli protokol kapsamında … tarafından … Madencilik…lehine toplam 8 adet … lehine 2 adet çek keşide edildiği, 09/11/2020 tarihli protokolün 3.d.maddesinde istenilen bu çekler arasında işbu davaya ve takiplere konu çeklerin de yer aldığını, çek listesinin hemen altında ”… tarafından yukarıda tanzim edilen çekler, … ve …’in karşılıklı varılacak gerek alacak-borç-hesap mutabakatı, gerekse şahsi kefaletle teminat ipotekleri karşılığında keşide edilmiş olup hesap mutabakatı ve ödeme takvimi çerçevesinde olası bir aksama ve/veya … ve ….kefalet borçları ve ipotek borçlarının tahsili halinde alacağın muacceliyet kespedeceği, ödeme tarihi yazılarak yasal işleme tabi tutulacaktı. İşbu çekler veriliş ve düzenleniş amacı dışında kesinlikle kullanılmayacaktır. Edimlerin yerine getirilmesine paralel şekilde açığa çıkan / boşta kalan teminat çekleri kısmen ve/veya tamamen iade edilecektir.” denilerek söz konusu çeklerin teminat amacıyla verilmiş olduğunun açıkça gösterildiğini ayrıca bu protokolden hemen iki gün sonra 11/11/2010 tarihinde müvekkili … tarafından düzenlenen …’in vekili Av… tarafından teslim alınan 11/11/2010 tarihli taahhütnamede de anılan çeklerin teminat çeki olduğunu gösterildiğini, taraflarca imzalanan 31/12/2010 tarihli sözleşmenin 5.sayfasının son paragrafında da 11/11/2010 tarihli taahhütname ile bu çerçevede verilen çeklerin 31/12/2010 tarihli sözleşmenin ayrılmaz ekleri olduğu açıkça gösterildiğini, taraflarca imzalanan 26/04/2011 tarihli sözleşmede de 11/11/2010 tarihli taahhütnamenin ve 31/12/2010 tarihli sözleşmenin ismen veya tamamen değiştirilmeyen maddelerinin tüm hukuki sonuçları ile birlikte aynı olduğunun belirtildiğini, tüm sözleşmelerin incelenmesinde; müvekkili … ile diğer tarafların birbirleri ile olan alacak/borç ilişkisini güvence altına almak için belirlenen teminatlarla ilgili olduğu, davaya konu çeklerin sözleşmelerde belirtilen borçların temin edilmesi amacıyla (özellikle … ile …’nun … Madencilik lehine bankalara vermiş olduğu teminatların paraya çevrilmesine karşılık olarak verildiğinin anlaşıldığını, icra takibine konu çeklerin temin ettiği borçların ödendiğini, teminat çeklerinin asıl verilme sebebi olan … ve … … Madencilik lehine bankalar nezdinde verilen teminatların paraya çevrilmesi yoluna gidilmediğinin, bu teminata konu kredilerin kapatıldığını, ortada ifa edilmemiş bir borç bulunmadığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen …’in sözleşme gereği devretmesi gereken hisse senetlerini müvekkiline devretmediğini, davalı …’ın çekin yetkili hamili ve alacaklı sıfatına haiz olmadığını, çek arkasında … ve … tarafından yapılan ciroların çizildiğini, çizilmiş ciroların yazılmamış hükmünde olduğunu bu nedenle ciro silsilesinde kopukluk bulunduğundan …’ın yetkili hamil olmadığını, 19/06/2012 tarihli senedin ilk cirantaları … ve …’ın …’in sırasıyla özel şoförü ve kapıcısı olduklarını, cirantaların birer birer borçlunun zararına hareket ettiklerinin açıkça ortada olduğunu, 30/12/2011 keşide tarihli çekte … Madencilik temsilcisi …’ün de çeklerin teminat amacıyla verildiğinin bildiğini, … senedin yetkili hamili olmadığından diğer davalı …’ın senedin yetkili hamili olmadığını, …’ın çekleri iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket eden kötü niyetli hamili olduğunu, …’in işçisi olan …’ın …’den 2.000.000,00 TL tutarında alacaklı olmasına sebep olan hukuki ilişkinin mahiyetinin önceki davalarda ortaya koyamadığını, çeklerin teminat senedi olduğuna ilişkin haklı defilerin ileri sürülmesini önlemek amacıyla çeklerin … tarafından …’a verildiğini, davalıların kötü niyetli olduklarını, teminat çekleri olmasına rağmen ve sözleşmelerdeki şartlar yerine getirilmeden söz konusu çeklerin takibe konulduğunu belirterek müvekkilinin Ankara … Müdürlüğünün … ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı icra dosyalarına konu toplam 2.112.130,14 TL ve faizi kadar borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptali ile icranın eski hale iadesine, %20’den aşağı olmamak üzere davalı … aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu çeklerin lehtarı … Madencilik Sanayi Ticaret A.Ş aleyhine menfi tespit davası açmadığını, çek lehtarına borçlu olmadığı iddiasında bulunmadığından davacının ilgili protokoller ve sözleşmelerdeki yüksek meblağlı borç miktarlarını kabul ettiğini gösterdiğini, davacı yanın protokol ve sözleşmelerdeki edimlerini ifa ettiğini belirttiğini ancak işbu protokol ve sözleşmelerin ne sebeple ne amaçla düzenlendiği hususunu, davalıya vermiş olduğu zararları açıklamadığını, davacının, davalıya yüklü miktarda verdiği zararı bildiği ve kabullendiği halde işbu davada kendisini mağdur gibi göstermek istemesinin sebebinin mahkemeyi yanıltmaya çalışmak olduğunu, davacı yanın davasını lehtar olmayan davalıya ve diğer davalı çek hamiline yöneltmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının, müvekkilinin yeğeninin eşi olduğunu, dava konusu çeklerde lehtar olan … Madencilik Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’yi davalı ve davacının ortak olarak kurduklarını, davacının, dava konusu çeklerin lehtarı “… Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.” nin bizzat ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde müvekkilini şahsi kefil yaparak, onun kredi limitlerinden faydalanarak anılan şirket lehine yüklü miktarlarda kredi kullandırdığını, davacının, şirket için kullandığı işbu krediler ile şirket lehine kullanılan miktarlar arasında büyük farklılık olması sonucu şirket için kullanılacağı vaadi ile çekilen kredilerin aslında şirket lehine kullanılmadığının tespit edildiğini, işbu kredilerin kullanılmasından sonra davacının malvarlığında büyük oranda artışlar olduğu, yüklü gelirler elde ettiği bilgisinin edinildiğini, müvekkilinin, davacının gerek kişisel olarak gerekse “lehtar şirket ….A.Ş. aracılığı” ile sebebiyet verdiği borçları sayesinde bankalardaki kredi risk oranının kullanılmış olması, ticari itibarını kaybetme tehlikesi ve yüklü miktarda borç batağı ile karşı karşıya kaldığından davacıya ait borçların tamamını ödemek zorunda kaldığını, “davaya dayanak teşkil eden sözleşmeler, ek sözleşmeler, protokoller ve ek taahhütnamelerin de davacının müvekkiline vermiş olduğu zararların giderilmesi amacıyla tanzim edildiğini, tüm sözleşmelerin konusunda” …..’ün kişisel ve …’a yönelik kurumsal, idari, mali, hukuki ve cezai sorumluluk doğuran işlemlerinin yasal çerçevede düzeltilmesi, …’ün eylemlerinden doğan ve doğacak tüm sorumluluğu üstlenmesi ve gidermesi vb. İşbu sözleşmenin konusudur.” denildiğini, yapılan sözleşme ve protokollerdeki davacının anılan şirketi büyük miktarda borçlandırdığına ait ilgili maddeleri ile çeklerin bu şirkete keşide edilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı yanın anılan şirkete borçlu olduğunu kabul etmiş olduğundan işbu davayı çek lehtarına karşı açmadığını, davacı, anılan şirkette yönetim kurulu başkanı olduğundan şirketi tek başına sevk ve idare ettiğini, müvekkilinin iyiniyetli bir şekilde davacının ekonomik durumunun düzeltilmesi amacı ile yapmış olduğu tüm işlemlerin, davacının müvekkiline büyük oranda zarar vermesine sebep olduğunu, davacının ortağı olduğu … Madencilik San.ve Tic.A.Ş. lehine kullanılan krediler ve bu kredilere ait davalı ve müvekkilinin ortağı olduğu … Taah. ve İnş. Ltd. Şti. hesaplarından yapılan ödemeler toplamının 372.677,85 TL olduğunu, müvekkilinin davacının sebep olduğu borçları ödemek için bankalardan kredi çekmek zorunda kaldığını, bu kredilerin geri ödemeleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon TL ödeyerek zarara uğradığını, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacı tarafın “ciro silsilesinin kopuk olduğu, borcun geçmeyeceği” iddiasının; ortada bir borç ilişkisinin mevcut olduğunu, bu borç ilişkisini kabul ettiği anlamına geldiğini, ayrıca davacının lehtara işbu davayı açmamış olması da yine borçlu olduğunun kabulü ile işbu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu gösterdiğini ve beyanlarını desteklemekte olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği “takibe konu çeklerin teminat çeki olduğu, karşı tarafın da kabulünün bulunduğu” hususlarının kabul edilemeyeceğini, anılan çeklerin teminat çeki olmayıp, çek metninden bu husus anlaşılmadığı gibi, davacı tarafından çeklerin tek taraflı yorumlanması ile bu sonuca ulaşılamayacağını, davalının bu çeklerin teminat çeki olduğuna dair kabulü olmadığını, anılan çekler teminat çeki olmadığını, davacının, anılan çeklerin lehtarı …A.Ş.’nin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde müvekkilini ve anılan şirketi büyük meblağlarda zarara uğrattığını, davanın dayanağı olan sözleşmeler, protokoller incelendiğinde; davacının yapmış olduğu kişisel ve şirkete yönelik idari, mali, hukuki ve cezai sorumluluk doğuran birtakım işlemler ile zarara uğrattığının görüldüğünü, davacının, davalıyı uğratmış olduğu tüm bu zararlardan sonra işbu davada kendisini müvekkili ve diğer davalı tarafından kasıtlı olarak mağdur edilen kişi” şeklinde göstermeye çalışmasının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, davaya dayanak teşkil eden sözleşmeler, ek sözleşmeler, protokoller ve ek taahhütnamelerin davacının, müvekkiline vermiş olduğu zararların giderilmesi amacıyla tanzim edildiğini, 11/11/2010 tarihli taahhütnamede davacının imzası bulunmadığını, diğer sözleşme ve protokollerde de imzalar eksik olduğunu, davacı tarafın edimlerinin tamamını yerine getirmediğini, düzenlenen sözleşme ve protokollerde davacı tarafın, müvekkilinin güvenini kaybettiğini ikrar ettiğini, … şirketine zarar verdiğini kabul ettiğini, davacının ortağı ve tek yetkilisi olduğu … şirketinin müvekkilinin şahsi teminatlarıyla desteklediğini kabul ettiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının, davalıyı uğrattığı zarar milyonlarca lira iken yerine getirmediği birçok edimi mevcut iken işbu davayı açmasının haksız olduğunu, davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, davalıyı borç batağına kendisi sürüklediği halde işbu dava ile kendisini mağdur edilmiş gibi göstermeye çalışmasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; “… tarafından çek borçluları aleyhine Ankara … Müdürlüğünün … ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyaları ile iki adet çeke bağlı alacağın tahsili için icra takipleri yapıldığını, söz konusu icra takiplerinin yapılmasını müteakip davacı/borçlu tarafından … aleyhine Ankara … Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile dava açıldığı ve davanın reddedilmiş olduğunu, bunun üzerine davacı tarafından, Ankara …. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, söz konusu iki dosyada da davacının iddialarının, huzurdaki dava ile aynı gerekçeleri taşıdığını ve hemen hemen aynı talepleri ihtiva ettiğini, bu davanın da reddedilerek yerel mahkemece verilen kararın Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, bunun üzerine davacı tarafından … aleyhine suç duyurusunda bulunulduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiğini, bu müracaatından da sonuç alamayan davacının, çeke dayalı borçlarını ödememek saiki ile sahip olduğu tüm malları yakın akrabalarına devrettiği bilgisine ulaşıldığını, davacı borçlunun maliki bulunduğu … konutlarında bulunan; tapunun ….plakalı araçları aynı kardeşine devrettiğini, ….bölüm numaralı bağımsız bölüm üzerine bir diğer yakın akrabası … lehipe ipotek tesis ettiği bilgilerine ulaşıldığını, söz konusu tasarrufların iptali için ….esas sayılı dosyaları ile “tasarrufun iptali” talepli davalar açıldığını, söz konusu dosyaların ….esas sayılı dosyasında birleştiği ve davacı borçlu tarafından gerçekleştirilen tüm bu tasarrufların alacaklılardan mal kaçırma saiki ile yapıldığı gerekçesi ile tasarruflar iptal edildiğini, yine davacı adına açılan kimi hesap ve kiralık kasalarda mevcut altınların haczi üzerine, tasarrufun iptali davalısı davacının kardeşi Serap Özdemir tarafından, bu altınların kendisine ait olduğundan bahisle istihkak davaları açıldığı tüm bu süreçte davacı ya da tasarrufun iptali davasında taraf olan diğer davalılar tarafından, icra takibinin iptali ya da ilerlemesinin engellenmesi amaçları ile; Ankara … Hukuk Mahkemesinin … esas, ….esas sayılı dosyaları ile davalar açıldığını, söz konusu davaların tamamının müvekkili lehine sonuçlandığını, dava dilekçesinde, müvekkilinin taraf olmadığı, bilgisi dışında, davacı ile diğer davalı ve dava dışı bir takım kişiler arasında akdedildiği belirtilen kimi Protokollerden, Taahhütnamelerden, Sözleşmelerden bahisle huzurdaki davanın açıldığına yer verildiğini, söz konusu protokollerin tetkikinden anlaşıldığı kadarı ile; davacının, … A.Ş. yönetiminde iken gerçekleştirdiği kişisel ve şirkete yönelik idari, mali, hukuki ve cezai sorumluluk doğuran bir takım işlemler tesis ettiğini, şirketten paralar çektiği ve kendisine gayrimenkuller alarak şirketi büyük bir borç batağına sürüklediği, bunun üzerine de şirketin diğer ortakları ve şirketin borçlarına kefil olan kimi kişiler arasında bir takım sözleşmeler imzalandığını, söz konusu Protokol, Sözleşme, Taahhütnamelerin hiçbirisinde müvekkilinin taraf olmadığını, icra takibine konu çeklerde de bu yönde hiçbir ibare bulunmadığını, kaldı ki; dava dilekçesi ekinde sunulan bu belgelerden bir kısmının imzasız diğer bir kısmının ise yalnızca davacının imzasını havi olduğunu, zikredilen sözleşmelerde belirtilen, davacının hukuki cezai sonuçlar doğurduğu belirtilen işlemlerinden kaynaklı verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğinin, şirket ortakları ve kefiller arasındaki bu iç ilişkinin üçüncü kişileri ve müvekkilini bağlamayacağını, huzurdaki davanın, müvekkili ile cirantalardan … aleyhine açıldığını, çekte lehtar olarak görünen … A.Ş.nin işbu davada taraf gösterilmediğini, çek lehtarı … A.Ş.’ye borçlu bulunmadığını iddia etmeyen, bu şirkete menfi tespit davası açmayan, bu yönde hiçbir beyanda bulunmayan, aksine dava dilekçesi ekinde sunulan protokollerle büyük miktarlarda borçlu olduğunu kabul eden davacı tarafın, ciranta ve/veya hamile karşı borçlu bulunmadığını iddia etmesinin hukuki hiçbir temeli bulunmadığını, … A.Ş. tarafından yapılan cironun geçersiz olduğunu bu nedenle de borcun nakledilmediğini iddia edilmesinin, ciro silsilesinin kopuk olduğu bu nedenle de borcun geçmediği iddiasında bulunulmasının her şeyden önce bir borcun ve temel borç ilişkisinin var olduğunun kabul ve ikrarı anlamını taşıdığını, zaten lehtara dava açılmaması suretiyle de borcun varlığının kabul ve ikrar edildiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE :Dava, icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, icra takiplerine konu çeklerin ilgili protokol ve sözleşmelere göre teminat çeki niteliğinde olduğunu, söz konusu çeklerin teminat şartlarının gerçekleşmesi koşuluyla verildiğini, sözleşmenin tarafı olan davalı …’in kendisine düşen edimleri yerine getirmediğini, sözleşmede kararlaştırılan teminatın paraya çevrilmesi şartları oluşmadığı halde sözleşmeye ve protokole aykırı olarak takip alacaklısı olan davalı ile birlikte hareket ederek kötü niyetle çeklerin takibe konulduğunu belirterek Ankara … Müd’nün … E. sayılı dosyasında ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında başlatılan takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri ise, çek lehtarı … AŞ’ye borçlu bulunmadığını iddia etmeyen, bu şirkete menfi tespit davası açmayan, bu yönde bir beyanda bulunmayan davacının ciranta ve/veya hamile karşı borçlu bulunmadığını iddia etmesinin hukuki hiçbir temeli bulunmadığından davanın reddini istemişlerdir
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, davacı vekili, 09.11.2010 tarihli protokol,11.11.2010 tarihli taahhütname, 31.12.2010 tarihli Sözleşme, 26.04.2011 tarihli Ek sözleşme, diğer davalı …’ın davalı …’in yetkilisi olduğu … Taahhüt….Ltd.Şti.de işçi olarak çalıştığına ilişkin SGK kaydı fotokopileri sunmuş, … Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. kuruluş tarihinden itibaren ortaklarını, adres ve yetkililerini gösterir ticaret sicil özeti getirtilmiş, davalı …’in vekilinin beyan dilekçesinde belirtmiş olduğu bankalara yazı yazılarak kullandırılan kredilere ilişkin belgeler getirtilmiştir.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlular …, … Madencilik San.ve Tic.A.Ş.ve … aleyhine 19/06/2012 keşide tarihli 33632 seri numaralı 1.000.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak 24/06/2012 tarihinde 1.000.000,00 TL asıl alacak, 3.000,00 TL komisyon alacağı, 50.000,00 TL karşılıksız çek tazminatı alacağı, 2.431,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.055.431,51 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, çek fotokopisinin incelenmesinde; keşidecinin … lehtarın … Madencilik olduğu, çek arka yüzünde … Madencilikin cirosu bulunduğu, bu cirodan sonra gelen Ali Üzgül ve …’ın cirolarının üstünün çizilerek iptal edildiği daha sonra …’in imzasını bulunduğu, bankaya … tarafından ibraz edilen 19/06/2016 tarihinde arkasının yazdırıldığı anlaşılmıştır.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında; alacaklı … tarafından borçlular …, … Madencilik San.ve Tic.A.Ş.ve … aleyhine 31/12/2011 keşide tarihli 033631 seri numaralı 1.000.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak 09/01/2012 tarihinde 1.000.000,00 TL asıl alacak, 3.000,00 TL komisyon alacağı, 50.000,00 TL karşılıksız çek tazminatı alacağı, 3.698,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.056.698,63 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, çek fotokopisinin incelenmesinde; keşidecinin … lehtarın … Madencilik olduğu, çek arka yüzünde … Madencilikin cirosu bulunduğu, bu cirodan sonra …’in imzasını bulunduğu, bankaya … tarafından ibraz edilen çekin 05/01/2012 tarihinde arkasının yazdırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından delil olarak sunulan 09.11.2010 tarihli Protokolde; Bir tarafta … ve ….Taah ve İnş. Tic. Ltd. Şti ve…. ( … ve …, TS) diğer tarafta … (…) 24.03.3010 tarihli protokol, 13.08.2010 tarihli ve 24.03.2010 tarihli protokollere Ek Taahhütname düzenlemelerini yeniden değerlendirip aşağıdaki şekilde anlaşarak 09.11.2010 tarihinde protokol düzenledikleri: ipotek karşılığı kullandırılan kredi tutarının teminatı olarak … tarafından düzenlenen toplam 7500.000 TL lık 2 adet çekin, gerek düzenleme şekli gerekse … imzasının sahihliği hususunda tereddütler oluştuğundan herhangi bir şekilde cezai ve hukuki işlem ve yaptırıma tabi tutulmadan … e iade edileceği, karşılığında protokolde dökümü yapılmış 10 adet çek … tarafından tanzim ve keşide edilerek … ve TS e verileceği belirtildiği, protokolde yazılı 10 adet çekten ilk ikisi 33631 çek no 33632 çek nolu 1.000.000 TL … AŞ cirolu … alacaklı, takibe konu çekler olduğu, söz konusu protokolde davacı tarafın ve tanık sıfatıyla AV Arif Doğru adına atılmış imzaların yer aldığı, davalı tarafın imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından delil olarak sunulan11.11.2010 tarihli TAAHHÜTNAME başlıklı belge fotokopisinin incelenmesinde; … tarafından tek taraflı olarak davalı Rıfat Dikere hitaben düzenlendiği, tek taraflı taahhütler içerdiği, belge altında tarafların imzasının olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekil tarafından delil olarak sunulan 31.12.2010 tarihli Sözleşme fotokopisinde; Sözleşmenin taraflarının; birtarafta; …, … Taahhüt Ve İnşaat Limited Şirketi, … ile, diğer tarafta; …, … Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Olduğu,
Sözleşmenin 1. Maddesinde; ” 2007-05.11.2010 tarihleri arasında Yönetim Kurulu Başkanı sıfatı ile …’u sevk ve idare eden … ile, …’u şahsi kefalet ve ipotek teminatı ile destekleyen … ve … arasındaki teminat risklerinin giderilmesi ve … içi ortaklık ve hesap mutabakatlarının sağlanması, … tarafından … ve …’ya ek teminat ve güvencelerin verilmesi, ortaklar cari hesap mutabakatı ile kefalet ve teminat hesaplarının sıfırlanması, …’ün kişisel ve …’a yönelik kurumsal idari, mali, hukuki ve cezai sorumluluk doğuran işlemlerinin yasal çerçevede düzeltilmesi. …’ün eylemlerinden doğan ve doğacak tüm sorumluluğu üstlenmesi ve gidermesi vb. İş bu sözleşmenin konusudur” denildiği,
Sözleşmenin 2. Maddesinde tarafların yükümlülüklerinin ve teminatların kararlaştırıldığı, sözleşmenin 5 sahifesinin son paragrafında; “… tarafından … ve TS’e verilen 11.11.2010 günlü taahhütname ve eklerinde verilen çekler işbu SÖZLEŞME’nin ayrılmaz ekleridir. Keza, işbu SÖZLEŞME esasları çerçevesinde ileride düzenlenecek tüm hesap tespitleri, hesap tutanakları, hesap mutabakatları, her türlü şirket ve özel şahıs banka hesapları, para ödeme talimatiarı vs. ve ek sözleşme ve işlemler de aynı şekilde iş bu sözleşmenin ayrılmaz ekleri olarak kabul edilecektir.” şeklinde hüküm bulunduğu, sözleşmenin …., … Taah…. Ltd. Şti adına …, Hayri Çağhan Diker, …, … , … mad. … AŞ adına … – Haşan Tıltak tarafından ve hazırlayan Av. … tarafından imzalanmış olduğu anlaşılmıştır.
26.04.2011 tarihli 31.12.2010 tarihli Sözleşmeye Ek sözleşmenin; Bir tarafta …, RutoTaahüt ve İnş. Ltd. Şti … diğer tarafta …, … madencilik San ve Tic, AŞ … İnş. Taah ve Mad Tic. Ltd. Şti arasında 31.12.2010tarihinde bağıtlanan sözleşmenin bazı maddelerinin değiştirilmesi ve yeniden düzenlenmesi üzere ek sözleşme düzenlenmiş olduğu, ek sözleşmenin …., … Taah…. Ltd. Şti adına …, …, … , … … AŞ adına … – …., kefil olarak … İnş….ltd ve hazırlayan Av. … tarafından imzalanmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle, davacının takibe konu edilen iki adet 1.000.000 TL bedelli çekin teminat çeki olduğu ve bu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığı iddiasıyla açtığı davada, davalılar ise davacının da ortağı olduğu … Madencilik Aş adına davacı tarafından çekilen kredilerin esasen şirket adına kullanılmayarak davacının şahsi işlerinde de kullanıldığı, kredilere müşterek borçlu ve kefil olan … , … ‘nun bu kredileri ödemek durumunda kalması halinde çeklerin işleme koyulacağının kararlaştırılmış olduğu, davacının bu kefalet risklerini kaldırmayarak ödemelerine yol açtığı belirtilerek çeklerin işleme konulmasında usulsüzlük olmadığını ve çeklerin teminat işlevinin sona erdiğini … ..AŞ adına bankalardan ne kadar kredi çekildiğinin tesbiti ve akabinde … AŞ defterleri incelenerek bu kredilerin ne kadarının şirket hesabında kullanıldığı ve bu kredilerin kimler tarafından ödendiğinin tespiti için bilirkişi heyetine bir bankacı bilirkişinin atanması talep edilmiştir.
Önceki bilirkişi heyetine bankacı bilirkişi atanmak suretiyle bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; icra takiplerine konu çeklerin teminat çeki olarak verilmiş olduğu, davacının 31.12.2010 tarihli Sözleşme ile 26.04.2011 tarihli Ek Sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde alacağın muaccel hale gelebileceği ve teminat çeklerinin işleme konulabileceği, aksi takdirde işleme konulamayacağı, dava dosyasına sunulan kredi sözleşmeleri ile diğer belgelerden davacının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespitinin mümkün olmadığı,31.12.2010 tarihli Sözleşme ile 26.04.2011 tarihli Ek Sözleşmede belirtilen taraflar arasındaki mutabakata ne olduğu hususunda tarafların detaylı beyanda bulunması, varsa ilgili belgelerin eklenmesi, bilahare ise davalı …’in, davacı …’ün davacının hangi yükümlülüklerini yerine getirmediği konusunda açıklama yapması gerektiği bildirilmiştir.
04-02-2019 tarihli duruşmada bilirkişi raporunun sonuç bölümünü yer alan konularda taraf vekillerince açıklamada bulunmaları, var ise belgelerini sunmaları, getirilecek belge var ise bulundukları yeri bildirmek üzere bir ay süre verilmiştir.
Taraf vekilleri beyanlarını sunmuşlar, bankalara yazı yazılmış, bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; taraflarca dosyaya sunulan beyanlarda taraflar arasındaki mutabakatın ne olduğu, davacı …’ün yerine getirmesi gereken hususlar ve ödemesi gereken tutarlar konusunda somut bir açıklama olmadığı, Mahkemenin müzekkeresi üzerine Bankalarca gönderilen belgelerden, taraflar arasındaki mutabakatın ne olduğu, kullandırılan kredilerin miktarı ile kredi borcunun kim tarafından ödendiği, bu kredilerden davacı …’e yapılan ödeme olup olmadığı hususlarında herhangi bir tespit yapılamadığı, taraflar arasındaki mutabakatın ne olduğu ve davacı …’ün bu mutabakatlarda belirtilen hususlardan hangisini yerine getirmediği konusunda gerekli açıklamaların yapılması ve buna ilişkin belgelerin sunulması halinde, davacı …’ün yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği konusunda gerekli incelemeler yapılabileceği ve görüş belirtilebileceği bildirilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan deliller, iddia, savunma, 31.12.2010 tarihli sözleşme ve bilirkişi raporlarına göre, dava konusu, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip dayanağı yapılan borçlusu davacı …, lehtarı … …AŞ olan çeklerin davacı tarafından 31.12.2010 tarihli sözleşme ve bu sözleşmede atıf yapılan 11.11.2010 günlü taahhütname uyarınca davacı tarafından teminat çeki olarak düzenlendiği, özellikle davacı …’ün 2007 yılından 05.11.2010 tarihine kadar … Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ ni sevk ve idare ederken … ve …’ya karşı şahsi kefalet, ipotek vs den doğan risklerin giderilmesi amacıyla verilmiş teminat çekleri olduğu, davalı …’ın diğer davalı …’in yöneticisi olduğu ve 31.12.2010 tarihli sözleşmede adı geçen … Taahhüt ve İnşaat Limited Şirketinde asfalt işçisi olduğuna ilişkin SGK kaydı mevcut olduğu, davalı …’ın dava ve takip konusu çeklerin teminat çekleri olduğunu bilerek davlı …’den ciro yoluyla aldığı, davalıların birlikte hareket ettikleri, teminat koşulu gerçekleşmeden teminat çeklerinin takibe konulamayacağı, teminat koşulunun gerçekleştiğini, teminat çeklerinin bedellerinin tahsil edilebilir hale geldiğini ispat yükünün davalı tarafta olduğu davalı tarafın sunmuş oluğu delillerle teminat şartının gerçekleşmiş olduğunu ispatlayamadığı, dolayasıyla Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takip dayanağı yapılan çeklerde yazılı alacağın muaccel olmadığı, takip tarihi itibarıyla takiplerden dolayı davacı tarafın davalılara borçlu olmadığı kanaatine varıldığından davanın kabulüne, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasındaki ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyalarında takip dayanağı yapılan çeklerden ve takiplerden dolayı davacı tarafın davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından düzenlenen teminat çeklerinin, temin ettiği borçların ödendiğinden bedelsiz kaldıklarına, davacı tarafa iadesi koşullarının gerçekleşmiş olduğuna dair davacı tarafın iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne,
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasındaki ve Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyalarında takip dayanağı yapılan çeklerden ve takiplerden dolayı davacı tarafın davalılara borçlu olmadığının tespitine,
Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin Reddine,
2-Alınması gerekli 144.279,60 TL harçtan peşin alınan 36.069,91 TL’nin mahsubu ile kalan 108.209,69 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 36.069,91 TL peşin harç, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 529,00 TL tebligat, müzekkere gideri olmak üzere toplam 39.626,61 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-AAÜT uyarınca belirlenen 101.843,34 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan masrafların üzerlerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.20/01/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza