Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/990 E. 2021/899 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2014/990
KARAR NO : 2021/899

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/10/2014
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirket Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin B grubuna dâhil 1.600 adet hamiline yazılı hisse senedinin zilyedi olmak suretiyle ortağı konumunda olduğunu, şirket ana sözleşmesine göre, B tipi hisse senetlerinin imtiyazlı oya sahip olduğunu, 1 adet hisse senedinin 100 oya karşılık geldiğini, davacı ile genel kurul toplantısının yapılacağı şirket merkezine 05.08.2014 tarihinde vekili olarak birlikte gittiklerini, ancak şirket yetkililerinin müvekkilini toplantıya almadıklarını, müvekkiline oy hakkı tanınmadığını, müvekkilinin hamiline yazılı hisse senetlerini, genel kural toplantısı sırasında ibraz etmesine rağmen toplantı tutanaklarına bu hususun şerh edilmediğini, beyanlarının ve ibraz ettikleri ortaklık belgelerinin ibraz edildiğinin yazılmadığını, tutanağın kelime oyunları yapılarak kapatıldığını, toplantıya çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, müvekkilinin genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini belirterek davalı şirketin 05.08.2014 tarihli genel kurul toplantısınında alınan kararların öncelikle butlanın tespitine veya ana sözleşmesine, kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan dolayı iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olağan genel kurul toplantısının usulüne uygun olarak yapıldığını, davacı … ile müvekkili şirket arasında hiçbir şekilde herhangi bir ortaklık bağı olmadığını, davacının müvekkili şirket açısından üçüncü bir kişi olduğunu, davacının; ….ye ait B grubu 1600 adet imtiyazlı hisse senedinin kendisine ait olduğunun tespiti amacıyla Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açmış olduğu davanın halen derdest olduğunu, müvekkili şirket ana sözleşmesinin 12/09/2003 tarih ve 5884 T.C.Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak kurulduğunu, şirketin sermayesinin 80.000 paya bölündüğünü, hisselerinin kime ait olduğunun da ortaklık pay defterindeki kayıtlarda mevcut olduğunu, müvekkilinin şirket ana sözleşmesine göre; B tipi hisse senetlerinin mevcut olduğunu, bu tip hisse senetlerinin ise imtiyazlı hisse senetleri olarak ihdas edildiğini, 14/02/2014 tarihine kadar B tipi hisse senetlerinde 1 adet hisse senedine 100 oya karşılık geldiğini, müvekkili şirketin sayısı itibariyle halka açık şirket statüsünde olması nedeniyle Sermaye Piyasası Kanununa tabi olduğunu, SPK’nun 2011 tarih ve 56 nolu tebliğinde de belirtildiği gibi halka açık şirketlerde oyda imtiyazın olamayacağının düzenlendiğini, kanunun açık hükmü karşısında müvekkili şirketin, imtiyazlı hisselerin oy hakkı ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak için toplandığını, imtiyaz hakkında alınan genel kurul kararının Ticaret Sicilince yayınlanmadığını ve yürürlüğe girmediğini, davacının anılan genel kurul kararının da iptali amacıyla Ankara … Ticaret Mahkemesinde … esas dava açtığını, bu nedenle imtiyazlı payların oy hakkının kendiliğinden 14/02/2014 tarihi itibariyle ortadan kalktığını, davacının hiçbir şekilde müvekkili şirkete kuruluşunda ve sonrasında sermaye koymadığını, hiçbir ortaktan da hisse satın almadığını, müvekkili şirketin imtiyazlı hisse senetlerinin kuruluşundan bu güne kadar …’a ait olduğunu, tüm kurucularının kendi aralarındaki istişareleri sonucunda vedia akdi ile camianın lideri olan …’a tevdi edildiğini, bu hisselerin bu güne kadar yapılan tüm genel kurullarda … tarafından temsil edildiğini, davacının hem şirket ortağı olmaması, hisseleri ibraz etmemesi ve hem de 6102 sayılı yasanın 415.maddesindeki şartları taşımadığı gerekçesi ile taleplerinin reddedildiğini savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, şirket genel kurul kararlarının öncelikle butlanının tespiti veya ana sözleşmesine, kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan iptali istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delillerini bildirmişler, dava konusu genel kurul tutanağı sunulmuş, davalı şirketin sicil özeti getirtilmiştir.
Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilecek kararın mahkememizde görülen dava sonucunu etkileyeceği anlaşıldığından bekletici mesele yapılmış, bu dosyadan verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında;asıl davada, davacı … vekili tarafından davalı ….aleyhine 26/11/2012 tarihinde açılan davada; davacının, davalı şirkette B Grubu 1600 adet hamiline yazılı hisse senedinin sahibi ve dolayısıyla zilyet olması sebebiyle davalı şirketin paydaşı olduğu, B tipi hisse senetlerinin şirket sözleşmesine göre 1 adet hisseye tekabül eden 100 oy verilmek suretiyle imtiyazlı hale getirildiği, dolayısıyla müvekkilinin genel kurulda 160.000,00 oy hakkına sahip ayrıcalıklı paydaşı konumunda olduğu, toplantılara çağrılması için davalı şirkete noterden ihtarnameler keşide edildiği, davalı şirketin 01/11/2012 tarihli genel kurulunun yapılacağını haricen öğrendiği, müvekkili ile birlikte genel kurul toplantısına katılmak üzere şirket merkezine gidildiği, davacının genel kurul toplantısına alınmadığı, davacının elindeki imtiyazlı paylarının oy tutarının genel kurulda %5’e düşürüldüğü, TTK’nun 479.maddesinde düzenlenen imtiyazlı oylara ilişkin düzenlemenin emredici olduğu, yeni TTK.ile 6103 sayılı TTK.nın yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun 28.madde hükümleri doğrultusunda şirket ana sözleşmesinin değişen yeni durumlara uyarlanabilmesi için 14/02/2014 tarihine kadar süre bulunduğu, imtiyazlı pay sahibi toplantıda bulunmadan veya toplantı dışına itilerek paylarının düşürülmesinin müktesep hak teorisine uygun olmadığı, ana sözleşme değişikliklerinde halen geçerli ve yürürlükte olan sistem uygulanarak prosedürün gerçekleştirilmesi gerektiği, TTK.273.maddesi gereği Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünden alınması gereken iznin alınmadan genel kurul yapıldığı, müvekkilinin genel kurula katılmasına izin verilmemesi, oy kullanmasına izin verilmediğinden alınan kararların iptalini talep etme yetkisine sahip olduğu, davalı şirketin 01/11/2012 tarihli genel kuruluna paydaş olan davacının girmemesi temin edilerek davacının elindeki paylara yönelik kararların alınmasının yok hükmünde ve batıl olduğu, hükümsüz olduğu iddiasıyla davacının, davalı şirketin imtiyazlı paydaşı olduğunun tespiti ile 01/11/2012 tarihinde yapılan davalı şirket genel kurulunda alınan kararların öncelikle butlanının tespitine, veya şirket ana sözleşmesine, kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan dolayı iptali istemiyle dava açıldığı, bu dosya ile birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı … aleyhine davacının dava dışı ….nin kurucu ortağı ve aynı zamanda B Grubu 1600 adet hamiline yazılı hisse senedinin maliki ve şirketin paydaşı olduğu, tüm kurucuların istişareleri sonucunda veliahtı ile …’a tevdi edildiğini, hisselerin tüm genel kurullarda davacı tarafından asaleten temsil edildiğini, davalının B Grubu 1600 adet hisse senedinin elinde bulunduğu iddiası ile dava açtığını belirterek ….nin B Grubu 1600 adet hamiline yazılı hisse senedinin davalı …’e ait olmayıp davacı …’a ait olduğunun tespiti ile davalının elinde bulunuyor ise davacıya iadesine karar verilmesi talebi ile dava açıldığı anlaşılmıştır.
Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu 22/06/2017 tarihinde asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği, birleşen dosya davacı vekilinin istinaf talebinin Ankara BAM 21.Hukuk Dairesi tarafından reddedildiği, bu kararın temyiz edildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 13/11/2019 tarih 2019/146 esas 2019/7131 sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
Mahkemenize 19/11/2020 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmişse de, dosya kapsamına göre sonuca etkili görülmediğinden bilirkişi incelemesinden vazgeçilmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, iddia, savunma, Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamına göre; davalı şirketin 01/11/2012 tarihinde yapılan genel kurul tutanağının 8.maddesi ile TTK.nun 479.maddesi uyarınca imtiyazlı senetler için her bir hisseye beş rey hakkı ve bunun sadece kanunun uygun görüldüğü hususlarda oy vermede kullanılması gerektiği teklifinin oy çokluğu ile kabul edildiği, davacının bu genel kurulunun butlanı yada iptali için açmış olduğu davanın Ankara … Ticaret Mahkemesinin 22/06/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile reddedildiği, verilen kararın kesinleştiği, 6102 sayılı TTK.nun 415/3.maddesinde hamiline yazılı pay senedi sahiplerinin genel kurulunun toplantı gününden en geç bir gün önce bu senetlere zilyet olduklarını ispatlayarak giriş kartı alacaklarını ve bu kartı ibraz ederek genel kurul toplantısına katılabileceklerinin düzenlendiği, davacının anılan madde hükmündeki prosedürü yerine getirdiğini sunmuş olduğu delillerle kanıtlayamadığı, ayrıca toplantıya çağrının usulüne göre yapılmadığı, gündemin gereği gibi ilan edilmediği, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarına ilişkin davacı tarafın iddialarını sunmuş olduğu delillerle kanıtlayamadığı, dolayısıyla davacının dava konusu genel kurul toplantısının iptalini talep edemeyeceği, dosya kapsamına göre dava konusu genel kurul kararının butlanla malul olduğuna, genel kurulda alınan kararların hükümsüz olduğuna ilişkin davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu ile kalan 34,10 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından masraf yapılmadığından hükmedilmesine yer olmadığına,
5-AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İşbu mahkeme kararına karşı HMK 341 ve 345. maddesi uyarınca taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yoluna başvuru yapma hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile karar verildi.25/11/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza