Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1392 E. 2022/44 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1392 Esas
KARAR NO : 2022/44

DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2014
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARARYAZ.TRH. : 26/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ile “… Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02.12.2009 tarihinde 5 yıl süre ile akaryakıt bayilik sözleşmesi imzaladığını, Ayrıca sözleşme akabinde davalı şirketin müvekkili şirketin bayii sıfatıyla ürün satım hakkını haiz olduğu için yıllık satış taahhüdü verdiğini, diğer davalıların ise sözleşme ekinde imzaladığı kefaletname ile davalı şirket lehine kefil olduğunu, davalı şirketin söz konusu bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki taahhütname gereği “Yıllık 800.000 m3 (672 ton) beyaz ürün satın alma taahhüdünde bulunduğu ve eksik sattığı beher ton için ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere, beyaz ürünler için 50.00 $ karşılığı Türk Lirası müvekkili şirketin uğradığı kar kaybını ödemeyi” kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirerek davalı yanın istasyonun tadilatı ve ariyet sözleşmesine istinaden yediemin sıfatı ile teslim edilen kurumsal kimlik için 23.550,00 $ + KDV, demirbaş için ise 99.249 $ + KDV masraf yapıldığını, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeyerek davalının müvekkili şirketten ilk yıl 539,10 ton, ikinci yıl- 377,77 ton, üçüncü yıl 318,91 ton, dördüncü yıl 311,73 ton, sözleşmenin son yılında ise 252,16 ton beyaz ürün alımında bulunduğu, toplam 3.360 ton alım yapması gerekirken taahhüdünden 1560,33 ton eksik ürün aldığını, davacının 78.016,50 USD kar kaybına uğradığını, davacı şirket tarafından Ankara ,,, Noterliği aracılığıyla 20.02.2013 tarih ve ….yevmiye numaralı ve 16/09/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile davalı şirkete taahhütnamede belirtilen miktarda satışın gerçekleşmediğini, taahhütlere uyulması gerektiği aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, davalı tarafından taahhütnamenin 1 inci maddesinde bayilik sözleşmesinin ihlal edilmesi veya davacı haricinde başka bir kaynaktan akaryakıt ikmali yapıldığının tespiti halinde 50.000 USD cezai şart ödenmesinin taahhüt edildiğini, benzer şekilde taahhütnamenin 3 üncü maddesinde ise sözleşmenin devamı davacının kusurundan kaynaklanmayan sebeplerle çok zor veya imkansız hale gelirse davacı tarafından 100.000 USD cezai şart ödeneceğinin kayıt altına alındığı, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve eklerinin sözleşme serbestisi içinde imzalandığını ve sözleşmeye bağlılık ilkesi gereğince tarafların sözleşmeden doğan edimleri yerine getirmesi gerektiğini, ariyet sözleşmesinden doğan alacak ve sair talep hakları ile dava tarihinden sonraki ileriye dönük, cezai şart başta olmak üzere fazlaya ilişkin her türlü yasal hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ve dahi yanlışlıklar müstesna olmak üzere bayilik sözleşmesi ve satış taahhüdüne istinaden kar mahrumiyetinden kaynaklı zararın şimdilik 10.000 TL’sinin davalılardan kefalet limitleri gözetilerek müştereken ve müteselsilen Ankara …Noterliği aracılığıyla keşide edilen 16.09.2014 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamenin tebliğinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tazminine…” karar verilmesini istediği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle “davanın konusu cezai şartın davacı şirket açısından yıkım olacağını ve bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının dava konusu olayda beş yılın sonunda hesaplama yaparak alacaklı duruma düştüğünü bildirmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının satışlarının düşmesinin sebebinin davalıya ait akaryakıt istasyonunun çevresine beş yeni akaryakıt istasyonu kurulması olduğunun davacıya bildirildiğini, dava konusu sözleşmenin bir nüshasının davalı şirkete verilmediğini ve davalı şirket yetkilisinin taahhütname imzaladığı hususunda bilgisi olmadığını, taraflar arasında imzalanmış olan bayilik sözleşmesinde sözleşmenin eki olan taahhütnameye herhangi bir atfın bulunmadığını, davalı şirketin davacıya, çevresindeki diğer firmaların daha düşük fiyatla akaryakıt sattığını ve bu sebeple taahhütlere uyulmasının imkansız olduğunun bildirdiğini, davacı şirketin davalı şirkete akaryakıt satarken kendi diğer bayilerinden daha yüksek bedellere satış yaptığını, davalı şirketin davacıya duyduğu güven sebebiyle ve beş yıl boyunca cezai şart talebinde bulunmaması sebebiyle davalının taahhütten düşük satışları zımmen kabul edildiğini, beyanla davanın reddine, sözleşmenin imzalanmasından bugüne kadar cezai şartla ilgili herhangi bir talepte bulunmayarak kötüniyetli olduğunu davanın reddine karar verilmesini…” talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER:
Davacı tarafça ibraz edilen Taraflar arasındaki 02.12.2009 tarihli Bayilik Sözleşmesinin “Bayilik ve İşletmeciliğin Tevdii” başlıklı l.maddesinde; “…’in üzerinde hak ve tasarruf sahibi bulunduğu …. mevkiinde yer alan akaryakıt istasyonu ve müştemilatının (kısaca Akaryakıt İstasyonu) işletmeciliği ve bayiliği iş bu sözleşme ile BAYİ’ye verilmiştir. Akaryakıt istasyonu, şirketin sahip olduğu … marka/logo ve görünüm standartları altında çalışacaktır. Akaryakıt istasyonu bayi tarafından teslim alınmıştır.” , “Sözleşmenin süresi ve fesih” başlıklı 13.maddesinde; “Sözleşmenin süresi imzalandığı tarihten itibaren 5 yıldır” Denilmekle birlikte aynı maddenin 2. parağrafı ve devamında belirtilen hallerde sözleşmenin ihtara ve hükme hacet kalmaksızın tek taraflı olarak feshedilebileceği ayrıca sözleşmenin herhangi bir maddesine aykırılığında fesih sebebi olduğ” belirtilmiştir.
Davacı tarafça ibraz edilen Davalı … Ticaret Tur.İnş.San. ve Tic.Ltd.Şti. tarafından kaşelenerek imza altına alınan 02.12.2009 tarihli taahhütnamede ; Şirketle aralarında münakit 02.12.2009 tarihli bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünü kısmen veya tamemen ihlal ettiklerinde ve ya şirketten başka kaynaklardan petrol ürünleri aldıklarının tespiti halinde ilk yazılı talep üzerine şirkete derhal 50.000 USD veya ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden TL karşılığını cezai şart olarak ödemesinin, İlaveten mezkur sözleşme konusu akaryakıt istasyonunda fiilen akaryakıt satışına geçtikleri tarih başlangıç alınmak üzere, şirketten yılda asgari 800 metreküp beyaz ürün (benzin ve motorin) almayı, bu miktarın akaryakıt istasyonunun fiili satışları dışındaki toplu satışları da kapsaması nedeniyle akaryakıt istasyonunun bu tahhüt miktarları kadar satış yapmadığı itirazında bulunmamayı, bu tahhütlerin altında kalmaları halinde şirkete behere eksik ton başına ödeme tarihindeli TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere beyaz ürünler için 50 USD karşılığı TL kar mahrumiyeti ödemesinin, iş bu meblağın teminatlarından mahsup edilebileceğini yoksa nakden ödeneceğinin , Sözleşmenin 13.maddesine müsteniden akaryakıt istasyonu her ne sebep ve suretle olursa olsun terketmek durumunda kalınır ya da sözleşmenin devamı davacı şirketin kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çok zor ya da telafisi imkansız hale gelir ya da sözleşmeyi haklı sebeple ve tek taraflı olarak feshetmek durumunda kalır ise bu yüzden uğranılacak tüm zararları tazmin mükellefiyetinin yanı sıra 100.000 Amerikan Dolarını veya ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden Türk Lirası karşılığını cezai şart olarak ödemesinin gayrıkabili rücu surette kabul beyan ve taahhüt edildiği görülmüştür.
21.04.2010 tarihli davalı şirket kaşeli beyan dilekçesinde; … Tic.Tur.San.İnş.Ltd.Şti. ile … Akaryakıt Nak.ve Tic. Ltd.Şti. aralarındaki taahhütnameye göre yıllık 800.000 İt. akaryakıt alımlarının aylık bölümü olan 70.000 It’si standart çalışılacağı ve 70.000 lt üzeri özel şartla alınan akaryakıtlar ise bu taahhütnamenin dışında kalacaklarını beyanedildiği görülmüştür.
02.12.2009 tarihli …, …, … imzasını taşıyan kefaletnamede … Tic.Tur.San.İnş.Ltd.Şti’nin her ne surette ve şekilde olursa olsun … şirketine borçlanmış olduğu ve borçlanacağı miktarın 250.000 TL’ye kadar olan kısmının müteselsil kefil ve müşterek müteselsil sıfatı ile taahhüt ve tekeffül ettikleri görülmüştür.
Davacı tarafından davalı şirkete …. yevmiye numaralı ihtarnamede: “Muhatap şirketin imzaladığı bayilik sözleşmesi ve ekinde imzaladığı taahhütname gereği yıllık asgari 800 metreküp 672 ton beyaz ürün motorin ve benzin satın alma taahhüdü kapsamında, ihtar tarihi itibariyle toplam taahhüdü( 3 yıl 2 ay 2 haftalık zaman dilimi için) 2.156 ton olduğunu, muhatap şirket ile ilgili davacı şirket kayıtları incelendiğinde ise bayiliğin başlangıcından itibaren şirketin ilk yıl 539,11 ton beyaz ürün, ikinci yıl 377,77 ton beyaz ürün, üçüncü yıl 318,92 ton beyaz ürün ve dördüncü yıl 25,99 ton beyaz ürün alınımında bulunduğu, böylece üzerine düşen yükümlülüğünü asgari alım taahhüdünü yerine getirmediğinin anlaşıldığını, bu süreç içerisinde muhatap şirketten almış oldukları toplam 1261,79 ton düşüldüğünde ise 894,21 ton taahhüt açığının bulunduğu, tüm atımlar göz önünde bulundurulduğunda bahsi geçen taahhüt açığının kapatamayacağının anlaşılmadığını, söz konusu taahhütnameye göre beher eksik ton başına 50 USD karşılığı Türk Lirası kar kaybını ödemeyi taahhüt etmiş bulunmaları nedeni ile hesaplanan toplam 44.710,5 USD davacı şirketin kar kaybını ödemesi gerektiğini” bildirildiği, davalı şirketçe … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiği cevapta “…”Davalı şirket ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme ekind bulunan taahhütname ve eklerinin davalı şirket yetkililerinin imzasından sonra teslim alınıp bir nüshasının taraflarına gönderilmediğini, bayilik sözleşmesi ve ekleri gereğince davalı şirketin yıllık asgari 800 metreküp beyaz ürün satın alma taahhüdünde bulunduğunu, davalı şirketin tüm gayretlerine rağmen akaryakıt fiyatları ve iyileştirme çabaları açısından şirketle görüşülmesine rağmen olumlu bir cevap verilmediğini, bayilik sözleşmesinin imzalanmasından bu yana akaryakıt istasyonunun çevresindeki istasyon sayısının arttığını, çevredeki istasyonların şirketin akaryakıt alış fiyatının da altında satış yaptığını, Ege bölgesindeki … istasyonları arasında da en pahalı akaryakıtın davalı şirket tarafından satıldığını, şirkete ait istasyonda iyileştirme yapılmamasının satışı etkilediğini, azalmasına neden olduğunu, bu durumun şirketin almayı taahhüt ettiği rakamın altında kaldığını açıkça gösterdiğini, sözleşme süresi olan 5 yıl dolmadan ve iyileştirme çabaları yapılmadan davacı şirketin davalı şirketten zarar talebinin gelecek dönem ticari ilişkilerine zarar vereceğini, taraflar arasında akdedilen 02.10.2009 tarihli sözleşme ve eklerine göre 5.yıl sonunda bir hesap çıkarılması ve karşılıklı mutabaka varılması, taraflarından düşünüldüğü gibi davacı şirketin davalı şirketten satılmayan ürünün zarar talebinin istenmesinin sözleşmenin lafzına ve ruhuna uygun olmadığını” bildirdikleri görülmüştür.
Davacı tarafça … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “Davacı şirketin yapılan bayilik sözleşmesi gereğince üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz yerine getirdiğini,… Şirketin tüm alımları incelendiğinde davacı şirket ile akdeilen Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki taahhütname uyarınca üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğinin anlaşıldığını, şirketin bayilik sözleşmesi ile ekinde imzalanan taahhütname gereği 5 yıl için 4.000 metreküp mal atımında bulunması gerekmekte olup şirketin tüm atımları incelendiğinde ilk yıl 539,10 ton beyaz ürün, ikinci yıl 377.77 ton beyaz ürün, üçüncü yıl 318,91 ton beyaz ürün, dördüncü yılda 311,73 ton beyaz ürün, beşinci yılda 183,82 ton beyaz ürün alınımında bulunarak iş bu ihtarnamenin düzenlendiği tarihe kadar 3.220 ton alım yapması gerekirken toplamda 1.731,33 ton beyaz ürün aldığı ve 1.488,67 ton beyaz ürün eksik alım ile üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği ve davacı şirketin 74.733,50 Dolar kar kaybına sebep olduğunun görüldüğünü, diğer yandan ihtarname tarihi itibariyle açık cari hesapta vade farkı hariç 1.160,13 TL borcunun bulunduğunun saptandığını, bu ihtarın teblğinden itibaren 7 gün içerisinde davacı şirket veya yetkilileri ile İrtibata geçerek davacı şirketin mevcut kar mahrumiyetinden kalan açığının kapatılması için davacı şirketin de kabul edebileceği yeni bir mal alım programı yapmasını veya söz konusu kar mahrumiyeti nedeni ile doğan alacağın kapatılması yönünde bir ödeme planı hazırlanmasını riayet edilmediği takdirde taahhütlerine ve sözleşmeye bağlı kalarak davacı şirketin 74.733,50 USD kar mahrumiyetinin davacı şriket hesbaına ödenmesini” ihtaren bildirdikleri,23/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği Davalı şirket tarafından Didim 2.Noterliğinin 26.09,2014 tarih 07195 yevmiyeli ihtarı ile önceki ihtarı doğrultusunda cevapta bulunduğu görülmüştür.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan 09/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda “….Yukarıda tabloda yer alan veriler kapsamında davalı davacıdan 02.12.2013-02.12.2014 tarihleri arasında davalı tarafından davacıdan satın alınmış olan beyaz ürün miktarları aşağıdaki tabloda yer almaktadır….Bu kapsamda anılan tarihlerde davalı davacıdan toplam 287,134 m 3 (237,063 ton) beyaz ürün alımı gerçekleştirmiştir. Söz konusu bu miktar göz önüne alındığında davalının satış taahhüdündeki (800 m3/yıl) miktardan daha az miktarın davacıdan alimim gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Cezai şarta ilişkin hesaplama aşağıda yer almaktadır. Cezai şarta konu akaryakıt miktarı = 800 m3 – 287,134 m3 = 512,660 m3 Ortaya çıkan cezai şart = 512,660 x 50 USD = 25643,3 USD kanaat iddia, savunma ile dosyaya sunulan delillerin ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; Cezai şarta ilişkin görüşlerimizde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlan dikkate alındığı, Söz konusu kararlar doğrultusunda dosyada yer alan veriler kapsamında davalının davacıdan 02/12/2013-02/12/2014 tarihleri arasında 287,134 m3 (237,063 ton) beyaz ürün satın almış olduğu, Bu miktar davalının taahhüdündeki Ürün miktardan daha az olduğu,, bu nedenle 25.643,3 USD cezai şartın ortava çıktığı…” denildiği, ek raporda “…Cezai şarta ilişkin görüşlerimizde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlan dikkate alındığı bu nedenle konu hakkında ilave edilecek bir görüş bulunmadığı, Söz konusu kararlar doğrultusunda dosyada yer alan veriler kapsamında davalının davacıdan 02/12/2013-02/12/2014 tarihleri arasında 287,134 m3 (237,063 ton) beyaz Ürün satın almış olduğu, Bu miktar davalının taahhüdündeki ürün miktardan daha az olduğu, Bu nedenle 25.643,3 USD cezai şartın ortaya çıktığı, Davalı defterlerinin sunulmamış olduğundan tespitin yapılamadığı, Vergi dairelerinden istenip temin edilmiş beyannameler üzerinden akaryakıt alış ve satış miktarlarının tespitinin olanaklı olmadığı, çünkü toplam satış gelirleri İçinde başka faaliyet -ürün satış geliri de olabileceği değerlendirilmiş olup , davalı defter ve belgelerinin incelenmesinin aynca mahkemenin takdirinde olduğu” belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 12/03/2018 tarihli raporda “…Dava, yanlar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve eki taahhütname gereği ürün alım taahhüdünde bulunan davalı şirket ile taahhütnameyi imzalayan kefillerden ürün alım taahhüdünün yerine getirilmediğinden bahisle kar mahrumiyetinden kaynaklı şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, yanlar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve eki protokol kapsamında davalı şirketin yıllık asgari 800 metreküp benzin ve motorin alımı taahhüdünde bulunulmasına karşın bu oranda ürün alımı gerçekleştirmediğini, belirterek eksik ürün alımı nedeni ile sözleşme ve eki taahhütname gereğince beher ton için 50 Dolar kar kaybı yaşandığı belirtilerek şimdilik 10.000 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalı yan ise davacının kötü niyetli olduğunu, cezai şart isteminin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Sayın mahkemece tanzim olunan 03.07.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında da davanın davalılar ile davacı şirket arasında 02.12.2009 tarihinde 5 yıllık akaryakıt bayilik sözleşmesinin düzenlendiği, diğer davalı gerçek kişilerin de kefaletname ile kefil oldukları, yıllık asgari 800 m3 benzin ve motorin alımı taahhüdünde bulunulup bunun altında kalması halinde beher ton için 50 $ karşılığı TL’lik kar kaybını ödemeyi taahhüt ettiklerini, neticede 78.016,50 $ kar kaybına neden olunduğu iddia edilerekAnkara …Noterliğinin 20.02.2013 tarih ve 16.09.2014 tarihli ihtarnamelerinin çekildiği sabit olup uyuşmazlığın davacının talep ettiği miktarın yerinde olup olmadığı, davalılardan bu miktarı istemesinde haklı olup olmadığı hususlarından ibaret olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Taraflar arasında 02.12.2009 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmeleri ve eki niteliğinde taahhütname ve …, …, … tarafından da kefaletname imzalandığı görülmektedir. Taraflar arasında akdolunan 02.12.2009 tarihli sözleşme uyarınca …’in üzerinde hak ve tasarruf sahibi bulunduğu …. mevkiinde yer alan akaryakıt istasyonu ve müştemilatının (kısaca Akaryakıt İstasyonu) işletmeciliği ve bayiliği iş bu sözleşme ile BAYİ’ye verilmiştir. Söz konusu sözleşmeye ek olarak aynı tarihte akdolunan taahhütname de; 02.12.2009 tarihli bayilik sözleşmesinin herhangi bir hükmünü kısmen veya tamemen ihlal ettiklerinde ve ya şirketten başka kaynaklardan petrol ürünleri aldıklarının tespiti halinde ilk yazılı talep üzerine şirkete derhal 50.000 USD veya ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden TL karşılığını cezai şart olarak ödemeyi, sözleşme konusu akaryakıt istasyonunda fiilen akaryakıt satışına geçtikleri tarih başlangıç alınmak üzere, şirketten yılda asgari 800 metreküp beyaz ürün (benzin ve motorin) almayı, bumiktarın akaryakıt istasyonunun fiili satışları dışındaki toplu satışları da kapsaması nedeniyle akaryakıt istasyonunun bu tahhüt miktarları kadar satış yapmadığı itirazında bulunmamayı, bu tahhütlerin altında kalmaları halinde şirkete behere eksik ton başına ödeme tarihindeli TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere beyaz ürünler için 50 USD karşılığı TL kar mahrumiyeti ödemeyi, iş bu meblağın teminatlarından mahsup edilebileceğini yoksa nakden ödeneceğini, sözleşmenin 13.maddesine müsteniden akaryakıt istasyonu her ne sebep ve suretle olursa olsun terk etmek durumunda kalınır ya da sözleşmenin devamı davacı şirketin kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle çok zor ya da telafisi imkansız hale gelir ya da sözleşmeyi haklı sebeple ve tek taraflı olarak feshetmek durumunda kalır ise bu yüzden uğranılacak tüm zararları tazmin mükellefiyetinin yanı sıra 100.000 Amerikan Dolarını veya ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden Türk Lirası karşılığını cezai şart olarak ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı bu kapsamda davalının …. adresinde mevcut istasyon için sözleşme ve alım taahhütnamesinin imzalandığı tarihten sözleşmenin ayakta kaldığı 5 yıllık süre boyunca yıllık 672 ton olmak üzere toplam 3.360 ton ürün alması gerekirken üzerine düşen yükümlülüğü eksik ifa ederek (1.799,67 ton mal alımında bulunarak) müvekkili şirketin (3.360 ton-1.799,67 ton) x 50 $ = 78.016,50 $) kar mahrumiyetine yol açıldığını iddia etmektedir. Taahhütname içeriğine göre, davalının alım miktarları ve eksik alım olup olmadığına dair davacı şirketin kayıtlarında yapılan tetkik ile 02.11.2011-10.11.2014 arası satış tutar ve miktarlarına (faturaya göre)na göre toplam 1.053,38 ton ürün alımının yapıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davalının taraflar arasındaki bayilik ilişkisinde almayı taahhüt ettiği asgari alım miktarlarına uygun alım yapmayarak sözleşme eki taahhütnameye aykırı davranmış olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu hususta takdir sayın mahkemenindir. Taraflar arasındaki taahhütname hükümlerine göre; davalının her yıl 800 m3 (607ton) beyaz ürün satın almayı, bu taahhüdün altında kalınması halinde beher eksik ton başına ödeme tarihindeki TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere beyaz ürünler için 50Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası kar mahrumiyeti ödemeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
…Davacının kayıtlarına göre yapılan tespitler sonucunda; davalının alım miktarları ve eksik alım olup olmadığı hususu İnceleme ve Tespitler bölümünde gösterildiği gibi mali bilirkişi tarafından 02.12.2013-02.12.2014 tarihleri arasında satın aldığı beyaz ürün miktarları 287,134 m3 (237,063 ton) olarak tespit edilmiştir. Bu durumda mahrum kalınan kar bedeli;672 ton (800 m3)- 237,063 ton (287,134 m3) = 434,937 ton eksik ürün alımı tespit edilmiştir. Davalı tarafça davacının eksik alınan her ton başına 50 $’ın TL karşılığı kar kaybının önlenmesi taahhüt edildiğinden 434,937 x 50 $ =21.746,85 $ kar mahrumiyeti hesaplanmıştır.” denildiği itirazlar üzerine alınan ek raporda “kök raporda yer verilen görüş ve kanaatte değişiklik yapmayı gerektirir nitelikte olmamakla birlikte kök raporda yer verilen tespit ve değerlendirmeler aynen korunduğunu ” belirttikleri görülmüştür.
Mahkememizce alınan 01/11/2019 tarihli yeni bilirkişi raporunda”… Sayın mahkemenin talebi doğrultusunda 01.02.2017 tarihli ara karar ile 18.09.2018 tarihli bilirkişi heyeti tarafından verilen iki rapor incelenmiş olup yukarıda detaylı şekilde açıklandığı haliyle çelişkinin giderilmesine çalışılmıştır. İlk Bilirkişi heyeti hesaplama davacı şirketin kar mağrumiyetine yönelik olmak üzere hesaplama yaparken “m3” üzerinden hesaplama yapmış Cezai şart bedeli olarak 25.643,30 USD hesaplamıştır.İkinci bilirkişi heyeti ise hesaplama yaparken ton üzerinden hesaplama yapmış Cezai şart 21.746,85 USD olarak hesaplamıştır. Heyetimizce yapılan ayrıntılı inceleme ve değerlendirme sonucunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2013/19-690 E, 2014/507 K. Sayılı kararı da göz önüne alınarak taraflar arasında tanzim olunan sözleşmenin son dönemi (02.12.2013 – 02.12.2014 aralığı) esas alınmak suretiyle ayrıntılı hesaplama yapılmakla, Taraflar arasında düzenlenen taahhütnamede açıkça alım taahhüt edilen miktar için “800 m3” olarak belirtildiğinden, alım yapılan lt m3 üzerinden değerlendirilerek hesaplama yapılmış olup bu kapsamda uğranılan kâr kaybının; (800 m3 – 287,134 m3] x 50 $ = 25.643,30 $ olduğu (Takdiri Yüce Mahkemenize ait olmak üzere) görüş ve kanaatine varılmıştır. Denildiği, taraf itirazları ve davalı şirketin davacının 20.02.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile önceki dönem (02/12/2012-02/12/2013) için temerrüde düşürüldüğü dikkate alınarak aldırılan ek raporda “…Kök raporda ayrıntılı icmali bulunmakta olup, 02/12/2012-02/12/2013 tarihleri arasında (800 m3-760,21) x50 $ = 1.989,50 $ olduğu. Kök raporda ayrıntılı icmali bulunmakta olup, buna göre 02/12/2013- 02/12/2014tarihleri arasında (800m3-287,134) x 50 $ =25.643,30 $ olduğu sonucuna ulaşılmıştır.” denildiği, cezai şartın m3 üzerinden değil ton üzerinden hesap edilmesi gerektiği dikkate alınarak alınan 14/01/2021 tarihli ek raporda “02/12/2012-02/12/2013 tarihleri arası alınması gereken 672 ton (800M3),alınan 602,12 ton (760,21m3),eksik alınan 69,88 ton olup,eksik alınmış ton başına 50 USD karşılığı kaybın önlenmesi taahhüt edildiğinden ( 672 ton-602,12 ton) 69,88×50=3.494,00 USD kar mahrumiyeti hesaplanmıştır. “02/12/2013-02/12/2014 tarihleri arası alınması gereken 672 ton (800M3),alınan 237,063 ton (287,134m3),eksik alınan 434,937 ton olup,eksik alınmış ton başına 50 USD karşılığı kaybın önlenmesi taahhüt edildiğinden ( 672 ton-237,937 ton) 434,937×50=21.746,85 USD kar mahrumiyeti hesaplanmıştır.” denildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 07/11/2021 tarihli dilekçesi ile talebini 25.240,85 USD karşılığı 57.581,95 TL sına yükselttiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafça taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklı kar mahrumiyeti alacağı talep edilmiş, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup;
Taraflar arasında 02.12.2009 tarihli Bayilik Sözleşmesi bulunduğu, 02.12.2009 tarihli taahhütname ile davalı … yılda asgari 800 metreküp beyaz ürün (benzin ve motorin) almayı, bu miktarın akaryakıt istasyonunun fiili satışları dışındaki toplu satışları da kapsaması nedeniyle akaryakıt istasyonunun bu tahhüt miktarları kadar satış yapmadığı itirazında bulunmamayı, bu tahhütlerin altında kalmaları halinde şirkete behere eksik ton başına ödeme tarihindeli TCMB Döviz Satış Kuru üzerinden olmak üzere beyaz ürünler için 50 USD karşılığı TL kar mahrumiyeti ödemesini taahhüt ettiği, diğer davalı gerçek kişilerinde 02.12.2009 kefaletname ile … Tic.Tur.San.İnş.Ltd.Şti’nin h … şirketine borçlanmış olduğu ve borçlanacağı miktarın 250.000 TL’ye kadar olan kısmını müteselsil kefil ve müşterek müteselsil sıfatı ile taahhüt ve tekeffül ettikleri, davalı şirketin 02/12/2012-02/12/2013 tarihleri arası alınması gereken 672 ton (800M3),yerine 602,12 ton (760,21m3) ürün aldığı, eksik alınan ürünün 69,88 ton olduğu, “02/12/2013-02/12/2014 tarihleri arası alınması gereken 672 ton (800M3) olup ,alınan ürünün 237,063 ton (287,134m3) olduğu ,eksik alınan ürünün 434,937 ton olduğu ,davacı tarafça davalının Ankara 53.noterliğinin 20.02.2013 tarih ve 06297 yevmiye numaralı ve 53.Noterliğinin 16.09.2014 tarih ve 25336 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile temerrüde düşürülmüş olması nedeniyle davacının 2 dönem için eksik alınan toplam 434,937 ton karşılığı 434,937×50 =25.240.85 USD kar mahrumiyeti karşılığı (25.240.85x 2,2813 ) 57.581,95 TL ye davacının hak kazandığı davalı tarafın 53.Noterliğinin 16.09.2014 tarih ve 25336 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tanınan 7 günlük süre nedeniyle 01/10/2014 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, ton üzerinden hesap içerir mahkememizce itibar edilen 14/01/2021 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacının davasının kabulüne,
57.581,95-TL’nin temerrüt tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.933,42 TL harçtan, dava açılışında alınan 170,80 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 812,59 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 983,39 TL harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 2.950,03 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 170,80 TL peşin harç, 812,59 TL ıslah harcı, 25,20 TL başvurma harcı, 508,01 TL tebligat ücreti, 3.900,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 5.416,60 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 8.285,65 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.