Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/413 Esas
KARAR NO : 2023/457
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … …
…
DAVALI : …
…
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/06/2023
Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/01/2023 tarih 2022/535 esas, 2023/3 karar sayılı Görevsizlik kararı incelenmekle, Mahkememize açılan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; 2562623 poliçe numaralı 090 tarife kodlu Anadolu Hayat geleceğin sigortası %95 kar paylı hayat poliçesini 1992 yılında yaptırdığını, yaptırdığı sigorta poliçesinin birinci taksitini 24/01/1992 tarihinde 50.000,00 TL olarak ödediğini, daha sonra başka bir ödeme yapmadığını, ödediği poliçe bedelinin iadesi için davalı kuruma başvuruda bulunduğunu ancak olumlu bir geri dönüş almadığını, tüm bu nedenlerle 27/01/1992 tarihinde ödemiş olduğu poliçe bedelinin günümüz artlarında değer tespiti yapılarak yasal faizi ve temerrüt hesabı ile birlikte tarafına ödenmesini, yarılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesi henüz tebliğe çıkmamıştır.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Dava, davacı kendi hayat sigorta poliçesi için ödediği bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacının tüketici olduğu ve davalı … şirketi ile arasındaki hayat sigorta sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ile davalı arasındaki ilişkide davacının tüketici olarak kabul edilmesi gerektiği, yapılan işlemin de bir tüketici işlemi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023
Katip …
✎ e-imzalıdır
Hakim …
✎ e-imzalıdır
*