Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/381 E. 2023/500 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/381 Esas – 2023/500
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/381
KARAR NO : 2023/500

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememize açılan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Bursa İli, Karacabey İlçesinde bulunan …Karacabey İşletme Müdürlüğü’ne ait 14, 22, 13 nolu parsellerde bulunan toplam 5.600 dekar çayır otunu 09/05/2011 tarihli sözleşme ile aldığını, sözleşmede biçilecek alan 5.600 dekar olarak belirtilmesine karşın bu alanın çok daha küçük olduğunun görüldüğünü, alan içerisinde hayvan damları bulunmakta, büyük bir alana hayvan salındığı gerekçesiyle biçim izni verilmemekte ve yine sözleşmeye konu alan içerisinde davalı tarafından yangın yolları açıldığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmede müvekkilin bir dekar için davalıya 10.000,00 TL + KDV ödemesi kararlaştırıldığını, buna göre eksik olan 1.744 dekar alan için müvekkilinden 17.440,00 TL + KDV fazladan alındığını ve 183.120,00 TL kardan mahrum kaldığını, Daha sonra 26/08/2011 tarihinde müvekkil tarafından davalı aleyhine … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/575 Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 135.000,00 TL mahrum kalınan karın, 8.150,00 TL tespit dosyası için harcanan masraf olmak üzere 143.150,00 TL talepli dava ikame edildiğini, Yargılama neticesinde … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2014 tarihli 2011/575 Esas 2014/584 Karar sayılı ilamı ile müvekkilin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kısmen kabulüne, 135.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, 8.150,00 TL tespit masrafının yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine karar verildiğini, daha sonra temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda eksik hususların bulunması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulduğunu, ozma sonrası … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1 Esas sayılı dosyası ile yargılamaya devam edildiğini, bir kusur olmaksızın yaşanan somut olayda müvekkilinin davalı idare tarafından ciddi zararlara uğratıldığını, bu nedenlerle , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne,
29.808,00 TL’nin ve ilk davada hükme bağlanan 135.000 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacının … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1 Esas, 2021/635 Karar sayılı 21/10/2021 tarihli kararında hükmedilen 135.000,00 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmişse de harca esas değer olarak sadece bakiye zarar bedeli olduğunu iddia ettiği 29.808,00 TL’yi bildirdiğini, öncelikle başka bir mahkeme kararında hükmedilen alacağın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesinin usulen mümkün olmadığını, davacının bahsi geçen davada talep etmediği faizi, ayrı bir dava olarak iş bu davada talep etmekte ise bu kez de bu talebine ait harcı yatırmak zorunda olduğunu, davacının talebini somutlaştırarak eksik harcı tamamlamakla mükellef olduğunu, davacının ihaleden önce ihale okonusu olarak yeri gezerek gördüğünü, buna göre teklif verdiğini ve ihale bitiminden aylar sonraya kadar herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkilinin idare sözleşmesinde yer alan taaahhüdünü yerine getirmiş olup davacının doğduğunu iddia ettiği zararın kendi kusurundan kaynaklı olduğunu, taraflar arasında görülen önceki davada eksik inceleme yapıldığını, celişen raporların göz önüne alınmadan hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bu nedenlerle re’sen göz önünde bulundurulacak sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde diğer nedenlerle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; 5600 dekar fıstık çamı arasında bulunan çayır otunun biçim ve teslimine dair sözleşmenin davalıdan kaynaklanan sebeplerle biçilip götürülememesi nedeniyle oluşan zararın tahsili için açılan davada bilirkişi tarafından belirlenen, ancak hüküm altına alınmayan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunularda davaya Ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre, Makememizce yapılan yargılama neticesinde verilen karar “………. davalı tacir ise de, davacının tacir sıfatını haiz olmadığı, dolayısıyla tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre; olayda nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığı, eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle 6102 sayılı TTK’nın yürürlükte bulunduğu, Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, görevle ilgili konularda taraflar lehine usulü kazanılmış hakkın da mevcut olmayacağı dikkate alındığında davada görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesidir……..” gerekçesi ile … BAM 4. Hukuk Dairesi’nin 03/05/2023 tarihli 2023/182 esas, 2023/1343 karar sayılı ilamı ile kaldırılmış olup; mutlak ticari dava niteliği olmayan iş bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açıldığı, davacının tacir olmadığı, davanın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olduğu ve tüm tarafların tacir olduğuna ilişkin unsurların oluşmadığı görülmekle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği ve Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2023

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.