Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/155 E. 2023/396 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/177
KARAR NO : 2023/337

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … … – …
2-… … – …
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. …
DAVACI MÜTEVEFFA … … –
MİRASÇILARI : ….
DAVALI : 1- … … -….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … … – …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2017
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizden verilen 05/12/2019 tarih ve 2017/403 esas 2019/1033 karar sayılı kararı BAM … Hukuk Dairesi’nin 27/02/2023 tarih, 2020/1399 esas 2023/251 karar sayılı ilamıyla KALDIRILMASINA karar verilmiş olmakla, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 22/05/2015 tanzim, 01/09/2015 vadeli 230.000,00 TL meblağlı, alacaklısı … olan borçluları … ve … olan ve teminat seneti olarak verilen bononun ciro yoluyla ve kötü niyetle davacılara zarar vermek amacıyla sözleşmeye aykırı olarak doldurulup, davalı … tarafından icraya konulduğunu, bononun kat karşılığı İnşaaat ve Taşeronluk Sözleşmelerinin teminatı olarak imzalanıp açık olarak davalı …’e verilmiş olduğunu, dava konusu teminat bonosunun temelinde ki asıl borç münasebetine göre davacıların borçlu olmadıklarının tespitini ve takibin ve takibe esas bonunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılara dava dilekçesi tebliğ olunmasına rağmen, davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLER :
… 2.icra dairesinin 2017/5286 esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
… C.Başsavcılığının 2017/45653 soruşturma 2017/47694 karar sayılı soruşturma dosyası getirtilmiş incelenmiştir.
… 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/242 esas sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
… 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/137 esas sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş, incelenmiştir.
… 3.Sulh Mahkemesinin 2014/1469 esas sayılı dosyasında verilen vesayet kararı getirtilmiş incelenmiştir.
Davacı vekilince davacı … hakkında talep sonucunu açıklayıcı dilekçesi incelenmiştir.
Davacı vekilince davacı müteveffa …’in veraset ilamı sunulmuş, incelenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava davaya konu senedin teminat senedi olduğundan bahisle bedelsizliğine dayalı menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce verilen ilk hükmün istinaf edilmesi üzerine BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2023 tarih, 2020/1399 esas 2023/251 karar sayılı kararı ile mahkememiz kararı öncelikle davacı … ‘in dava tarihinde kısıtlı olması nedeniyle davayı açan vasinin dava açabilmesi için (TMK’nın 462/8. maddesi uyarınca) vesayet makamından izin almasına gerek olması nedeniyle vasiye eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından izin alması ve buna dair kararı dosyaya sunması için uygun bir sürenin verilmesi, bu nitelikte bir karar alınıp dosyaya sunulduğu takdirde davaya devamla esas hakkında hüküm kurulması, aksi takdirde, esasa girişilmeksizin davanın salt bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kaldırılmıştır. Davacılar vekili 27.04.2023 tarihli duruşmada dava tarihinden önce vesayet makamından izin alınmaksızın davanın açıldığını beyan etmiştir. Müteveffa davacı … yönünden vasisinin vesayet makamından izin alıp almadığı hususunda eksik inceleme yapıldığı hususu kaldırma nedeni yapılmış ise de davacı …’in 23.11.2018 tarihinde vefat ettiği, vasisin ise 25.10 2018 tarihinde vefat ettiği nüfus kayıt örneklerinden anlaşılmış olmakla BAM kararı doğrultusunda “vasiye eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından izin alması ve buna dair kararı dosyaya sunması için uygun bir sürenin verilmesi” aşaması yerine getirilememiş , adı geçen müteveffa davacı …’in veraset ilamı dosyaya kazandırılmış , mirasçılara tebligat yapılmış , mirasçılar 27.04.2023 tarihli duruşmada davayı takip ettiklerini beyan etmişlerdir. Bu halde davacı kısıtlı müteveffa … yönünden TMK. nun 462/8. maddesi uyarınca; vasinin, vesayet altındaki kişiyi temsilen dava açabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerektiğinden bu izin alınmaksızın dava açıldığından ve dosya kapsamından bu eksikliğin yukarıdaki nedenlerle tamamlanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından bu davacı yönünden açılmış davanın reddi gerekmiştir.
Davayı konu senette davalı … senedin lehtarı olup, diğer davalı ise senedi ciro yoluyla almış son hamilidir. Senedin davalı … tarafından … 2. İcra Müdürlüğü 2017/5286 sayılı dosyası ile davacılar … ve … hakkında takibe konulduğu görülmüştür. Davacı … senedin keşidecisi olup, davacı … Şenkazan’ın senetle doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır. Davacı vekiline davacı … Şenkazan yönünden davasını açıklamak üzere süre verilmiş, davacı vekili, davacının bonoda imzasının olmadığını fakat senedin teminat olarak verildiği kat karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olduğunu beyan etmiştir. Davacı vekilinin dosyaya sunduğu sözleşme örnekleri incelenmiş 03.02.2011 tarihli sözleşmede “Teminatlı daire yerine 200.000 TL teminat senedi verilecektir” ibaresinin bulunduğu, sözleşmenin taraflarının Mehmet Emin Coşkun ve Celal Özkan olduğu görülmüştür. Dosya içerisindeki 02.08.2006 tarihli kat karşılığı inşaat sözlemesinin davacılar …, …, dava dışı Nuri Zerepcan ve dava dışı Mehmet Emin Coşkun arasında yapıldığı, 21.03.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözlemesinin ise dava dışı Nuri Zerepcan’ın hisselerini davacı … Şenkazan ve dava dışı İlyas İlhan Özdoğan’a devretmesi nedeniyle davacı … Şenkazan , dava dışı İlyas İlhan Özdoğan ve dava dışı Mehmet Emin Coşkun arasında yapıldığı, anılan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde teminat senedine ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili senedin 22.05.2008 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiği iddiasında olup, temeldeki sözleşme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve bu sözleşmenin teminatlı olarak verilen senedin ve bu senet nedeniyle başlatılmış takibin iptalini istemektedirler. Öncelikle senedin 22.05.2008 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Davacılar yukarıda özetlendiği üzere dava dışı Mehmet Emin Coşkun ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmışlardır. Dosya içerisindeki 22.05.2008 tarihli sözleşme örneğinin incelenmesinde ise davalı … ile dava dışı Mehmet Emin coşkun arasında imzalandığı, sözleşmede davacıların verdiği iddia edilen herhangi bir teminattan bahsedilmediği görülmüştür. Dosya içerisindeki 03.02.2011 tarihli sözleşmede “Teminatlı daire yerine 200.000 TL teminat senedi verilecektir” ibaresinin bulunduğu görülmüş ise de sözleşmenin taraflarının Mehmet Emin Coşkun ve Celal Özkan olduğu ve dava konusu iddia ile ilişkili olmadığı anlaşılmıştır. Davacılar davaya konu senedin 22.05.2008 tarihli sözleşmenin teminatı olarak verildiğine ilişkin delil sunamamışlardır. Davacı yan tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de davalı alacağı senede dayalı olduğundan , miktarı senede karşı tanıkla ispat yasağının üzerinde bulunduğundan , davacının yazılı delil başlangıcı da sunmamış olmasından bu talepleri reddedilmiştir. Davacı senedin yalnızca keşideci ve kefil imza ve adları yazılı açık bir bir senet olarak verildiği , iradeleri dışında doldurulduğunu da iddia etmiştir. Boş olarak verilen senedin doldurma yetkisinin de lehtara verildiğinin kabulü gerekir. Teminat olarak açık senet verildiği iddiasındaki borçlunun bu hususun aksini yazılı delille ispat etmesi gerekir. Kambiyo senedi illetten mücerrettir. Davacı yan senedin teminat olarak verildiğini ispat edemediğine göre temeldeki borç ilişkisinden borçlu olmadığının tespiti yönündeki talep ve senedin sonradan doldurulduğu iddiası ile ilgili başkaca bir araştırma yapılmamıştır. Bu nedenlerle tüm dosya kapsamından davacı … yönünden de davanın esastan reddi gerekmiştir. Davacı … Şenkazan yönünden ise davaya konu senetle ve senedin teminat olarak verilmesi iddiası ile ilgili aktif husumet ehliyeti bulunmadığından aktif husumet yokluğundan davanın yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın davacı müteveffa … yönünden dava tarihinden önce vesayet makamından izin alınmamış olması nedeniyle reddine,
2-Davacı … yönünden davanın esastan reddine,
3-Davacı … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.545,75 TL’den mahsubu ile arta kalan 4.365,85‬ TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin, davalı …, davacı …’in ve mirasçıların yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2023

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*