Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/307 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/835 Esas – 2023/307

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/835 Esas
KARAR NO : 2023/307

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : …
DAVALI :….

DAVA TARİHİ : 15/12/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 08/09/2014 sürücü …’nın sevk ve idaresindeki 06 BS 694 plakalı araç Aksaray ili istikametinden Ankara ili istikametine doğru seyrederken km 119’a geldiğinde bilinmeyen bir sebepten direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesinde yolun sağ tarafındaki tarlaya doğru yoldan çıkmış ve takla atarak durduğunu, bu nedenle tek taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza esnasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkili … ağır yaralandığını ve uzun süreli bir tedavi atlattığını, ayrıca müvekkilinin vücudunun muhtelif yerlerinde çeşitli yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkili yaşanan kaza nedeniyle ağır ruhsal bunalım geçirdiğini ve uzun süre araç kullanamadığını, Şereflikoçhisar Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü yetkilileri tarafından düzenlenen aynı tarihli kaza tutanağında; sürücü …’nın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/A-1. maddesinde yer alan “Sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları” yasağını ihlal ettiği ve kusurlu olduğu açıkça düzenlendiğini, kazanın …’nın kusuru nedeniyle gerçekleştiği ve yolcu olan müvekkilinin kazanın meydana gelişinde hiçbir kusurunun bulunmadığının açık olduğunu, bu nedenle sürücü … kazanın meydana gelmesinde yüzde yüz kusurlu olup davalının şahsın kusurundan kaynaklanan müvekkilin zararlarını karşılama yükümlülüğü bulunduğunu,
…, hiçbir kusuru olmaksızın sadece yolcu olması nedeniyle karıştığı kaza sonrasında ağır yaralandığını ve psikolojik olarak da yıprandığını, 14.05.2015 tarihli ve 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” kapsamında müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve bedeni zararların davalı sigorta şirketinden karşılanması gerektiğini, sigorta poliçesi kapsamında bulunan sağlık giderleri teminatı kapsamında; kaza nedeniyle müvekkilinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasından kaynaklanan giderler bulunduğunu, anılan sebeplerle müvekkilinin tüm zararların poliçe kapsamında davalıdan tahsili gerektiğini, bu nedenlerle şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı,

şimdilik 100,00 kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından ikame edilen bu dava haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu zararlandırıcı olay 08.09.2014 tarihinde gerçekleşmiş olup, TCK da belirtilen taksirle yaralama suçuna ilişkin 8 yıllık uzamış zamanaşımı süresi dahi aşıldığını, dolayısı ile esasa dahi girilmeden zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın, dava açmadan önce müvekkili şirkete usulüne uygun olarak düzenlenmiş maluliyet raporu sunulmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın öncelikle dava şartı noksanlığı yüzünden usulen reddinin gerektiğini, davacının sürekli sakatlık iddialarının araştırılması gerektiğini, huzurdaki dava konusu trafik kazasının oluşmasında kusur durumunun net olarak belirlenebilmesi için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden yada Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafın koruyucu tertibat (emniyet kemeri) kullanıp kullanmadığının araştırılmasının gerektiğini, eğer kullanmıyor ise hesaplanacak tazminata en az %20 oranında müterafık kusur indirimi yapılması gerekir:
davacı tarafın sigortalı araçta yolcu olarak bulunması hasebiyle; hesaplanacak tazmıinata en az %20 oranında hatır indirimi yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın kabulü yönünde hüküm kurulsa bile müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının dilekçesinde mevduata uygulanan en yüksek faiz talep edilmiş olup bu talep hukuka aykırı olduğunu, hükmedilecek faiz türü yasal faiz olması gerektiğini, bu açıklamaları ile dilekçelerinde derç ettikleri Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları doğrultusunda, davacı tarafın müvekkili aleyhine açmış bulunduğu huzurdaki davanın hakkaniyete ve hukuka aykırı olması sebebiyle reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak dava konusu aracın poliçe ve hasar dosyası istenilerek dosyaya kazandırılmıştır.
Ankara SGK’ya müzekkere yazılarak 08/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise peşin sermeye değerinin ve rücuya tabi bir alacak olup olmadığı hususunda müzekkere yazılarak ilgili bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmıştır.
Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünden davacının sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılarak incelenmiş ve dosyaya kazandırılmıştır.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, trafik kazasında yaralanmadan ötürü açılan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat davasıdır.
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına ./..

-2-
ESAS NO : 2021/6175
KARAR NO : 2022/13464

uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 109/2 maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu trafik kazası sonucunda davacı yaralanmış olup, bu eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’da öngörülen ceza zaman aşımı süresi 8 yıldır. Davacı kazayı ve zararı öğrendikten sonra 2 yıl içerisinde ve ceza zaman aşımı süresi olan 8 yıllık süre içerisinde davayı açmamıştır ve arabuluculuğa başvurmamıştır. Davalı süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunduğu görülmüştür. Davalının zaman aşımı itirazı yerinde görüldüğünden yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Zamanaşımı nedeniyle davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL mahsubu ile noksan olan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim…
e-imzalıdır.

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.