Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/792 E. 2023/234 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/792 Esas
KARAR NO : 2023/234

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 27/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2023

Mahkememize açılan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin 16.10.2009 tarihinden bu yana … ticaret siciline tescilli olarak inşaat sektöründe merkezi …’da olarak ülkenin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösterdiğini, unvanını kurucu ortaklarının soyadlarından aldığını, …’da tanınan ve güvenilir bir şirket olduğunu, davalının Turkyapı unvanını 12.01.2011 tarihinde … Ticaret Sicili’ne tescil ettirerek kullanmaya başladığını, ana faaliyet konularının müvekkili ile çakıştığını, müvekkilinin davalıdan daha önce kurulduğunu ve tescil edildiğini, davalının müvekkili ile iltibasa yol açacak şekilde ticaret unvanı tescil ettirmesinin hukuka aykırı olduğunu, kendilerince davalıya ihtarname keşide edildiğini ancak ihtarnamede yer alan taleplerin reddedildiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü talep etmektedir.
CEVAP :
Davalı Vekili, Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin 12.01.2011 tarihinde iyi niyetli olarak ticaret unvanını tescil ettirdiğini ve kullanmaya başladığını, ticaret hayatında para ve emek sarf ederek bu unvan altında yatırımlar yaptığını, davacının davasının hakkın kötüye kullanımı olduğunu, davacının dava hakkını sessiz kalma yoluyla kaybettiğini, davacının dava dilekçesinde kötü niyet iddiasında da bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmektedir.
DELİLLER :
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan Turkyapı ibareli markalara ilişkin kullandıkları ürün ve hizmet listeleri, renkli ibaresi ve tescil belgesindeki bilgiler, … Vergi Dairesi Başkanlığından davacı ve davalı şirketlerin faaliyetlerinin hangi adresinde sürdürdükleri ve faaliyetine devam edip etmedikleri, faaliyet alanlarının neler olduğu ile ilgili bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Ve Ön İnceleme Duruşmasında Belirlenen Uyuşmazlık Konuları Hakkında Uzman Marka Vekili Bilirkişiden Alınan 13.03.2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; TTK md. 39 ve devamı maddeleri gereğince tescil ve ilan edilen davacı ticaret unvanı ile davalı ticaret unvanı arasında Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ’in 5. Maddesine göre iltibas tehlikesi mevcut olduğu, Ancak davalıya ait ticaret unvanının tescil ve ilan tarihi ile davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname ve aynı zamanda dava tarihi arasında 11 yıl geçtiği, bu nedenle davacının dava açma hakkının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğrayıp uğramadığının takdirinin sayın mahkemede olduğu yönündeki görüş ve kanaatini bildirmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; Davalı Şirketin Unvanında Yer Alan “Turkyapı” İbaresinin, Davacı Şirketin Öncelikli Tescil Hakkına Tecavüz Teşkil Etmesi Nedeniyle, Ticaret Unvanına Tecavüzün Önlenmesi İle Söz Konusu İbarenin Ticaret Sicilinden Terkin Edilerek Davalı Şirketin Ticaret Unvanının Değiştirilmesi Talebine İlişkindir.
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık; Davalı şirketin unvanında yer alan “Turkyapı” ibaresinin, davalı şirketin öncelikli tescil hakkına tecavüz teşkil edip etmediği, davacı şirketin ticaret unvanına tecavüz olduğu tespit edilmesi halinde bu tecavüzün önlenmesi ile söz konusu ibarenin ticaret sicilinden terkin edilerek davalı şirketin ticaret unvanının değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı,davacının uzun süreli sessiz kalma nedeniyle dava açma hakkı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın 50. maddesinde ” Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir” Şeklinde düzenleme olup, buna aykırılık hali ise TTK Md. 52’de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile TTK md. 39 ve devamı maddeleri gereğince tescil ve ilan edilen davacı ticaret unvanı ile davalı ticaret unvanı arasında Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ’in 5. Maddesine göre iltibas tehlikesi mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Davacının davalıya ait ticaret unvanının terkinine ilişkin davasını belirli ve makul bir süre içinde açması gerekir. Ticaret unvanları tescil ve ilana tabi bulunduğundan makul sürenin hesabında bunun da nazara alınması icap eder. Makul sürenin geçirilmesi halinde TMK madde 2 gereği sessiz kalma nedeni ile hak kaybı oluşur. Terkin talep eden tarafın, sessiz kalma ve göz yumma kast ve iradesi olmasa dahi geçen süre zarfında ticaret unvanının terkini talep olunan tacirin, yapmış olduğu belirli yatırımlarla müşteri çevresi oluşturması, işletmesini geliştirerek belirli kesimlerce tanınır hale getirmesi de mümkündür. Bu açıdan bakıldığında, davanın ihmal yolu ile de geç açılıp hak kaybına uğranması mümkün hale gelebilecektir.(Yargıtay …HD , 03.04.2013 tarih, 2013/974 E., 2013/6703 K. sayılı ilamı)
İş bu davada, ticaret siciline davacı şirketin ticaret ünvanı 16.10.2009 tarihinde ,davalı şirketin ise 12.01.2011 tarihinde tescil edilmiştir. Davacının öncelikli kullanım hakkına sahip olduğu “Turkyapı” ibaresinin her iki şirketin ünvanının çekirdek unsuru olduğu ,iştigal alanlarının benzer olduğu da anlaşılmaktadır. Ancak davacı ; ilk olarak ticari ünvanında bulunan Anka ibaresinin kaldırılmasını 17.10.2022 tarihli ihtar ile davalıdan talep etmiş 29.11.2022 tarihinde de de elde ki davayı açmıştır. İhtarın davalının ünvanın tescilinden 11 yılı aşkın süreden sonra ihtarı çektiği ve davayı açtığı görülmüş; aradan geçen zamanda sessiz kalarak kullanıma razı olduğu, ticaret sicili kayıtlarının herkese açık olduğu gözetildiğinde dava açma hakkı olmadığının kabulü gerekmekle, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/11-456E 2021/776K sayılı 17.06.2021 tarihli ilamı) iş bu davanın makul süre içinde açılmadığından, davanın reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.

HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL mahsubu ile noksan olan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2023

Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*