Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/779 E. 2023/316 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/779
KARAR NO : 2023/316
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …..
DAVALI : 2- … …..
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/11/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememize açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili şirketin, hiç ilgi ve alakası olmayan bir senet ve borçtan dolayı … 24. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11832 E. sayılı dosyası kapsamında icra takibine maruz kaldığını ve bu dosya sebebi ile malları ile hesaplarına haciz konulduğunu, bahsi geçen icra dosyası ve senet kapsamında borçluların ve alacaklının müvekkilimden hiçbir alacağı olmadığını, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin davalıların hiçbiri ile ticaret yapmadığını, müvekkil şirket ile davalıların çalışma ve ticari faaliyet alanları birbirinden tamamen farklı olduğunu, bu manada aralarında ticari bir ilişkinin bulunması ihtimali mutlak suretle batıl olduğunu, bu noktada müvekkil ile davalılar arasında bir borç ilişkisi olduğunun ispatının davalı yana düştüğünü, müvekkilinin mağdur durumuna düştüğünün, borcu olmamasına rağmen mallarına haciz konulduğunu, hesaplarının blokelendiğini ve ticari hayatının ciddi bir şekilde sekteye uğradığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, müvekkilinin davalılara borcu olmadığının tespitine, akibin müvekkil açısından tedbiren durdurulmasına ve dosyaya yatan veya yatacak paranın alacaklıya ödenmemesine, müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı Türkşeker Tarım A.Ş. Vekili, davacının delillerini hmk hükümleri uygun şekilde göstermediğini, husumet itirazı bulunduğunu, esas yönünden; huzurdaki dava yönünden ispat külfeti davacıya ait olduğunu, davacının yalnızca takip borçlusuna borçlu olmadığını değil aynı zamanda takip alacaklısının, kendisinin takip borçlusuna borçlu olmadığını bildiği halde, kötü niyetle, onu hataya (yanılmaya) veya hile ile aldatmaya düşürerek, borcun kendisinin zimmetinde sayılmasını sağlamış olduğunu da ispat etmesi gerektiğini, husumet itirazımızı tekrarla müvekkil şirket ile davacı şirket arasındaki ilişki davacı tarafından da ikrar olduğu üzere kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilmemiş olması ve ödeme yapılmamış olması nedeniyle borç kadar malın haczedilmiş olduğunu, davacının kötüniyetli şekilde diğer davalılar ile arasında olan organik bağı gizleyerek ve şirketin tüzel kişilik perdesini kullanarak borçlu olunan parayı doğrudan müvekkil şirketten tahsilat elde etme amacı içerisinde olduğunu, kötüniyet tazminatı talebinin hukuki şartları oluşmamıştır. talebinin tümden reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, müvekkili aleyhine açılan işbu dava sebebiyle müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili şirketin, hiç ilgi ve alakası olmayan bir senet ve borçtan dolayı … 24. İcra Müdürülüğünün 2021/11832 Esas sayılı dosyası kapsamında kötü niyetli olarak icra takibine maruz kaldığını, ilgili şirket ile müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki sona ermiş borçların tamamı müvekkil şirket tarafından ödendiğini, taraflar arasında ödenmeyen bir borç olmamasına rağmen olsaydı dahi tarafların Türk şeker ile Akteknik arasındaki ticari ilişkilerin tamamı ana sözleşme çerçevesinde şekillendiğini, davacı şirketin Tarım Birlik A.Ş. ile müvekkil şirket Akteknik A.Ş. Arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin ticari hayatının daha fazla sekteye uğramaması, müvekkil şirketin daha fazla mağduriyet yaşamaması ve müvekkil şirket açısından geri dönülmez zararların ortaya çıkmaması için dava sonuna kadar icra takibinin müvekkil şirket bakımından durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin davacı tarafla herhangi bir ticari bağı bulunmadığını, dava konusu … 24. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11832 E. Sayılı dosyası ve ilgili senedin, davacı müvekkil hakkında usulsüzce oluşturulmuş olup müvekkilinin diğer davalılara da herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin ticari hayatının daha fazla sekteye uğramaması, yaşadığı mağduriyetin sonlandırılması ve müvekkili açısından telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmaması için; dava sonuna kadar icra takibinin müvekkil bakımından durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, İİK’nın 89/3.maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görünmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunlarda davaya ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir.
Duruşmaya katılan taraf vekillerine görev hususunda diyecekleri sorulmuş, davacı vekili mahkemenin işbu davaya bakmaya görevli olduğunu, davalı Türk Şeker vekili ise işbu davaya bakmaya ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirtmiş, davalı … vekili ile davalı … Enerji İnşaat vekili ise mazeret bildirdiklerinden beyanları alınamamıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4/1.maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış olup buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikle olabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nun 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
İİK’nun 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğu, HMK’nun 114/c. maddesi gereğince mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğu, aynı yasanın 115.maddesine göre de dava şartının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, mahkeme tarafından dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörüldüğünden mahkemece görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmıştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-HMK’nın 114/C, 115/2.maddelerine göre işbu davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2.-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3.-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2. maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Davacı vekili ile davalı Türk Şeker Vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …