Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/706 E. 2023/116 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/706 Esas
KARAR NO : 2023/116

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – TCN: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – TCN: … – …
VEKİLLERİ : Av. … -….
DAVA : İtirazın İptali ( Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili şahıs … ve arkadaşı Çiğdem Çekceoğlu tarafından tamamen ticari saiklerle hareket edilerek kira geliri elde etmek amacıyla gayrimenkul satın alınması için fikir birliği oluştuğunu ve uygun gayrimenkulün tespiti adına çalışmalara başladıklarını, bu kapsamda satın alınacak gayrimenkulün …’da olması kararlaştırıldığı ve müvekkili şahıs …’ün …’da ikamet ediyor olması hasebiyle çevresindeki gayrimenkul danışmanı, emlakçılarla iletişime geçtiklerini, gayrimenkul sektöründe emlakçı olarak faaliyet gösteren davalı-borçlu … ile müvekkili şahsın tanışması ve iletişime geçmesi de bu vesileyle oluştuğunu, davalı taraf ile müvekkili şahsın tanışması akabinde davalı tarafça müvekkili şahsa “…. ” adresinde mukim taşınmazın fotoğrafları whatsapp ortamından müvekkiline iletildiğini ve kira getirisi yönüden yatırım için mantıklı olduğundan bahsedildiğini, müvekkili şahıs bütün süreci arkadaşı Çiğdem ile yürütmekte olduğu için öncelikle arkadaşının onayını alması gerektiğini bildirmesi üzerine davalı tarafından söz konusu taşınmazın kiralama ve pazarlama işlemlerinin müvekkili tarafından geri dönüş yapılana kadar durdurulması maksadıyla 5.000,00 TL kapora talep edildiğini ve söz konusu gayrimenkulun satışını düzenlenmek adına davalı tarafından kapora bedeli ve emlak komisyon bedelini de ihtiva eden “Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” tanzim edildiğini, davalı tarafından 28.09.2022 tarihinde tanzim edilen sözleşmede imza ve tarih hususlarında eksiklikler bulunması nedeniyle taraflar sözleşmedeki eksiklikleri tamamlamak üzere 04.10.2022 tarihinde yeniden bir araya gelmiş ve sözleşmeyi imzaladıklarını, tarafımızca dava dilekçesi ekinde sunulan işbu sözleşme üzerinde bulunan tarihin 04.10.2022 olarak yazılmış olması da bunun sebebi olduğunu, davalı tarafından 04.10.2022 tarihinde imza edilen gayrimenkul satış sözleşmesi incelendiği vakit görüleceği üzere, satıma konu taşınmazın bedeli 1.500.000,00 TL olarak tespit edildiğini, satış bedeli üzerinden %2 emlakçı komisyonunun ve niteliği itibariyle satışın gerçekleşmesi halinde satış bedelinden mahsup edilmek üzere uyuşmazlık konusu 5.000,00 tl kaporanın ödenmesi kararlaştırılmıştır.
müvekkil tarafından ödenen ve borçlu tarafından haksız ve hukuksuz olarak iade edilmeyen kapora bedelin tahsili için tarafımızca 08.10.2022 tarihinde … 20. İcra Müdürlüğü 2022/16667 e. sayılı dosyası aracılığıyla ilamsız icra takibine geçildiğini, 11.10.2022 tarihinde ilgili ödeme emri davalı tarafa tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliğini takip eden gün 12.10.2022 tarihinde bu sefer davalı tarafın haksız olarak uhdesinde bulundurduğu 5.000,00 TL kapora bedelinin meşrulaştırılması, yasal hale getirilmesi çabası içine girilmiş ve sanki bir hizmet ve/veya mal tedarik edilmişçesine kapora bedeline ilişkin e-satış faturası tanzim edilerek müvekkiline gönderildiğini, fatura incelendiği vakit görüleceği üzere davalı tarafından ödenmesi kararlaştırılan kapora bedeline ilişkin ortada sanki bir hizmet veya mal tedariki varmış gibi 12.10.2022 tarihinde geriye dönük olarak 28.09.2022 tarihli e-fatura tanzim edildiğini, davalı tarafıdan kesilen fatura tamamen kötüniyet göstergesi olup uhdesinde haksız olarak bulundurduğu paraya yasal bir görüntü verme çabasından başkaca bir şey olmadığını, ayrıca kapora bedeli olarak tahsil edilen paraya fatura tanzim edilmesinde hukuki menfaat bulunmadığını, hal böyle olunca taraflarınca yasal süresi içinde 13.10.2022 tarihinde … 2. Noterliği 21434 yevmiye nolu ihtarname ile faturaya itiraz edildiğini, faturaya yapılan itiraz akabinde, taraflarınca … 20. İcra Müdürlüğü 2022/16667 e. sayılı dosyası aracılığıyla başlatılan icra takibine borçlu vekili tarafından 13.10.2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğunu, 17.10.2022 tarihi tibariyle söz konusu takibin durdurulmasına karar verilmesi üzerine, takibin devamı için huzurdaki davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu,
davalı tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış sözleşmesi adi yazılı şekilde tanzim edilmiş olup şekil şartına aykırılığı nedeniyle geçersiz bir sözleşme olduğunu,
sözleşmenin geçerli olarak kurulduğunun kabulü halinde dahi kapora bedelinin müvekkile iadesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle 5.000,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren faizi, icra vekalet ücreti ve icra takip masrafları ile birlikte tahsili için davalı (borçlu) …’ın haksız itirazının iptali ve takibin devamına,
%20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına,

yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkili aleyhine her ne kadar huzurdaki dosya ikame edilmişse de müvekkilin tacir sıfatı bulunmadığını, yine davacı da tacir değil tüketici konumunda olduğunu, bu nedenle dosyada görevli mahkeme tüketici mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı davalının gayrimenkul sektöründe emlakçı olarak çalıştığını, taşınmaz satın alınmak istendiğini, davalı tarafından söz konusu taşınmazın kiralama ve pazarlama faaliyetlerinin durdurulması için 5000,00 TL kapora talep edildiğini, davalı tarafından kapora ve emlak komisyon bedeli ihtiva eden gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığını, satış işleminden vazgeçilmesine rağmen kapora bedelinin iade edilmediğini, bedelin iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın haksız olduğunu iddia etmektedir.
Davalı ise davalın emlak komisyoncusu olup geçerli bir simsarlık sözleşmesi yapıldığını ve alması gereken ödemeyi aldığını ,5000,00 TL’nin simsarlık sözleşmesi kapsamında müvekkilinin hak ettiği ücret olduğunu iddia etmektedir.
Dosya kapsamında tarafların tacir olup olmadığı araştırılmış olup ilgili yerlere müzekkere yazılmıştır. … Vergi Dairesinden alınan yazı cevabına göre davalının vergi mükellefi olup işletme hesabına göre defter tuttuğu ve tacir olduğu anlaşılmış ise de; Ticaret sicil müdürlüğünden gelen yazı cevaplarından davacının herhangi bir tacir kaydına rastlanmadığı, gelir vergisi yönünden herhangi bir mükellefiyeti olmadığı yalnızca limited şirket ortağı olduğu, sözleşmenin ortağı olduğu limited şirket ile ilgili olmadığı, davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin taraflarının ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Ticari davalar aynı yasanın 6335 sayılı Kanunun 2.maddesi ile değişik 5.maddesine göre asliye ticaret mahkemesinde görülerek karara bağlanır. Asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; sağlayıcı; “ Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3.maddesinde de tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.6502 sayılı yasanın 73.maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Dosya kapsamında davalı tacir ise de; davacının tacir olmadığı, ve ticari işletmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığı, davanında yasada düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır. Davacının tüketici konumunda olduğu ve tüketici mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
Nedenleri gerekçeli kararda yazılacağı üzere;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Tüketici Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

*