Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/669 E. 2023/349 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/669
KARAR NO : 2023/349

HAKİM : … …
KATİP :…

DAVACILAR : ….
DAVALI : 2- … … ….

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/10/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2023

Mahkememize açılan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin tarafından …’ndeki paylarının 07.12.2017 tarihinde …’a devredildiğini, yalnızca müvekkilleri de değil, diğer ortak Mahmut CESUR’un da payını …’a devrettiğini, yapılan işlem sonucunda …’ın 100 adet paya karşılık tek ortak olarak ticaret sicile tescil edildiğini, yapılan bu tescil işleminin gerçeği yansıtmadığını, yaşanan uyuşmazlığın izah edilmesinde “tüzel kişilik perdesinin kaldırılması” tanımlaması üzerinde öncelikle durulması gerektiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ilkesinin somut olaya uygulanabileceği gibi üzerinde durulması gereken bir diğer hususun ise “gerçek faydalanıcının tespiti” kavramı olduğunu, somut olay üzerinden değerlendirme yapıldığında müvekkillerin şirket paylarını devirden sonra da şirkette aktif oldukları hak ve sorumluluk sahibi olduklarının açıkça görüldüğünü, bununla ilgili dava dilekçesi ekinde davalının müvekkili şirkete verdiği beyanların ve diğer delillerin yer aldığını, nispî muvazaada tarafların gerçekte yapmak istedikleri fakat üçüncü kişilerden gizledikleri sözleşme olduğunu, inançlı işlemler kavramına göre davada inançlı işlemin taraflarının, inanan ve inanılan oluşturduğunu, müvekkillerin davalıya güvenmiş ve inanmış bu güven ve inançla şirket ortağı oldukları halde hisselerini devrettiğini, müvekkiller tarafından karşı yana inanarak ve güvenerek verilen hak ve sorumluluğun hakkın kötüye kullanılması noktasıyla sonuçlandığını, bu nedenlerle …’nde pay devri esnasında yapılan muvazaalı işlemin ve dava dilekçesinde izah edilen diğer hususların tespiti ile müvekkillerin ortaklığın aktif olarak devam ettiğinin tespit ve tescili, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle, dava şartı arabuluculuk başvurusunun yapılmamış olması hasebiyle işbu davanın esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini, maddi hukuk kaynaklı sıfat (husumet) yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının taleplerine istinaden zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazı olduğunu, limited şirket pay devir sözleşmesi yazılı bir biçimde noter huzurunda akdedildiğini, taraflar arasında bir muvazaalı bir işlem ya da inanç sözleşmesi bulunmadığını, davacının var olduğu varsayımıyla hak arama çabasının ise kötü niyetli olduğunu, dosyaya davacı tarafça ibraz edilen whatsapp yazışmalarının delil niteliği bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın öncelikle dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmaması sebebiyle husumet yokluğundan ve zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları doğrultusunda, açılan davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava muvazalı olarak yapıldığı iddia edilen hisse devir sözleşmesi nedeniyle ortaklığın devam ettiğinin tespiti taleplidir. Davacıların davalı şirkette bulunan hisselerini davalı gerçek kişiye devrettiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Dava konusu uyuşmazlık; davacıların daha evvel ortağı olup hisselerini devrettikleri davalı gerçek kişide bulunması hususunda aralarında anlaşma bulunup bulunmadığı, muvazalı olarak devir yapılıp yapılmadığı , davacıların hala hissedar olduklarının tespiti taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Dosyanın incelenmesinde davacıların davalı …’ndeki paylarını 06.12.2017 tarihli noterlikçe düzenlenmiş hisse devir sözleşmeleri ile devrettikleri , devir işlemlerinin ortaklar pay defterine de işlendiği, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK 595 md gereğince hisse pay devrinin yazılı şekilde imzası noterlikçe onaylı sözleşme ile yapılması geçerlilik koşulu olup hisselerini devreden davacının devir işleminin muvazaalı olduğunu yine yazılı delil ile ispat etmelidir.
Davacı yan hisselerin emaneten devredildiği yönündeki iddiasını ispata yönelik olarak tanık deliline dayanmış davalı yan tanık dinlenmesine muvafakat etmemiştir. Davacı yan yazılı delil başlangıcı olduğu iddiası ile bir kısım mesaj içerikleri ve belge sunmuş ise de sunulan delillerin incelenmesinde davalılardan sadır olan ve iddiayı ispat yönünden yazılı delil başlangıcı kabul edilebilir bir delil tespit edilememiştir. Öte yandan Noterlik Kanununun 82/2. Maddesi ve HMK 204 maddesi uyarınca, düzenleme biçimindeki noter senetleri sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil teşkil edeceğinden de tanık delili toplanmamıştır. Davacı yan dava dilekçesinde yemin deliline başvurmuş olup mahkememizce yemin delili hatırlatılmış davacı yan bu delile başvurmamıştır. Bu nedenlerle sübut bulmayan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın reddine;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL mahsubu ile noksan olan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 04/05/2023 tarihinde karar verildi.

Katip ….
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*