Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/583 E. 2022/696 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/583
KARAR NO : 2022/696
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR …
DAVALI : 2- … -…
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022

Mahkememize açılan Tapu İptali Ve Tescil davasının yapılan incelemesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile dava dışı Muharrem Güneş’in 22/03/2017 tarihinde 9289 sayılı Türkiye Ticaret Gazetesinde yayınlandığı üzere davalı şirketi kurduklarını, … 59. Noterliği’nden 18/06/2021 tarih ve 15685 yevmiye numaralı tasdikli şirkete ait karar defterinin 2021/1 sayılı genel kurul kararı ile davalı …’in münferiden temsile yetkili kılındığını, müvekkillerinin … ili, Yenimahalle ilçesi, Susuz mahallesi, 62659 ada, 2 parselde kayıtlı 63 numaralı bağımsız bölümü dava dışı …Grup firmasından 325.000,00 TL değerinde malzeme karşılığında satın alarak davalı şirket adına tescil ettirdirdiğini, müvekkilleri ile ortaklar arasında yaşanan anlaşmazlık sonucunda müvekkillerinin fiilen davalı şirket ortaklığından çıkmak zorunda kaldığını, davalı şirketten uzaklaştırıldıklarını, bu durumu fırsat bilen davalıların dava konusu taşınmazı ortaklardan dava dışı Muharrem Güneş’in eşi olan davalı …’e muvazaalı işlemle devrettiğini, davalı şirkete ait taşınmazın mesnetsiz ve ticari olmayan işlemler ile davalı şirketin davalı …’e borçlu gösterilmesi suretiyle değerinin çok altında bedelle satılarak devredildiğini, tapu kayıtlarından ve satış işleminden anlaşılacağı üzerine şirket müdürü ile davalı … arasında yapılan devirde, tapuya gösterilen ile satış bedeli birbirlerinden farklı olduğunu, dava konusu taşınmazın rayiç değerinin oldukça altında bir bedele satılmış olduğunu, tapuya tescil sırasında tarafların beyanlarının gerçek iradelerini yansıtmadığını, tüm bu nedenlerde dava konusu taşınmazda davalıların hisselerinin 3. Kişilere devretme olasılığı bulunduğundan dava konusu taşınmaz üzerine 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını, … ili,… parselde kayıtlı 63 numaralı bağımsız bölüm taşınmazın davalı … adına kayıtlı olan hissesinin iptali ile davalı şirket adına tapuya kayıt ve tescilini, tapu iptali ve tescil yönündeki talep uygun görülmez ise davaya konu taşınmazın rayiç bedelinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan tahsilini ve davalı şirkete iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı UMS PVC … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların müvekkili şirketten kendi istekleri ile ayrıldıklarını, kimsenin zorla uzaklaştırılmadığını, TTK 616. Maddesine göre Limited Şirket Genel Kurulunun yetkilerinin düzenlendiğini, taşınmaz mal alımı ve satımlarının genel kurulun yetkileri arasında sayılmadığını, davacıların daha önce müvekkili şirket müdürü olarak alım faaliyetini gerçekleştirirken yerine getirmedikleri genel kurul kararını tapu iptal sebebi olarak öne sürmelerinin dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, şirket ortaklarının şirket karar defterinde ortakların kararı olmadan gayrimenkul ve araç satışı yapılmayacağına yönelik karar aldıklarını, kararın uygulanma imkanı olmadığını, genel kurul kararının bizzat davacılar tarafından uygulanmayarak uygulanamayacak hale getirildiğini, davacıların taşınmaz satışının genel kurul kararı ile yapılacağına dair genel kurul kararına kendilerinin de uymadıklarını, dava konusu taşınmazın satın alındığı tarihte müvekkili şirketin müdürlerinin davacılar olduklarını, davacıların dava konusu taşınmazı müvekkili şirket adına satın alırken genel kurulu toplamadıklarını, müvekkili şirketin tüzel kişiliğinin devamı ve nakit akışının sağlanabilmesi için dava konusu taşınmazın satılmasının elzem olduğunu, bu nedenle taşınmazın değerinde satıldığını, yapılan tek muvazaanın vergi ve harç yükünden kaçınmak için gerçekleştirilmiş olan nispi muvazaa olduğunu, nispi muvazaanın iptal gerekçesi olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu taşınmazın 16/11/2021 tarihinde müvekkili tarafından 337.500,00 TL karşılığında satın alındığını, paranın 190.000,00 TL kısmının banka üzerinden gönderildiğini, 147.500,00 TL kısmının tapu işleminin geç sona ermesi nedeniyle müvekkili tarafından tapu tescilinden bir gün sonra bankadan çekilerek davalı …’e elden teslim edildiğini, müvekkilinin davalı şirkete pek çok sefer borç verdiğini, borçları verebilmek için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, emekli ikramiyesini ve biriktirdiği paraları kullandığını, evini ve arabasını değerinden düşük fiyatlara sattığını, davacıların iddialarının kötü niyetli zihin okuma olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, apılan tek muvazaanın vergi ve harç yükünden kaçınmak için gerçekleştirilmiş olan nispi muvazaa olduğunu, nispi muvazaanın iptal gerekçesi olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, genel kurul kararının varlığından haberdar olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların müvekkili şirketten kendi istekleri ile ayrıldıklarını, kimsenin zorla uzaklaştırılmadığını, TTK 616. Maddesine göre Limited Şirket Genel Kurulunun yetkilerinin düzenlendiğini, taşınmaz mal alımı ve satımlarının genel kurulun yetkileri arasında sayılmadığını, davacıların daha önce müvekkili şirket müdürü olarak alım faaliyetini gerçekleştirirken yerine getirmedikleri genel kurul kararını tapu iptal sebebi olarak öne sürmelerinin dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, şirket ortaklarının şirket karar defterinde ortakların kararı olmadan gayrimenkul ve araç satışı yapılmayacağına yönelik karar aldıklarını, kararın uygulanma imkanı olmadığını, genel kurul kararının bizzat davacılar tarafından uygulanmayarak uygulanamayacak hale getirildiğini, davacıların taşınmaz satışının genel kurul kararı ile yapılacağına dair genel kurul kararına kendilerinin de uymadıklarını, dava konusu taşınmazın satın alındığı tarihte müvekkili şirketin müdürlerinin davacılar olduklarını, davacıların dava konusu taşınmazı müvekkili şirket adına satın alırken genel kurulu toplamadıklarını, müvekkili şirketin tüzel kişiliğinin devamı ve nakit akışının sağlanabilmesi için dava konusu taşınmazın satılmasının elzem olduğunu, bu nedenle taşınmazın değerinde satıldığını, yapılan tek muvazaanın vergi ve harç yükünden kaçınmak için gerçekleştirilmiş olan nispi muvazaa olduğunu, nispi muvazaanın iptal gerekçesi olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… 13. Asliye Hukuk Mahkemesince; “….Somut olayda, davacı taraf, öncelikle dava konusu taşınmazın yetkisiz olarak TTK hükümlerine aykırı şekilde devredildiğini iddia ederek taşınmazın davalı şirket adına tescilini talep etmektedir. Dolayısıyla ihtilaf, öncelikle taşınmaz devrinin TTK hükümlerine uygun şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği hususundadır. Şirketler hukuku ise 6102 sayılı kanunda düzenlenmektedir. Bu durumda, eldeki davanın TTK 4. maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olduğu…” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; Öncelikle Dava Konusu Taşınmaza İlişkin Tapu İptali Ve Tescil Talebini İçermekte Olup Mahkemece Bu Talebin Uygun Görülmemesi Halinde Taşınmaz Bedelinin Tahsiline İlişkin Alacak Davası Olup Terditli Şekilde Açılmıştır.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunularda davaya Ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Dosya kapsamına göre, davanın mutlak ticari dava olmadığı, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olduğu ve tüm tarafların tacir olduğu yönünde dosyada bir iddia, taraflarca sunulmuş bir delil ya da asliye hukuk mahkemesince yapılan bir araştırma ve tespitin de olmadığı görülmekle uyuşmazlığın bu aşamada genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Neticede yukarıda açıklanan nedenlerle davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği ve Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin karşı görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın dava şartı (Görev) yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin karşı GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili … 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın istinaf yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde, 6100 sayılı HMK’nın 21. Maddesi hükümlerine göre yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın re’sen … Bölge Adliye Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere 14/10/2022 tarihinde karar verildi.
Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*