Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/503 E. 2023/330 K. 24.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/503 Esas – 2023/330
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/503 Esas
KARAR NO : 2023/330

HAKİM :…
KATİP….

DAVACI :…
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 24/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememize açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin 12.02.2013 tarihinde … da ana caddede kendi yönetiminde olan … plakalı motosikleti ile tek başına seyir halinde iken arkasından gelen Hyundai Accent markalı bir aracın korna çalması sonucu yolun sağ kısmına yanaştığını ancak plakasını hatırlayamadığı aynı aracın kendisini hatalı şekilde sollaması üzerine müvekkilinin yaralandığı trafik kazasının meydana geldiğini, Meydana gelen trafik kazası sonrasında karşı araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, sonrasında olay yerine ambulans geldiğini ve müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu trafik kazasının adli makamlara intikal ettiğini düşünerek beklediğini, adli makamlara intikal etmediğini öğrenmesinin hemen akabinde ise … Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak şikayetçi olduğunu, Müvekkilinin şikayeti üzerine dava konusu olay ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/60468 Soruşturma nolu dosya ile soruşturma işlemleri başlatılıp ancak fail tespit edilemediğini, daimi arama kararı verildiğini, Müvekkilinin olay tarihinden itibaren 1 yılı aşkın süre ayağa kalkamadığını, kalıcı maluliyeti olduğunu, Müvekkilinin Adli Tıp Kurumuna sevki ile sürekli iş göremezlik oranlarının, geçici iş göremezlik süresinin, bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının ve ne kadar süre ihtiyacının olduğunun; tedavi, iyileştirme giderlerinin ayrı ayrı tespitine, Her bir alacak kalemi için fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı (efor ve güç kaybına dayalı maddi tazminat), 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı 50,00 TL tedavi ve iyileştirme gideri ile bakıcı giderinin, 50,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kaybın kazanın gerçekleştiği tarih olan 12.02.2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı Vekili, Cevap Dilekçesinde Özetle; Davanın 8 yıllık zamanaşımı süresini geçtikten sonra açıldığını, …’in müvekkil şirkete başvurusunun eksik olduğu tespit edilerek vekiline bu durumun yazı ile bildirildiğini, 12.02.2013 tarihinde meydana geldiği belirtilen kaza ile ilgili olarak, kaza gününde herhangi bir tutanak düzenlenmediği ve hiçbir merciye müracaatta bulunulmadığını, Somut olayda …’in olay tarihinde plakası tespit edilemeyen bir aracın sebebiyet verdiğini iddia etmişse de, kolluk, ifade tutanağı, kamera kaydı, tanık beyanı vs. gibi deliller bulunmadığından kaza hakkında bir değerlendirme yapılamadığını, Davacı tarafın iddiasını şüpheden uzak ve kesin bir şekilde ispat etmesi gerektiğini, oluşan zarara ZMMS poliçesi bulunmayan aracın neden olduğunun yine kesin bir biçimde ispatlanması gerektiğini, kusur oranının tespiti ile kazaya neden olan aracın plakasının tespiti ve kaza tarihi itibariyle geçerli bir ZMMS poliçesinin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini, temerrüdün oluşmadığını, tazminata olay tarihi itibariyle avans faiz talebinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/60468 soruşturma sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmiştir.
Kazaya ilişkin hasar dosyası, SGK kaydı, ekonomik ve sosyal durum araştırılmasına ilişkin tutanak, motosiklet maliki bilgisi ve tedaviye ilişkin hasta dosyası, maluliyet raporu dosya içerisine alınmıştır.
Tanık Erkin ER’in Beyanında; “Kaza esnasında ben olaya yakın mesafedeydim, ancak kaza yerinde değildim, kardeşim beni aradı kaza yaptığını söyledi, kardeşim de bende motosikletli kuryeyiz, biz olay döneminde aynı şirkette çalışıyorduk, o işten çıkmıştı, bu kazayı yaşadı, ben olay yerine gittiğimde motorsikletle olay yerinde yatıyordu, davacıya çarpan araç olay yerinde değildi, olaydan hemen sonra hastane polisine ifade verdik, motorsiklete sol taraftan araç çarpmış, motor sağ tarafa yatmış, motorun her iki tarafında da kaza izleri vardı, kazadan sonra kardeşim motorunu tamir ettirdi ancak evrakları yok diye biliyorum, diğer tanık Hakan servisle işten evine giderken kazayı görüyor ve duruyorlar kardeşime yardımcı oluyorlar, kaza anında numarasını kardeşime vermiş, ben olay yerine gittiğimde de Hakan ordaydı, o sıra telefon numarasını verdi, ambulans geldi, kardeşimi hastaneye götürdük, hastane polisine ifademizi bildirdik” dediği görüldü.
Tanık Hakan SOYLU’nun Beyanında; “Davacı ile ben Dönerci Kardeşler İvedik/Yenimahalle … adresinde iş yerinde birlikte çalışıyorduk. Sonra davacı iş yerinden ayrıldı. Davacı çalıştığımız bir gün gelip bana olayı anlattı, sonrasında da benden ifade vermemi istedi. Bana anlattıklarını aslında ben davacıdan duydum, bizzat görmedim. Kazaya ilişkin görgüye dayalı bilgim yoktur. Karakolda vermiş olduğum ifademde olay yerinde olduğumu beyan etmiştim ancak ben olay tarihinde kaza yerinde değildim, çalışıyordum.Şuanki ifadem doğrudur.” dediği görüldü.
Sosyal Güvenlik Merkezi’nin cevabi yazısında davacının geçirdiği kaza nedeniyle rücu dosyası bulunmadığı ve geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının Maluliyet Raporunda Özetle;12/02/2013 tarihli kazaya bağlı çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %17 (yüzde on yedi) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, Kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceği yönünde kanaat bildirilmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; 12.02.2013 tarihinde davacının kullandığı motosiklete plakası belirlenemeyen aracın çarpması sebebiyle davacının daimi iş gücü ve efor kaybına, tedavi gideri zararına ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklanan zarara neden olacak biçimde yaralandığı iddiasıyla açılan Tazminat Davasıdır.
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık; 12.02.2013 tarihinde, meydana gelen kazada davacının daimi iş gücü ve efor kaybına, tedavi gideri zararına ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklanan zararına sebep olacak şekilde yaralanıp yaralanmadığı, Davacının bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, Güvence Hesabına başvuru şartlarının oluşup oluşmadığı, Tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, Zararının ve sorumluluğun olduğunun belirlenmesi halinde, faiz uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanacak ise hangi tarihten ve hangi oranda uygulanacağı, Davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı hususlarına ilişkindir.
Davalının zamanaşımı itirazının bulunduğu görülmekle KTK.nin 109. maddesi “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” gereği fail tespit edilemediğinden kaza tarihinden 10 yıl içerisinde dava açıldığından zamanaşımı ve hakdüşürücü süre definin reddine karar verilmiştir.
Davacı 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’ne dayanmış olup Yönetmeliğin 9/1-a maddesinde ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesinde sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için hesaba başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Ancak öncelikle dikkat edilmesi gereken husus Türk Medeni Kanunun’un 6.maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” 6098 sayılı TBK.nın zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklinde düzenlendiği üzere iş bu davada iddia olunan trafik kazasının varlığının ve varsa diğer araç sürücüsünün kusurunun iddia eden tarafından ispat edilmesi gerekir. Dava konusu olay tarihinde herhangi bir tutanak tutulmadığı ve başvuru olmadığı, olaydan yaklaşık 6 yıl sonra davacının … Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak ifade verdiği görülmüştür. Kazanın ispatına ilişkin tanık beyanı dışında gerek iş bu dosyada gerekse savcılık dosyasında başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmakla mahkememizce davacı tanıkları dinlenmiş olup tanık Erkin Er’in kazaya ilişkin görgüsü olmadığı, diğer tanık Hakan Soylu’nun ise kazayı gördüğüne ilişkin önceki beyanının gerçeği yansıtmadığı, aslında dava konusu yaralanmanın nasıl olduğunu görmediğini beyan ettiği görülmekle davacının yaralanmasının iddia edildiği gibi başka bir aracın kusuru sonucu meydana gelen kazada oluştuğu hususunun davacı tarafından ispat edilemediği görülmekle sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın REDDİNE;
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL mahsubu ile noksan olan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.560,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/04/2023

Katip ….
✎ e-imzalıdır

Hakim ….
✎ e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.