Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/480 E. 2022/797 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/480 Esas – 2022/797
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/480
KARAR NO : 2022/797
BAŞKAN : …
KATİP : ….
DAVACI :….
DAVALILAR ….
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/07/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022

Mahkememize açılan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA
Davacı vekili, müvekkili tarafından sigortalısına ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla dava dışı … Plastik Ambalaj İnşaat Nakliyat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne yönelik dava açıldığını, … 17.İş Mahkemesinin 2021/28 Esas sayılı dosyasında görülen davada söz konusu şirketin kaydının ticaret sicilinden 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, tasfiyenin ve terkinin yasa ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, tüzel kişiliğin sona ermesine dair kararın kaldırılması için şirketin ihyası gerektiğini belirterek söz konusu şirketin ihyası ile şirkete temsilci atanmasını istemiştir.
SAVUNMA
Davalı… Ticaret Sicil Müdürlüğü temsilcisi, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 182193 sicil numarasında kayıtlı … Plastik Ambalaj İnşaat Nakliyat Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 27/08/2003 tarihinde kurulduğunu, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesinin b bendindeki “bu kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinden itibaren 2 yıl içinde münfesih olan anonim ve limited şirketler”in de tasfiye usulüne uyulmaksızın ticaret sicilinden kayıtlarının silineceğinin düzenlendiğini, daha sonra ise 30/12/2012 tarihli resmi gazetede “münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin ilgili kanunlardaki tasfiye usullerine uyulmaksızın tasfiyelerine ve sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin usul ve esaslar”ın belirlendiğini, bu tebliğin 2.maddesinde “6102 sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden itibaren 2 yıl içinde münfesih olacak limited şirketleri kapsar” hükmünün bulunduğunu, belirtilen yasa ve tebliğ hükümleri gereğince münfesih olan ihyası istenen şirketle ilgili gerekli ilanların yapıldığını, ilanda belirtilen süre içerisinde başvuruda bulunulmadığından 23/01/2014 tarihinde resen terkin edilen şirketle ilgili 28/01/2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ilanla da sicilden kaydının silindiğini, davanın açılmasına ticaret sicil müdürlüğünün sebep olmadığını, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesine uygun olarak terkin işleminin yapıldığını, aynı maddenin 15.fıkrasına göre 5 yıllık süre içerisinde dava açılmadığını belirterek hem usulden hem de esastan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı olarak ihyası istenen şirket de gösterilmiş ise de; şirketin sicilden kaydının silinmiş olması nedeniyle şirkete tebligat çıkartılmamıştır.
HUKUKİ GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesi kapsamında yapılan terkin işlemi neticesinde ticaret sicilinden terkin olunmuş şirketin ihyasına yöneliktir.
Davacı her ne kadar sicilden kaydı silinen şirketle ilgili de dava açmış ise de; sicilden kaydı silinen şirket hakkında dava açılamayacağından ve ayrıca da husumet düşmeyeceğinden bu davalı hakkında açılan davanın reddi gerekir.
Davacı kurum vekilinin Ticaret Sicil Müdürlüğü hakkında açmış olduğu davaya gelince TTK’nun geçici 7.maddesinin 15. Fıkrasının son cümlesinde “ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.”, 2.fıkrasında ise “davacı veya davalı sıfatı ile devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz” hükümleri amir olup, ihyası istenen şirketin 23/01/2014 tarihinde 6102 sayılı TTK’nun geçici 7.maddesine uygun olarak sicilden kaydı silinmiş, 28/01/2014 tarihinde ise yapılan ilan ile sicilden resen terkini yapılmış, geçici maddede belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre 28/01/2019 tarihinde sona ermiştir. Dava ise 10/07/2022 tarihinde açılmıştır.
Toplanan delillere göre 23/01/2014 tarihinde sicilden resen kaydı silinen şirketle ilgili bu hususun 28/01/2014 tarihinde yayınlandığı, 5 yıllık hak düşürücü sürenin 28/01/2019 tarihinde dolduğu, davanın ise bu süre geçtikten sonra açıldığı kanaatine varılmakla şirket hakkında açılan davanın husumet nedeniyle, ticaret sicil müdürlüğü hakkında açılan davanın ise hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1.-Şirket hakkında açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE,
2.-Ticaret Sicil Memurluğu hakkında açılan davanın ise süresi içerisinde açılmadığından REDDİNE,
3.-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4.-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5.-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta içinde… Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
✎ e-imzalıdır
Katip …
✎ e-imzalıdır