Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/397 E. 2022/857 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/397 Esas – 2022/857
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/397 Esas
KARAR NO : 2022/857

HAKİM …
DAVACI….
DAVALI :….

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/06/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememize açılan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 01/10/2019 tarihinde davacının … plakalı aracı ile davalı tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın yapmış olduğu trafik kazasında davacının aracının tali, davalı sigorta şirketine ait aracın asli kusurluğu olduğunu belirterek, şimdilik 1.000,00 TL hasar tazminatının 17/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, öncelikle 2 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde davanın açılmadığı, davacının %100 kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacının maliki olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle araçta meydana geldiği iddia edilen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davada kusur oranlarının ne olduğu, araçta hasarın bulunup bulunmadığı ve miktarının ne olduğu, davalı sigorta şirketinin hasardan sorumlu olup olmadığı, davalınıın temerrüdünün bulunup bulunmadığı, davanın zamanaşımı süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmıştır.
Davalı yan davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını beyan etmiş olup öncelikle bu hususun irdelenmesi gerekmiştir. Davaya konu haksız fiil iddiası maddi hasarlı trafik kazasına dayanmaktadır.
2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesi hükmüne göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar”. yine aynı Kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı tarafından açılan davada kazanın maddi hasarlı trafik kazası olduğu anlaşılmakla 2 yıllık zamanaşımı süresinin olduğunun kabulü gerekir. Davaya konu kaza 01.10.2019 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı 07.09.2021 tarihinde sigorta şirketine başvurmuş olup 6098 sayılı TBK 154 maddesine göre ödeme veya kısmen ödeme olması halinde varsa son ödemenin zamanaşımını keseceği düzenlenmiş olup sigorta şirketince ödeme yapılmamıştır. Bu halde sigorta şirketine başvuru dava şartı olarak yasal zorunluluk olduğundan başvuru tarihinde zamanaşımı süresinin durduğu kabul edildiğinde 8 günlük yasal süre sonunda, işgünleri dışındaki sürelerin de eklenmesiyle 13 gün zamanaşımı süresi durmuştur. Davacı yan daha sonra 19.11.2021 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurmuş, 14.04.2022 tarihinde yargılamadan el çekilmesine karar verildiği görülmüştür. Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru tarihi olan 19.11.2021 tarihinde kaza tarihinden itibaren 2 yılı 48 gün geçmiş olup 13 gün durma süresinin düşülmesinde dahi zamanaşımı süresi bitmiştir. Her ne kadar 6098 sayılı TBK 156 maddesine göre borç hakem kararına bağlanmış ise zamanaşımının kesileceği düzenlenmiş ise de Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru tarihinde zaten süre bitmiş olduğundan başvuru dolmuş olan süreyi canlandırmayacaktır. Öte yandan Sigorta Tahkim Komisyonu kararının davacının dava açmakta muhtariyetine karar vermiş olması da 6098 sayılı TBK 158 maddesine göre öngörülen 60 günlük sürenin somut olayda uygulanma yeri mümkün olmadığından davanın zamanaşımı süresinde açılmadığının kabulü gerekmiştir. Bu nedenlerle aşağıdaki şekildi hüküm kurulmuştur
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığından reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı yararına hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022

Katip …
¸E-İmzalıdır

Hakim…

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.