Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/392 E. 2022/482 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/392 Esas
KARAR NO : 2022/482

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … … – …

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememize açılan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’e 89/1 haciz ihbarnamesinin 09.04.2019 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesinin ise 15.10.2021 tarihinde ikamet ettiği adreslerde (Rize ve Ankara da) kimsenin olmaması nedeniyle mahalle muhtarlarına bırakıldığını fakat her iki tebliğde de gerek haber verme kağıtları müvekkilinin ikamet ettiği adreslere ait dairenin kapısına yapıştırılmamış ve/veya yapıştırılan haber verme kağıdı harici üçüncü kişilerce alınmış olduğunu gerek ise de ne mahalle muhtarlarınca ne de komşuları tarafından konu ile ilgili haberdar edilmediğini ve bu yolla da kesinleşen haciz ihbarnameleri neticesinde davaya konu üçüncü haciz ihbarnamesi yasa gereği müvekkile tebliğe çıkartıldığını, vekil eden birinci haciz ihbarnamesine konu alacaktan kendisine tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesi ile haberdar olduğunu ve bu nedenle de işbu davayı açma mecburiyetinde kaldığını, bu nedenlerle; takip dosyasında borçlu olan davadışı …Gıda Oto. İnş. Pet. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne karşı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilerek haksız ve suiniyetli olarak davacıyı haciz ihbarnamesinde taraf gösteren davalı aleyhine davaya ve haciz ihbarnamesine konu yapıldığını alacak tutarı üzerinden (%20 sinden aşağı olmamak üzere) icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ve davanın kabul ile sonlandırılması halinde yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, 89/3. maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olması veya tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğması veya özel kanunularda davaya Ticaret mahkemesinde bakılacağının belirtilmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamlarıAnkara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk dairesinin 2018/1808 esas 2021/1814 karar sayılı ilamı)
01.10.2011 tarihinden sonra bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında yargılama yapmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğundan HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ,
2-HMK 114/c maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan, anılan yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Kararın taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022
Katip …
✎ e-imzalıdır

Hakim …
✎ e-imzalıdır

*