Emsal Mahkeme Kararı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/357 E. 2023/140 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/357 Esas – 2023/140
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/357
KARAR NO : 2023/140

HAKİM…
KATİP :….

DAVACI :….
DAVALILAR :….
….
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2023

… 33.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/150 E 2022/193 K sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …. civarında bulunan maden sahasında ilişkin IV. Grup Maden işletme ruhsatının müvekkili… Madencilik uhdesinde olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu maden sahasında 2015 yılından beri kamu kurumlarınca verilen izinler uyarınca denetim altında ve dünya standartlarında faaliyetlerini yürüttüğünü, davalı Sözcü Gazetesinin son yıllarda madencilik sektörüyle ilgili tüm yayınlarda müvekkilinin Fatsa’daki işetmesinin eski bir görseline yer verdiğini, bu konuda müvekkilinin izni ve rızası olmadığını, bu nedenle Sözcü Gazetesine 30/03/2022 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça yanıt verilmediğini ve 10/04/2022 tarihinde ” Fatsa’da ikinci Siyanür Tehlikesi” başlığıyla internet sitesinde eski görsel kullanılarak yeniden yayınlandığını, yayın içeriğinde ise yanlış ve gerçek dışı ifadeler kullanıldığını, yayında şirketin ruhsatının mahkeme tarafından iptal edildiği, ÇED süresinin dolduğunun iddia edildiği, bu hususların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu yazının müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, yayın ile hakkın kötüye kullanıldığını, davalı …’nin gazetenin sorumlu müdürü, İsmail Akduman’ın ise yazının yazarı olduğunu, 5187 sayılı Basın Kanunu uyarınca gerçek ve tüzel kişilerin kişilik haklarını ihlalinden maddi ve manevi zarardan dolayı, yazar, sorumlu müdür ve gazete müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını beyanla öncelikle davalılarda gerçekleştirilecek benzer saldırılardan korunmasına dair tedbir kararı verilmesini, müvekkiline yöneltilen haksız saldırının hukuka aykırı olduğunu tespitini, mahkemece verilen kararın aynı gazetede yayımlanmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL maddi tazminat, müvekkilini hedef alan haksız ve gerçek dışı yayın nedeniyle 110.000 TL manevi tazminatın haber tarihi olan 10.04.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın Sözcü Gazetesi’nin web sitesinde yayınlanan “Fatsa’da ikinci siyanür tehlikesi” başlıklı haberi sebebiyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia ederek manevi tazminat talepli iş bu davayı ikame ettiklerini, ancak söz konusu haberde kişilik hakları ihlaline sebebiyet verecek bir ibare yer almadığından işbu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkileri tarafından hazırlanan ve yayınlanan haberin görünür gerçekliğe uygun olduğunu, davacıya yönelik kişilik hakkı ihlalini ihtiva etmediğini, dava konusu edilen haberin görünür gerçekliğe uygun olduğunu, yakınma konusu edilen haberin gerek anayasa gerekse AİHS kapsamında basın özgürlüğünün sınırları içinde olduğunu, manevi tazminat davalarında zarar karşılığı olarak talep edilen miktarın, talepte bulunanı zenginleştirecek oranda olmaması gerektiğini, nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın ve fahiş tazminat talebinin öncelikle; müvekkil … açısından husumet yönünden reddine, ve diğer müvekkil … ve Estetik Yayıncılık A.Ş. yönünden ise esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
Ordu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden Ordu İli Fatsa İlçesi Bahçeler köyü civarında bulunan maden sahası ile ilgili 4. Grup maden işletme ruhsat sahasına ilişkin faaliyet izin sürecinin devam edip etmediği ile ilgili bilgi ve belgeler getirtilmiş, incelenmiştir.
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE:
Dava; Basın yoluyla kişilik haklarının ihlal edilmesine dayalı haksız saldırının tespiti, önlenmesi , maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava davacıya ait Ordu İli Fatsa İlçesi Bahçeler köyü civarında bulunan maden sahasına ilişkin 4. Grup maden işletme ruhsat sahasına ilişkin görselin 10.04.2022 tarihli davalının internet gazetesinde kullanılarak “Fatsa’da ikinci Siyanür Tehlikesi ” başlıklı haber yapıldığı bunun kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davası olup uyuşmazlık, bu haber nedeniyle davacıların maddi ve manevi zararlarının doğup doğmadığı, var ise miktarı ve bu zararlardan davalıların sorumlu olup olmadığı ,husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce toplanan deliller, kişilik haklarının ihlaline neden olduğu iddia olunan haber içeriği ve görsel incelenmiştir. Davacı yan maden işletme ruhsatı taraflarına ait olan bölgenin eski bir görselinin haberlerde kullanıldığından bahisle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmektedir. Haber içeriklerinde davacının ticari ünvanı ile ilgili herhangi bir atıf bulunmamaktadır. Haber içeriğindeki görselin ise ihtarname üzerine kaldırılmış olduğu davalı yanca sunulan delillerden anlaşılmıştır.
Bireyin kişisel şeref ve itibarı, Anayasa’nın 17. maddesinde yer alan “manevi varlık” kapsamında yer almaktadır. Devlet, bireyin manevi varlığının bir parçası olan kişisel şeref ve itibara keyfi olarak müdahale etmemek ve üçüncü kişilerin saldırılarını önlemekle yükümlüdür. ( Anayasa Mahkemesi Başvuru No: 2013/1123, 02/10/2013, paragraf 33) Başka bir deyişle kişisel itibarının korunması hakkı, Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasının koruması altındadır ve şeref ve itibarı etkileyen sözel saldırılar veya basın ve yayın yolu ile yapılan yayınlara karşı bireyin korunmaması halinde Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrası ihlal edilmiş olabilir.
Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasası’nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, okuyucunun ilgisini artırmak amacıyla, habercilik tekniğine uygun olarak çarpıcı başlık kullanabilir ise de özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Somut olaya gelince, dava konusu haberde kullanılan görselin davacıya ait maden sahasına ait olduğuna ilişkin, haber içeriğinde herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Davacıya yönelik doğrudan bir somut olgu isnadı ve itham bulunmadığı kanaaatine varıldığından davalının ifade özgürlüğüne sınırlama getirilmesini gerektiren demokratik bir toplumda gereklilik koşullarının gerçekleşmediği, davacının kişilik değerlerinin ihlal edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle tespitine, önlenmesine karar verilecek bir haksız saldırı tespit edilemediğinden ve tazminata hükmedilmesi için öncelikle haksız fiilin tespiti gerektiğinden davanın Estetik Yayıncılık AŞ ve İsmail Akduman yönünden esastan reddi gerekmiştir.
Yayın tarihinde yürürlükte bulunan 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13. maddesinde süreli ve süresiz yayınlarda hukuki sorumlular düzenlenmiştir. Buna göre süreli yayınlarda eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, yayın sahibi tüzel kişi şirketse, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde en üst yönetici, şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Davalı …’nin, yayın tarihinde, kanunda sayılan sorumlu kişilerden olmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Diğer davalılar yönünden ise yukarıdaki nedenlerle kişilik haklarının ihlaline yönelik bir eylem tespit edilemediğinden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre;
1-Davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine,

1-1- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesi (Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.) uyarınca, davalı … yararına maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
1-2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3.maddesi uyarınca, davalı … yararına manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalıya verilmesine,
2-Davanın davalıla… … yönünden reddine,
2-1- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesi (Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.) uyarınca, davalılar Estetik Yayıncılık AŞ ve İsmail Akduman yararına maddi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalılara verilmesine,
2-2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3.maddesi uyarınca, davalılar Estetik Yayıncılık AŞ ve İsmail Akduman yararına manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren bu davalılara verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.049,30 TL harçtan indirilmesi ile arta kalan 1.869,4‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.600,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı … yararına hesaplanan 19.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak,kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere 02/03/2023 tarihinde karar verildi.

Katip…
✎ e-imzalıdır

Hakim ….
✎ e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.